Bir Stajyerin Günlüğü

...Amerika Kararı...

YG'de toplantı odasında  Simon'un gelmesini bekliyorduk. Birden kapı açılıp içeri girince elimde ki peçeteyi masaya koyup ayağa kalktım. Koşarak gelip bana sarılmıştı.
Simon Dominic= İyi misin?
Hakuna= İyiyim. Sadece biraz kalbim acıyor.
Sarang= Ben BigHit yerine geldim.
Seungri= Ben YG yerine varım. Zaten Azra ile tanışıyoruz.
Simon Dominic= Biliyorum.
Hakuna= O kadar olay oluyorken neden kimse çıkıp bana anlatmadı?
Simon Dominic= Bazı olaylar vardır sen suskun durursun onlar kendi kendine geçer. Bende yine öyle olur sen öğrenip üzülmeden geçer diye düşündüm. Ama Azra sen o kadar ses getirdin ki en başta  çıkış yapan ilk Türk olarak ve bu daha büyük ki 3 büyük şirkette olarak baya bir ses getirdin. Bu yüzden bu sandığım gibi olmayıp çok fazla büyüdü.
Sarang= Bu yüzden biz de bir karar almayı planlıyoruz. Ne yaparsak geçer diye. Hem şirket hem sen zarar alma diye.
Seungri= En iyi karar için birleşme kararı aldık.
Hakuna= Bu kadar düşünmeniz beni sevindirdi.  Ama nasıl olacak?
Sarang= Aslında bu kararı Simon bilmiyor. Biz YG ile bir karar aldık.
Simon/ Hakuna= Ne gibi?
Seungri= Azra sen tıp okuyordun. Sizin 4. sınıfta staj oluyordu. Senin 2. sınıf bitecek ve 3'e geçeceksin. Bu yüzden 3'den itibaren seni Amerika'da iyi bir tıp fakültesine göndermek istiyoruz. Orada çalışmana devam etmeni istiyoruz. Tıp bitince geri dönüp bu yola devam edebilirsin.
Simon Dominic= Nasıl yani? Amerika'da mı okuyacak? Neden?
Sarang= Biraz uzak olur ise hem bu olay unutulur hem daha iyi bir eğitim almış olur hem gelince daha donanımlı döner.
Seungri= Elbette bu süre boyunca onu müzikten ayırmayacağız. Orada da müzik dersleri görerek yeteneğini daha fazla geliştirecek. Hem orada en büyük hastanelerde staj yapmış olacak hem mesleği hem müzik üzerinde gelişmiş olacak. Döndüğünde ise yerleri hazır olacak hem AOMG hem YG hem BigHit hep seni bekliyor olacak.
Simon Dominic= O süre boyunca orada tek mi kalacak?
Seungri= Hayır. Yanında öğretmenler olacak hem siz de ziyarete gidebilirsiniz.
Sarang= Azra sen ne diyorsun?
Hakuna= Siz zaten karar vermişsiniz her şeyi planlamışsınız. Bana bir şey düşmez değil mi? İzniniz ile eve gitmek istiyorum.
Simon Dominic= Bekle ben de geliyorum.
              Simon ile evine gidip salona geçtik.
Simon Dominic= Olacak iş değil. Beni resmen görmemezliğe gelmişler. Ben de varım ilk ben bulmuştum seni. Bensiz nasıl karar alırlar? Neden en son haberim oluyor?
Hakuna= Tek sorun bu olsaydı keşke Simon. Bir bunu mu takıyorsun?
Simon Dominic= Elbette hayır. Güzel bir karar olsaydı emin ol bunu düşünmezdim. Ne demek Amerika? Tek başına? O kadar yıl? Bu akıl ve mantığa yatar mı?
Hakuna= Yapacak bir şey yok Simon. Karar alınmış onlar izinleri falan da yapmıştır. İş bizden çıktı artık.
Simon Dominic= Mutlu musun peki? Eğer üzgün olduysan buna engel olurum Azra. Şanın şöhretin senden önemli değil bu olay böyle çözülmeyebilir.
Hakuna= Hemen gönderecek değiller ki. Biraz düşünmek istiyorum. Belki buradan uzak kalmak her şeye iyi gelir. Hem bana hem Kook'a.
Simon Dominic= Yine ne sorun var?
Hakuna= Bilmem. Aramızda ki bağ ile ilgili diyelim.
Simon Dominic= Jungkook hakkında ters düşündüğün şeyler var ise hemen sil çünkü en emin olan kişi benim Azra.
Hakuna= Olay bundan ibaret değil ki Simon. Neyse benim dinlenmeye ihtiyacım var. Odam hala duruyor mu?
Simon Dominic= Elbette.
                Eski odama geçip kapıyı kapattım. Yatağa oturup düşünmeye başladım.
Jungkook'un bayıldığı zaman aklıma geldi..
Son kalan eşyaları alır iken Jungkook odama girip kapıyı kapattı.
Hakuna= Ne oldu?
Jungkook= Beni yalnış anlamandan da bıktım. Benden uzaklaşmandan da bıktım. Bana küsmene de bıktım. Böyle kötü olmamızdan da bıktım. Yeter.
    Bunları deyip bana yaklaştı. Dolaba yumruk yaptığı elini koydu. Bana yaklaştı.
Jungkook= Benden kaçma artık. Herşeyi bildiğini biliyorum. Bana kötü olduğun kadar Chanyeol'a iyi olman... Neden? Onunla daha önce tanışmandan dolayı mı? Bilmiyorum ama bu bana hiç adilce gelmiyor. Tüm kötülükleri ben çekip bütün iyilikleri o görüyor. Bu tamamen haksızlık. Bana ne zaman iyi olacaksın?
      Bu sefer susma zamanı bendeydi. Elimde düzleştirici öyle ona bakarken tek korunma mekanizmam elimdeki idi.
  Öylece ona bakarken bir şey söylememi bekleyen gözler ile beni bekliyordu.
Hakuna= Komik olacak galiba ama tek takıldığım yer ben neyi biliyorum?
Jungkook= Neyi mi biliyorsun? Madem bizim ikimizin ne sevdiğini biliyorsun o zaman benim neyi sevdiğimi de biliyor olman gerekmez mi bu kadar zeki olmana göre...
Hakuna= Sen neyi mi seviyorsun IU değil mi? Merak etme en yakın zamanda onun ile arkadaş olacağım. O zaman onunla daha yakın olup onu etkileyebilirsin. Ahh Kook bana niye bana ayarla demedin başta. Ahh ahh utanma be ben yabancı mıyım?
        Bana "yok artık" bakışları attı. Sanırım dediğim tutmadı.
Jungkook= Aynen IU seviyorum ben. Ayarlarsın sen ya bana.
        Elini çekti dolaptan. Ter akmaya başlayan alnından solunumu da yavaşlamış,adem elması sürekli yukarı aşağı iniyordu. Çok mu stres yaşıyor acaba? Hasta mı?
Hakuna= İyi misin?
Jungkook= Azra ben...
      Ayaklarımın dibine yattığında bayıldığını anladım. Elimdeki düzleştiriciyi yatağıma atıp hemen onun ile ilgilendim.
Hakuna= Hey. İyi misin? Kendine gel.
      Onu sırt üstü yatırdım. Ayaklarının altına yastık koydum. Tuvaletten kolonya aldım. Nefes alması için pencereyi açtım. Yanına gittim. Tokat attım. Kolonya koklattım.
Hakuna= Kendine gel. İyi misin? Beni duyuyor musun? Simon. Buraya gel. Ambulans çağır. Birşey yapın. Beni duyuyor musun? Kendine gel lütfen...
             Bayıldığı yer tam ayaklarımın dibindeydi. Yüzümde bir gülümseme ile hastanede ki yaşadıklarımız aklıma geliyordu...
RM çıkınca tekrar sessizlik oldu. Bu sefer konuşsam mı diye düşünür iken Jungkook konuşmaya başladı.
Jungkook= Çok mu korktun? Baya bir etkilenmiş gibisin.
Hakuna= Evet. Öyle oldu. Benim yüzümden mi? Ben IU dedim ama yarana tuz mu bastım? Onu seviyorsun sonuçta. Değil mi?
     Gülmeye başladı. Sevmiyor musun?
Hakuna= Komik değil ki. Neden gülüyorsun?
Jungkook= IU evet iyi biri. Sesi çok güzel. Lakin ona aşık değilim ki...
Hakuna= Aa bayılmadan önce "Azra ben "demende bunu düzeltmek için mi? Ya sende Kook. Delirdim saatlerce.
Jungkook= Şaşıyorum. Bu kadar akıllı olup böyle şeylerde salak olmana şaşırıyorum.
Hakuna= Ne gibi şeyler. Bak bana teorili teorili konuşma. Klipleriniz yeterince teorili zaten.
Jungkook= Diyorum ki ben IU ya aşık değilim. Bunu bilmen gerek. Beni iyi biliyorsan bilmen gerekmez mi? Bebek olsa çoktan anlamıştı. Anlamak mı istemiyorsun?
     Kalp sesi hızlanıyordu.
Hakuna= Sakin ol makina bozulacak. Neden sinirlendin birden?
Jungkook= Makina bile anladı sen hala anlamadın. Neyse ben birşey demiyorum.
Hakuna= Ne diyorsun? Neye aşıksın? Tanıdığım biri mi?
      Kahkaha atmaya başladı. İçimde birşey düğüm attı. Yok olmaz. Onu söylememek için zor tuttum kendimi. Hala kahkaha atar iken sessizce söyledim.
Hakuna= Ben mi?
Jungkook= Ne? Duyamadım.
Hakuna= Hakuna Matata mı?
Jungkook= Benim olan Hakuna Matata mı? Evet o. Burada ki Hakuna Matata.
       Öylece bakakaldım. Bu aşk itirafı mı? Neden ki? Beni niye sevsin yanında milyon kız var iken...
Jungkook= Ne oldu? Garip mi oldun? Demek akıl var sende sonunda anladın. Rahat olabilirim artık. Senin yüzünden bayıldım. Bu akıl ile ne yapacağız? Anla diye elimden geleni yaptım ama sen hep beni itekledin. Anla diye illa bayılmak mı gerekiyor?
Hakuna= Bayılma tabi. Olmaz öyle. Olur mu? Olmaz.
Jungkook= Ee birşey demiyor musun? Seni seviyorum dedim...
Hakuna= Seni seviyorum. Güzel kelime. Acaba o kıza kaç kere dedi. Belki de onu unutmak içindi. Yarasını benim iyileştiriceğimi sandığı içindi ve artık buna inancı gitmiştir. Olamaz mı? Keşke bir değnek olsa ve her şeye baştan başlasak. Belki de buraya hiç gelmemeliydim...
                 Gözlerim yaşlar ile dolar iken bir yandan Amerika işini düşünüyordum.
Hakuna=Amerika. Aslında iyi olabilir. Uzak kalmak. Araya engel koymak. Hem tıp hayatım için bir gelişme olur. Tabii herkese nasip olmaz orada eğitim almak ve orada bir hastanede staj görmek.
                Kararımı vermiştim. Gidecektim. Hem Kook ben ve Maria hakkında tam karar vermiş olacak hem bende tamamen toparlanmış yenilenmiş olacaktım.