..SELİMINO..

51 4 4
                                    

Selim'i aradım.
Dııt dııt...
Selim= Sonunda. Kaldım burada her yer çekik arada birşey sordular random gibi konuşuyorlar anlamadım. Baktılar ben yabancıyım sanki ileriden Koreliye benzer halim varmış gibi...Sonra İngilizce konuşmaya başladılar. Neredesin Azra? Kurtar beni.
Hakuna= Ah garibim. Ben şuan şirketteyim ama hemen koşarak geliyorum. İşim yok zaten. Bekle beni yiğidim.
     Telefonu kapatmadan hangi havalimanında olduğunu öğrendim. Koşarak şirketten çıkmaya çalışırken diğer yönden koşarak gelen biri ile çarpıştım. İkimiz yere düştük.
Hakuna= Yuh. Ay pardon. Ben özür dilerim acelem vardı ondan. Sizde özür dileyin yolumuza devam ed...
     Bu baktığım en sevdiğim gruplardan olan Bigbang'den Seungri değil mi? Sen özür dileme ben dilerim be yiğidim...
Hakuna= Yok yok siz etmeseniz olur. Ben hata yaptım evet.
Seungri= Olmaz. Siz dilemiş iseniz bende dilerim. Üzgünüm hemen koşmam gerekliydi.
Hakuna= Tabi canım ünlü adamsınız. Ben sizi meşgul etmeyeyim o zaman koşmaya devam o zaman bende koşmam lazım. Bilirsiniz işler falanlar zurtlar zırtlar.
Seungri= Evet. Siz niye buradasınız?
Hakuna= Ne sen sor ne ben anlatayım. Ay pardon. Ben de burada bir sanatçıyım aslında. Söz yazmayı bitir isem Epik High ile işbirliği ile beat yapıp Mino ile düet yapacağım. Tabi bunu pek kimse bilmez siz ve Zion.T biliyorsunuz şuan.
Seungri= Bak bunu bilmiyordum.
Hakuna= Ondan demiştim ya bilmiyor fazla kimse. Ay laf sokmak istemedim.
Seungri= Önemli değil. İhtiyacın olan birşey varsa bana ulaş.
Hakuna= Yok canım ne olacak. Aa bu arada TPA ile olan şarkı. Çok güzel. Tebrik ederim.
Seungri= Combo mu? Evet. Teşekkür ederim. Koşmaya devam o zaman.
Hakuna= Bencede. Benim evet koşmam gerekli değil mi? O zaman siz koşun bende koşuyorum. İyi günler.
Seungri= İyi günler.
      Tekrar koşmaya devam ettim. Arkama bakmadan koştum. Arabaya gidip hemen havalimanına gittim. Ah Seungri hariç diğer üyeler askerde idi. Ne olurdu da GDragonu görseydim de gitseydi. Bir kere konserine gitseydim keşke... Dönmesini beklemek de varmış desene... Taa 2019'un sonuna kadar. Ah ahh...
   Havalimanına varıp hemen indim. Selim'in olduğu yere gittim. Birden etrafım sarıldı. Bir saniye. Ben ünlü mü olmuştum?
Hakuna= Ah şey benim kuzenimi almam lazım. Lütfen.
     Hemen onları aştım. Selim'i tutup arabaya koştuk. Kuzenim diye yazsınlar bari. Magazine çıkarsam biterim. Başkan birşey der mi bilemem ama sonuçta sevgili değiliz ki...
Selim= Bu neydi öyle?
Hakuna= Ben ünlü olmuşum da yeni fark ettim. Olmazdı böyle şeyler aslında.
Selim= Sonuçta sen şarkı yaptın. Ne kadar izlendi?
Hakuna= Bakmadım ama çok diyorlar. Ödül alacakmışım da bir kaç programda sonradan başkan iptal etmek zorunda kalmış. Bu YG'den dolayı. Orada albüm yapınca anca o zaman alabilirim.
Selim= Ya sen büyüdün de ünlü mü oldun?
Hakuna= Kes tıraşı. Bizim şimdi ne yapmamız lazım? Lan senin ne işin var?
Selim= İşim mi? Bir yer çağırdı. Fotoğraf çekimi için.
Hakuna= Hangisi?
Selim= Ben söylerim sana. Beni şirketine götürsene. Çok merak ettim.
Hakuna= Önce eşyalarını evime götürseydik.
Selim= Aman götürürüz. Bu arada sen ne zaman ehliyet aldın?
Hakuna= Sen bebekleri fotoğraf çekerken bu ablan neler yaptı bir bilsen...
Selim= Ablan mı? Aynı yaştayız.
Hakuna= Laf gelişi öyle ya ay sende birşeyden anla. Hangi şirkete götüreyim seni? YG olmaz ama daha yeni çıktım oradan. Hem seni almama kızarlar orası süper lüks ve önemli bir yer. Yemez oraya götürmek. Zaten kendim bile suç işliyormuşum gibi hissederim hep. Çok garip. Her an bi yerden GD çıkıp beni kesecek gibi his var. Ahh. Çok korkunç ahah.
Selim= O kim?
Hakuna= Bigbang grubunun lideri ve en sevdiğim sanatçılardan.
Selim= Seviyorsan niye korkuyorsun?
Hakuna= Çünkü öyle. Ben onu öyle seviyorum. Soğuk ama sıcak,tatlı ama yakışıklı,tarz ama ponçik,korkutucu ama sevimli. Her türden insan. Asıl adı Kwon JiYong ama sahne adı GDragon. İki ismi olduğundan her iki isimde farklı insan. Çift karakterli gibi. Ahh yakından tanımak istediğim nadir insanlardan... Deney gibi incelemek isterdim.
Selim= Ne konuştun ya... Nereye gidiyoruz? Bari o çıkış yaptığın şirkete gidelim.
Hakuna= Ne? Neden? Orası mı? Aa olmaz...
Selim= Neden? Oradan kim çıkıp keser?
       Ah bütün gün Jungkook orada. Ya bizi görüp kıskanır ise. Biterim ben.
Hakuna= Kesmek mi? Yok canım kim kesecek sanki.
Selim= Tamam hadi oraya gidelim. Odan var mı?
Hakuna= Aslında yapım aşamasında idi stajyer iken ama bilemedim oldu mu? Sormak lazım.
Selim= Olmadı o arkadaşların vardı grup olan onların yanına gideriz. Arkadaşlarını tanımak isterim.
Hakuna= Onlarda seni ister.
Selim= Ne?
Hakuna= Tabi hayhay.
     İçim osuruk oldu. Ah kalbim. Kendi ecelime mi gidiyorum acaba? Aç camı aç...
Selim= Terlemeye başladın. Çok sıcak değil halbuki.
Hakuna= Normal ter değil o.
Selim= Tuvaletin gelmiş gibisin. Yüzün sarardı. Neden sıkıyorsun? Çok mu var.
Hakuna= O ter o ter değil. O teri bir ben bir Allah aha birde bu direksiyon bilir. Boşver sen. Yoluna bak. Bana bakma. Sakın bakma. Orada da bakma.
Selim= Ne oldu? Kafanı koşarken bir yere mi çarptın?
Hakuna= Keşke...
       Anlamsız bakış atar iken ani bir u dönüşü yapıp geri geri yaparak park ettim.
Selim= Uhh ustaya bak sen. Titrettin beni.
Hakuna= Hey. Benimle öyle sakın konuşma.
Selim= Neden? İlk aşkın değil miyim?
Hakuna= Neyse. Hadi gel. Şapkamı takmam lazım.
     Şapkamı taktım. Ceket giyip çeneme kadar kapattım. Gözlüklerim ile arabadan çıktım. Neden burada hep kızlar bekliyor?
Selim= Selam versene kızlara.
Hakuna= Ağzına tüküreceğim şimdi göreceksin selamı. Lan bunlar yer beni yer. Ah saf kafan ah. Gir hemen şu lanet binaya.
      Binaya girdik. Kapıyı kapatıp soluk verdim. Nereye gitsek acaba? Aa resepsiyona benzettiğim karşılama komitesi gibi birşey. Oraya gidelim bakalım kimler burada...
Hakuna= Merhaba. Nasılsınız kızlar? Bayadır gelmedim değil mi?
Görevli= Evet Azra hanım. İyiyiz siz?
Hakuna= Ne olsun öyle havadan sudan gidiyoruz işte. Şirkette kimler var acaba?
Görevli= BTS üyeleri var. Sabahtan beri çalışıyorlar. Mola vermiş olmaları gerekiyor. Yemek yiyorlar sanırım. Siz ister misiniz? Misafiriniz var sanırım. Size ayarlama mı ister misiniz yoksa BTS ile mi yemek istersiniz?
Selim= Ne dedi?
Hakuna= Yalnız mı yemek yiyelim yoksa BTS ile mi yemek yiyelim?
Selim= BTS tabi. Hem tanımış olurum arkadaşlarını.
Hakuna= Yalnız desen şaşardım zaten.
Selim= Ne?
Hakuna= Şey biz BTS ile yeriz. Nerede onlar?
Görevli= Yemekhanedeler. Hemen haber edeyim size yemek hazırlasın lar. Siz gidin bekleyin getirirler.
Hakuna= Pekala.
      Selim'i tutup yemekhaneye götürdüm. Uzaktan bile sesleri duyuluyordu.
Selim= Bunlar onların sesi mi?
Hakuna= Evet.Çok normal bir grup merak etme.
      Bunu dedikten sonra ayağım takıldı.
Selim= Allah çarptı galiba.
Hakuna= Hiç normal bir grup değiller. Akıl sağlığına dikkat et.
       Kapıdan girdik. Birden sessizlik oldu. 2 saniye sonra beni tanıdılar ve deminki sesten daha fazla ses oldu.
JHope= AZRA. BURAYA HADİ GEL.
Suga= Yer var gel hadi.
RM= Hey. Nereden geldin?
Taehyung= Ajan007 hoş geldin.
Jin= Yemek yemelisin hadi gel.
Jimin= Gelsene.
Jungkook= Ne oldu?
     Herkesin gözü bende iken yanımda beliren Selim biraz utanmış gibi oldu. Sen istedin kardeş ben dedim yalnız yiyelim. Sen utan ben zaten sonra azar yiyeceğim ki...
RM= Yanındaki kim?
Jungkook= Ağzımdan aldın hyung.
Hakuna= Bu mu? Çocukluk arkadaşım işte. Gelecek dedim ya. Selim. İngilizce biliyor.
Selim= Merhaba. Ben Azra'nın arkadaşı.
JHope= Vay. Ne kadar yakışıklı. Gelsenize buraya.
Hakuna= Onun için geldik. Sizin ile tanışmak istedi. Kıramadım bende.
RM= İyi ettin. Yemek söylediniz mi?
Hakuna= Evet yolda.
     Hemen gidip Jungkook'un yanına oturdum. Selim ayakta iken onu yanına çekip oturtan Jin oldu. Ah canım Jin ommam ( annem).
Selim= Rahatsız etmedim değil mi?
Jungkook= Yok. İyi ettin bende seni hep merak. Ah. Evet yok etmedin.
       Tırnaklarım çok işe yarıyormuş bunu keşfettim. Bu Jungkook'u döveceğim bir gün...
   Yemek gelene kadar beklemeyen Jungkook dayanamayıp ağzıma yemeğinden sokup durdu. Bunu gören Selim ters bakış atıp kafa hareketi ile beni uyardı. Bunu gören Jungkook bu sefer ters bakış ona atıp kafa işareti ile hayırdır işareti yaptı. Sen misin bunu diyen kafa işareti ile Selim atakta bulundu. Aman yarabbi diye bakan Jin'den sonra RM yapmayın çocuklarım nimet var burada diye baktı. Suga'da ne haliniz varsa görün uykum var diye göz devirdi. Jimin'de kıymayın bize diye bakıp gözlerini kırpıştırdı. JHope da hadi herkes halaya diye çatalı masaya bıraktı. Taehyung ise saçlarımı bozanın 7-24 fareler burnunu kemirsin dercesine bacaklarını öne uzattı.
Jin= Azra. Neden daldın? Yemeğin geldi.
Hakuna= Aaa geldi mi? Pardon. Teşekkür ederim.
    Yemeğimi yerken ne kadar da hayalperest olduğumu anladım. 2 saniyede destan yazdım. Oysa birşey olmamıştı...
Selim= Ee siz nasıl tanıştınız?
Jungkook= Azra ile mi?
Hakuna= Yok Şinasi ile Agah Efendi. Nasıl tanıştılar da ilk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval gazetesini yazdılar diye soruyor.
Selim= Ahaha. Azra ya...
Jungkook= Komik mi?
Selim= A değil tabi. Ben sadece Azra'nın ciddiye karışık tatlı yüzüne güldüm.
Jungkook= Tatlı yüzüne mi?
Selim= Çirkin mi?
Jungkook= Sana öyle mi?
Selim= Haşa. Küçükken bilseniz o kadar tatlıydı ki aynı Koreliler gibi idi. Sizin gibi yani. Belli yani büyüyünce nasıl Kore sevdalısı olduğu. Küçüklükten belliydi.
Jungkook= Sorduk mu?
Hakuna= Ben sordum aslında iç mesaj yolu ile. Üstüne gitmesen mi arkadaşımın?
Jungkook= Pardon.
RM= Biz nasıl tanıştık şöyle oldu biz tam şirkete gidiyorduk ki bu orada Türkçe şarkı söylüyor. Dinledik sonra alkışladık. İlk öyle oldu. Sonra bu Jungkook,Taehyung ve Jimin ile parkta karşılaşmış tanışmışlar sonra Azra bizim şirkete geldi. Öyle oldu yani.
Selim= Anladım. Azra normalde utangaç olur nasıl şarkı söyledin sen?
Hakuna= Dalmışım. Bir baktım sesli söylemişim. Sonra da alkış yani.
Selim= Sende gelişme var. Ne kadar güzel. Ekin görse ağlar.
Hakuna= Neden ağlasın?
Jungkook= Haydaa. Şimdi Ekin mi çıktı?
Selim= Kuzeni o. Benimde en yakın arkadaşım. Ekin abisi gibidir. Çok korur kollar kıskanır ama çok da sever.
Jungkook= Tamam.
JHope= Sen neden geldin peki? Azra için mi?
Selim= Bir yönden evet onun için. Diğer yönden de bir iş için. Fotoğraf çekiyorum ben. Dükkanım da var hatta. Profesyonel olarak yapıyorum. Ödüllerim de var.
Jin= Ne kadar güzel.
Jimin= Tam Jin işi desene. Çok fotoğraf çeker.
Selim= Gerçekten mi? Sizin ile takılmak isterim. Size birşeyler öğretirim.
Jin= Aaa çok mutlu olurum.
Jungkook= Nerede kalacaksın peki?
Selim= Azram da.
Jungkook= Azram?
Selim= Ben ona hep öyle derim. Prenses derim. Fıstık derim. Herşeyi derim.
Jungkook= Öyle mi Azra?
     Derin bir yutkundum. Ne var olamaz mı sanki? Kaç yıllık arkadaşım o kardeşim...
Selim= Bir sıkıntı mı var ? Azra benim kaç yıllığım. Bilir misiniz o çocukken bana aşıktı. İlk aşkı benim.
      Jungkook'un gözleri büyür iken diğerleri şaşırmıştı.
RM= Demek ilk aşkısın. Ben hep Mete sanırdım.
Selim= Aa Mete mi? Siz nereden biliyorsunuz?
RM= Biz Azra'nın herşeyini biliriz. O Mete ne oldu?
Selim= Aslında iyi çocuk. Azrayı hala çok seviyor. Geri kazanmak istiyor.
Hakuna= Ama kaybedilen mal geri alınmaz değil mi aha ha ha.
Jungkook= Verilen mal geri alınmaz diye söz vardır.
Selim= Mete ne verdi ki?
Jungkook= Boşver.  Yemek bitmiş ise ben işe devam ediyorum.
RM= Bekle bizi. Gençler siz yiyin. Azra bize katılırsın sonra. Arkadaşın ne olacak?
Hakuna= Bilmem. Selim seni işe ya da eve bırakma mı ister misin?
Selim= Ben burada kalırım. Seninle döneriz eve. Hem markete uğrarız.
Hakuna= Birlikte mi?
Jungkook= Tabi birlikte dönün siz. Bekle aman Selim sakın gideyim deme daha bu Azra seni gezdirecek falan aman eve gideyim gibi yanlış yapma.
     Arkasını dönüp çıktı. Ay Selim yaktın beni...
RM= Ne oldu bu Jungkook'a? Azra yine ne oldu?
Hakuna= Hep ben hep ben. Osursa ben sıçsa ben. Ulan bu kafamı alıp cama sokasım var.
Selim= İyi birşey mi dedi kötü mü?
Hakuna= Mükemmel harika ötesi dedi Selim tamam. Otur sen gez dolaş soran olursa delinin tekiyim öyle geziyorum takmayın beni işinize de sonra koş ve BTS'in odasına gir tamam mı? Önemli olan arkana bakmadan koşmak. Baktığın an yakalandığın andır Selim tamam mı?
      Sabır dileyerek tavana baktım.
Jin= Sen en iyisi oyun odasına git. Ben seni götürürüm. Hadi gel. Sizde çalışmaya hadi.
    Biz de Jungkook'un gittiği odaya girdik. Jungkook kulaklığı takmış şarkı söylemeye başlamıştı. Çok sinirli gibiydi. Sesleri duymasam tam metal grubun müzik klibine konacak bir görüntü. Girmesem mi?
RM= Hadi gel.
     İçeriğe girip koltuğa oturdum. Ah yastık beni tek koruyacak sensin burada. Gel buraya bebek.
    Yastığa sarıldım. Jungkook kulaklığı çıkarıp karanlık gözlerini bana dikti. Korkudan terlemeye başladım. Ben yine ne yaptım?
RM= Hoov Jungkook kızı yiyeceksin. O bakış ne?
Jungkook= Anladı o. Arkadaşlar size birşey diyeceğim. Daha fazla içimde tutar isem patlayacağım. Bu kız varya benim sevgilim. Yeter be. İçimde tut tut burama kadar geldi.
     Yastığı kemirerek kapıda öyle kalan Jin ve diğer üyelere baktım.
Hakuna= Sakin. Bu ne hız?
Jin= Siz ciddi misiniz?
Taehyung= Ajan007 şaka değil mi bu?
Hakuna= Değil yardımcım.
Taehyung= Peki bize ne olacak?
Jungkook= Siz diye birşey mi vardı? Ben demiştim Azra benim olacak diye.
Taehyung= Olamazzz. Ajan007 işi bitti mi?
Hakuna= Ahaha. Hayır asla. Çocuğum bile olsa sen ve ben ajanız.
RM= Çocuk mu? Hamile misin? Ne ara?
Hakuna= Tövbe yarabbim hayır canım olur mu öyle birşey. Sevgili olalı tam 24 saat bile olmadı. Hem evlenmeden asla.
Suga= Demek sevgili ha. Mutluluklar.
JHope=Bunu kutlamak lazım.
Jungkook= Teşekkürler.
Jimin= Şimdi anladım o Selim'e davranışları.
Suga= Bravo. Bu yaşta bu zeka. Alkış.
    Tüm herkes Jimin'i alkışlar iken hepsini susturdum.
Hakuna= Jimin çok akıllı bir kere.
Jungkook= Evet tek o değil sende.
Hakuna= Bana bulaşma piskevit seni süte boğarım.
RM= Her neyse güzel haber lakin işimizi bitirmemiz lazım. Azra sen orada kulaklık ile takıl.
Hakuna= Pekala.
      Kulaklığı telefonuma taktım. Ah Super Junior klip. Hemen izlemem lazım. Canım Siwon.
    

Klip ilerledikçe sinirlerim bozulmaya başladı. Hele o kız Siwon'u elleyince bende ipler koptu.
Hakuna= ÇEK O ELLERİNİ SIWON'DAAAAAAAAAAAAAAANNNNN.
      Herkes bana bakmaya başladı. Yanıma gelip izlediğime baktılar.
Jungkook= Beni bu kadar kıskanmadın. Kıpkırmızı oldun sinirden.
Hakuna= Siwon'u elledi ya. Nasıl sinirlenmeyeyim.
Jungkook= Çok seviyorsun madem git onunla evlen.
Hakuna= Ay Jungkook ne kadar kıskanç oldun. O benim ilk tanıdığım Koreli. Bir o birde Park Seo Joon.
Taehyung= Aa benim kankam. Sizi tanıştırayım mı? Ah Jungkook acıttın.
Hakuna= Olur.
Jungkook= Olmaz. Bundan sonra ikiniz benden izinsiz ağzınızı açmak yok. Sen Azra. Beni bekle. Yarım saate o Selim'i alıp Simon'un eve gidiyoruz. Ne halt yersen ye şurada.
      Taehyung ve ben kurbanlık kuzu gibi ne dese kabul edip kabuğumuza çekildik.
...
      Çıkabiliriz. Uyan hadi gidiyoruz. Hey.
Hakuna= Git başımdan kertenkele.
       Etrafımda kertenkele dans ediyordu. Jungkook'un sesini almış benimle konuşmaya çalışıyor. Ben yer miyim yemem. Seninle sohbet edemem be kertenkele. Jungkook kızar sonra. Zaten çok kıskanç biteriz...
     




Bir Stajyerin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin