Bir Stajyerin Günlüğü

.. Sahne öncesi konuk..

Mino ile karşı karşıya gelince bavulumu bırakıp sarıldım.
Mino=Hoş geldin. Gel bizimkiler ile tanıştırayım seni.
          3 kişiyi karşıma getirip tanıtmaya başladı.
Mino= Lee Seung Hoon rapper, Kim Jin Woo vokal, Kang Seung Yoon da vokal. Biz 4 kişilik grubuz.
Hakuna=Ben Azra Sancar. Tanıştığıma memnun oldum.
Lee Seung Hoon= Mino bana senin bir grupta en çok rapper sevdiğini söyledi. Doğru mu?
Hakuna= Evet ama..
Mino= Ama tam da öyle sayılmaz. Anlat istersen güvenebilirsin.
Hakuna= Olay şu ki en çok rapper sevmeme rağmen sevgilim bir vokalist.
Kang Seung Yoon= Desene o da bizden.
Kim Jin Woo= Nerede vokalist barlarda falan bir grupta mı yoksa bir üniversiteye mi bağlı?
Hakuna= Yok BigHit'e bağlı bir grupta.
Lee Seung Hoon= Yeni bir grup mu çıkıyor?
Mino= Yok bu zaten bayadır var ve ünlü bir grup.
Hakuna= BTS'den Jungkook benim sevgilim. Evet çok şaşırdınız. Aslında nasıl olduğunu anlamanız saçma. Siz sandınız o kadar yüksek biri sevgilim olmaz ama bende anlamadım nasıl oldu.
Kim Jin Woo= Yok olmaz demedik ama şaşırdık. Nasıl olduğunu yolda anlat bence gidelim artık.
                 Özel uçağa bindik. Mino ile yan yana oturup laflamaya başladık. Bir süre sonra arkamızdan Lee Seung Hoon bizi dürtmeye başladı.
Lee Seung Hoon= Azra nasıl tanıştınız  Kook ile anlatsana.
Hakuna= Ben onların şirketlerinin önündeydim. Daha Koreye yeni gelmişim tabi öylesine etrafı gezerken bir gideyim dedim. Sonra kulağımda çalan Türkçe şarkıya dalmışım ve dışarıdan söylemeye başlamıştım. O ara BTS gelmesin mi beni duymuşlar durup dinlemeye başlamışlar. Sonra şarkı bitince bir alkış sesi bir baktım 7 kişilik erkek grubu olan BTS beni alkışlıyor. Sonra işte  bir süre sonra ben SM Entertainment'ten çıkıp ona yakın parka gidip sallanırken 3 erkek geldi. Jungkook da vardı aralarında. Bi baktım yanımdaki salıncağa oturup şarkı söyleyen kişi Jungkook. İşte samimiyet o günden sonra başladı. Daha sonra ben SM Entertainment'ten çıkıp BigHit'e geçtim bir de AOMG'ye. AOMG de uzun mesele neyse daha sonra anlatırım. İşte sonra bir ceza aldım Simon Dominic'e yanlış yaptım diye. Sonra ben Simon ve Jungkook aynı evde kaldık. Öyle öyle yakın olduk sonra olaylar olaylar oldu ve sevgili olduk.
Kim Jin Woo= Ne tür olaylar?
Hakuna= Jungkook beni seviyormuş da ben başkasını seviyor sanıyordum hep ters yapıyordum bir gün sinirinden bu bayıldı sonra hastaneye yattı.
Mino= Çocuğa neler yaşatmış. Bir de bana neler yapıyor bir bilseniz...
Hakuna= Ne yapıyorum be millet yanlış anlayacak ben kötü insan mıyım?
Kim Jin Woo= Ee hastaneye yatınca ne oldu?
Hakuna= Beni sevdiğini söyledi. Sonra da taburcu olup eve gelince sevgili olduk.
Kang Seung Yoon= Ne kadar romantik bir hikaye. Jungkook romantik biri derler öyle mi?
Hakuna= Jungkook romantik mi? Evet biraz var ben ondan odunum aslında ama çok sinir edebiliyor beni.
Kim Jin Woo= Nasıl yani?
Hakuna= Biz ateş ve barut gibiyiz kavga etmezsek rahat durmayız.
Mino= Ve Jungkook çok kıskanç. Buraya gelmene nasıl izin verdi ben hala orada takılı kaldım.
Hakuna= Vermezse beni çekeceği olurdu. Elbette izin verecek. Ki ben izin almadım haber verdim ona.
Kim Jin Woo= Ne kadar havalı.
Lee Seung Hoon= Hazır mısın konsere? İlk konserin galiba.
Hakuna= Hazır olmam lazım. İlk büyük konserim evet ama daha önce konser verdim bir kere. Belki duymuşsunuzdur.
Lee Seung Hoon= Evet duymuştum. BTS ve Simon Dominic vardı değil mi?
Hakuna= Evet.
Mino= Seung Hoon bir ara seni araştırmıştı biraz Azra ondan bu konserini iyi bilir. Hatta o bi arkadaşın vardı hatta şarkı söylemişti neydi o Elif mi aynen onu da görmüştü.
Hakuna= Teşekkür ederim Seung Hoon.
Kim Jin Woo= Bu kadar şirkette olmanı neye borçlusun? Biz bir tanesinde zorlanıyoruz sen 3 tanede nasıl hayatta kalıyorsun?
Hakuna= Ayrıca tıp okuyorum.
Lee Seung Hoon= Ne?
Hakuna= Hepsi bir olunca zor oluyor evet ama hepsi beni zorlamamak için çok üstüme gelmiyor sağ olsunlar.
               Daha çok benim ile ilgili soru sorarak zamanı geçiriyorduk. Sorulardan sonra normal konulardan sohbet etmeye başlamıştık ve bir süre sonra Japonya'ya varmıştık. Zaten 2 saat sürüyordu.
                İndiğimiz an hemen otele gittik. Herkesin odası farklıydı. Odama gidip yerleştim ve üstümü değiştirdim. Kapımın çalınması ile koşup açtım.
Mino= Bizimkiler ayrı yerde yemek yiyecek istersen biz seninle otelde yiyelim.
Hakuna= Olur. Bekle çantamı alayım.
                Çantamı alıp Mino ile otele ait restorana gittik. Japon dilim olmadığı için  Mino bana çevirmenlik yapıyordu.
                Sipariş verip yemek beklemeye başladık.
Mino= 1 hafta buradayız biliyorsun değil mi?
Hakuna= Evet.
Mino= Hep yanında olamayabilirim. Bizim üyeler de olmayabilir. Bu yüzden sana çevirmen ayarlamamı ister misin?
Hakuna= İngilizce yetmez mi?
Mino= Bilemiyorum. Koruman olacak bir tane ama çevirmen yok.
Hakuna= Sorun olacağını sanmıyorum. Teşekkür ederim.
Mino= Bu arada Simon çok değişmiş.
Hakuna= Neden?
Mino= Konsere gitmesen olmaz mı diye sordu senin için. Bende gelmesi gerekiyor dedim.
Hakuna= Simon değişti evet. Abilik hormonları arttı galiba.
               Kahkaha atıp sohbet etmeye başladık. Yemekler gelincede yiyip kalktık.
Mino= Odana gidip dinlen sabah erkenden kalkmamız gerekecek.
...
Erkenden kalkıp provalar için hazırlanıp konserin olacağı yere gittik. Önce  Winner grup olarak prova yaptı o ara bende seyirci olarak izledim. Daha sonra aradan sonra Mino ile benim provam vardı.
Mino= Burayı kalabalık hayal et ve öyle prova yap. O zaman gerçek konser için hazır olursun yoksa diğer türlü heyecandan tökezlersin.
Hakuna= Teşekkür ederim Mino sunbae.
                  Öncelikle nerelere gideceğimiz ve nasıl pozisyonda olunacağımız,ne zaman yan yana olacağımız nerede nasıl söyleyeceğimiz ne zaman susup tekrar devam edeceğimiz, şarkının yeni versiyonu dahil hepsi anlatıldı. İyice idrak edip yerlerimize geçtik. Müzik açıldığı zaman ne anlatıldıysa yapmaya başladık. Mino sunbaenin dediği gibi seyirci varmış gibi hayal ederek yapıyordum bu da kalbimin çok fazla atmasına neden oluyordu. Soluğum hızlanıp göğsüm ileri geri geliyordu. Sanırım bu kadar heyecanlanmayı üniversite sınavında yaşamamıştım belki de bu yüzden tıp kazanabildim. Heyecanlanmamak önemli.
                Prova bittiğinde sandalyelerimize oturup her şeyi güzelce tarttık.
Kang Seung Yoon= Azra şuradan dönerken nefes almaya dikkat et çünkü sona gelince şarkı sözlerin var onları söylerken nefessizlikten sesin kaydı.
Mino= Bende fark ettim. Bence 2 saniye önce koşmaya başla sonra 2 saniye sana süre artacak o ara nefes alıp verebilirsin.
Hakuna= Pekala öyle yaparım.
Kim Jin Woo= Bu kadar heyecan yapma. Merak etme Mino seninle bir şey olursa ona bırak o kimse anlamadan düzeltir.
Hakuna= İnşallah düzeltecek sorun olmaz.
Winner= İnşallah?
Mino= Bi kere Arabistana gitmiştik orada diyorlardı. Sen Türk değil miydin?
Hakuna= Arap değilim Türküm. İnşallah sadece Arabistan'a ait değil Müslümanların sözü bu. Sözden çok nasıl anlatsam yani sizin dilinizde Tanrı korusun tüm dileğim olması gibi birşey ama bizde tanrı sizde ki tanrı değil.
Mino= Tamam beynini yakmana gerek yok benim dine özel desen anlardık. Dilin dişlerin ile dans etti resmen derdini anlatacaksın diye.
Kim Jin Woo= Ter döktü kız.
Kang Seung Yoon= Bir soru sorduk kız konserde döktüğü terin çoğunu burada döktü.
Hakuna= Çünkü size yanlış anlatmak istemedim. Doğru anlatmak kötü düşündürmek istemedim çünkü bu dönemde benim dinim çok yanlış anlatılıp insanlara kötü din gibi gösterilip tabiri caizse terörist gibi görüldüğümüz için Müslümanım demeye korkar olduk. O yüzden ben ter döküp iyi düşünüp doğru anlatayım ki bir kişi dahi olsa doğru bilip benden bizden korkmasın.
Lee Seung Hoon= Olur mu öyle şey biz seviyoruz. Merak etme korkmayız.
Hakuna= Sevindim.
Mino= Pekala çok mola verdik. Son kez prova yapalım  Azra. Bak dediğimiz gibi 2 saniye önceden koş ki 2 saniye sana kalsın nefes al ver öyle söyle.
Hakuna= Tamam sunbae. Biz gidiyoruz iyi izleyin kötü yer olursa lütfen söyleyin.
Kim Jin Woo= Daha çok kıvır Azra. Belli olmuyor. Mino sende bacağını daha iyi aç yaşlı mısın sen nefes nefese kaldın sol bacağı açarken.
Mino= Ben neler yaptım biliyor musun sen? Bu bacak o kadar kaslı ki ondan açılmadı yoksa...
Kang Seung Hoon= Aynen kesin. Hadi git bak Azra ilk merdiveni çıkıyor bile. Senden atletik.
Mino= Bunları  Kook duymasın. Hele o biraz daha kıvır sözünü. Dikkat edin.
              Mino'nun gelmesiyle prova tekrar başlamıştı. Daha dikkatli davranarak her şeyi iyi yapmaya çalışıyordum. Dediklerini beynime iyi işlemiş onlara göre hareket ediyordum.
     Her şey bitip sahneden inip konuşmuştuk. Sorun olmadığını çok iyi olduğunu söylediklerinde çok iyi hissetmiştim. Daha sonra otele tekrar dönüp dinlendik. 2 saate yakın zaman sonra tekrar konser alanına geldik. Çoktan insanlar erkenden gelmeye başlamıştı.
Hakuna= İnsanlar girmeye başlamış bile.
Mino= Winner aşkı bu.
Hakuna= Tek ben olsam yine olur muydu?
Mino= Olabilirdi.
Kang Seung Hoon= Bizim ilk konserimiz çok az kişiydi. Ama senin ilk konserin bizden fazlaydı ve bizden çok ses getirmişti. Eminim senin solo konserin olsa dahi yine böyle olurdu.
               Çok mutlu olmuştum. Daha sonra hazırlanacağımız odaya girdik. Ben tek başıma bir odada onlar ise aynı odada hazır olacaklardı. Önce saçım yapılıyordu.
Saçlarımı dağınık fön saç modeli yapmışlardı.