..HOŞ GELDİN BİSKÜVİ..

40 7 3
                                    

Eve geldiğimde önüme Sarang'ı attım.
Hakuna= Ben geldim.
Simon Doninic= Kimdi o yanında olan erkek?
Hakuna= GOT7'dan Mark. Açıklayabilirim.
Simon Dominic= Açıkla.
Hakuna= Bak benim menajerim. Hem aynı zamanda arkadaşım. Biz önceden tanışıyorduk zaten. Adı Sarang.
Sarang= Merhaba. Ben Sarang.
Simon Dominic=Ben de Simon. Simon Doninic. Evet Azra. Misafir önünde rezil olmamak için odana gidelim Sarang sen bak şurada mutfak orada bekle olur mu?
Sarang= Azra hanımı yalnız bırakamam maalesef bana emanet edildi. İzniniz ile konuşma yapmam lazım.
Hakuna= Ah canım gel odama geçelim.
           Sarang'ı alıp hemen odama götürdüm.
Hakuna= Hayatımı kurtardın. En azından bir süreliğine... Neyse gerçekten birşey konuşacak mıyız?
Sarang= Aslına evet. Öncelik ile yarına saat kaçta buluşup gideceğimiz hakkında ve bu konuşacağın metin hakkında. Tabi ki ezber yapman kadar iyi rol yapman da önemli. Bunun için Mark'ı arayıp prova yap. Arada ayna karşısında prova yap. Yarına kadar halletmen gerek.
Hakuna= Pekala yaparım.
Sarang= Bu arada BTS yola çıkmış gelmek için buraya. Haberin var mı?
Hakuna= Nasıl geliyorlar?
Sarang= MNet'de gösterileri var. ComeBack gösterileri. Ona yetişirler. Neden korktun?
Hakuna= Yok ne korkacağım. Gelsinler. Pekala ben bize yiyecek getireyim mi?
Sarang= Teşekkür ederim lakin şirkete gitmem lazım zaten araba bekliyor. İyi çalış yarın gelir alırım. Saat en geç 9.00 da hazır ol.
Hakuna=Olur.
       Sarang'ı yolcu ettim. BTS geliyor mu? Eyvahlar olsun ben bittim...
Simon Dominic= Evet. Sarang gitti kaldın tek. Mark. Açıkla.
Hakuna= Ya ben şimdi reklam çekiyorum ya. Sana söylemedim tabi yoktun evde. Elif unni biliyor. Bir gittim dediler ki Mark da var. Sonra geldi. Bugün fotoğraf çekimi oldu. Yarına filmi çekilecek.
Simon Dominic=Ne reklamı?
Hakuna= Çikolata. Lotte'nin.
Simon Dominic= Pekala. Niye kastın kendini bu kadar. Reklam için desen anlamam sanki. Ben ne yapıyorum insan kesmiyorum ya. Niye korkuyorsun anlamam.
Hakuna= Tabi melek gibi insansın ondan korkuyorum. Neyse ben metni ezber edeyim. Rahatsız etme beni.
Simon Dominic= Kokteyl getireyim mi? Kokteyl bey olarak.
Hakuna=Aman dalga geç sen. Hadi baybay.
     Odama gidip elime metni aldım. Az birşey vardı. Acaba BTS ne zaman geliyor. Ah ya sabah gelirler ise. Ben biterim. Neyse ne.
       Güzelce ezber yaptım. Sarang Mark'ı ara dedi de sanki numarası var bende. Ne yapsam? JYP Entertainment'e gitsem mi acaba?
     Saate baktığımda geç olduğunu fark ettim. Gece 1 olmuştu. Hemen yatağıma girdim. Ondan önce JYP Entertainment'in numarasını bulup sabah erkenden geleceğimi bildirdim. Erkenden Mark ile buluşup prova yapsam saat 9'a doğru eve gelsem ve Sarang ile mekana gitsem evet mantıklı.
   Hemen uyumaya başladım. Sabah erken kalkacaktım...
...
Alarm ile hemen kalkıp düzleştirici makinesinin fişini taktım. O ısınır iken dişimi fırçalayıp giyindim. Güzel bir turkuaz renkte tulum giydim. İçine beyaz sade tişört. Saçlarımı hemen halledip parfüm sıktım. BB Krem sürüp dudağıma nemlendirici sürdüm. Maskemi ağzıma takıp gözlüğümü taktım. Hemen arabaya binip JYP Entertainment'e gittim. İçeriye girip Mark'ı bekledim.
   İleriden geldiğini gördüm. Ayaklanıp ona doğru yürüdüm. Elimde metinler ile yanına vardım.
Hakuna= Günaydın. Beni kırmadığın için teşekkür ederim. Numaran olsaydı dün görüntülü arayıp prova yapacaktım öyle planladım lakin yoktu bende böyle çözüm buldum. Uykundan alıkoydum özür dilerim.
Mark= Önemli değil. Hadi gel çalışalım.
       Bir odaya girdik. Karşı karşıya geçip çalıştık. Her şey oturunca soğuk içecek molası verdik.
Mark= Heyecanlı mısın?
Hakuna= İlk defa olacak. Tabi ki. Yanımda daha yakın olduğum kişiler olsa belki bu kadar olmam lakin sizin ile daha yeni tanıştım o yüzden pek de iyi değilim.
Mark= Merak etme. İyi oluruz. İyi biriyimdir ben ya herkes sever beni.
Hakuna= Sevmiyorum demedim ki sadece yakın değiliz o yüzden rahat olmuyorum dedim. Yoksa GOT7 grubundan severim. Ben zaten her grupta hep rap söyleyenleri severim. Siz de iyi rap yapıyorsunuz. Tipiniz de Türkiye'den bir arkadaşım gibi.
Mark= Demek o da yakışıklı. Pekala. Saat 8.20.
Hakuna= Ben gideyim. Mekanda görüşürüz o zaman yine. İzniniz ile...
        Hemen arabaya binip eve gittim. Dudağıma sade bir ruj sürdüm. Tekrar ağzıma maske taktım. Sarang geldiğinde arabaya binip mekana gittik.
   Mekan çoktan hazırlanmış her yerde yapay ağaç vardı. Bir peluş at vardı. Sanırım onu teknolojik koşullarda gerçek at yapacaklardı.
Sarang= Seni odaya götürelim. Orada hazırlan. Sonrasında prova alınacak 1 kere ve sonra asıl kayıtlara başlanır.
Hakuna= Tamamdır. Yapalım şu işi de eve gidip uyuyayım.
          Odaya götürdü. Orada hemen saç ve makyaj yapıldı sonrasında beyaz bir elbise giydirdiler. Kafama siyah taç. Ah bu benim klip değil mi ya? Nerede Jungkook?
Sarang= Pekala. Şimdi prova alınacak. Sonrasında asıl kayıt. Hadi gidelim.
        Sarang ile kayıt alınacak yere gittik. Mark beyaz takım elbise giymişti. Siyah kravat vardı. Başka kız olsam ağzımın suyu akabilir lakin onu düşünecek kadar rahat değildim. Hem elbise sıkıyor hemde stres altında idim...
Mark= İyi misin? Ter atmaya başladın. Bir peçete rica edebilir miyim?
Hakuna= Sorun yok. Ben alırım. Bekleyin.
      Gidip peçete ile terleri sildim. Geri dönüp prova kaydını aldık. En son ata binip arkasından sarılmak zor çünkü oyuncak ayı üstünde ne kadar ciddi kalabilirim... Simba gel ve kurtar beni. Ben at değil aslan isterim...
Yönetmen= Aynen bu şekilde. Azra lütfen çikolatayı daha iştahlı ye. Acıkmadın mı?
Hakuna= Çok değil. Ama merak etmeyin öyle bir ısırık alacağım ki insanlar hemen yemek isteyecek.
Yönetmen=  O zaman asıl kayıt başlasın. 1-2-3 kayıt.
         Ne çalışmış isek yaptık ve ben daha iştahlı ısırık aldım. Kayıt işi bitince sandalyeye oturup izledik.
Mark= Mükemmel bir ısırma. Bence çok tutulacak bu.
Hakuna= Dişim acıdı ama çaktırmadım. Pekala bitti mi?
Yönetmen= Evet sizlik iş kalmadı.
Hakuna= Bu arada bu siyah taç falan benim klipten mi?
Yönetmen= Sanırım. Ben seçmedim.
Sarang= Pekala. Gitme vakti.
          Biz hepsine veda ettik. Video montaj olunca bir kutlama yemeği olacaktı. İstediğimiz kişileri getirebilirdik.
   Eve gelince üstümü başımı çıkarıp duşa girdim. Çıkınca odamda ki pencereyi açtım. Güzel bir hava alınca biraz spor yapmak istedim. 50 mekik,30 şınav çektim. 60 kere bir sağ ve sol olmak üzere 120 kere bacaklarımı göğsüme çektim. Her bacağa 1'er dakika olacak şekilde duvara uzatıp iyice gerdirdim. Sporum bitince kendimi yatağa attım. Yanıma bir ağırlık daha yatınca oraya  baktım.
Hakuna= Hangi ara geldin?
Jungkook= Bilmem. Bende anlamadım. Sen nereden geldin? O makyaj falan...
Hakuna= Ne zamandan beri beni dikizledin?
Jungkook= Eve girdiğinden beri. Bornoz rengin neden siyah? Kızlar pembe alır sen siyah.
Hakuna= Oha. O kadar mı baktın? Sapık seni.
Jungkook= Yatağının üstünde bornoz. Sen dağınık isen ben ne yapayım?
Hakuna= Doğru. Hep üşeniyorum banyoya götürmeye.
Jungkook= Spor yapıp yatmak ne kadar sağlıklı? Kalk ayağa hadi mutfağa.
Hakuna= Neden?
Jungkook= Hem bana nereden geldiğini açıkla hemde benimle içecek iç. Özlemedin mi?
Hakuna= Özledim tabi ki.
         Mutfağa gidip çikolatalı süt içmeye başladık. Bana meraklı gözler ile bakıyordu.
Hakuna= Niye öyle bakıyorsun?
Jungkook= Anlatmanı bekliyorum. O makyaj ile nereye gittin? Bir kutlama mı vardı?
Hakuna=Yok canım. Şey beni reklam filmi için çağırdılar.
Jungkook=Nasıl yani ne reklamı?
Hakuna= Dünden önceki gün mail gördüm. Lotte çikolata reklamı için beni istemiş. Bende PD'nim ile konuştum izin verdi. Dün fotoğraf çekimi oldu. Bugün de filmi çekildi. O makyaj da oradan kalma.
Jungkook= Ne güzel haber böyle. Bana neden başta söylemedin?
Hakuna= Yüzüne söylemek istedim.
Jungkook= Pekala. Tek mi oldun yoksa partner var mı?
Hakuna= Bana da sürpriz oldu o konu aslında bilmiyordum. İşte konuşmaya gidince öğrendim ki meğersem GOT7'dan Mark'da varmış.
Jungkook= Nasıl yani? Siz birlikte mi reklam çektiniz?
Hakuna= Öyle oldu. PD'nim biliyormuş da bana demedi ben de dünden önceki gün görüşme sırasında gördüm.
Jungkook= Reklam nasıl birşey anlatsana. İkiniz ayrı ayrı değil mi?
Hakuna= Nasıl ayrı derken?
Jungkook= Yani sen başka yerde başka şekilde o başka yerde başka şekilde değil mi?
Hakuna= İzleyince gör. Boşver beni. Ödül aldınız. Nasıl gururlandım anlatamam.
Jungkook= Teşekkür ederiz. Senden de bekliyoruz.
Hakuna= O kadar olmaz. Senin işin yok mu? Neden geldin? Yorulacaksın.
Jungkook= Yok. Sabah erkenden gideceğim şirkete. O zamana kadar sizin ile görüşürüm dedim. Bu arada Shin Yoo hamileymiş.
Hakuna= Aa haha evet de sen nereden biliyorsun?
Jungkook= Mesaj atmıştı. Dedi ki Azra ile de evlen de çocuğuma arkadaş yapın.
Hakuna= Pislik bu. Yahu o öyle şaka yapıyor. Sanki başka arkadaşı olmayacak manyak bu kadın. Aa benim odamda toplamam gereken şeyler var. Hadi ben gideyim sen bitir bir damla bile kalmasın bak yazık olur.
      Koşarak odama gittim. O Shin Yoo bitti. Ama hamile dimi neyse doğursun öyle.
      Hemen odamı topladım. Saçlarımı kurutmayı sevmezdim ama sırf zaman geçsin diye kurutmaya karar verdim. İyice aslan yelesi olunca saçıma taç taktım. Kıvırcık saçlarda ki sorun da kurutunca böyle olması. Ah...
    Salona gidip koltuğa yayıldım. Televizyonu açtım.
Jungkook= Simba gibisin.
Hakuna= Evet. Kuruttum ya saçı ondan.
Jungkook= Ne güzel pofuduk yatmak istiyorum kay.
        Beni zorla kaydırıp kafasını saçıma koydu. Ona bakınca çenesi ile karşılaştım. Çenesine üfleyip bacaklarımı orta sehpaya koydum. Cartoon Network açıp Gumball'a yetişmiştim.
Hakuna= Yaşasın Gumball.
Jungkook= Çizgi filmleri sevdiğin kadar keşke beni de sevsen. Çoktan evlenmiştik.
Hakuna= Ne alaka? Bak ben hala Simba ile evli değilim. Flört aşamasındayız.  Hem ne evlenmesi? Daha yeniyiz ve ARMY'ler karşısında linç olmak istemem. Daha evlenmemiz için var.
Jungkook= Nasıl daha var? Ne kadar mesela 2 hafta falan?
Hakuna= 2 yıl falan.
     Kafasını kaldırıp bana baktı. "Oha" der gibi yüz ifadesi vardı.
Hakuna= Az mı dedim? 4 yıl mı? Bak tatlım sizin daha yolunuz çok açılacak. Hemen evlenir isek bunu tıkayabilir. Elbet isterim ama daha erken. Siz daha iyi yerlere geleceksiniz,daha iyi şeyler olacak.
Jungkook= Biz zaten iyi yerlerdeyiz.
         Yanımdan kalkıp odasına gitti. Bu Shin Yoo hep bunun aklına girdi. Normalde böyle şeyler yapmazdı. Ulan Shin Yoo. Evliliğin canı cehenneme...

Bir Stajyerin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin