Acıyın bana...

104 8 6
                                    

Hastaneden çıkmıştım. Ayağıma daha dikkat etmem gerekiyordu. Kol değneği ile yürüyordum. Elif unnim gitmişti SM'e. Eşyalarımı ayarlayıp Simon'un dediği yere gelecekti. Ne Simon yürümem için yardım ediyordu ne de Jungkook. Vicdansızlar.
Hakuna= Biliyor musunuz? Mükemmel yürüyorum. Keşke daha önce çatlatsaydım. Normalden daha güzel yürüyorum. Merdivenden inmek zorunda mıyım?
    Binadan çıkmak için sadece merdiven vardı.
Simon Dominic= Koşarken iyiydi bacağından. İnersin. Çok güzel yürüyorum demedin mi? İn işte.
       Yalvarırcasına Jungkook'a baktım.
Jungkook= Neden öyle bakıyorsun?  Ünlü adamım ben. Koluna girip indirir isem magazine çıkarım.
        Yine kendi kendime çözecektim.
Merdivene oturdum. Yavaş yavaş indim. Sonuna vardığımda kol değneğine  tutunarak kalktım. Onlar çoktan arabaya binmişlerdi.
Hakuna= Bekleyin. Az kaldı.
    Hızlı adım atmaya çalışarak arabaya gittim. Arkaya bindim.
Hakuna= Tamamdır.
Simon Dominic= Benim mi süreceğimi sandın?
Hakuna= Ben mi süreceğim?
Simon Dominic= Bir şoför ayarla. 
Hakuna= Çok acımasızsın.
Jungkook= Bu az bile. Hadi ayarla.
     Telefonumdan hemen bir araştırma yaptım. Birini bulmuştum. Adresi verip bekledim.
Simon Dominic= Nasıl yorgunum anlatamam.  Jungkook sen sol bacağa ben sağ bacağa yatıyorum. Kendi uğraşsın şoförle. Uyuyalım biz.
    Dedikleri gibi yaptılar. Jungkook omzuma,Simon ise tamamen iki bacağıma kafasını koymuştu. Bu nasıl bir cehennem?
Hakuna= Rahat mısınız? 
Simon Dominic= Ya biraz daha bacağını düzelt. Diz kapağın acıttı.
    Biraz daha öne doğru kaydım.
Hakuna= İyi mi?
    Evet anlamında kafa salladı. Diğer tarafa baktığımda Jungkook sol omzuma kafasını koymuştu.
Hakuna= Jungkook. İstersen sol kolum senin olsun.
Jungkook= Yok. O kadar sıkmayım seni. İyi böyle.
   Bir 20 dakika sonra ikisi de uykuya dalmıştı. Sıcaktan patlamak üzereydim. En sonunda şoför bindi.
Şoför= Merhaba. Nereye gidecektiniz?
Hakuna= Ben de bilmiyorum ki. Simon. 2 dakika uyan.
      Uyanmıyor. Elif unnimi aradım.
Dııt. Dııt...
Hakuna= Unni. Simon'un evinin adresini söylesene.
  Hoparlöre alıp adama dinlettim.
Hakuna= Tamamdır unni. Orada görüşürüz.
      Adam sürmeye başlamıştı. Simon'u uyandırmadan camı açtım. Rüzgar esmeye başladığında ikisini uyandırmadan arkadan örtü aldım. İlk Simon'u örttüm daha sonra diğerini alıp Jungkook'u örttüm. Ben donmaya başladım ama önemli değil. Cezamı çekmem gerekir.
Şoför= Geldik hanımefendi.
Hakuna= Pekala. Ne kadar tuttu?
   Parasını verdim. Ne kadar pahalı bunlar ya...
Şoför= İsterseniz taşımaya yardım edeyim.
Hakuna= Olur. Simon'u alın yani bu bacağa yatanı. Öküz gibi birşey taşıyamam.
   Adam gülüp o taraftan kapıyı açtı. Sırtına alıp eve doğru gitti. Bende biraz kaydım. Jungkook koltuğa yattı. Diğer kapıya gittim. Orayı açtım. Önce bacaklarını çektim. Daha sonra koltuk değneğini aldım. Bi yandan onu tutarken diğer yandan Jungkook'u kolundan çekip omzuma yerleştirdim. Kapıyı kıçımla kapatıp eve gittim.
Şoför= Anahtarı var mı?
    Simon'un cebinden anahtarı aldım. Kapıyı açtım. Salon diye tahmin ettiğim yere ikisini de koltuklara attık.
Hakuna= Herşey için teşekkür ederim. Sizi yolcu edeyim.
   Adam gitmek yerine başka bir koltuğa oturdu.
Hakuna= Neden oturdunuz acaba?
Şoför= Bir su bile vermeyecek misin?
Hakuna= Haklısınız. Çok kaba davrandım. Bekleyin.
     Biraz korkmaya başlasam da kötü düşünmedim. Mutfağa gittim. Dolapları açıp bir bardak aldım. Buzdolabına bakıp su aradım. En arkalarda bulmuştum. Doldurup adama götürdüm.
Hakuna= Buyrun lütfen.
   Adam suyu alıp içti.
Hakuna= Tamamdır. Şimdi sizi uğurlayım.
Şoför= Bu iki erkek ile ne yapacaksın?
   Ebenin nikahına şahit alacağım.
Hakuna= Hiç birşey.  Neden sordunuz? Ayrıca size ne? Kibar iken gidin bence.
Şoför= Sakat ayağınla senden korkarım mı sandın?
    Yavaşça adama gidip kolundan çektim.
Hakuna= Çık git onlar uyanmadan. Karışmam bak sonra.
Şoför= Boşver sen onları. Benimle gel.
Hakuna= Manyak mısınız?  Gidin artık diyorum. Yüzsüz müsünüz?
   Adam kolumdan tutup beni çıkarmaya başladı. Ayağım yere sürterek ilerledim. Canım acıyordu.
Hakuna= Bırakın beni. Canım acıyor.
     Acıyla ağlamaya başladım.
Adam kapıyı açtı. Beni çekerek arabaya götürmeye başladı. 
Bağırmaya başladım. Uykuları ne kadar ağır bunların!
Hakuna= İmdat. Yardım edin. Uyanın. Simon. Jungkook.
Şoför= Sus.
   Acıya daha fazla dayanamadım. Adamın elini ısırdım. Adam beni bir anlığına bıraktı. O ara sırtına çıktım. Sağlam bacağımın diz kapağı ile sırtını vurdum. Bu ölümcül hamlelerimden biriydi. Adam benim üstüme doğru yattı. Ayağım kesin kırılmıştı bu sefer.
  O acı ile daha fazla bağırdım.
Hakuna= İmdat. Öldürecek beni. Neden kimse duymuyor?
    Daha sonra koşma sesleri duydum. Biri adamı üstümden kaldırdı. Ağlamaya başladım. Ayağım çok acıyordu. Sanırım belimde gitmişti. Adamı bir güzel biri döverken biri beni kaldırdı. Hiçbir şey göremedim. Uzaktan Elif unnim koşuyordu.
Elif= Azra. İyi misin? Ne oluyor? Simon. Adamı niye dövüyor? Ne oluyor?
Jungkook= Elif. Buraya gel. Azrayı alıp içeriye geçin.
   Jungkook beni Elif unnime bırakıp Simon'a yardıma gitti. Bi yandan polisi arıyorlar diğer yandan adamı dövüyorlar.
   İçeriye geçince şok etkisi ile başım döndü. Hemen beni koltuğa oturttu.
Elif= İyi misin? Bekle. Su bulacağım.
    Elif unnim bir su ile geldi. Onu içip kendime gelmeye çalıştım.
Elif= İyi misin?  Neler oldu?
   Herşeyi anlattım.
Elif= Neden daha başta uyandırmadın? Ya seni alsaydı? Niye düşünemiyorsun?
Hakuna= Uykuları bozulmasın diye. Çok yorgun gözüküyorlardı. Kendim hallederim sandım.
    Polis sirenleri duyuldu. 5 dakika sonra Simon yanıma geldi.
Simon Dominic= Neden bizi uyandırmadan kendi başına halletmeye çalıştın?  Sakat ayağınla ne yapmayı planladın?
Hakuna= Çok yorgun gibiydiniz. Uyandırmadan halletmeye çalıştım.
Simon Dominic= İyi halt ettin. Adam seni götürebilirdi. Daha mı iyi olacaktı?
Elif= Simon haklı.
Simon Dominic= Neyse. İyi misin? Sana birşey yaptı mı?
Hakuna= O değil ben ona yaptım. Beline çok sert vurdum. Tabi sonra üstüme yattı vurmamamı önlemek için.
Elif=Teakwondoya gitmen kendini koruyabilirsin anlamına gelmez. Ayağın sakat senin.
Hakuna=Tamam. Anladım.
  Polisler içeri girip ifademi aldılar. Daha sonra adamı alıp karakola gittiler. Biz evde kaldık.
Jungkook= Sen harbi salaksın. Buna bugün inandım.
Hakuna= Tamam. Haklısınız. Lütfen. Uyumak istiyorum.
Simon beni kucağına alıp bir odaya götürdü. Oraya yatırdı.
Simon Dominic= Burada uyu. Birşey lazım olursa çağır.
    Tamam diye kafa sallayıp uyumaya başladım. Bu nasıl hayat aksiyonu bitmiyor...
.......


  

Bir Stajyerin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin