..UYKU..

47 4 44
                                    

Daha fazla dayanamam. Yaklaşık 15 dakikadır tutuyorum. Soğuk terler akıtmaya başladığım zaman aşktan başka önemli şeyler olduğunu öğrendim. TUVALET.
Yanıma baktım. Tabi bu halde iken bırakmak çok koyar bana ama sonuçta hemen yanda tuvalet. Saniyede işeyip gelir tekrar yatarım ne olacak sanki...
Yavaştan kollarından sıyrıldım. Yavaş adımlar ile tuvalete girdim. Kapıyı usulca kapattım. Tuvaletimi yaptım. Ohh dünya varmış...
Ellerimi yıkayıp tekrar yatağa doğru gittim. Pozisyon ayarlamaya çalıştım. Oysa Jungkook ne güzel yatırmıştı. Kollarını kaldırdım. Kendimi hemen yanına attım. Bacaklarını biraz ittirdim. Oysa diğer evde yatağım 2 kişilik idi. RM tek kişilik almış...
Kafamın yanında kafası olması rahatsız etti. Uyuyamadım. Kafamı biraz daha aşağı indirdim. Göğsüne kafamı yasladım. İşte böyle daha rahat. Kollarını arkama doğru attım. Kulağımı kalbine dayadım. Doğal müzik diye buna denir.
...
Beni rahatsız etmeye başlayan şey hem güneş ışıkları hemde bitmek bilmeyen zil sesi.
Hafif kıpırdanmaya başladım. Yaslandığım şey hareket edip ellerini kulağıma götürdü. Sanki öyle yapınca duymazmışım gibi.
Dilimi dudaklarımda gezdirip su ihtiyacımı götürdüm. Gözlerimi açıp yukarıya baktım. Bana doğru bakan bir Jungkook ile karşılaştım. Elleri kulağımda öyle bana bakıyordu.
Hakuna= Neden ellerin öyle? Ne zaman kalktın?
Jungkook= Rahatsız olup uyanma diye. İşe yaramadı ama. Bi 20 dakika oldu galiba.
Hakuna= Madem gece çok yoruldun bana deseydin ben uyumana izin verirdim. Saat 5.30 da kafan bir gitti görmen lazım. Buraya kadar taşıdım seni.
Jungkook= Nasıl başardın? Ayı gücü var sende gerçekten.
Hakuna= Ayıp oluyor. Bu arada. Kim bu zile basan ayı.
Jungkook= Bilmem gitmedim.
Hakuna= Gidelim hadi.
Jungkook= 5 dakika daha duralım böyle. Çok rahat şuan.
Hakuna= Bu minnacık yer mi?
Jungkook= Önemli olan büyüklüğü değil. İlk defa sarılarak uyuduk farkında mısın?
Hakuna= Buna alış genç bu son olmayacak. Zaten bir çektin yanına nasıl korktum. O ara tam da nasıl uyusam diye düşünüyordum.
Jungkook=Hatırlamıyorum fazla. Bir kalktım kafan göğsümde. Çok güzeldi. Hep öyle uyanmak isterim.
Hakuna= Olur da yanlış anlaşılır. Zaten beni öyle alıp götürmen,sabaha kadar yalnız kalmamız,hala kapıyı açmamak... Var ya öyle böyle ima yemeyiz.
Jungkook= Haklısın.
Hakuna= Kapıya bakalım artık.
Yatağı topladım. Saçıma şekil verdim. Kapıya gidip açtım. Gördüğüme inanmak istemediğim için kahkaha atarak geri kapattım.
Zil bir daha çaldı. Gerçek mi lan?
Jungkook= Ne var? Kim?
Hakuna= Gerçek değil galiba. Zil sesi duyuyor musun?
Jungkook= Azra mal mısın? Zil sesi işte.
Hakuna= Yok ol.
Jungkook= Ne?
Hakuna= Def ol hemen git arkadan kaç hemen şimdi hemen git hadi açıklarım sana hadi hemen git diyorum koş.
