Gece 3.30 olmuştu. Hala uyumamış birimize bakıyorduk.
Chanyeol= Ne yapalım?
Chen=Uyuyalım artık. İşimiz var yarın nasıl olsa.
Hakuna= Evet. Bence de dinlenin siz.
EXO için yatak kurdum. Sonra Cansu'nun yanına kıvrıldım.
Cansu= Bak hala. Kızım git yanımdan.
Hakuna= Hayır. Benim yatak bu. Yatacağım elbette.
Cansu= Bana ne artık benim yatak bu. Zaten yakında Jungkook ile evleneceksin onun ile kalacaksın o yüzden de bu oda benim olacak.
Hakuna= Simon'a sordun mu?
Cansu= Simon bana kıyamaz elbet ister.
Hakuna= Benimki de soru zaten. Neyse yatıyorum iyi geceler.
Cansu= Sana da.
...
Sabah Cansu'nun ağzıma giren ayağı ile kalktım. Bu kız hangi ara yatağın ayak tarafına gitti?
Hakuna= Allah yedi ceddine pamuk şeker dağıtsın senin ya çek pis kokuşuk lanet ayağını ağzımın tadı kaçtı pü sana.
Cansu= Ne diyorsun? Kes sesini.
Hakuna= Ya o değil tam çocuk doğuruyordum. Sonra ama evde hastanede değil. Sonra onu çektiniz. Sonra ben daha alamadan herkes aldı. Çocuk bana gelince tanımadı önce sonra koklaya koklaya annesi olduğumu anladı. Bak benden çok ilgilenmeyin çocuğum ile az daha sizi annesi bilecekti. Ah canım nasıl yandı. Dinliyor musun beni? Bu önemli konuda kıçını bana çevirip yatamazsın.
Cansu= Ah vah kıyamam. Aynen ondan. Sonra ne olmuş?
Hakuna= Ben kime ne anlatıyorum acaba?
Cansu= Uykum gitti. Ah. Ee sonra bebeğe ne oldu bari?
Hakuna= Sonra gezmeye çıktık. Metroda da abi klimayı full açsın mı bebek daha yeni doğmuş. İçime soktum ceket ile kapattım garibimi ya. Teyzesi bir görsen çok tatlı idi.
Cansu= Ee az kaldı o günlere. Evlen de doğur artık.
Hakuna= Doğsun da Nazende'yi getireyim. O bana hep doğur doğur diyor. Ahaha.
Cansu= Bizde varız. Nazande, ben ve Elif unni bakarız.
Hakuna= Olur. Hadi kahvaltı hazırlayalım. EXO zaten erkenden gitmiş...
Sofrayı hazır edince birbirimize baktık.
Cansu= Elif unni benim. Jungkook ve Simon sende.
Hakuna= Simon'u sen al ben Elif unni ile Jungkook'u alırım.
Cansu= Hayatta olmaz iki şey vermem tamam Simon sende Elif unni ve Jungkook bende.
Hakuna= Hoşt Jungkook bende.
Cansu= Yok enişte kalk lütfen derim. Simon'u bana verme lütfen. Ben daha acemiyim.
Hakuna= Neyin acemiliği?
Cansu= Simon'un gazabına uğrama acemiliği.
Hakuna= Ay tamam. Simon bende diğer ikisi sende. Hadi gazam mübarek olsun.
Simon'un odasına girdim. Arkamdan kapıyı kapattım ki Cansu görüp korkmasın.
Hakuna= Simoom Sisunny hanimiş benim ponçik kalpli dozerim. Uyuyor mu? Ne kadar ayıp.
Hırıltı geldiğinde kapıya sarıldım. Kendimi zorla yatağına attım. Ayağına sarıldım.
Hakuna= Aman da aman pis kokulu ayak. Kalkacak mı acaba bu Simon?
Simon Dominic= Kimsin?
Hakuna= Hayalet.
Simon Dominic= Tekmelemeden defol git cehenneme. Uğraştırma beni.
Hakuna= Ne tekmesi ne cehennemi? Ben cennetten geldim. Hayalet ama melek grubundan.
Simon Dominic= O ne lan?
Kafasını bana kaldırıp baktı.
Simon Dominic= Daha güzel birşey bulamadım değil mi?
Hakuna= Hayır. Hadi kalk.
Simon Dominic=Azracım bak geleli zaten ne kadar oldu. Sen osura osura uyur iken ben eve geldim.
Hakuna= Yemek ye geri yat.
Simon Dominic= Yemek de ne var?
Hakuna= Sosis.
Simon Dominic=Çekil.
Beni ayağı ile itip odadan koşarak çıktı. Cansu öyle bir baktı ki bana nasıl başardın diye. Bu da benim meslek sırrım.
Hakuna= Uyandırdın mı hepsini?
Cansu= Evet. Bir an Jungkook beni sen sandı bana sövmeye başladı. Sonra gözlerini açıp bana bakınca özür diledi.
Hakuna= Ne dedi söver iken?
Cansu= Bende anlamadım. Bağıra bağıra Korece birşeyler dedi. Sonra özür dileyince kötü şeyler olduğunu anladım.
Hakuna= Bence gayet iyi. Tekme yiyebilir veya ısırılabilirdin. İyi yırttın.
Cansu= Simon kendi koşarak çıktı. Ne yaptın?
Hakuna= Yemek de sosis var dedim.
Cansu= Ciddi misin?
Hakuna= Meslek sırrı. Mesela Jungkook'a Chanyeol aşağıda deseydin senden önce aşağıya inerdi. Bunları öğreneceksin canım. Hadi gidelim. Elif unni kolay zaten o inmiştir.
Cansu= O zordu.
Hakuna= Nasıl zordu?
Cansu= Jimin yine mi geldin diye beni ısırdı.
Hakuna= Ciddi misin?
Cansu= Galiba uyur iken kendisini görsün istemiyor.
Hakuna= Olabilir.
Kahvaltı yaptık. Sonra ben hazırlanmaya gittim. Çıkınca salona oturdum.
Hakuna= Cansum. Sen burada sıkılıyor musun? Gezip dolaşmak ister misin?
Cansu= Tek mi?
Simon Dominic= Kaybolur.
Hakuna= Simon alsana Cansu'yu. Hem yakınlaşmış olursunuz.
Simon Dominic= Fark etmez. İster misin?
Cansu= Olur.
Elif= Sen nereye Azra?
Hakuna= Mino ile işleri halledeyim diyorum. Yarın da reklam için yemek olacak zaten.
Jungkook= Kimleri davet edeceksin?
Hakuna= Elif unni ve Cansu. Sizi de isterim ama medya olacak yanlış anlaşılır.
Jungkook= Elif beni anladın sanırım. Azra sana emanet.
Elif= Tabi. Yanına yaklaşan erkeğe bir tekme ahaha.
Jungkook= Süper.
Simon Dominic= Ee Elif unni Cansu kime emanetli?
Hakuna= Bana.
Jungkook= Ben ayarlarım birşey.
YG Entertainment'e gidip Mino'yu buldum.
Hakuna= Son işleri de halledelim. Tablo sunbae ile konuştun mu?
Mino= Evet. Şarkıya baktılar. Bazı şeyleri düzelttiler.
Hakuna= Ne güzel. Dinleyelim.
Mino= Olur.
Şarkıyı yeni şekli ile açtığında bir kez daha Epik High'a hayran oldum. Mükemmel olmuştu.
Hakuna=Süper. Harika aşık oldum bile.
Mino= Değil mi?
Hakuna= Ahh Mino. Yarın reklam filmim için yemek verilecek. Yarın yayımlanacak çünkü. Gelmek ister misin? Hem bu şarkıyı birlikte tanıtma fırsatı yakalarız.
Mino= Olur aslında.
Hakuna= Pekala. Konuşuruz. Biz bu şarkıya klip çekecek miyiz?
Mino= Herhalde.
Hakuna= Biz mi oynayacağız?
Mino= Bilmiyorum ayarlar konuşuruz bunları. Öncelikle toplantı yapıp her şeye karar vermemiz gerek. Dans olur ise koreografi nasıl olmalı gibi. Sonra albüm kapağı nasıl tasarlansın gibi.
Hakuna= Epik High da olmalı. Klipte kesinlikle olsunlar.
Mino= Bende öyle düşünüyorum. Toplantı yarından sonra olsun mu?
Hakuna= Olur.
Mino= Azracım üzgünüm ama benim acilen gitmem gerek. İşlerim var. Yarından sonra bunları hallederiz. Yarın da gelirim yemeğe olur mu?
Hakuna= Tabi konuşuruz.
Şarkıyı telefonuma taşıdım. BigHit'e gittim. Hocama gittim.
Hakuna= Hocam. Nasılsın?
Hoca= Azra? İyiyim canım lakin çok doluyum. Birşey mi oldu?
Hakuna= Hayır. Sana birşey danışacaktım.
Hoca= Ne gibi?
Hakuna= YG de şarkı yapacaktım ya. Bitti. Bende sana dinletip fikrini alacaktım.
Hoca= Ah pekala. Hadi gel şuraya.
Odasına geçirdi beni. Sonra oturttu.
Hoca= Hadi aç bakalım.
Telefondan açtım. Şarkı bitene kadar sessizce dinledi. Şarkı bitince alkışladı.
Hoca= Aferim. Süper.
Hakuna= Gerçekten mi?
Hoca= Mino zaten mükemmel biridir. Sesin ve onun rapi mükemmel uymuş.
Hakuna= Epik High tadı aldın mı? Onlarda yardım etti.
Hoca= Cidden mi? Evet bir tat geldi ama anlam veremedim. Haha süper olmuş.
Hakuna= Bunda dans olur mu sence?
Hoca= Olmayabilir tabi ama bazı hareketler eklenir.
Hakuna= Yardım edebilir misin bana?
Hoca= Şuan olmaz. Bir ara gel bunun üstüne çalışalım olur mu?
Hakuna= Tabi. Sizin fikirleriniz benim için önemli.
Hoca= Teşekkür ederim. Ben gidiyorum.
Hakuna= Pekala.
Hocam ile böyle konuşmayı özlemiştim. İnsan geriye bakınca çok şey özlüyor. Önemli olan pişmanlık yaşamamak.
Sonrasında eve gittim. Evin önünde polisler vardı. Ne oldu diye gittiğimde öğrendiğim bilgi ile bıçak yaram sızlamıştı. Hızla eve girdim. Herkesin iyi olduğunu öğrendiğim de rahatladım.
...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Stajyerin Günlüğü
Teen FictionÖylesine bir başvuru doldurup Kore'de en ünlü şirketlerde stajyer olmak? Üstüne de ünlü gruplar ile tanışmak? Bunu başarmış mıydım? .... Adı Azra Sancar. Tıp 2. sınıf. İzmir de yaşıyor. Can sıkıntısı ile SM Enterteinment,YG Enterteinment gibi Kore'...