Kalbi dolu bir bisküvi...

59 8 4
                                    

Sabah erken kalktım. Madem erken kalktım okula gitmeliyim. 
       Dar kot pantolon üstü beyaz ince gömlek giydim. Okula gidiyorum değil mi sonuçta? Öğrenci gibi olmalıydım.
      Kitaplarımı çantama koydum. Makyajımı yaptım. Saçımı üstten at kuyruğu yaptım. Biraz perçem bırakmaz isem olmaz. Daha sonra biraz birşeyler atıştırdım. Evdekilere not yazıp evden çıktım.
     Otobüse bindiğimde birkaç insan bana bakmıştı. Kendilerinden emin olamayıp tekrar tekrar baktılar. Neden ki? Daha dün kimse bakmıyordu. Ne bu samimiyet?
     Otobüs okula varınca indim. Okula girip kendi sınıfımı bulmaya çalıştım. Bana bakıp aralarında fısıldayan çok insan olmuştu. Pek onları takmadım. Sınıfta yer buldum. Kitapları önüme açıp birkaç birşey baktım. Yanıma birileri oturunca biraz etrafa baktım.
    Hepsi pür dikkat bana bakıyorlardı. Artık dayanamamıştım.
Hakuna= Yüzümde bir kusur mu var?
   Hepsi birden yüzünü benden çevirdi. Kitaba tekrar bakınca tekrar bana bakmaya başladılar. Bu sefer kitabı kapattım.
Hakuna= Gençler. Konuşmak için ağzınızı kullanın. Tıp okuyorsunuz değil mi? Bunu size öğretmek mi gerekir? Ağız ne için var? Dil ne için var? Beyninizde bazı düşünceler geçiyor ise bırakın dökülsün.
     Biraz korkar gibi oldular. İçlerinden biri çıkıp konuşmaya başladı.
Xx= Sen BigHit'de ki yeni kıza çok benziyorsun.
Hakuna= Hadi ya? Vay canına. Kim o?
Xx= Azra diye bir kız.
Hakuna= Azra demek. Buralı değil sanırım.
Xx= Türk diye biliyoruz.
Hakuna= Vayy. Ne güzel. Ona mı benziyorum? Ne güzel.
      Gülmemek için kendimi zor tuttum. Hoca içeriye girince ayağa kalktım. Bizim Türkiye sistemine alıştığım için tam oturacak iken diğerlerine baktım. Hepsi eğilmiş hocaya selam veriyordu. Bende hemen taklit ettim. Sonra hocanın "oturun" demesi ile oturduk.
Hoca= Yoklama alıyorum.
     Herkesi okudu. Bana sıra geldiğinde içimden bin bir türlü dua ettim.
Hoca= Azra Sancar?
Hakuna= Burada.
    Herkes bana baktı.
Xx= Sensin değil mi o?
     Yok değilim. Ya sen tıp nasıl okuyorsun bana bir açıkla. Bu beyin bu zeka nereden geliyor?  Bence daha okumasın direk uzmanlığı falan verilsin yani harcanıyor.
Hoca= Sessizlik. Sizlere ilk yardım dersi vereceğim. Kitaplarınızı açın. Bir yandan not alıp diğer yandan çizin. Bir dediğimi bir daha demem. Nasıl hızlı not alırsanız alın.
     Sizin egonuzu ben. Öğrenmemiz gerekiyor sonuçta. Bir daha desen alt tarafı 2 saniye kaybedersin. Bu ne hava bu ne umursamazlık...
     İlk ders bittiğinde sınıftan çıkmama kararı aldım. Kaybolurum falan bulamam burayı. Hiç gereği yok. Zaten son 3 ders kalmış. Dersler bitsin gezerdim.
Xx= Bir imza alabilir miyim?
Hakuna= İmza mı? Ben imza belirlemedim ki. Ama sana gülen yüz çizebilirim. Bu gülen yüze her baktığında mutlu olman dileğim ile. Ne zaman üzgün olur isen ol hep buna bak. Olur mu?
Xx= Pekala. Neden buradasın?
Hakuna= Neden olmayayım? Yasak mı bana?
Xx= Bilmem. Zor olmaz mı? Herkes üstüne saldıracak. Sorular soracaklar.
Hakuna= Ne sorusu?
Xx= Jungkook ile aranda ne var?
Hakuna= Ahaha. O benim arkadaşım. Aramızda kardeşlik hariç en ufak birşey yok. Klip için dans ettik sadece bu. Neden olamaz mı? Kimler neler neler yapıyor.
Xx= Pekala. Sevindim.
Hakuna= Neden?
Xx= Jungkook'a aşığım da o yüzden.
Hakuna= Vayy. Bisküvi yani Jungkook'a demek. Ne güzel.
Xx= Aslında senden bir iyilik isteyebilir miyim?
Hakuna= Ne olduğuna bağlı.
Xx= Beni onun ile tanıştırır mısın?
Hakuna= Olmaz. Herkes senin gibi gelip istese ben zor durumda kalırım. Buraya imza için gelmelerini sağlarım belki ama teke tek buluşmanı katiyen yapamam.
Xx= İmza günü yaptırır mısın?
Hakuna= Önce konuşmam lazım. Kesin değil. Fakat bu benim başımı yakabilir. Jungkook ile aramda neler düşünülmüş. Birde benim okuduğum yere gelseler derler ki " sevgilisini ziyarete geldi". Bu affedilir birşey değil. Onun başını ve kendi başımı yakamam. Ama sana bir iyilik yapabilirim belki. Bir imza günlerine girebilirsin. Ayakta durabilirsin ama.
Xx= Gerekirse kalırım. Yeter ki Jungkook'u göreyim. Uzaktan bile olsa yeter.
Hakuna= Vay be. Ne aşkmış.
      Kıza bakıp aklıma eski hallerim geldi. Jungkook turneyi gözünden vurmuştu. Önemli olan güzellik değildir. Hayır. Önemli olan işte buydu. Bu öyle bir sevgidir ki kendini feda bile ettirebilir. Vatan aşkı, birine aşk işte bunlar öyle bir aşk ki kendini umursamazsın. Onlar iyi olsun yeterdi. Kızın gözleri öyle ışıl ışıl ki anlayabiliyordum. Bu bir "saf aşk". Kirlenmemiş masum bir sevgi.
      Utanarak başını eğdi. Ona sarıldım.
Hakuna= Pekala. Adın ne senin?
Xx= Jasmine
Hakuna= Pekala. Bu okulda ki ilk arkadaşım olmak ister misin?
Jasmine= İsterim tabii ki. Seve seve. Sizin gibi biri ile arkadaş olmak büyük onur.
Hakuna= Hey. Bana öyle çok iyiymişim gibi muamele yapma. Onur duyulacak birşey olmadı. Ben de sıradan bir insanım. Eğer saygı duyulacak ise tıp okuduğum için olsun. Beynim yanmıyor ya bence bu çok büyük bir başarı.
     İkimiz kahkaha atmaya başladık. Güzel sohbetler ettik. Dersler bitince okulu gezdirdi.
Hakuna= Baya güzel bir okul. Benim Türkiye'de ki çok güzel okuldu. Burası da baya bir güzel.
Jasmine= Benim eve gitmem gerek. Sen nerede kalıyorsun?
      Bunu nasıl açıklasam diye düşündüm. Şap diye Simon Dominic'in evinde diyemem. Direk yanlış anlaşılır.
Hakuna= Orada burada. Önemli değil. Neyse bende gideyim artık. Çok dikkat çektim. Gerçekten benziyor muyum o kadar?
     Bana garip bir şekilde baktı.
Jasmine= Aynı kişi olduğunuz için olabilir mi?
Hakuna= Hahaha. Şaka yapıyorum. Nasıl herkes bu kadar biliyor? Herkes izledi mi?
Jasmine= Öyle bir açıklama yaptılar ki meraktan herkes bekliyordu. Çıkınca herkes izledi.
Hakuna= Vay be.
Jasmine= Hiç hayal etmezdim bir idol ile arkadaş olacağımı. Hem de Jungkook ile çok yakın.
Hakuna= Ahh ahh. O bisküvi yani Jungkook yok mu? Hayatımı yedi. Ahaha. Yok ya hepsi çok tatlı iyi kalpli insanlar. Jungkook'a bisküvi diyorum. Arada ağzımdan kaçar ise anlarsın. Neyse. Ben de gideyim. Benim başka dersim yarından sonra varmış 5 ders. Vay. Neyse. Yarından sonra tekrar görüşürüz. Telefon numaramı verdim değil mi?
Jasmine= Evet. Haberleşiriz.
Hakuna= Tamamdır. Görüşürüz.
    Vedalaşıp ayrıldık. Otobüs ile eve geldim. Evde Jungkook ve Jimin de vardı.
Jimin= Hey. Okula mı gittin? Nasıl geçti?
Hakuna= Hepsi tanıdı bir benim sınıf biliyor benim o olduğumu. Aslında söylemeyip sanki benziyormuş gibi yapacaktım ama yoklama alınınca belli oldu.
Jungkook= Sonra? Erkekler geldi mi?
Hakuna= Hepsi. Bir kız benden imza istedi ama ben gülen yüz çizdim.
Elif= Gülen yüz?
Hakuna= Üzgün olduğunda ona bakıp mutlu olsun diye. Sonra arkadaş olduk. Bu arada. Kookie.
Jungkook= Efendim?
Hakuna= Bil bakalım kız kimi seviyor?
Jungkook= Seni mi? Hemen o sınıftan ayrıl.
Hakuna= Beyin dağıtılır iken neredeydin? Beynin bisküvi galiba senin. Beni değil. Kız diyorum erkek değil. Erkek olsaydı hemen sevgili olurdum. Bu devirde aşık insanlar az.
Jungkook= Kimi? Beni mi?
Hakuna= Evet. Bence bir tanışın.
Jungkook= Tanışırız ama ilerisi olmaz.
Hakuna= Niye ya?
Jungkook= Olmaz. Olamaz. Kalbim dolu.
Elif= Kookie. Kim?
Jimin= Ben bile bilmiyorum.
Jungkook= Sır. Kalbim ile benim aramda.
Hakuna= Yani diyor ki " Herkesin hayatına kimse karışamaz". Ahahaa. Komikti.

Bir Stajyerin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin