Hoş geldin canımm...

110 7 22
                                    

Hakuna= Bu ne hal? Neden elektrik yok?
Simon Dominic= Yeni alet aldım. Takmak ile uğraşırken su borusunu patlattım. Onları yapayım derken elektrik kablosunu kestim. Sonra dedim bari önce su kablosunu hallediyim,elektrik sonra yapılır dedim.
Hakuna= İşsiz misin? Takacak görevliler yok mu? Ne zorun var senin?
Simon Dominic= Neyse. Suları kestim. Otele gidelim mi?
Hakuna= Sen harbi manyaksın. Yürü hadi.
Simon Dominic= Benimle gelir misin yukarı. Üstüme birşeyler alayım. Hem yolumuzun üstü senin odan. Sende gir birşeyler al. Sonra ben üstümü değiştireyim.
Hakuna= Karanlıktan korkuyor musun?
Simon Dominic= Sen hızdan korkuyorsun da ben dalga geçtim mi?
Hakuna= Sadece sordum. Normal korkmak. Hadi gidelim alalım eşyaları.
     Önce odama uğradık. El feneri ile çantama tayt ve ince kazak koydum. Kısa kollu da aldım ne olur ne olmaz diye. Daha sonra Simon'un odasına çıktık. İlla merdivenden zorla çıkacaktım. Odasına girdik.
Simon Dominic= Feneri bana tut ki üstümü değiştireyim.
Hakuna= Ben bakmıyorum sana. Hemen hallet de gidelim evden.
     Üstünü değiştirdi. Hemen onun kıyafetlerini de çantama attım. Daha sonra iyice kamufle oldu. Arabaya binip bir otele doğru gittik. Oda işini hallettik.
Hakuna= Cidden. Benim kadar sende baş belasısın. Ne işin var senin alet ile. Dayan biraz da adamlar taksın. Mal mal harbi mal.
Simon Dominic= Tamam ya. Duşa giriyorum ben. Sen git yat istersen. Koca yatak. Bana da yer bırak.
Hakuna= Neden tüm odalar dolu? Niye ben hep erkekler ile aynı yataklarda yatıyorum. İyice şey oldum. Neyse. Evlenmeden iyi alıştım bunlara. Yeter artık. Evlenene kadar yatmayacağım ya.
Simon Dominic=Ay sanki birşey yapıyoruz. Uyuyoruz sadece. Ne var bunda?
Hakuna= Doğru. Ne var? Ne kadar rahatsın sen ya... Hadi gir duşa. Üstümü değiştireyim.
       O duş alırken ben üstümü değiştirdim. Hemen yatakta yerimi aldım. Onun yerini de tam ayaklarımın oraya koydum. Yatak büyük olduğundan ayaklarım ile sorun yaşamazdı.
     Yarı uyur yarı uyanık halde Simon bana seslendi.
Simon Dominic= Azra. Hey. Ya. Çantandan zahmet olmaz ise tişört verir misin? Unutmuşum. Hatta sen direkt çantanı ver.
Hakuna= Ya uyuyordum. Lanet olsun sana.
    Çantamın içini açtım. Ciddi olamaz. Bir insan donunu nasıl almaz? Mal bu harbi mal. Donunu ve tişörtü aldıktan sonra kapıdan hafif aralık açtım.
Hakuna= Al. Utanmaz arlanmaz. Bir insan nasıl en unutulmaz şeyi unutur? Bir kız ile aynı odadasın. Dikkat et bunlara.
Simon Dominic= Nasıl fark ettin bunu?
Hakuna= Senin gibi mal mıyım? Çantayı açınca fark ettim.
       Yatağa tekrar yatıp uyumaya çalıştım. Yatakta bir hareket oldu. Çünkü Simon hayvan gibi yattı.
Hakuna= Ee yuh. İnsan gibi yat.
Simon Dominic= Ne var? Ayaklarından nasıl geçeyim?
Hakuna= Yatak etrafını dolaş?  Aman kilo verirsin falan. Sakın. Zıpla sen.
Simon Dominic= Tamam. Hadi uyu.
Hakuna= Sayende uyuyamıyorum.
      Daha sonra gözlerimi kapattım. Sabah olunca kapı sesi ile uyandık.
Simon Dominic= Kalk üstümden.
Harbiden Chanyeol'un dediği kadar varsın. Bu nasıl uyumak?
Hakuna= Yatak kocaman olunca sülalem rahat psikolojisine girmişim galiba. Sabah sabah kim bu ya?
Simon Dominic= Bilmem. Git bak. Ben ünlüyüm.
Hakuna= Bon onloyom. Hay ününü.
    Gidip kapıyı açtım. Otel görevlisi kahvaltı için ne istersiniz dedi. Ben de gereği yok çıkacağız dedim.
   Kapıyı kapatıp içeri geçtim.
Simon Dominic= Kahvaltı etseydik.
Hakuna= İşim gücüm var. Ne kahvaltısı? Saat 12 ya. İyi misin?
Simon Dominic= Ne?
     Hemen hazırlanıp YG Entertainment'e gittim.
Hocamı buldum.
Hakuna= Merhaba. Geç kalmadım. Değil mi?
Hyung Bae= Yani. Sorun değil. Hadi şimdi müzik konusunda çalışmaya başlayalım. Bizim için sesin kalitesi çok önemli. Tip falan pek ilgi odağımız olmaz.
Hakuna= Doğrudur. Ne insanlar var seslerini teknoloji koşulda mükemmel yapar. Sırf tip mükemmel diye de onu destekleyen bir sürü insan...
Hyung Bae= Aynen öyle. Bu yüzden çok iyi olmanız gerek. Teknikleri iyi bilmek önemli değil önemli olan uygulayabilmek. Hadi başlayalım. Önce ısınalım.
      Sesimizi açmak için bazı şeyler yaptık. Ritimli sesler çıkardık, piyanodan çıkan notaları çıkardık,nefes egzersizleri falan.
     Daha sonra hoca bana sesi nasıl kullanırım adlı 4 saatlik bir ders verdi. Ders bitince BigHit'e gidemedim. Çok yorulmuştum. Eve uğrayıp Simon'a "acaba ne yapıyor bu mal" diye bakmaya gittim.
     Eve varınca dikkatle kapıyı açtım.
Hakuna= Merhaba. Simon? Neredesin?
Simon Dominic= Mutfak. Gelme ama. İş yapılıyor.
Hakuna= Pekala. Ben odama geçiyorum.
     Odama gidip bir duşa gireyim dedim. Anında vazgeçtim. Bu böcek de nedir?
Hakuna=İmdaaaat.
Simon Dominic= Ne oldu? Böcek mi? Tamam gel şöyle.
Hakuna= Al at onu. Bak çok fena korkarım ben.
Simon Dominic= Bekle. Adamlara söyleyeyim. Merhaba. Acaba böcek alabiliyor musunuz?
       Bir tane çalışan amca gelip böceği attı.
Hakuna= Teşekkür ederim. Sular var değil mi?
Simon Dominic= Az kaldı. Yarım saat sonra gir. Uyu biraz.
      Dediği gibi biraz uyudum. Alarmım ile kalktım. Mutfağa gittim. Gördüğüm şey ile şaşırdım.
Hakuna= Elif unni? Cansu? Ne yapıyorsunuz? 
Cansu= Azra? Sana da selam.
Hakuna= Ya. Pardon. Yeni kalktım. Hangi ara geldiniz? Niye haber vermediniz?
Elif= Sürpriz yapalım dedik.
Hakuna= İyi ettiniz de Nazende nerede?
Elif= Sınav haftalarına giriyormuş. Bitince gelecek.
Cansu= Özlemedin mi beni?
Hakuna= Ya mal. Gel buraya.
      Kocaman sarıldık. İçeriden elinde levye ile Simon geldi.
Hakuna= Yarabbi. Korktum. Ne yapıyorsun?  Bitmedi mi daha?
Simon Dominic= Bitti ya. Bak kimler geldi? Elif ve şey neydi Cansu.
Cansu= Evet. Aynen. Bu arada? Ne söyledi?
Hakuna= Simon o Korece bilmiyor. İngilizce konuş.
Simon Dominic= Aa. Pekala. Beni tanıyor musunuz?
Cansu= Evet. Azra sağ olsun.
Elif= Bu arada. Ne bozuldu ben yokken?
Hakuna= Bozulmadı. Arkadaş mal olduğu için yeni aldığı aleti kendi takarken su borusunu ve elektrik kablosunu kesmiş akıllı bıdık.
Simon Dominic= Bak ya. Rezil etme yeni kızın önünde beni. O olay öyle olmadı. Ben çok heyecanlandım aldığım şeyden dolayı. Bekleyemedim diğer günü. Yetenekliyim,yaparım dedim. Zaten sorun bende değil.  Nasıl yapılacağını söyleyen kitapta. Çok kötü çizmişler.
Hakuna= Tabii. Yoksa yapar.
Elif= Tamam. Dalga geçme. Jungkook nerede? Burada kalıyordu.
Cansu= O da mı sizle? Vay be.
Simon Dominic= Neden şaşırdınız? 
Cansu= Bilmem.
Hakuna= Hakikatten. Jungkook nerede? Elif unni bir arasana Jimini neredeymiş.
Elif= Niye Jimin'i arayım ya Jungkook varken. Hem ben niye arıyorum. Sen ara.
Jungkook= Ya tamam. Beni çok seviyorsunuz da yarım saattir uyutmadınız.
Hakuna= Bu ne ya herkes her yerden çıkıyor? Sen neredeydin?
Jungkook= Yukarıda senin eski odanda uyuyordum.
Simon Dominic= Doğru ya. Unutmuşum bunu.
Jungkook= Beni mi unuttun? Yazıklar olsun. Bu arada. Bu arkadaş kim?
Hakuna= O arkadaş Elif unnim gibi en yakın arkadaşlarımdan. İngilizce konuş. Korece bilmiyor.
Jungkook= Merhaba. Ben Jungkook. Siz kim olmak?
Cansu= Ahaha. Ben Cansu. Azra'nın arkadaşıyım.
Jungkook= Memnun oldum.
Hakuna= Neyse. Eee. Ne yapalım?
Simon Dominic= Bence ben Cansu'yu alıp odasına götüreyim. Siz de  yemek yapın.
Hakuna/Elif=Tamam.
Jungkook= O zaman ben BTS'i çağırayım. Güzel bir parti yapalım Elif'in gelme şerefine.
Hakuna= Güzel. Taehyung kesin gelsin.
Jungkook= Neden?
Hakuna= Bilmem.
Cansu= Bilme.
Simon Dominic= Hey. Cansu. Hadi gel.
     Simon'a Cansu mu emanet etmek ile iyi mi ettim,bilmiyorum. Elif unnim ile yemek yapmaya başladık. Sonrasında Cansu'da bize katıldı.
Cansu= Azra. Duyduğuma göre 3 şirket falan,burada ki ilişkilerin.  İyisin.
Hakuna= Ne iyisi ya... Yoruldum. Burada topu topu 5 ay falan olmuştur. Ama 5 yıl geçmiş gibi hissediyorum.
Elif= Neyse. Yarına okula kayıt oluyorum. Gelecek misin?
Hakuna= Tabii ki. Kaçırmam.
Cansu= Bende mi okusam burada?
Hakuna= Fizyo terapisliği mi? Kore'de? Zor olur.
Elif= Kendi ülkende oku. Sonra gelirsin buraya.
Cansu= Pekala.
      Kapı çalmıştı. Büyük ihtimal BTS'dir.
Hakuna= Jungkook. Çeten geldi. Aç kapıyı. Açıl susam açıl yap abilerine.
Jungkook= Komik misin? Maknae ( grubun en küçüğüne verilen isim) olduğum için üstüme gelme.
Hakuna= Aman. Ağlayacak mısın?
Elif= Azra. Doğra patatesleri hadi. Bulaşma Kook'a
Jungkook= Bir tane bu ya. Hadi ben açayım kapıyı. Patlamayın be. Geldik.
Taehyung= Nerede benim Matatam? Nerede benim Elifim?
Hakuna/Elif= Buradayız.
Jimin= Hey. Burası mükemmel kokuyor.
RM= Tabii. Kızlar var bu evde. Bilmezsiniz siz.
Suga= Çünkü kendi kızlı evden çıkmaz ya çok iyi bilir. Daha 1 saat önce çorap kokan odadan çıktın. Kendine gel.
Jin= Lütfen. Sırlarımızı ulu orta söylemeyin. Erkeksi koku o.
Hakuna= Aman Jin. Biz birşey demeyiz. Sanki yabancıyız.
Jin= Değilsiniz de. Yanınızda ki kim?
Hakuna= Korece bilmiyor. İngilizce konuşun.
RM= Çekilin yoldan. Merhaba. Ben BTS'in lideri RM. Siz kimsiniz?
Cansu= Merhaba. Ben Cansu. Azra'nın Türkiye'den lise hayatından beridir arkadaşıyım.
Taehyung= Vayy. Lise demek. Peki. Neden geldiniz? Hoş geldiniz bu arada?
Cansu= Hoş buldum. Elif unnim ve Azra istediği için geldim. Gideyim mi?
Taehyung= Yok. Öyle demek istemedim. Kalın tabii. Bize de beklerim.
RM=Tamam. Saçmalamayı kes. Peki. Burada ne kadar kalacaksınız?
Cansu=1 hafta sanırım.
Jin= Neden sadece 1 hafta?
Elif= Sorguya çekmeyin kızımı. Yemekler hazır. Hadi yiyelim.
     Herkes sofraya oturmuştu.
Hakuna= Simon. Az aldın.
RM= Az mı? Ah tabi. Az.
Simon Dominic= Azra. Sen lokmalarımı mı sayıyorsun?
Hakuna= Yok. Az alınca üzüldüm. Lütfen biraz daha al.
Taehyung= Ahaha. Uğraşma Simon ile.
Hakuna= Senin de onun yanında kalır yanın yok. Koca tavuğu almışsın. Cansu? Kibar olma. Kendini göster.
Cansu= Azra. Ne diyorsun? Normalde ben kibarım.
Hakuna= Hay annemin parmak ucu. Hadi oradan. Aç kalacaksın. Onu yiyen kişi benim. Ben yiyorum öyle.
Jin= Doğru diyor. Biz yabancı değiliz. Utanma bizden.
Cansu= Pekala.
.....5 dakika sonra.....
Jimin= Vay.
RM= Jin. Senden de fazla yiyor.
Taehyung= Yiyişe kurban olayım.
Suga= Bu insanlara aykırı.
Simon Dominic= Kendimden utandım. O tavuk öyle yeniyor mu?
Jungkook= Öyle yiyor ki vejetaryene bile tavuk yedirir.
JHope= Ballandıra ballandıra yiyor. Başka tavuk yok mu?
Jin=Ne demek beni geçer?

Bir Stajyerin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin