..HUZUR DANSI..

48 4 19
                                    

Çıkış sahneme kadar Mino ile sıkı çalışmıştık. Sahne günü geldiğinde erkenden binaya gittik. Provalardan sonra asıl kayıt başlayacaktı. Her yerde izleyen insanlar vardı. Benim hayranlarım varmış ve benim haberim yoktu...
         Güzel bir elbise ve ayakkabı seçmişlerdi. Saçım ise dümdüz idi.

 Saçım ise dümdüz idi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mino= Bunlar ile dans edebilecek misin?Hakuna= Sunbae dans çok fazla değil ki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Mino= Bunlar ile dans edebilecek misin?
Hakuna= Sunbae dans çok fazla değil ki. Ederim merak etme. Lakin çok  yakın olmasak mı? Biraz daha mesafe koysak olur mu? Elbisenin eteklerine takılırsın diye korkuyorum.
Mino= Merak etme. Bende o iş.
            Ben dinlenme odasında çağırılmayı beklerken kapı çalmıştı. Saçıma aynadan bakıp gel emrini verdim.
Baekhyun= Hey. Bizimki çıkış sahnesinde ve bize haber vermiyor. Çok incindim kırıldım.
Hakuna= Baek? Ne işin var burada?
Xiumin= Bir o mu sanıyorsun?  
              Bütün EXO üyeleri odaya girip kapıyı kapattı. Şaşkınlıktan oturduğum yerde kaldım.
Chanyeol= Hem diyor ki grup açalım konuşalım. Grup açılıyor yazdığın yok. Bu ne biçim iş?
Hakuna= Ah Yeolie. Gerçekten telefonda en son ne zaman o uygulamaya girdim bilmiyorum. Telefonu sadece arayanlara cevap vermek ve sms olarak gelen mesajlara cevap verebiliyorum.
Kai= Biz de suç yani.
Hakuna= Ee yani. Büyük olarak beni siz aramanız lazım gençler. Siz aradınız da ben mi açmadım?
Sehun= Olmadı değil.
Hakuna= Olsun. Ee siz nasıl geldiniz
buraya?
Baekhyun= Arabayla. Sonra indik yürüdük ve bu odaya geldik.
Hakuna= Cidden mi? Ben uçup geldiniz sandım.
Kai= Onlar araba ile geldi. Ben uçtum. Bilirsin süper güçlerim var.
Hakuna= Evet. Kai bir ara gel bana. En son konuşalım diyen sen değil miydin?
Kai= Bilemiyorum. Konuşmasak da olur sanki.
Hakuna= Olmaz. İçinde kalmasın uyuyamazsın sonra.
Chanyeol= Senin iş nasıl gidiyor?
Hakuna= Sence?
Lay= Jungkook sana nasıl?
Hakuna= İyi. Ah bakın. Yüzük taktık yani öylesine. Onu kırmıştım da mutlu etmek için taktım. Selim daha önce vermişti bana.
Suho= Ne yani? Nişanlı mısın? Ah Azra ne kadar büyüdü...
Hakuna= Yok lider abim. O kadar ilerlemedim. Sadece öylesine. Hani bu gençler öylesine yüzük takar ya. Ondan.
Chanyeol= Onlar sahte yüzük takıyor ama. Senin ki gerçek pırlanta.
Hakuna= Hazıra kondum diyelim. Selim sağ olsun. Yoksa ne alacağım. Jungkook alsın.
Kai= Bir insan bu kadar odun olur mu sorusuna Azra koşarak der ki evet olur dostum ne sandın. Cidden anlamıyorum. Yazık çocuğa.
Hakuna= Hep bana hep bana.
             İçeriye Mino girip kapıyı kapattı.
Hakuna= Efendim Sunbae?
Mino= Hani sahne varya. Ondan geldim Azra.
Hakuna= Doğru. Kalkıyorum bir saniye.
         Chanyeol ve Suho yardımı ile sandalyeden kalktım. Bu elbise gerçekten çok güzel ama kontrol zordu. En çok oturduğun yerden kalkması...
Mino= Gir koluma.
Hakuna= Çocuklar. Şans dileyin bana. Merak etmeyin şarkı söyleyip dans edip geleceğim. Takılın siz.
Chanyeol= Çok kolay birşey gibi anlatmıyor mu?
Suho= Kendini böyle dizginliyor.
             Mino'nun koluna girip sahneye doğru yürüdük. Müzik başlamıştı. Zamanı gelince merdivenden çıktım. Büyük bir alkış sesleri geliyordu. Her yerde kamera dolaşıyordu. Kalbim bir çita misalı dört nala koşuyordu. Bir dakika... Çita dört nala nasıl koşsun onun patileri var... Neyse işte çok fazla atıyordu. Neyse atsın kanım daha hızlı tazelenir.
               Mikrofonu ağzıma yaklaştırdım. Bir kolum yukarıya kalkmış iken söylemeye başladım.
       Yukarı kalkan kolumu birden Mino tutup arkamdan sarılınca biraz gerildim. Lakin dans sanattır. Sanat için böyle şeyler normal. Aklıma bir söz geldi ama yok yok gelmesin...
      Dans hareketlerini yapmaya başladık. O sağda ben solda. Daha sonra Mino rap sözlerini söylemeye başladı. O ara ben sahnede gezdim. Daha sonra birleşip birlikte rap yaptık. Şarkı bitimine yakın sırt sırta verip yere oturduk. Yukarıdan üzerimize çiçekler atıldığında ise kafamı onun omzuna koyup gözlerimi kapattım.
        Gösteri sona erip kayıt bitti diye işaret gelince yerden kalktık. Hayranlara selam verip odaya doğru yürümeyen başladık.
Mino= İlkine göre gayet güzeldi.
Hakuna= Esas sen bana sor. Sen öyle sarılınca nefes alamıyorum sandım. Manyak niye sıkıyorsun?
Mino= Takim elbiseden kuvvetimi ölçemedim ki...
Hakuna= Olsun olsun teşekkür ederim. Sen olmasan bu kadar kolay üstünden kalkamazdım.
          Koridordan koşarak EXO yanımıza geldi.
Baekhyun= Olmayayım olmayayım diyorum aşık oluyorum. O en son ki hareketlerin... Ahh. Kafanı omuzuna koyup gözlerini kapatman. Cidden Jungkook çok şanslı.
Suho= Çok güzel söyledin.
Sehun= Rap de kusur yoktu. Mino sunbae değil mi?
Mino= Tabi. Ben eğittim.
Chanyeol= Önce ben.
Sehun= Bende.
Hakuna= Hepinizin emeği var. Hepinize minnet duyuyorum. Lakin bu elbiseyi ve ayakkabıyı çıkarsam olur mu? Topukluya alışık değilim ayağım şişiyor hemen.
Baekhyun=Sırtıma alabilirim.
Hakuna= Ah sağol. Jungkook burada yokken bunları yap tabi ama varken tavsiye etmem. Maalesef prensim.
Baekhyun= Olsun.
Chen= Baek maalesef başka hayat olursa orada da benim ile olacak. Sen her türlü kayıp ediyorsun.
Hakuna= Chen sunbae. Deme öyle.
Mino= Hadi üstünü değiştir. Yemek yemeye gidiyoruz 
Hakuna= Pekala. EXO gelebilir mi?
Mino= Tabi. Gelen gelsin.
EXO= Tabi.
          Odaya gidip sade beyaz dizde bir elbise giydim. Açık pembe bir babet giyerek de tamamladım.
     Eşyalarımı toplayıp odadan çıktım. Mino'yu 15 dakika bekledikten sonra binadan çıktık. Büyük bir arabaya bindik.
Chanyeol= Elif ve Cansu nerede?
Kai= BTS nerede?
Baekhyun= Selim mi ne vardı. O nerede?
Hakuna= İşleri vardı sanırım. Gelemediler. Yemeğe gelebilir mi hepsi bilemem.
Baekhyun= Üzüldün mü?
Hakuna= Neden?
Baekhyun= Sevgilin yoktu.
Hakuna= Sevgilim diye her şeye gelecek değil. İşi gücü olan bir insan. Bende yüzsüz gibi her şeyime geleceksin demem.
Chanyeol= Her şey neyse de buna gelmeliydi.
Hakuna= Değildi. Hayır işi varken nasıl gelsin? İki tane olsa birini oraya bıraksın gelsin tamam ama bir tane var.
Mino= Azra haklı.
Suho= Normalde bizim de işimiz var. Ama çok önemli değil ondan gelebildik. Gençler unutmayın işler önemli.
Chanyeol/Baekhyun= Biliyoruz.
Hakuna= Güzel.
Kai= Elif ve Cansu'nun ne işi var?
Hakuna= Onların girmesi yasak diye gelemediler. Bir sürü ünlü var diye güvenlik açısından giremezlermiş. Onlar yemeğe gelecek.
Kai= Güzel.
Mino=Geldik hadi inelim.
           Arabadan inip mekana giriş yaptık. Sandalyeden kalkıp koşacak yanıma gelen Elif unni ve Cansu kocaman bana sarıldılar.
Elif= İzledik. Gerçekten çok güzeldi. Mino sen de muhteşemdin.
Cansu= Ah nasıl gurur duyduk bilemezsin.
Hakuna=Bunlar hep Mino sunbae ve sıkı çalıştırması sayesinde oldu.
Mino= Tabi buna son zamanlarda uydun ama olsun. İşlem başarılı. Ben susadım gidip birşeyler içeceğim. Takılın siz.
Hakuna= Tabi sunbae.
Chanyeol= Hadi gidip oturalım. Başka gelen olacak mı?
Hakuna= Bilmem. Elif unni?
Elif=Bu ileriden gelenler mi acaba?
        Baktığı yere baktığımda arkalarından ışık verilmiş gibi 7 adam buraya doğru yürüyordu. Güzel giyinmiş ve saçı başı çok iyi olan 7 erkek önümüze gelip durdu. Biz kızlar olarak nutkumuz tutulmuş Allah'ın nimetlerini izledik.
         Jungkook elindeki çiçeği bana verip bir tanesini saçıma taktı.
Jungkook= Böyle daha doğal oldu.
Hakuna= Ha ta tabi canım. Çiçek doğal neden doğada yetiştişiyor. İnsanlar topraktan yaratılmış değil mi dönüp dolaşacak yer toprak demişler.
Elif= Tabi. Karpuz da yata yata büyüyor biliyor musunuz?
Cansu= Toprakta yatıyor ama.
Taehyung= Harbi mi? Bak sen şu dünyaya ne kadar garip.
Jimin= Karpuz mu canın çekti Elif?
Elif= Kim ne nerede?
Jimin= Yok öyle havaları sordum.
Elif= Bulutlu güneşli diyordu sabah. Bakmak lazım.
JHope= Ben size böyle girmeyelim dedim.
Suga= Ne var işte tam benlik. Hadi bir daha girelim.
          Suga geriye dönüp tekrar öyle yürüdü.
Suga= Nasıl ama?
Hakuna= Harika.
Chanyeol= BTS? Hoş geldiniz.
Jungkook=Hoş buldum. Ne güzel sürpriz.
Chanyeol= Değil mi?
Jungkook= Çok özledim seni Yeol bir bilsen. Gözlerim seni her yerde aradı.
Chanyeok= Kook. Ağlatacaksın.
Baekhyun= Hey hadi gelin. Cansu sen buraya oturmalısın.
Cansu= Neden?
Taehyung= Kızın kendi hür iradesi..
Cansu= İle evet diyorum. Sonsuza kadar evet.
         Birden arkama dönüp Cansu'nun bu hallerine utanarak baktım.
Taehyung= Anlamadım. Baekhyun'a mı dedin?
Cansu= Ah yok ben şey dedim. Yemeğe dedim sonsuza kadar evet dedim. Yemek yemek yaşasın dedim.
Taehyung= Ah anladım. Evet.
Hakuna= Ah canım Cansu hadi oturalım canım biz.
           Onu alıp koluna çimdik attım. Kendine gelmesi gerekiyordu. Yazık kız neye uğradığını şaşırdı. Gurbet yerlerde başını döndürdüler vicdansız 7'li.
Mino= Evet. Azra yanına lütfen. Bu güzel günde tebrik almak ve güzel bir yemek yemek için toplandık.
Hakuna= Buraya gele..
Mark= Biz dr varız.
Bobby= Biz de.
        IKON ve GOT7 gören masum köylü gibi gelenlere baktım. Tabi IKON'un hepsi gelmedi. Sadece Bobby vardı. GOT7 tamami ile gelmişti.
Hakuna= Nasıl ya?
Mark= Senden kaç zamandı haber alamadım. En son işte Mino ile görüşme fırsatı bulunca öğrendik.
Jackson= Bizi nasıl unutursun?
Hakuna= Ah Jackson sunbae o nasıl söz?
Bobby= Ben zaten hep ekildim. Siz ikiniz bana yemek yiyip sonra kahve içeriz diyip kandırdınız.
Mino= Aa.
Hakuna= Şey. İşte ben bu zamana dedim Bobbycim. Gelin oturun yer ve yemek bol.
Jungkook= Tabi. Ekilmek. Bilirim.
Hakuna= Sen sus be.
Jungkook= Öyle mi olduk?
Hakuna= Çıkış olan bir mekan ve dünya içinde çok yürek yememek lazım. Ben et sevmem yürek yemem. Yedirtmeyin bana olur mu?
         Jimin Jungkook'un kulağına eğilip mesajımı almış olacak ki kardeşini uyardı.
D.O= Bize de tebrik etmek düşer. Azramızın sahnesini kutlarım.
        D.O saftiriğim ortalığı kurtarmak için ayağa kalkıp bardaka vurmaya başladı.
      Ondan enerji alanlar da ayağa kalkıp bardağa vurmaya başladı. Sağ olsun D.O kurtarmıştı...
...
Yemekler yenip tatlılar geldiğinde sohbet çok hızlı artıyordu. Ben kaşık ile tatlımı yerken bileğim birden havaya kalktı.
   Sandalyeden ayağa kalkınca herkes bize kilitlendi.
Jungkook= Ben birşey diyeceğim.
Mark= Ne gibi?
Jungkook= Şimdi öğrenirsin. Ben bu kızı seviyorum. Biz sevgiliyiz. Bunu öğrenmenizi ona göre davranmanızı arz ederim.
         EXO,Elif unni,Cansu ve Mino dışında herkes bu habere şaşkın bakıyordu.
Hakuna= Jungkook ne yapıyorsun annecim?
Jungkook= Kaç defa göz yumdum ama dayanamadım. Bilinsin istiyorum.
Bobby= Bu gerçek mi?
Mino= Gerçek. Jungkook haklı. En olsam bu kadar bile dayanamazdım.
Jungkook= Özür dilerim hepinizden. Ani olsun istemedim ama dayanmak zor geldi.
Hakuna=Tabi yani sonuç olarak sevgili konusu doğru ama dünya ahiret hepiniz arkadaşımsınız. Sizleri severim biliyorsunuz değil mi?
GOT7/Bobby= Evet.
Hakuna= Ah güzel.
Jungkook= O zaman dans edebiliriz. Sonunda.
         Bileğimi tutan elleri kolumu tutup salonun ortasına getirdi. Müzik açılıp da Jungkook beni kendine yaklaştırdığında yanaklarıma hücum eden sıcaklık nedeni ile kafamı göğsüne yasladım. Kafamı kaldırıp etrafa bakmaya gücüm yoktu. Utanmıştım.
       Etrafımız kalabalık olmaya başlamıştı. Zorla kafamı kaldırınca şaşkınlıktan Jungkook'un ayağına bastım.
Jungkook= Acıdı.
Hakuna= Üzgünüm.
             Jimin Elif unnimi kaldırmıştı. Taehyung ise Cansuyu. Baekhyun ile Chanyeol, D.O ile Kai.
    Hepsi arkadaş arkadaş dans ederken mutlu mutlu gülüyorlardı.
      Onlara bakarak huzur doldum. 3 grup yakın olmuştu. Tabi Mino ve Bobby kendi gruplarını temsil ediyordu.
Bu kadar insanı çok yakın olmuştu ve mutlulardı. Bunlara bakarak huzur dolmuştum.
         Kulağıma yaklaşıp bir kaç söz söylemeye başlamıştı.
Jungkook= Mutlu olmayı hak ediyorsun. Çünkü kalbin. Kalbin çok temiz. Lütfen hep böyle temiz kal. Topraktaki yetişen çiçekler gibi veya sabahları doğan güneş... Böyle kal. Ben senin etrafında uçan arı olurum veya etrafında dans eden bulut. Böyle sade ve saf kal...

Bir Stajyerin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin