Kalbim deli dolu çarpıyordu. Erkenden kalkıp her yeri kontrol ettim. Tabi oda küçük olunca pek bir şey bulamadım. Anneler gününde hastane odasında olmak. Cidden bu bana haksızlıktı. Halbuki bir şeyim yoktu hala neden bu odadayım anlamadım. Hastane ortamı bana sürekli tıp fakültesini hatırlatıyordu ve bu beni üzüyordu. Çocuğum için bırakmıştım pişman değilim ama içimde bir şeyler kopuyordu.
Bana hala bir sürpriz yoktu. Tamam tam anne değilim bebek daha doğmadı ama bir anne adayıyım ve bence anneler gününde bana bir kutlama yapılmalı diye düşünüyorum. Yanlış mıyım?Daha kimse yanımda yoktu. Ben uyurken eve gitmiş olmalılar. Burada yatıp kalkmalarına gerek yoktu zaten.
Yatağa oturup telefonumu kontrol ettim. Anneme hediyem ulaştı mı merak ediyordum.
Bana bir mesaj gelmişti. Kendimi toplayıp üstümü düzelttim. Saçlarımı kulak arkama alıp mesajın üstüne bastım.Anne-Hediyen için teşekkür ederim. Gereği yoktu. Selin kızım benim için kutlama ayarlamıştı. Hediyeni geri nasıl istersin? Gelip alır mısın yoksa kargo ile geri mi vermeliyim?
Gözlerimi ovalayıp tekrar okudum. Tekrar okudum ve bunu yapmayı tekrarladım.
Azra- Hediyemi geri istemiyorum. Sokakta kalan teyzelere ver. Onlar onların değerini senden daha iyi bilir.
Telefonu yatağa koydum. Kolumu dizlerime koyup ellerim ile kafamı tuttum. Buradan onca kaçma planı yapıp kaçarak saatlerce hediye aramıştım. Kargoya gidip saatlerce sıra bekleyip hediyeyi gönderdim. Bunca şeye gerçekten değdi mi? Simon çok haklıydı. Ona hediye mi alınır?
Sinirle nefes alıp verdim. Cidden anneler gününde sabah sabah daha kargalar sıçmaya başlamadan bu mesajı almak. Ne bileyim yani...
Odada dolandım. Plan yapmaya başlıyordum. Çantamı alıp içine eşyalarımı tıktım. Gerçekten beni anlayacak birine, kimseye ihbar etmeyeceğine inandığım kişinin yanına gidecektim. Sonuçta buradan çıkma hakkım vardı.
Eşyalarımı toplayıp üstümü değiştirdim. Odadan çıkıp sekreterlerin yanına gittim.Hakuna= Merhaba günaydın.
Sekreter= Günaydın. Ne istemiştiniz?
Hakuna= Taburculuğumu istiyordum. Bir hastalığım yok sadece gözetim için tutuluyordum. Bende tıp öğrencisiyim ve iyi olduğumu biliyorum. Buradan çıkma hakkım var ve lütfen beni çıkartın.
Sekreter= Doktor ile konuşmamız gerek öncelikle.
Hakuna= Gerek yok. Sorumluluk bana ait. Nereye imza atmam gerek başınız derde girmemesi için? Hepsine hazırım. Beni çıkartın. Lütfen.
...Bir sürü yeri imzalamış mesuliyeti üstüme almıştım. Artık taburcu olmuştum.
Hastane kapısından çıkıp oksijeni içime çekmiştim. Çantamdan hemen anahtarımı çıkarıp arabama doğru gittim. Şükür ki arabamı almamışlardı. Bu iyiydi.Evini iyi ki bildiğim,beni anlayacak kişinin yanına doğru sürmeye başladım. Yarım saat kadar sonra evinin önüne gelmiştim. Hemen inip arabayı kilitledim. Evde var mı bilmiyordum. Deneyecektim.
Kapısının zilini çalmaya başladım. Kapı bi 10 dakika sonra açılmıştı. Gözlerini ovuşturup bana boş boş bakıyordu. Beni daha yeni tanıyınca bi anda gözlerini açıp bana bakmaya başladı.
Hakuna= Günaydın Mino.
Mino= Azra?
...Koltukta elimde bir meyve suyu ile otururken hala onun şaşkın gözleri ile karşı karşıyaydım.
Hakuna= Hala neden öyle bakıyorsun? Tamam uzun bir süre görüşemedik ama yani böyle yapılmaz. Ayıp.
Mino= Biliyorum. Ne bileyim. Hamile olduğunu biliyordum da baya bir şişmiş karnın şaka gibi geliyor.
Hakuna= Emin ol yalnız değilsin. Ah. Minom. Bir tek sana güvenip yanına geldim. Kime gitsem diye düşündüğüm sıra aklıma direkt ilk sen geldin.
Mino=Buna çok sevindim. Unutuldum sanmıştım.
Hakuna= Pardon da hep arayıp soran ben oluyorum. Biraz da sen icraat yap. Neyse. Senin işin var mı?
Mino= Yeni albüm ile koşuşturuyoruz. Ah Yeah. Dinlemedim deme sakın!
Hakuna= Ayıp yapıyorsun. Ah Yeah yeah yeah.
Hemen kol sallama hareketini yaptım. Yüzünde kocamam gülümseme açmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Stajyerin Günlüğü
Teen FictionÖylesine bir başvuru doldurup Kore'de en ünlü şirketlerde stajyer olmak? Üstüne de ünlü gruplar ile tanışmak? Bunu başarmış mıydım? .... Adı Azra Sancar. Tıp 2. sınıf. İzmir de yaşıyor. Can sıkıntısı ile SM Enterteinment,YG Enterteinment gibi Kore'...