Bana anlamsız bakışlar attı. Ciddi olduğumu görünce dediğimi yaptı. Arkama dönüp kapıyı açtım.
Hakuna= A Aaaa Mino?
Mino= Rahatsız mı ettim?
Hakuna= Yok olur mu öyle şey. Gel lütfen.
Mino= Tam gidiyordum. Simon dedi o kadar evde diye ama açmayınca gittin sandım.
Hakuna= Yok. Geç uyumuştum da anca kalktım. Saate bile bakmadım hemen kapıya koştum.
Mino= Öyle mi? Saat 11.40.
Hakuna= Oldu mu o kadar? Vay be.
Mino= Rahatsız etmiyorum değil mi?
Hakuna=Yok olur mu? Kahvaltı yaptın mı?
Mino= Fazla değil.
Hakuna= Geç lütfen hemen hazırlayayım. Kusura bakma bu halde seni karşılıyorum ama.
Mino= Önemli değil çok kötü değil.
Hakuna= Ahaha. Sen neden geldin peki? A birde 1. oldunuz kutlarım. Geçen geldim ama yoktunuz.
Mino= Evet biliyorum Zion.T söyledi. Ben sözler için ve Zion.T beklediğini söyledi onun için geldim. O kadar beklemişsin ben geleyim dedim.
Hakuna= İyi ettin. Aa çay içer misin? Türk usulü ama. Simon çok sever ve her sabah yaptırır bana. İçmek ister misin?
Mino= Olur.
Hakuna= Her neyse işte ben daha söz yazmaya başlamadım.
Mino= Bende. Zaman bulamadım. Daha yeni grup ile albüm yapmak,programlar derken bulamadım.
Hakuna= Doğru. Bende bulamadım. Okul,dersler derken. Kafamı da toplamam gerek tabi. İnanır mısın 5.30'a kadar ders çalıştım.
Mino= Sen tıp okuyordun değil mi?
Hakuna= Evet. Zor severim işte ne olsun...
Mino= Tablo hyung ile konuştun mu hiç?
Hakuna=Hayır. Söz yazmam gerekir. Sözler tam olsun ondan sonra konuşurum.
Mino= Aklında hiç beat var mı?
Hakuna= Epik High şarkılarından var. New Beatiful,Don't Hate Me.
Mino= Acaba olan bir beati düzenleyerek mi yapsak?
Hakuna= Bunu bende düşündüm.
Mino= Sen Don't Hate Me'ye söz yazmayı dene. Ben bakarım başka ne var.
Hakuna= Olur.
Mino= Şarkıya göre de klip düşünürüz.
Hakuna=Klip de sen ve ben mi oynarız?
Mino= Tabi ki.
Aklımda intikam planları. Ehehe. Yaşasın kötülük...
Hakuna= Ama Epik High da olsun. O kadar emekleri olacak.
Mino= Tabi olsunlar. Önce şarkı bir oluşsun da.
Hakuna=Aynen öyle. Kızarmış ekmek ile reçel,peynir yesek sana uyar mı? Yumurta yemek de ister misin? Zira ben yemem yumurta.
Mino= Yumurta olabilir.
Hakuna= Sana hemen yapıyorum.
2 yumurta alıp tavada kızgın yağ üstüne kırdım. Evire çevire pişirdim. Tabağa koydum. Tuz,karabiber döktüm.
Hakuna= Al bakalım. Çay da olmuştur dökeyim hemen.
Mino= Teşekkür ederim. İlk defa bir kız arkadaşımdan yumurta yiyeceğim.
Hakuna= Ne mutlu bana.
Mino= Bu arada. Zion.T ile olan günde çok komik birşey olmuş. Şahit olan stajyerler arasında dolaşıp duruyorsun. Seungri ile ne oldu?
Hakuna=A ah aahaha. Gören oldu mu ya?
Mino= Çok mu komik? Kızlar anlatır iken gülmekten konuşamadılar da.
Hakuna= Ya sadece koşar iken çarpışıp yere düştük.
Mino= Ne? Ahah.
Hakuna= Dua ediyorum iyi ki GDragon askerde. Ya onunla olsaydı. Ahh tahmin edemiyorum.
Mino= Bende.
Hakuna= Çok birşey olmadı. Özür diledim sonra sende dile derken onun kim olduğunu gördüm sonra sen dilemesende olur yani sonuçta koskocaman Seungri. Sonra olmaz falan dedi diledi. Kendimi tanıttım baya bir hoşuna gitti albüm yapacak olmam falan bişey lazım olursa bana ulaş dedi falan sonra koşmaya devam ettik.
Mino= Ne güzel.
Hakuna= Çay nasıl hoşuna gitti mi?
Mino= Simon hyungun seveceği kadar varmış.
Hakuna= Tabi. Canın çektikçe gel yaparım.
Kapı çalmaya başlamıştı.
Hakuna= Bir saniye.
Kapıyı açtığımda Selim ve Simon'un geldiğini gördüm.
Hakuna= Gelin içeri. Simon çay içer misin?
Simon Dominic= Soru mu bu? Tabi. Bir koku aldım. Yumurta bu. Sen ve yumurta. Hayatta inanmam. Jungkook neredesin sabaha kadar. O Mino? Ne işin var senin burada?
Mino= Hyung. Ben Azra ile şarkı işi için konuşmaya geldim. Hazır gelmiş iken de kahvaltı yapıyorduk. Teklif etti bende kabul ettim.
Selim= Azra sende az değilsin. Her yerden erkek çıkıyor sana. Jungkook ne oldu? Bu ondan daha yakışıklı bak bir daha düşün derim.
Hakuna= Kes sesini sen hele.
Simon Dominic= Ne diyor bu Selim? Arada birşeyler konuştu. Elif güldü falan. Jimin de bunlara baktı bak sana ve Jungkook'a dediklerim Jimin ile Elif'e de geçerli. Çok değil birkaç hafta veriyorum.
Hakuna= Simon bir kes artık bence.
Mino'ya bir bakış attım. Çatalı ile yumurtayı alıp ağzına attı. Neyse bizim dilimizi anlamıyor galiba. Simon ile olan dilimiz SimoAzra dili olduğundan sadece biz ikimiz anlıyoruz...
Simon Dominic= Çatal verir misin? Mino bitiremeyecek gibi.
Mino= Yok aslında bitiririm.
Simon Dominic= Bir çatal almamı bana çok mu görüyorsun?
Hakuna= Bulaşma Mino'ya. Ben yaparım sana.
Hemen bir tava çıkardım. Arkama bir daha dönüp Selim'e baktım.
Hakuna= Pişt bebek sende yer misin?
Selim= Evet fıstık. Lütfen biraz bana acı da koy.
Hakuna= Hemen canım.
Mino= Sevgili misiniz?
Selim= Son dakika kaçırdım.
Mino= Nasıl yani?
Hakuna= Demek istiyor ki kendisi sevgili yaptı da bundan sonra bana geri dönemez. Bende onu def ettim zaten değil mi Selimcim.
Selim= Tabi Koreye bir geldim kızlar bana yapıştı.
Mino= Yakışıklı adamsın tabi.
Simon Dominic= Ben çıksam neler olur acaba.
Hakuna= Barlarda ne oluyorsa değil mi Simon?
Simon Dominic= Yine mi o konu? Hallettik diye biliyorum.
Hakuna= Bu kızgın tavayı senin neyse Mino var. Ye canım sen yumurtayı.
Selim= Bu kuk mu ne nerede?
Hakuna= Ben nereden bileyim canım aaa Selim sende arkadaşım o yani.
Selim= Arkadaş evet. Ben çok sevdim kendisini de bir görmek istedim. Simon arasana bi.
Simon Dominic= Ye yemeğini uğraştırma beni.
Selim= Azra çok kibar arkadaşların var.
Hakuna= Evet.
Selim= Sende çok kibarsın birbirinizi bulmuşsunuz.
Mino= Neden? Azra çok iyi biri.
Selim= Biliyorum. Çocukluğundan beri bilirim. Birlikte büyüdük.
Mino=Cidden mi? Ne güzel.
Hakuna= Tabi güzel. Beni topla döverdi.
Selim= Sende götümü dişlerdin.
Simon Dominic= Ne kadarda normal bir çocukluk. Nerede benim yumurtam?
Hakuna= Al hadi. Gençler benim çıkmam lazım ama derse gideceğim. Yarın da sınav var. Onun için ek çalışmak zorunda olabilirim. Mino biz bu söz işini yarından sonra tam olarak adam akıllı konuşuruz. Malum evim yol geçen hanı canı sıkılan geliyor.
Mino= Problem değil. Benimde programlar var zaten. Öğleden sonra doluyum. Güzel yedim teşekkür ederim.
Hakuna= Ne demek. Hey siz ikiniz yiyip toplayın burayı. Ben hazırlanıp gidiyorum. Eve gelince düzgün bulacağım burayı. Selim sende ne işin varsa git hallet götünü devirip oturma tüm gün. İşsiz.
Kötü kötü baktıktan sonra Mino'yu geçirdim. Odama gidip hazırlandım. Kitaplarımı alıp evden çıktım. Simon'un evinden giderken bir kol beni çekip evin arkasına götürdü. Duvar ile beden arasında kalınca yüze bakmak yeni aklıma geldi.
Hakuna= Bak geceden beri ani hareket yapıyorsun. Kalp var bende kalp.
Jungkook= Bu etek ne?
Hakuna= Etek etektir. Nasıl açıklanır tam olarak Latince karşılığını bilmiyorum. Ben insan işliyorum Latince'de kıyafet değil.
Jungkook= Uzat şunu. Kısa.
Hakuna= Değil. Hem sen niye buradasın daha. İşin yok mu?
Jungkook= Var. Beni neden kovdun diye bekledim. Mino var diye kovdun beni demek. Neden?
Hakuna= Şimdi bilemedim Mino görürse diye. Şuan bilsin istemiyorum.
Jungkook= Yalnız kaldınız diye Simon'a dedim gönderdim onları. Göz yumamadım.
Hakuna= İyi ettin. Onlar da hala evde yaptığım yumurtayı yiyorlar.
Jungkook= Oysa Mino gelmeseydi ben yiyecektim.
Hakuna= Kahvaltı yaptın mı?
Jungkook= 2 tane kraker yedim.
Kolundan tutup eve soktum. Çantamı ve kitaplarımı masaya attım. Tavayı çıkarıp hemen yağı döktüm. Yağ ısınır iken yumurtaları çıkardım. Peyniri rendeledim. Yumurtayı kırdım. Biraz pişince peynirleri üstüne döktüm. İyice pişince tabağa döktüm. Tuz,karabiber ekledim.
Jungkook= Ne kadar hızlısın.
Hakuna= Aşkım hemen sen ye. Benim okula yetişmem lazım. Ne zaman dönerim bilemedim olmadı yine sabaha kadar çalışırım.
Jungkook= Yorma kendini. Sağlığına dikkat et. Ben ararım seni.
Hakuna= Tamamdır. Hadi görüşürüz.
Evden koşar adımlar ile çıktım. Yumurta yemememe rağmen çok güzel yapıyordum. Ellerim lezzetli işte ne olsun tam evlenilecek kızım.
Okula varınca gizli gizli hocayı buldum.
İyi ki Jungkook gözlerini bile kırpmadan 5.30'a kadar çalıştırmış. Hoca şaşırdı nasıl biliyorum diye.
Güzelce ders işledik. Notlar aldım ve bana fotokopiler verdi. Yaklaşık aralar ile birlikte 5 saat geçirdik. Hava kararmaya başladığı zaman ayrılma kararı aldık. Kütüphaneye gittim. En ıssız yerine oturdum. 1 saat kadar verdikleri şeyleri okudum. Telefondan gelen arama ile mola verdim.
Hakuna= Efendim? Kütüphanedeyim. Kısa kes.
Jungkook= Biz araba ile senin okulun oradayız. Ne zaman çıkacaksın?
Hakuna= Ne demek buradayız?
Jungkook= Aşkım saat 20.30.
Hakuna= Valla mı?
Millet= Şşş.
Hakuna= Üzgünüm gençler. Bekleyin geliyorum.
Eşyalarımı toplayıp okuldan çıktım. Büyük bir araba görüp yanına gittim. Kapıyı açıp bindim. İçeride bütün BTS vardı.
Hakuna= Selam gençler.
Jin= Çok çalışmaktan saçları nasıl da kabarmış.
Hakuna= Cidden mi? Ay bu saç ne böyle? Keşke düzleştirseydim.
Saçlarıma şekil vermeye çalıştım. Kızıl saçlarım ramen halini alıp arşa alaya çıkıyordu.
Jungkook= Ne var işte ne güzel kendi saçı. Kıvır kıvır.
RM= Evet. Azra her hali ile güzel lakin o etek biraz daha mı aşağı inse. Hayır etek sevdiğimden değil sonuçta erkekler arasındasın.
Hakuna= Ay canım liderim ister de yapmam mı? Biliyorsun sözünü asla dinlememezlik yapmam. İlk göz ağrım olduğun için.
Jungkook= Bende sevgilinim ama. Beni niye dinlemiyorsun?
Hakuna=Sen beni çok sinir ederdin. Seni nasıl sevdim bilmiyorum.
Jungkook= Bende seni.
Jimin= Nereye gidiyoruz? Kolyeyi buldum Elif'e vermem lazım. Hayır bu nasıl arabada koltukların altına kaçtı anlamadım. En son elimizde idi.
Hakuna= Ne yaptınız acaba?
Jungkook= Azra. Onlar sen değil.
Hakuna= Ben ne zaman öyle yaptım? Asıl sen öylesin.
Jungkook= Ben sana ne zaman dokundum?
Hakuna= Gece öyle değildin ama. Bir tuttun Allah dedim gidiyorum galiba.
BTS ( Jungkook hariç)= Oooo
Hakuna= Öyle değil canım uyumak için. Bakmayın olmaz aaa.
RM= Ben anlamam. Kook seni yatağa attı.
Hakuna= Tövbe yarabbim.
Jungkook= Bir atacağım görecek. O öyle anlatılır mı Azra? Ayıp denen birşey var. Öyle olsun.
Hakuna= Ne? Sen bana öyle ima atmasaydın. Sanki sapığım ha.
Jimin= Değil misin?
Taehyung= Galerisinin yarısı biziz.
Hakuna= Olmanızın nedenleri başka. RM sevdiğim için,Jimin Elif unni için,Taehyung Cansu için,Suga ve JHope Esra unni için,Jin tatlı olduğu için.
Jungkook= Ben?
Hakuna= Sen neden varsın bilemedim. Hem tatlı olduğun için hem de sevdiğim için.
RM= Neyse ne gençler. Çok planlarımız var biliyorsunuz. Sıkı çalışacağız. Azracım bize biraz veda edeceksin.
Hakuna= Siz de bana edin. Bende doluyum.
Jungkook= Sende geleceksin arada. Selim ile kala kala canım demeler. O Selim sana fıstık diyip duruyor.
Hakuna= Düzelmez o. Ekin abi kızdı dövdü bile yok düzelmiyor.
Jungkook=Benden de yesin o zaman.
Hakuna= Kolay lokma değil ama o. Madalyaları var. Bakma ona çocuksu ama Ekin'e sırf saygıdan birşey yapmıyor.
Jungkook= Olsun.
Hakuna= Ben söyleyeyim de. Neyse. Benim eve mi Simon'a mı?
RM= Simon rahatız olur belki. Senin...
Jimin= Elif diyorum. Simon'a.
RM= Pekala. Simon'a...

Bir Stajyerin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin