Bir Stajyerin Günlüğü

.. İlişki biter

Yaklaşık 2-3 hafta kadar süre geçmişti ve ben 6. aya girmiş bulunmuştum. Bulantı bedenimi terk edeli biraz olmuştu ve rahatlamıştım lakin bebek acayip hareket ediyordu. Tansiyonum ara ara çıkıyordu neyse ki bebeğin tansiyonu iyiydi.

        BTS kendi işleri ile o kadar yoğunlardı ki doğru dürüst bize uğramayı bırakın uyku alamıyorlardı bile.
   
      Benimle Simon ve Elif unnim ilgileniyordu. Tabii bu aralar Simon dışarılara sürekli çıkıyordu. Arkadaşları ile yemekler yiyordu. Ahh. Heize ile şarkı yapmıştı tabi. Onu unutmuştum size anlatmayı. Bana anlatmıyor ama galiba yeni bir şarkı yapacak ama başkasına düet girmeden kendisine ait bir şarkı çünkü  Heize'nin Dispatch şarkısına düet girmişti ki Heize baya baya bir severdim ve şarkı da mükemmel olmuştu.

          Biz İzmir de iken Chanyeol'um şarkı yayınlamıştı. Koreye gelince izleme fırsatı bulmuştum. Tatlı biasım yodam. Özlemiştim.
        Chen zaten... Beni bitirmişti albümü ile. Hepsi ile özlem giderecektim. En azından bu bebek olayını söylemeden hemen önce yapmam gerekiyordu...

       Jay Park ise Dank şarkısına klip çekip yayınlamıştı ve bana sürpriz olmuştu. Baya bir sevmiştim. Jay Park beni hep etkilerdi zaten.

         Hepsini tebrik edip zaman geçirmem gerekiyordu lakin psikolojik olarak daha onları mutlu edecek havada değildim.

Hakuna=Annen ne kadar pis biri oldu böyle oğlum. Ondan mı yavaşladın? Duşa girmem gerek değil mi... Hadi yapalım bunu dostum.
Elif=Kim ile konuşuyorsun?
Hakuna=Oğlum ile. Bana tepki veriyor. Unni 3 gün oldu duş almıyorum.
Elif= Yorulma diye ben yaptırmadım. Çok mu rahatsız oluyorsun?
Hakuna=Tabii ki unni. Alayım artık.

            Akşam 22.30 sularında kapı çalmıştı. Tam duşa girecekken olacak iş mi? Cidden...
       Kapıyı açıp geriye çekilmiştik. 1 yorgun adam yavaş adım ata ata içeri girmişti.

Jungkook=1 bardak su. Lütfen.
Hakuna=Yah. Hadi gir koluma. Unni sen suyu getir.
Jungkook=Olmaz. Sen taşıma. Ben kendim giderim.

             Yavaş adımlar ile salona gidip koltuğa yayıldı.

Hakuna=Yahh. Yorgundun niye geldin buraya. Diğer üyeler ile kalıp dinlenmen gerekiyordu.
Jungkook=Olsun. 1 hafta oldu neredeyse görüşemedik.
Elif=Al bakalım su.

         Kafasını ellerim ile tutup kaldırdım. Suyu içmesini bekledim. İçtiği gibi yenisini doldurup getirdim. Tekrar ona içirdim. Tekrar doldurmaya giderken bileğimden tuttu.

Jungkook=Yeter. Teşekkür ederim. Geç otur.
Hakuna=Bardağı götüreyim.

         Mutfağa giderken kendimi koklamıştım. Ter kokuyordum. Lanet olası tam zamanında gelmişti...

Hakuna=Ben bi yarım saat gelmesem?
Jungkook=Olmaz.
Hakuna= 20 dakika da olur.
Jungkook= Olmazz.
Hakuna= 10 dakika?
Jungkook=Gel şuraya Azra. Niye gidiyorsun ki?
Hakuna=İşim var. Unni sen Kook ile ilgilen 10 dakikaya geliyorum.

        Hızlı adımlar ile odama gidip kapıyı kilitledim. Ne olur ne olmaz önemliydi. Gelir falan aman...

       Güzel bir duş alıp kırklanmıştım. Kendime gelmiştim. Ten rengim daha mı beyaz oldu ne?

Kurulanıp giyindim. Saçımın ıslaklığını alıp tarayıp özgür bıraktım. Odamdan çıkıp salona gittim.
Elif unni bana " şş " işareti yaptı. Yavaş yavaş gidip Kook'un baş ucuna oturdum. Elif unni sessizce;
Elif=Ben odama gidiyorum. Sen bakarsın ona. Yastık ve örtü bıraktım buraya.
Hakuna=Tamam unni teşekkür ederim.
  
          Elime örtüyü alıp Kook'un kafasının olduğu yere oturdum. Kook'un kafasını göbeğime doğru koyup diğer yandan üstünü örttüm. Oğul ve baba buluşmuş olmuştu. Pis hain evlat bunu beğenmiş olacak ki ellerini sürekli babasının kafasına doğru uzatıyordu. Uzat uzat annenin canı yok zaten...