..HAYALLER..

57 2 28
                                    

Sabah uyandığımda büyük yorgunluk ile kalkamadım yataktan. Götümle kendimi döndürüp telefona doğru yöneldim. Kolumu uzatarak telefonumu alır iken yere düştüm. Birazda yerde yatalım canım ne olacak...
      Saate baktığımda 10.30 olduğunu gördüm. Mesajlara baktım. Selim bugün geleceğini söylemiş. Yani şuan yolda. Geldiği zaman arayacağını söylemiş. Yanında Ekin abim yok ise iyi Selim'den zarar gelmez.
     Kendimi kaldırmayı denedim. Sanki hamileyim bu ne hal böyle kalkmakta bile zorluk...
    Zorla kalkınca yüzümü yıkadım. Bu tip de ne? Jungkook görse hemen ayrılır benden. Jungkook demişken. BİZ SEVGİLİ OLDUK DEĞİL Mİ? Hala inanamıyorum.
     Üstümü değiştirdim. Kahvaltı yapıp yüzüme güzel insani bir tip yaptım. Parfüm ırt zırt hallettikten sonra evden çıktım. Acaba Simon'un eve uğrasam mı? Hem bu haberi Elif unnime vermem gerek ki benimle gururlansın. İlk defa koşulsuz şartsız sözünü dinledim hep bu kadar uslu çocuk olmadım.
     Simon'un evinin kapısına geldim. Uyuyorlar mı acaba? Zile bastım. Bekler iken kapı açıldı. Saçları dağınık kısık gözler ile bana bakan Jungkook önünde öylece baktım.
Jungkook= Bensizliğe dayanamadın değil mi?
Hakuna= Yok canım ne alakası? Sadece uğramak istedim. Elif unnim nerede?
Jungkook= O mu erkenden okul için gitti. Simon yukarıda horul horul uyuyor. Gece geç geldi. Jay Park,Loco,Gray gibi kişiler ile barda takılmışlar.
Hakuna= Bak sen bak bak. Çok boşladım onu. Ben gidip şunu uyandırayım.
       Gider iken kollarını uzatıp tekrar ilk geldiğim yere çekti.
Jungkook= Bak Azracım. Kendin edip kendin bulmayı çok seviyorsun. Sen şimdi hadi gittin diyelim. Hadi üstüne atladın uyandırdın. Sonrası. Hayal edebiliyor musun? Ben edemedim sen ettin mi? Sonra diyorsun niye herkes bana böyle. Ee yapma da böyle davranmasınlar değil mi canım?
     Haklı olabilir. O zaman birazcık uyanırsam? Saat geldi geçiyor. Öğlen olacak sonuçta.
Hakuna= Tamam güzelce uyandıracağım.
     Tekrar yürümeye başladım. Bu sefer tutmadı. Demek ki doğru karar.
     Simon'un odasına girdim. Bu koku... Erkeklerin o pis ama çekici gibimsi olan ter kokusu. Tüm odayı doldurmuş. Ah bir dakika. Bir tane daha. Alkol kokusu. Ne içtiniz arkadaş ya...
     Hemen gidip pencereyi açtım. Midem bulanmaya başladı. Kapının yanında dikilmiş Jungkook herhangi kötü davranışımda beni çekecek gibi hazır bekliyordu. Sen misin bana güvenmeyen. Görürsün bir insan nasıl uyandırılır.
     Simon'un yatağının başına gittim. Yanına yatıp kolunu kaşıdım.
Hakuna= Hey koca beden sarhoşu. Kalkalım mı artık?
      Sırtına yattım. Suratına baktım. Hafif bir kıpırdanma başlamıştı.
Hakuna= Dandini dandini dastana. Amanda Simon bey kalksana. Bizi addalara götürsene. Hani bize bir eğlence?
      Gülerek kalktı. Üstünde ki beni kenara attı.
Simon Dominic= Sabah sabah bu enerjin ne Azra? Ne oldu?
Hakuna= Ne olacak? Seni gördüm birden depolandım. Hanimiş Simon? Bu arada. Bu koku ne? İçki içmişsin!
Simon Dominic= Evet. O gözler ne? Ben sana o kadar makyaj yapma demedim mi?
Hakuna= Ne var bunda? Alt tarafı ince bir eyeliner. Hadi kalk hadi.
     Kolundan çekerek yataktan kaldırdım. Kapıya bakınca kollarını göğsünde birleştirmiş Jungkook kötü kötü bana bakıyordu. Ne var?
Jungkook= Kahvaltı hazır. Hadi gidip yiyelim.
      Kıçını dönüp efe efe aşağı indi. Yataktan düşmek ile düşmeme arasında kalan Simon ayaklarından destek alıp kalktı.
Simon Dominic= Ne oldu buna? Tanımasam kıskandı diyeceğim.
Hakuna= Yok canım kıskanmaz niye kıskansın?
Simon Dominic= Bilemedim. Bak seni kesin seviyor öyle bakma emin oluyorum artık.
      Öksürmeye başlayıp hemen aşağı indim. Burada herkes akıllı bir ben malım galiba. Bunlar sınava girse tıp kazanır artı TUS sınavını bile kazanır. Ne zeka be...
    Mutfağa indik. Odama doğru hiç bakmadan hemen masaya oturdum.
Hakuna= Pişt Kook. Hey...
Jungkook= Ney?
Hakuna= Zurna.
Jungkook= Ne?
Hakuna=Yok birşey. Pişt. Hey. Yavrum atayım mı seni süte?
Jungkook= O nasıl bir konuşma? Atayım mı seni süte? Ne kadar ayıp. Nereden geldin sen?
Hakuna= İzmir kızıyım oğlum ben. Ayık olacaksın aa.
Jungkook= Ben nelere vuruldum böyle...
Simon Dominic= Neye vuruldun bakalım.
Jungkook= Hakuna olan kişiye. Neyse. Bakın burada kahvaltı sofrası hazır. Şimdi güzelce yiyelim ve ben hemen BigHit'e gitmem gerek. Malum milyon iş var...
Simon Dominic= Pekala. Hey Azra. Bugün AOMG mi gelsen?
Hakuna= Ya bir git işine Simon ya. İşler başımdan aşkın. Selim gelecek bugün ama saati belli değil arayacakmış beni.
Simon Dominic= Selim?
Jungkook= İlk aşkı, çocukluk arkadaşı.
Simon Dominic= İlk aşkın mı? Ben nikah memuru ayarlarım sizi evlendirelim mi?
    Ben öksürmeye Jungkook ise ne halt yerseniz yiyin bakışı ile meyve suyu almaya gitti.
Hakuna= Gelip geçti Simoncuk o sınırları zorlamasak mı sonuçta arada kalan benim.
Simon Dominic= Neyin arasında?
Jungkook= Cevapla.
     Kollarını iş benden çıktı aga ne bok yersen ye şeklinde açtı.
Hakuna= Şimdi hazır yalnız iken ve olacak insan burada iken söylemeliyim artık.
    Ayağım ile Jungkook'a masa altından tekme attım.
Jungkook= Evet doğru çok haklı mükemmel bir karar.
Simon Dominic= Ne halt yediniz?
Hakuna= Ama Simoncum ne zaman böyle olsa hemen ne halt yediniz diyorsun. Biz hep sorun mu çıkarıyoruz?
Simon Dominic= Senin olduğun herşeyden şüphe ederim.
Hakuna= Öyle olsun kalbim kırıldı.
Simon Dominic= Kes konuya gel.
Hakuna= Şimdi biz bu evlat ile o olay gecesi konuşur iken falan neyse işte sonra hastane oldu ya sonra işte biz yine konuştuk sonra ne oldu sonra evime geldi ya sonra...
Simon Dominic= Ne sonra sonra sadede gel!
Hakuna= Kısaca sevgili olduk.
Simon Dominic= Ha kötü birşey değil. Bir dakika. NE? Sevgili? Siz?
Jungkook= Neden? O kadar mı durumu vahim iki genciz?
Simon Dominic= Sonunda ya yeter artık gına geldi kaç aydır diyeyim diyeyim dedim demeden oldunuz bu dertten kurtuldum. Pişt reçeli uzatır mısın bi.
      Şaşkın bir şekilde Jungkook'a baktım. O sanki hiç şaşırmamış gibi reçeli uzattı.
Hakuna= Siz bir halt biliyordunuz değil mi? Bu Jungkook niye hiç şaşırmadı?
Simon Dominic= Bir gün ne gün hatırlamıyorum. Geldi yanıma oturdu. Evde tekiz. Sonra öylesine sordum. Dedim " Sen Azrayı seviyor musun?". Dedi "Nereden biliyorsun?". O günden beri sizin hep olmanızı istedim.
Hakuna= Ya siz ne kadar pislik insanız yahu. Neyse. Elma suyu alabilir miyim?
Simon Dominic= Sevgili yapmış hala aynı. Diyeceksin ki "aşkım elma suyunu verir misin?".
Hakuna= Ya aaaa alışık olmayan bünyeye zor bu.
Jungkook= Neden? Cansu olsun Elif olsun hep diyorsun. Benim ne eksiğim var?
Hakuna= Aşkım elma suyunu verebilir misin bana ay tatlı dilli ponçik yanaklı hadi lütfen.
Jungkook=Tabi aşkım veririm. Doldurma mı ister misin?
Hakuna= Olabilir tabi aşkım.
Jungkook= Hemen aşkım.
        Simon'a baktığımda gözleri dolmuş benimle gururlu bir şekilde bakıyordu.  Bu haline gülmeye başladım.
Jungkook= Ne oldu?
Hakuna= Simon bu kadar mutlu ve gururlu olacağını bilsem ilk başta alırdım Jungkook'u bu zamanlarda da evlenirdim. Ahaha. Tipe ya.
Simon Dominic= Evlenir miydin?
Hakuna= Lafın gelişi canım sende. Hem sevgili olduğumuz bilinirse etrafta katliam olur. Kızlar intihar edebilir. Bunu asla kaldıramam.
Jungkook= Eğer iyi bir çift olup herkesi inandırırsak birşey olmaz. Taeyang sunbae mesela. 4 yıl sevgili oldu. Sonra evlendi ne intihar eden oldu ne çok üzülen. Herkes ne güzel dedi. Sonunda oldu dedi. Bizimde öyle olmamız lazım.
Hakuna= Aa evet. Ben bile nasıl sevindim evlenmelerine. Keşke düğünüm onların ki gibi olsa.
Simon Dominic= Sen iste Hawai senin kulun köpeğin olsun. ( Taeyang Bigbang üyesidir. Düğünü Hawai'de oldu. Hyorin Min adlı kişi ile 4 yıl sevgili kaldıktan sonra büyük şölen ile evlendiler.)
Hakuna= Harbi mi? Türkiye'de çok güzel yerler var ama. Hem burada hem orada yaparız.
Jungkook= Sen eminsin yani benimle evleneceğine?
Hakuna= İlk sevgilim,ilk hayat arkadaşım olmalı. Bir daha bunu yapmam. İlk ve son.
       Burası neden sessiz oldu ki? Ne dedim şuan.
Simon Dominic= 2 günde akıllanmışsın. Ah ağlayacağım galiba. Ben odama gidiyorum. Bu gidişle evde kalacağım zaten.
     Koşarak odasına gitti. Arkasından kahkaha attım.
Hakuna= Ya sen bi gelsen İzmir'e ne kızlar var uf yani. Hemen kapılırsın.
     Kafam Jungkook'a dönünce elinde düşmek üzere olan çatal öyle ağzı açık bana bakıyordu.
Hakuna= Ne? İzmir kızları güzel dedim ona mı şaşırdın? Çok istiyorsan git beğen. Ben ne olacağım sanki...
Jungkook= Ben tam diyordum ne kadar akıllı oldu şimdi bu söz ile eski Azra kendine geldi.
Hakuna= Ya. Tamam düzeleceğim.
Jungkook= Demek ilk ve son. Benimle evlenirsin yani.
Hakuna= Neden şaşırdın? Bir şeyi iki kere yapmayı sevmem. Bir kere sevgili yaptım bu sonsuza kadar sürer. Ben bu zamana kadar neden hiç yapmadım sandın?
Jungkook= Beni bekledin biliyorum. Bana hep aşıktın değil mi?
Hakuna= Yoo.
Jungkook= Ne kadar da kibar bir sevgili...
Hakuna= Neyse hadi ye artık. Bende YG'ye gideyim. Mino ile konuşayım. Hem kutlarım yeni albümlerini.
Jungkook= Bizimkini kutlamadan mı?
Hakuna= Ya siz yabancı mısınız?
Jungkook= Bana ne.
Hakuna= Bono no.
Jungkook= Taklit etme senin üstüne çıkarım.
Hakuna= Kes tıraşı biremen.
Jungkook= Bu nasıl konuşma tarzı?
Hakuna= Beğenemedin mi
Jungkook= Susuyorum.
     Kahvaltı edip toplandık. Zaten hazır olan ben Jungkook'u bekledim.
     15 dakika sonra hazır gelen Jungkook onu biraz açık tişört,beline bağlı gömlek ve siyah hafif yırtık pantolon,beyaz ayakkabı ve kafasına bağlı ne dendiği bilmediğim o bezlerden bağlamıştı.
Hakuna= Uhh.
Jungkook= Ne?
Hakuna= O bezlerden var mı başka?
Jungkook= Taehyung'da dolu.
Hakuna= Evet ona çok yakışıyor.

Bir Stajyerin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin