Büyük bir boyun ağrısı ile uyandım. Hava daha karanlıktı. Önce yerde yatanlar için yere yorgan serdim. Onları yorganın üstüne yatırdım. Üstlerine ince örtü örttüm. Koltuklardakileri düzgünce yatırdım. Üstlerine örtü örttüm. Saat 7.50. Bundan sonra uyumasam da olurdu. Kendime gidip kahve yaptım. Ev dışındaki salıncağa gittim. Bir yandan kahve içip diğer yandan güneşin ilk ışıklarına bakıyordum. Ne çok ne azdı. Tam orta bir ışığı vardı. 8.30 gibi tam olarak belli olurdu güneş. Hava biraz serin idi ama bu beni kendime getirdi.
8.30 gibi birilerinin alarmı çaldı. Sanırım herkesin iş vakti geliyordu. İçeriye geçip kahvaltı hazırladım.
Jin= Günaydın. Neden erkenden kalktın?
Hakuna= Bilmem. Uykum kaçtı. Hadi gel otur birşeyler ye. Sanırım işin var.
Jin= Bir tek benim değil. Gerisini uyandırır mısın?
Hakuna= Tabii ki. Sen geç otur. Ben hemen onları alıp geliyorum.
Salona gidip tek tek BTS üyelerini uyandırdım. Hepsini mutfağa soktum.
Hakuna= Güzelce yiyin.
Jin= Teşekkür ederiz. Yorduk seni.
Hakuna= Ne yorması? Kendim istedim. Güzel beslenin, sağlıklı olun ve bize güzel güzel şarkılar yapın.
RM= Sen ne yapacaksın? Eğitime gelecek misin? Bizimle gel bırakalım seni BigHit'e.
Hakuna= Olur aslında. Erkenden BigHit'i halletsem sonra YG'ye gideyim. AOMG'yi boşver avucunu yalasın.
Jimin= Ahaha. Simon duymasın. Hadi gençler hazırlanın.
Hakuna= Ben burayı toplayayım. Merdivenden daha sonra biri çıkarabilir mi?
Jungkook= Çabuk topla. Hazırlanmanı çok bekleyemeyiz.
Jimin= Ben yardım ederim sana. Hadi sen bunları buzdolabına koy.
Jimin ile mutfağı topladık. Hemen gidip hazırlandı. Ben de merdiven ile savaş verdim. Biraz zor olsa da çıktım. Olabiliyormuş ama anca oldu. Kimseye muhtaç kalmadım.
Hemen gidip siyah pantolon üstüne tişört giydim. Saçımın uçlarına maşa yaptım. Fondöten sürdüm, maskara yaptım.
Odadan çıktım. İnmesi var birde.
Hakuna= RM. Neredesin?
Jungkook= Ne oldu yine?
Hakuna= Sana ihtiyacım yok.
Koltuk değneği ile inmeye başladım. Neden asansör yok bu evde? Parası her şeye yetip bi asansöre mi yetmedi?
Merdivenden zor bela indim. Hep beraber arabaya bindik. Ben Elif unnime nereye gideceğim hakkında mesaj attım.
BigHit'e varınca hemen hocama gittim. Erken gelmeme şaşırsa da hemen derse geçtik. 2 saat sonra saat 12.30 da bıraktı. Buradan YG Entertainment'e gittim. Bana Zion.T kart vermişti. Bunu gösterip binaya girdim.
Hakuna= Merhaba. Zion.T nerede acaba?
Danışma= Buraya gelmedi daha. Ne için istiyorsunuz?
Hakuna= Burada stajyer olarak aldı aslında. Neden geldim bilmiyorum. Bi konuşurum sandım.
Danışma= Arama mı ister misiniz?
Hakuna= Olur. 3 şirketi idare etmem lazım. Bi yere daha uğramam lazım. Bunu ona iletir misiniz?
Danışma= Tabii. Bekleyin.
Keşke önce mesaj atıp gelseydim. Boşuna zaman kaybı...
Danışma= Sizi başkasına yöneltecekmiş. Beklemenizi istedi. Hakuna= Kime?
Danışma= Burada ki hocalardan biri. Bekleyin. Birazdan varır.
Uzaktan biri geliyordu. Sanırım burada ki hocam bu olmalı.
Hyung Bae=Merhaba. Ben Hyung Bae.
Sizin burada ki hocanızım. Dans ve vokal dersleri vereceğim.
Hakuna= Merhaba. Ben Azra Sancar. Zion.T için buradayım.
Hyung Bae= Biliyorum. Bahsetti. Size YG'yi gezdireyim.
Tek tek her yere götürdü. Çok güzel ve büyük bir yerdi.
Hyung Bae= Şimdi de çalışma odamıza gidelim. Size ders verme stillerimi anlatırım.
Hakuna= Pekala.
Büyük ve geniş bir odaya girdik. Bana kendi ile ilgili bilgiler verdi. Neler anlatacaklarını falan söyledi. İyi ve sıcakkanlı hocaya benziyordu. Lakin ben BigHit'teki hocamı daha çok seviyorum. Tam benim kafadan.
Hyung Bae= Anladınız sanırım.
Hakuna= Evet. Bugün bu kadar ise ben gidebilir miyim?
Hyung Bae= Evet. Bu arada. Ayağınız ne zaman iyileşir?
Hakuna= 1 ay kadar. O zamana kadar sadece vokal dersleri alıyorum. BigHit'te ki hocam kendi dans ederek görmemi sağlıyor. Bilgiler veriyor.
Hyung Bae= Pekala. Evinize gidebilirsiniz.
YG'den çıkıp eve gittim. Çoktan saat 15.40 olmuştu. Günler çabuk geçiyor.
Eve vardığımda sadece Elif unni vardı.
Hakuna= Simon nerede?
Elif= AOMG'ye gitti. Sonuçta adamın işi var. Hep evde değil. Akşama bir clubta konser vereceklermiş. Ona hazırlanıyor.
Hakuna= Bizde mi gitsek? Jay Park falan vardır. Gray falan. Çok merak ettim konserlerini. Unni gidelim nolur nolur nolur...
Elif= Tamam. Alkol içenlerden uzak durmak şartı ile. Sahneye yakın duralım. Arkalar hep sarhoş olur.
Konser için hazırlandık. Yemek yiyip konser olacak cluba gittik. Önce Simon'a supriz yapmak için kulise gittik. Kapıyı tıklayıp açtım.
Hakuna= Merhaba. Ben Azra. Yanımda ki Elif.
Gray= Yalnız buraya fanlar giremez. Çıķabilir misiniz?
Hakuna= Biz fan değiliz. Simon nerede?
Gray= Tuvalette. Tanışıyor musunuz?
Elif= Tabii ki. Kendisi gelince anlarsınız.
Gray= Simon. Buraya bir gelir misin?
Simon Dominic= Ne oldu? Azra ve Elif. Ne işiniz var burada? Size uygun yer değil.
Hakuna= Uygun olup olmamasını boşver. Konserinizi çok merak ederdim. Hep videodan izlerdim. Canlı görmek istedim. Jay Park hep video paylaşırdı. Çok eğlenceli.
Simon Dominic= Biri size yanaşsın görürüm ben eğlenceyi. Neyse. Gidin yer kapın önde. Biz çıkarız birazdan.
Hemen sahnenin önünde yer bulduk. Ayağıma basmazlar ise mükemmel olurdu. Konser başlıyordu. Başlangıca hiç şaşırmadım. SIMON SIMON DOMINIC...
İyi ki bu şarkıyı yapmıştı. Her yerde bunu söylüyordu.
Şarkıya eşlik ettim. Elif unni kendi havasında dans ediyordu. Bir süre sonra Simon herkesin kafasına su attı.
Hakuna= Ağzına bok girsin. Bu saça ne uğraştım ben manyak.
Sesten duyulmamıştı. Eve gidince görür o.
Jay Park arkadan şampanya açıp Simon'un kafasına döktü. Oh canıma değsin. Bardaklara koyup içtiler.
Jay Park yeni şarkılarından söylemeye başladı. Ayağımın bir kez daha sakat olmasına lanetler okudum. Dans etme şansım vardı. Böyle bir yer bir daha ne zaman bulurdum,hepsi bi arada ne zaman olurdu bir daha bilemem. Moralim bozulmuştu. Sanki elimden ayıcığımı almışlar gibi hissettim. Kalbimin bir yanı boştu.
Tam önümüzde dans ediyordu. Başından aşağı su döküp arkaya öne kafasını salladı. Gösteri yapmayı iyi biliyordu. Bende koltuk değneğine tutunup dans edeyim dedim. Direk dansı gibi durduğu için anında vazgeçtim. Üzgünüm Azra. 1 ay dayan...
Elif= Ne oldu? Eğlenmiyor musun? O kadar istedin gül biraz.
Hakuna= Dans edememe koyuyor. Karşımda Jay Park var ama dokunamıyorum,şarkı söylüyor dans edemiyorum. Anlıyor musun? Bu yaşadığım çok acı.
Elif= Ahahaa. Aynı benim Jimin ile alakam gibi. Yanı başımda ama sanki çok uzağımda. Ah Azracım ahh...
Hakuna= Dert ettiği şeye hele. Belki seviyor seni. O kadar Sehun'dan kıskandı seni. Kör müsün? Üzme kendini.
Elif= Saçmalama.
Hakuna= Neyse. Yakında anlarsın. Eve mi gitsek? Arkadaki birazdan bizi götürecek gibi.
Elif= Öyle mi? Tamam. Simon'a bir işaret yapalım. Aklı kalmasın bizde.
Hakuna= O işaret bende.
Çok iyi görebilmesi için yakına gittim. Bana baktığı an bir işaret yaptım. El salladım. Bizim ülkeye ait kafaya el koyup öne doğru savurdum. Bu "Hadi eyvallah" işareti. Elif unnimi de alıp eve doğru yola çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Stajyerin Günlüğü
Teen FictionÖylesine bir başvuru doldurup Kore'de en ünlü şirketlerde stajyer olmak? Üstüne de ünlü gruplar ile tanışmak? Bunu başarmış mıydım? .... Adı Azra Sancar. Tıp 2. sınıf. İzmir de yaşıyor. Can sıkıntısı ile SM Enterteinment,YG Enterteinment gibi Kore'...