.. Özel Bölüm..

38 5 3
                                    

Sabah uyandığımda rüyamdan etkilendiğim için kahvaltı dahi yapamadım. Jungkook çok kırılmış olmalıydı. Kesinlikle kendimi affettirmem gerekirdi.
       Hazırlanıp Selim'in bana daha önce verdiği yüzükleri yanıma aldım. Evden çıkıp Simon'un evine gittim.
Elif= Hoş geldin. Bu saatte ne işin var? Rüyanda mı gördün bizi?
Hakuna= Kook nerede?
Elif= Yukarıda uyuyor.
Simon Dominic= Azra? Özledim seni.
Hakuna= Simon bende seni. Ama önemli bir işim var.
        Merdivenlerden çıkıp odasına girdim. Masum masum uyuyordu. Yanına gidip saçlarını okşadım.
Hakuna= Buradasın. Şükür çok şükür. Hadi uyan. Seni bir yere götüreceğim.
         Biraz kıpırdanıp gözlerini açtı. Alnında olan ellerime bakıp gözlerim ile buluştu gözleri.
Jungkook= Azra? Ne oldu?
Hakuna=Giyin bekliyorum seni aşağıda.
         Odadan çıkıp kapıyı kapattım. Elif ve Simon'un yanına indim.
Simon Dominic= Ne oldu yine? Akşam zaten Jungkook morali bozuk gelmişti. Hemen odasına girdi. Ne oldu aranızda?
Hakuna= Ya kalbini kırdım galiba. Neyse düzelteceğim.
          Biraz bekledikten sonra hızla koşarak yanıma geldi.
Jungkook= Nereye gidiyoruz böyle?
Hakuna= İzle beni.
         Birlikte arabama bindik. Arabamda battaniye vardı hep. Biraz da abur cubur. Bunlar bana yeterdi. Arabayı gazlayıp bilmediğim yerlere girdim. Bir dağ gördüm. Hemen patikaya girip takip ettim. Zirveye gelince arabayı kapattım 
Jungkook= Neresi burası?
Hakuna= Bilmiyorum.
Jungkook= Neden geldik?
Hakuna= Şuan yaptığım şey aslında yapmamam gereken birşey. Benim şuan YG'de olmam lazım. Ama buradayım seninle. Çünkü. Çünkü bilmiyorum. Özür dilerim. Ben sana iyi olmak istiyorum. Kırmak istemiyorum. Ama sen benim ilk sevgilimsin ve yakın olunca ben tuhaf oluyorum tuhaf olunca böyle odun olabiliyorum. İster sarımsak kok ister soğan. Bak ben patates yemeğini çok severim. Tavuk ve patates fırına atar annem. Soğan koyar yanlarına. Ama ben yine de yerim neden ikisini çok seviyorum. Bu yüzden sen nasıl olursan ol ben seni her türlü seviyorum. Beni bırakma olur mu?
Jungkook=Ne bırakması? Ne oldu bir gecede?
Hakuna= Rüyamda. Ben sana ulaşmaya çalışıyorum. Ama sen bir o kadar uzak oluyorsun. Sonra ben derinliğe iniyorum kayboluyorum. Ve sen bensiz yola devam ediyorsun. Ben sana alıştım. Sen benim yaşama sevincini bulmama yardım ettin. Beni bırakma.  Ben nerede olursam olayım sen nerede olursan ol ayrılsak bile uzak olma bana. Beni hep gör. Kolumu uzattığım zaman tut. Gözlerime hep bak. Bana yabancı gibi olma veya beni uzak tutma.
Jungkook= Uzak tutmak? Seni? Neden? Sen benim hayatımda en değerli insanlardansın Azra. Neden senden uzak kalayım. Bir sarımsak yüzünden hemde.
Hakuna= Olsun. Ben yine de söylemek istiyorum.
           Kafamı omuzuna koyup bulutları izlemeye başladım. Güneş batana kadar sadece omuzunda kafamı koydum. Güneş batmaya başladığında battaniyeyi aldım. Yiyecekleri çıkardım.
Jungkook= Planladın mı bu işi?
Hakuna= Hayır bunlar hep arabamda vardı.
     Battaniyeyi ikimize de örttüm ve yiyecekleri açtım. Güzelce yedik. Müzik açtım.
       Pinhani-Yıldızlar

Hakuna= Hep senin dilinde şarkılar mı dinleyeceğiz? Haha.
Jungkook= Gitar ezgisi çok güzel.
Hakuna= Türkiye'de en sevdiğim gruplardandır. Yıldızlar gözüktüğünde sana çok özel birşey yapacağım.
Jungkook= Ne?Bilseydim hazırlıklı gelirdim. Aniden değişiyorsun Azra.
Hakuna= Ben böyleyim bebeğim. Yapacak birşey yok. Senin için Mino'dan azar yemeyi kabullendim. Sus bence. Şarkının tadını çıkar anlamasan da...
            Şarkı ilerledikçe yıldızlar belli olmaya başlamıştı. Bende cebime soktuğum kutuyu çıkardım.
Hakuna= Baktım yaşım da ilerliyor. Hem senin kız hayranların çok ansızın  bir gün gidebilirsin. Bu yüzden hemen seni almam gerekiyor. Fazla uzatmaya gerek yok. Yıldızlar hep akşamları olur. Sadece akşama görebilirsin. Sen de benim yıldızım isen ben sadece gece değil hep görmek istiyorum. Bu yüzden benim için sabahları da gözükebilir misin?
Jungkook= Ne demek bu? Gözükürüm tabi. Nasıl olacak bu?
Hakuna= Bunun ile olacak.
          Kutuyu açıp ona gösterdim. Yüzükleri gören masum köylü gibi bakmaya başladı. Acaba yanlış birşey mi aldım diye bende baktım. Neyse ki değilmiş. Bir an Simba kolyem sandım. EXO özellikle Chanyeol'un aldığı için beni tepeden atabilirdi. Aferin Azra canını korudun. Çak.
Jungkook=Ellerin ile ne yapıyorsun? Tamam yüzük görünce şaşırdım da bunu sen bana yaptın ben değil tuhaf davranması gereken benim. Hem bu yüzükler hangi ara geldi. Ve bunu yapması gereken bendim.
Hakuna= Şimdi Kook. Bu yüzükler biz hani Selim ile kavga etmiştik ya o bana vermişti sana ve bana. Bizim için bir hediye. Bende baktım ne zaman versem dedim dedim bugünü buldum. Ya kabul et diye zorlamıyorum. Beni seçmek zorunda değilsin. Milyon kız var sana. Sonuçta ben kimim yani. Ama yine de bir düşünsen çok makbule geçer. Ne diyorsun düşündün mü?
        Kafamı ona doğru döndürdüm. Gözleri dolmuş bana bakıyordu.
Hakuna= Ağlamıyorsun biliyorum sadece gözüne yüzük kaçtı değil mi? Haha. Komik ama. Tamam yani ne var alt tarafı evlen dedim. Gel beraber atlayalım demedim ne bu hüzün. Mutsuz mu oldun kız kendine gel.
         Battaniyeyi arkaya attı. Elimden yüzüğü alıp tek taşı bana taktı.
Jungkook= Benim işimi almana gönlüm razı değil. Telafisi olacak elbette. Bu demek değil ki bunu kabul etmedim. Selim'e teşekkür ediyorum. Ve sen. Başka kız diyip durma. Bana senden başka kız olmaz. Biz seninle yap-boz gibiyiz. Tam uyuyoruz anladın mı? Başka bir parça ne bana ne özellikle sana olmaz. O yüzden beni başka parçalar ile eşleştirip durma. Kendini de. Hele sen. Yok Mino yok Bobby yok Mark. O Mark kızıl saçlı olunca hoşuna mı gidiyor peh. Bende kızıl oldum ve sen daha bir iltifat etmedin. Öyle olsun. Yani cidden çok kırıldım. Ne hayaller ettim bir bilsen. Oha diye lafın varya onu söyleyip üstüme koşarsın falan sandım. Ama senin tek dediğin Mark. O Mark yok mu o.
          Beni daha önce susturduğu gibi susturdum onu. İlk defa böyle atakta bulunmuştum. Ama yeter da Mark Mark. Chanyeol'u bitti şimdi Mark'a başladı.
       Elinde ki kutuyu düşürmüştü. Yazık kıyamam şoka uğradı. Ben ki onu öpmek zaten bu onun hayallerinin bile üstündeydi. Yazık şimdi bayılabilir. Neyse ki ben doktor olma yolunda giden Azra Sancar. Korkmayın.
      Onu daha fazla şok etmeden ayrıldım.
Hakuna= Chanyeol'un bitti Mark başladı. Anlamıyorum aşık mısın nesin onlara. Ayıp ayıp ben bu kadar onları düşünmüyorum.
         Ağzı açık hala bıraktığım şekilde duruyordu.
Hakuna= Şş. İyi misin? Özür dilerim genç. Sen daha önce böyle susturunca galiba işe yarar dedim ondan. Kendine gel. Ana kaldı çocuk. Bak bisküvi var burada yemek ister misin? Su nerede şu tipi kaldı böyle. Keşke alıştıra alıştıra yapsaydım. Ben nereden bileyim...
        Su şişesini alıp kafasından aşağı döktüm. Gözleri ile bana baktı. Daha sonra üstüme çıkıp şişeyi attı.
Hakuna= Ama şişe önemli. Bırak şimdi gideyim. Hem eve gitmemiz lazım yazıktır.
       Kemer yeri ile arasında kalınca biraz göt korkusu telaşına kapıldım. Ben nereden bileyim uyuyan devin uyanacağını...
Jungkook= Ne yaptın sen? Farkında mısın?
Hakuna= Allah da beni şurada bıraksın. Yaptım ama sor neden yaptım? Niçin yaptım?
Jungkook= Sordum.
Hakuna= Ne ara? Her neyse şeyden. Şimdi sen çok konuştun da ben demin ama dedim. Beni dinlemedin mi sen?
Jungkook= O halde nasıl dinleyebilirim? Hem evlilik teklifi ettin hem öptün. Bunları bir gecede yaptın. Bu kalp buna nasıl dayansın?
Hakuna= Parfüm. Kokusu yani çok güzelmiş. Ne bu?
Jungkook= Ciddi misin? Ah.
        Geri yerine oturup yüzüğüne baktı.
Jungkook= Selim. Güzel seçmiş.
Hakuna= Değil mi?
Jungkook= Şimdi ne yapacağız?
Hakuna= Ben yıldızlar altında uyuruz diye düşündüm. Battaniye vardı ama arkaya attın niye?
      Battaniyeyi alıp tekrar üstümüze örttüm. Kafamı göğsüne koyup yıldızlara baktım.
Hakuna= Çok güzel değil mi?
Jungkook= Çekilir misin? Buraya geç lütfen. Seni bir yere götüreceğim. Ama uyu açma gözlerini.
          Yer değiştirdik. O arabayı sürmeyi başladı bende uyumaya...
...
Devamı sonra ki bölümde :)

Bir Stajyerin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin