Tekrar odaya girip eşyalarımı yerlerine koydum. Manyak gibi gülmeye başladım. Çocuk mu? Ahaha. Hep anne olmamın hayalini kurdum. Kızım olursa saçlarını örmek,oğlum olursa onun ile çimenlere yatıp gökyüzüne bakmak... İçim bunu düşününce mutluluk ile doldu. İmkan olsa hemen anne olmak isterim. Lakin bunun için evlenmem gerek tabi. Uzun iş. Ben mi Jungkook'a evlenme teklifi etsem?
Daha sonra yarama baktım. Sargıyı açıp kendim pansuman yaptım. Ellerimi yıkayıp olanları düşündüm. Çok değil 1 gün önce ölüyordum. Bu hayallerim belki olmayabilirdi. Ah. Hayat çok garip. 1 saniye sonra ne olacağın belli değil. Bir an kafanıza bir vazo düşüp beyin kanamasından ölebiliriz. Vazo deyip geçmeyin büyük hızla ve şiddet ile gelir ise büyük bir travma olabilir.
Bence hızlı bir şekilde evlenmem lazım. Shin Yoo hamile ise benim de ona yetişmem lazım. Hırs yaptım arkadaş. O beni nasıl geçer? Hem o kim insan gelmiş ben Jungkook ile konuşurdum diyor? Sen kim? Kimse kimsenin hayatına dozer ile giremez bir kere. Ah tamam sakin. Saat 17.50 idi. Evet BTS klibine son 10 dakika.
Hemen Elif unnimin yanında gidip beklemeye başladık.
Klip yayınlanınca hemen izledik.
Hakuna= Bunu çıkarmam lazım galiba. Unni bilgisayar oyunu için karakter çizerler ya aynısı şuna bak. Jungkook hemen buraya gel seni pis tavşan.
Elif= Sevdin mi dövdün mü?
Hakuna= Sevdim ablası sevdim ahaha.
Elif= Hemen Jungkook'a atmam lazım bunu. Bilerek ses kaydına aldım seni. Benden rica etti.
Hakuna= Ne kadar hain çıktın sen.
Elif= Hayırlı bir iş için canım. Kendisini görünce tepkini merak etti. Tabi uzakta o yoksa birlikte izlerdiniz.
Hakuna= Evet ya. Ah DOK2. Çekilin onu dinlemem lazım.
Elif unni şaşkın bana bakar iken telefondan hemen şarkı adını arattım. Bulduğum gibi dinledim. Şaşırdım mı hayır. Yine mükemmel bir şarkı.
Hakuna= Aynı gün aynı saatte beni öldürmek istediler galiba.
Elif= Şimdi ne yapalım?
Hakuna= Bilmem. Shin Yoo ne kadarlık hamile acaba?
Elif= Neden merak ettin?
Hakuna= Bebek doğsun da sevelim ya.
Elif= Hemde Koreli bebek ya çok tatlı olurlar.
Hakuna= Evet ya. Neyse. Ben şimdi ne yapsam?
Elif= Hiç birşey. Bak Mino'ya derim sana kızar.
Hakuna= Niye Mino?
Elif= Hastanede o davranışları fena. Dikkat et.
Hakuna= Birşey olmaz. Hem Mino'dan neden korkayım? Neyse ben müziklere bakayım.
Laptopumu alıp çalışmalara baktım. Mino mail olarak şuanlık yaptıklarımızı atmış. İnceledim. Başka bir bildirimde bir ajanta bana mail yollamış. Baktığımda yarın için mekanlarına gelmemi istemişler. Reklam için. Hah. Ben ve reklam çekmek mi? Ne reklamı diye baktığımda çikolata reklamı. Uu çikolata yiyeceğim demek ki... Bunu PD'nim ( BigHit başkanı. Sürekli BigHit başkanı yerine adını kullanmak daha mantıklı olur...:)) ile konuşmam gerek. Sonuçta oraya bağlıyım.
PD'nim'e mesaj attıp bu olayı ona haber edip ne yapacağımı ona sordum. Gitsem mi gitmesem mi?
Bir kaç dakika sonra bana mesaj attı.
PD- Mesajı aldım Azra. Bu ajanta güvenilir bir yer. Senin popülariten için de iyi bir adım. Sana menajer ayarladım. Yarın sabah buraya gel. Onun ile git. Güzel bir anlaşma olur ise oynarsın.
Hakuna- Teşekkürler PD'nim. Yarına geliyorum.
Çok gerildim. Ben nasıl rol yapardım...
Hemen maile cevap verdim.
Azra Sancar- Maili okudum. Başkanım ile bunu konuştum. Yarın müsait olursanız gelirim. Teşekkürler beni istediğiniz için. Yarına görüşmek üzere...
Koşarak Elif unnimin yanına gittim.
Hakuna= Unni. Ben reklam filminde oynayabilirim.
Elif= Ne? Nasıl yani?
Hakuna= Ben Mino'nun bana attığı maile bakar iken başka bir mail bildirimi aldım. Bir baktım bir ajanta beni reklam filmi için istiyor. Çikolata reklamı.
Elif= Ne marka bu?
Hakuna= Lotte.
Elif= Vay. Çok iyi.
Hakuna= PD'nim ile de konuştum. Kabul etti. Menajer ayarlamış bana. Yarın BigHit'e uğrayacağım oradan gideceğiz.
Elif= Ne güzel haber bu. Tamamdır.
Hakuna= Peki bu göğsümde ki bandaj? Sorarlar ise?
Elif= Aa evet. Bu bir sorun. Halledilir belki.
Hakuna= Pekala. Ben odama gidip hazırlanayım. Belki küçük bir bant takarım. Önce bir pansuman yapayım sonra küçük bir bant takayım bir şey olmaz.
Odama gittim. Küçük bir bant buldum. Yarayı tam kapatsın diye 2 tane takmam gerekliydi. Sargı bezlerini çıkardım. Tekrar pansuman yaptım. Küçük bir pamuk alıp bant ile sabitledim. En azından önceki kadar ben buradayım burada yara var diye bağırmıyordu.
Saçlarımı hemen düzleştirdim. Sabah için uğraşmak istemezdim. Daha sonra erkenden yattım.
Alarm ile kalkıp yüzümü yıkadım. Birşeyler yiyip hemen hazırlandım.
BigHit'e gittim. Menajerin odasının önüne gittim. Kapıda Sarang yazıyordu. Ah bu benim deniz kenarında tanıdığım kız değil mi? O mu? Hemen çaldım.
Sarang= Giriniz.
Hakuna= Merhaba. Aah sen. Hey ne haber?
Sarang= Hey Azra. Merhaba. Nasılsın? Senin menajerin olacağımı öğrenince acayip mutlu oldum. Uzun süre konuşamadık.
Hakuna= Evet. Üzgünüm. Ne güzel hayallerin oldu. BTS'e burada daha yakınsın.
Sarang= Evet. Pek gereği kalmadı ben nişanlandım.
Hakuna= Oh ne? Bana neden haber vermedin gelirdim.
Sarang= Ah cidden. Düğüne gel. İşin çok dolu idi zaten. Eee senin reklam işi var değil mi? Hadi gidelim.
Sarang ile birlikte arabaya bindik. Şoför bizi ajansın önüne getirdi. İnip hemen binaya girdik. Bizi bir odaya soktular. İçeride kocaman masa vardı etrafı sandalyeler ile dolu idi. Toplantı odası sanırım.
Sarang= Merhaba. Ben Sarang. Azra Sancar'ın menajeri.
Lee Min= Merhaba. Geldiğiniz için teşekkür ederim. Lütfen geçin oturun.
Hakuna= Beni istediğiniz için teşekkür ederim. Tam olarak ne yapmam gerek?
Lee Min= Öncelik ile reklam ile ilgili konuşalım. Para işini başkan ile konuşacağım zaten. Dün beni aramıştı kendisi. Sizden bizim çikolata reklamı için yüz olmanızı istiyoruz. Malum daha yenisiniz ve çok merak edilen isimsiniz. Sizin ile ilgili çok haber yok yani çok gizli birisiniz. Herkes sizin bir sonraki adımızın çok merak ediyor. Biz de bunun için sizi istedik.
Hakuna= Evet güzel plan. Bu kadar düşünüldüğümü bilmiyordum. Pekala ne zaman başlar?
Lee Min= Bugün başlayabiliriz. Bizim hazır mekanlarımız var. Size metin vereceğiz.
Hakuna= Ezber için mi?
Lee Min= Çok birşey yok merak etmeyin. Bir erkek daha olacak.
Hakuna= Bir erkek mi olacak?
Lee Min= Eğer rahatsız olmaz iseniz biz bir ünlü erkek daha tercih ettik.
Hakuna= Kim o?
Lee Min= GOT7'dan Mark.
Hakuna= NE?
Lee Min= Kötü mü?
Hakuna= Yok kötü değil sevdiğimiz bir grup sevdiğimiz bir arkadaş tabi. Ben ne yapacağım onun ile?
Lee Min= Birazdan gelir kendisi. Dilerseniz ayrıntıları o zaman konuşalım.
Hakuna= Bu işi PD'nim biliyor mu?
Lee Min= Tabi ondan izin aldım.
Hakuna= Pekala.
Yandan Sarang'a bakış attığımda endişe etme der gibi baktı. Nasıl etme? Jungkook yakacak beni... Simon da dahil tabi o olmaz ise olmaz...
15 dakika sonra kapı açıldı. 3 kişi birden girdi. Tabi önde Mark...
Mark= Merhaba. Ben GOT7'dan Mark. Beni tercih ettiğiniz için teşekkür ederim.
Lee Min= Hoş geldiniz. Oturun lütfen.
Hakuna= Hoş geldin. Ah geldiniz. Ben BigHit'in yeni üyesi ay sanatçısı Azra Sancar.
Mark= Ah evet duydum. BTS'den Jungkook ile bir klip vardı değil mi?
Hakuna= Evet oldu öyle şeyler.
Lee Min= Evet. Şimdi size metin vereceğim okuyun lütfen.
Metnimi alıp okudum. Evet güzel yürüyorum bir bahçeye çıkıyorum hava esiyor saç elbise uçtu aynen anladım sonra uzakta bir at ve yanında masa sonra ben koştum kaseden çikolata alır iken at olur Mark abo. Yok artık niye gelsin sarılsın. Sonra çikolata alsın yesin ve koşarak uzaklaşmak sonra salıncak ve sallanmak... Bittim ben.
Zorla yutkundum. Gözlerim kağıttan kalkmıyordu.
Lee Min= Azra hanım iyi misiniz? Daha okumanız bitmedi mi?
Hakuna= Ah bitti.
Mark= Gayet kolay. Ne zaman başlarız?
Kolay mı? Erkek adam sevgilisi yok tabi kolay...
Lee Min= Bugün fotoğraf çekimleri olur. Yarın ise reklam için çekim olur. Yarına sözleri ezberler misiniz?
Mark/Hakuna= Evet.
Lee Min= Pekala. Size özel odalar ayarladık. Sizi görecek kişiler gelir. Orada saç-makyaj-kıyafet ayarlanır ve çekim yerine getirilirsiniz.
Hakuna= Pekala.
2 adam girip bizi aldı. Yolda Mark ile yan yana idik.
Mark= Tam tanışmadık. Ben Mark. Tanıyor musun?
Hakuna= Evet. Biliyorum.
Mark= Sen anlat kendini madem beni biliyorsun. Sonuçta reklam için partner olacağız birbirimizi bilmemiz gerek.
Hakuna=Ah tabi. Ben Azra Sancar. İşte BigHit'te çıkış yaptım. Türkiye'den geldim buraya. Öyle yani.
Mark= Sana 3 şirkette var diyorlar doğru mu?
Hakuna= Hakkımda birşey bilmezsin sanmıştım. Evet 3 şirkette varım. BigHit,YG ve AOMG.
Mark= Ya öyle herkes diyor diye biliyordum.
Hakuna= Pekala.
Odama gelince içeriye soktular. Hemen oturtup saçlarıma ve makyajıma başlandı. Daha sonra kıyafet giydim. Yarım saat olmuştu. Daha sonra çıktım. Koridorda yine Mark ile karşılaştım. Türkiye'de daha buraya gelmemiş iken beni Mark ile yakıştıran arkadaşım vardı. Belki Jungkook olmasaydı Mark ile olabilirdim. Lakin Jungkook'un üstüne çıkamaz. Üzgünüm Mark sunbae...
Mark= Hey. Hiç reklam çektin mi?
Hakuna= Hayır. Gerçi böyle fotoğraf çekimi de olmadı. Çoğunlukla amatör oldu.
Mark= Gerçekten mi? Çok şaşırdım. Sana taktik verme mi ister misin?
Hakuna= Tabi.
Mark= Heyecanlanma. Kendini akışa bırak. Gerilince yüzün sıkı olup kuduz köpek gibi çıkarsın. Kendini rahat bırak.
Hakuna= Ahaha ne güzel motivasyon bu. Hasta kaldım.
Mark= Korkma. Ben yardım ederim sana. Sonuçta ben beyaz atlı prens değil mi?
Hakuna= Ne kadar rahatladım(?) bir bilsen Mark sunbae.
Mark= Sevindim.
Gözlerimi yere indirdim. Ne zaman bitecek bu...
Çekim yerine geldik. Son kez makyaj kontrolü yapıldı. Yan yana iki sandalyeye oturduk. Kamera karşımızda duruyordu. Kuduz köpek mi demişti o? Gerilme Azra. Sakın. Karşında Jungkook var da ona bakıyorsun gibi. Niye o olsun ki? Ne olsun aha çikolata...
Hakuna= Yiyecek miyim bunu?
Çalışan= Tabi.
Kameraman= Şimdi onları elinize alıp bana gülerek bakın.
Dediği gibi yaptım. Flaş yandığı an kuzunun fara baktığı gibi oldum.
Kameraman= Mark bey buraya bakın lütfen.
Mark= Üzgünüm. Azra gerildi mi onu kontrol etmek istedim de.
Hakuna= Bu far ay flaş kısılıyor mu?
Kameraman= Nasıl yani?
Hakuna= Enerji kapasitesi yani. Diyorum ki ışık şeyi gücü hatta far aman flaş olmasa ampul var mı tepemize koysanız öyle belli oluruz zaten.
Kamerman= Maalesef. Flaş olması gerek. Ve kısılmıyor. Rahatsız mı oldunuz?
Hakuna= Yok ben değil gözlerim. Eriyecek sandım da. Neyse devam edelim ya boşverin beni. Isıralım mı bunu?
Kameraman= Hayır şimdi değil. Bir kere daha gülün lütfen.
Tekrar dediği gibi yaptım. Flaş tekrar yanmıştı. İnşallah bunlar beni resime yansıtmaz...
Kameraman= Evet çok güzel. Şimdi onları ağzınıza koyun. Ve buraya bakın.
Hepsini yaptık. En son Mark arkama geçti. Başını omzuma koydu. Kameraya bakıp güldük. Bunlar benim son gülmelerim olabilir...
Kameraman= Evet. Bu kadar fotoğraf yeterli. Gelip kontrol edebilirsiniz.
Hemen koşarak acaba fara bakan kuzu muyum diye kontrol ettim. Lakin güzel çıkmıştım. İyi iyi şükür.
Mark=En son çok güzel oldu.
Hakuna=Omzum rahat tabi ah şey evet sunbae çok iyi oldu evet.
Bana yan bakıp gülümsedi. Bu GOT7 az çapkın değil sizi gidi sizi...
Çalışmalar bitince tekrar odalara gittik. Üstümü değiştirtim. Çantamı topladım.
Mark= Azra? Yemek yemek ister misin? Kutlamak için.
Hakuna= Şimdi mi?
Mark= Evet. Burada bazı çalışanlar ile.
Hakuna= Bir saniye.
Telefonuma bakıp saate baktım. 19.40 idi. Mesajda birşey yok lakin aramada Simon'dan 3 çeyrek arama tebrikler...
Hakuna= Aah ahh kabrime Simon gömdü ondan toprak altındayım yazın.
Mark= Anlamadım.
Hakuna= Yok ya ben şey çok özel bir konuşma bir saniye.
Bir kaçış adım yürüyüp aradım.
Dııt dııt...
Simon Dominic= Eve.
Hakuna= Hey man naber?
Simon Dominic= Azra. Eve.
Hakuna= Ya ben şimdi çekimden çıktım canım. Yemek yenecek de ondan kalıyorum.
Simon Dominic= Eve Azra EVEE.
Hakuna= BAĞIRMA BANA BEYEFENDİ. Ahaha yok canım bağırma tabi agaha.
Mark yanıma gelip sorun var mı diye baktı.
Hakuna=Ya bizim kokteyl bey var. Diyor ki bugün ne içersin. Yoksa yok sorun.
Mark= Geliyor musun?
Simon Dominic= KİM O? KOKTEYL BEY KİM?
Hakun= Teker teker soru sorun be. Mark sana cevabım maalesef hayır. Şş kokteyl sensin. Geliyorum eve patlama. Ahah Mark ya yarın görüşürüz.
Hızla yürümeye başladım.
Mark= Bir telefon numarası verseydin. Hey. Neden koşuyorsun.
Hemen binadan çıktım. Ah Sarang... Ben neden eşya gibi insan unutuyordum...
Tekrar girdim. Koşarak Mark'ın yanından geçtim. Sarang'ı tuttuğum gibi koşarak çıktım. Arabaya binip eve gittim. Ahh Simon kokteyl yapıp beni içecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Stajyerin Günlüğü
Teen FictionÖylesine bir başvuru doldurup Kore'de en ünlü şirketlerde stajyer olmak? Üstüne de ünlü gruplar ile tanışmak? Bunu başarmış mıydım? .... Adı Azra Sancar. Tıp 2. sınıf. İzmir de yaşıyor. Can sıkıntısı ile SM Enterteinment,YG Enterteinment gibi Kore'...