Bir Stajyerin Günlüğü

Bazı yanlışlar vardır bizim kontrol dışı olan...

Balık yerken çatal işe yaramadığını anladım. Etrafıma baktığımda kafayı bulduklarını anladım. Taehyung değildi ama sorun olmazdı. Çatalı kenara bıraktım. Türkiye'de balığı çatalla yer isen tokadı yersin. O ne öyle prensesler gibi. Balık dediğin el ile yenir. Başladım elle yemeye. RM kafayı bulmuş manyak manyak şarkı söylüyor, JHope ona ayak uyduruyordu. Suga mı o her zamanki swag oturuşu ile yemeğine odaklanmıştı.
Jungkook= Eller ile balık yenir mi?
Hakuna= Neden yenmesin?  Benim ülkemde balık, tavuk elle yenir.
Jungkook= Bende deneyeceğim.
     Bir bardak sojuyu kafasına dikdikten sonra çatalı kenara bıraktı. Elleri ile yemeye başladı.
Jungkook= Böyle daha kolay.
Hakuna= Tabi. Biz niye elle yiyoruz sandın.
      Çarpık gülüş attıktan sonra yemeye devam etti. Balığın çeyreği kalmıştı. Doymuştum artık. Canım tavuk çekmişti. Ama Kore'ye güvenemiyorum. Geldiğimden beri tavuk yemiyorum. Türk olan bi yer var mı acaba? Araştırmak lazım.
Hakuna= Ben doydum gençler. RM kesene bereket.
RM= O ne demek?
Hakuna= Yani parana bol paralar eklensin demek.
RM=  Teşekkür ederim.  Neden az yedin? Ye biraz daha.
Hakuna= Yok sağol. Doydum. Sadece içecek birşey istiyorum. Boğazım kurudu.
RM= Soju koyalım sanada.
Hakuna= Olmaz. Alkol içmem. Ben içeriye bakayım. Hiç çikolatalı süt var mı acaba? Milkshake falan...
Taehyung= Dur. Bende geleceğim.
   Birlikte sahibin oraya gittik. Sorduğumuzda sadece buzlu kahve olduğunu söyledi. 2 bardak ondan söyleyip yerimize geçtik.
    Burada herkes hafif hafif kafayı bulduğundan korkmaya başladım. Sarhoş insanları hiç sevmezdim.
Hakuna= Ben artık gideyim. Chanyeol'u arıyordum zaten. Merak etmiştir beni. Gece oldu.
Jin= Bayadır yoktun. Dur işte. Biz giderken bırakırız seni. Hem bizde uğrarız.
Hakuna= Pekala. Artık kalkabilir miyiz?
    Taehyung anlamıştı sanırım. Ceketini çıkarıp belime bağladı. Nasıl teşekkür etsem az.
Jungkook= Bizden mi korkuyorsun?
Hakuna= Hayır. Sadece kim olursa olsun sarhoş kişileri sevmiyorum. Korkuyorum. Bazı şeylerden dolayı.
    Tek güvenilir kişi şuan Taehyung'du. Onun yanına gittim. Kahvelerimiz geldiğinde içmeye başladık. Yanımızdakiler baya bir soju içmişti.
    Saat 5'e geliyordu. Uyumak ile uyumamak arasındayım. Kendimi bıraktım. Zaten yere oturmuşduk. Öylece yattım.  Biri beni kucağına almıştı. Daha sonra araba sandığım yere bindik. Yarım saat sonra durdu. İndik. Daha sonra bi yere girdi. Daha sonra birileri ile konuştu. Biraz ayakta kaldı. Daha sonra biri geldi. Daha sonra yürüdü. Sonra tanıdık bir koku aldım. Bu Chanyeol'un kokusu. Sonra tanıdık bir sıcaklık. Bu Chanyeol'un yatağı. Daha sonra kapı kapandı. Sonra uykuya daha da dalmışım...
.......
Uyandığımda Chanyeol bana bakıyordu.
Hakuna= Günaydın patron. Saat kaç?
Chanyeol= Saat 12. Gece neredeydin? Hatta dün neredeydin?
Hakuna= Dün sabahtan Simon Dominic ile kayıt aldık. Sonra buraya geldim. Seni aradım. Yoktun. Şarkıyı sana dinletemedim. Sonra BTS ile buluştum. Yemek yedik. Onlar soju içti ama ben içmedim. Sonra uyumuşum orada. En son saat 5'e geliyordu.
Chanyeol= Buraya geldiğinde saat 5.49 mu neydi? Taehyung getirdi seni. Çok korkmuşsun. Neden?
Hakuna= Alkol içiyorlardı. Sarhoşlardan korkarım. Kim oldukları önemli değil. Ailemden bile olsa korkarım.
Chanyeol= Bir daha yanlarında bulunma. Yanında içmesinler.  Tamam mı?
Hakuna= Onların içme hakkı var. Karışamam.
Chaneyeol= O zaman kalmayacaksın yanlarında. Etek ile gittiğin mekanlara bak ya.
Hakuna= Biliyorum. Ama onlar kötü insan değil. Bu yüzden sorun yok.  En iyisi ben sana şarkıyı açayım.
   Telefonumu alıp şarkıyı açtım. Beğenmişti. Zaten Simon yerine söylenecek söz yok. Adam kaç yıllık sanatçı.
Chanyeol= Mükemmel olmuş. Şimdi sıra bende. Hadi in ve kahvaltı yap. Benim işim yok bugün. Bu yüzden seninle film izleyelim.
    Benim işim var mı acaba. Yoktur diye umut ediyorum.
Kahvaltıdan sonra tüm gün film izledik.
Telefonuma gece baktım. Bir sürü mesaj ve arama vardı.
Simon'u özetlersek = Önce AOMG'ye gelmemi söylemiş, sonra aramış sonra beni nasıl görmezsin diye triplere girmiş sonra sinirlenmiş en sonunda banane ayakları çekmiş
BigHit başkanını özetlersek=BigHit'e gelmemi söylemiş sonra aramış.  Bu kadar. Adam Simon değil ki sümük gibi yapışsın.
Jungkook'u özetlersek = Neredeyim diye mesaj atmış sonra özür dilemiş sonra iyi miyim diye sormuş sonra 10 kere aramış sonra ona ulaşmamı  söylemiş.
Taehyung'u özetlersek= Aramış sonra bi daha aramış. Tam 20 kere aramış.
Son.
Hepsine cevap attım.
Chanyeol= Ne kadar da ünlü oldun. Herkes merak etmiş seni.
Hakuna= Cidden ben de anlamadım.
   Bir arama geldi. Kişiye baktığımda Jin arıyordu.
Hakuna= Efendim?
Jin= Neredesin sen? Herkes seni merak etti.
Hakuna= Tüm gün SM'de Chanyeol'un odasında idim. Chanyeol ile hep film izledik. Telefonumu şimdi elime aldım.
Jin= Dün o halinden sonra herkes telaşlandı.
Hakuna= Ne oldu ki bana dün?
Jin= Hatırlamıyor musun?
   Hatırlamaya çalıştım. Sanırım uyku sersemi unuttum.
Taehyung'un yanına oturdum. Kahveler geldi. İçtim. Sonra konuşmaları dinledim. Sonra uyudum. Başka birşey yok.
Hakuna= Hayır.
Jin= Sen Simon'u aradın ve dedin ki "Seni lanet olası pislik. Neden benden 10 yaş büyüksün. Neden Hoddy ile çalışıyorsun. Onu G.Soul'dan uzak tut" gibi şeyler dedin.
NE? Ne ara dedim. Alkol içmedim ama ben.
Hakuna= Nasıl ya. Alkol içmedim ama ben. Nasıl böyle oldu.
Jin= Oradakiler kahvenin içine su diye soju koymuş.
NE?
Ağlamak üzereydim. Ben. Asla. Alkol. İçmemiş. İnsan. Salak . Kişiler. Yüzünden. İçmiş. Bulundum.
Kulağım çınladı. Başım döndü. Midem bulandı. Gözlerim yaşardı. Telefon elimden düştü.
Neye üzüleceğim. Simon'a neler dediğim mi yoksa yanlışlıkla bile olsa alkol içmiş olmam mı?