..KAN..

34 5 9
                                    

Evde oturup sadece sessizliği dinledik. Sessizliği bozan Jungkook hiç hayırlı şeyler söylememişti...
Jungkook= Azra. Biliyorsun biz yeni bir albüm yaptık.
Hakuna= Evet. Benden bile sır gibi sakladığınız değil mi? Ee.
Jungkook= İşte. Biz Amerika'ya gidiyoruz. Orada konser vereceğiz. Orada başka bir şirket bizim ile ilgilenecek hatta. Uzun bir süre olmayabiliriz. Bilboard falan derken uzun süre durabiliriz orada.
Hakuna=Aa evet duydum ben bunları.  Ne zaman gidiyorsunuz?
Jungkook= Bir kaç saate. 18'in de YouTube da olacak şarkı. Oradan ulaşırsın bana. Olur mu?
Hakuna= Niye yanımda duruyorsun
Git hadi. Hazırlan. Amerika'nın neresinde bu konser?
Jungkook= LA. ( Los Angeles)
        Kalbim parçalanmıştı. Orada hep giyinmeyi unutan kızlar vardı. Ben nasıl onları oralara gönderirdim? Ah kalbim...
Hakuna= Ah hah ahaha ne güzel ya. Denize de girin bak yazık olmasın.
Jungkook=Gezmek için zaman kalırsa tabi.
Hakuna=Pekala. Hadi sen git hazırlan. Gece oldu zaten. Hadi git.
      Jungkook'u evden gönderdim. Yatağıma girip uyumaya çalıştım. Ramazan ayı da geliyordu. Yaşasın oruç tutmak.
   Sabah olunca ilk işim telefona ulaşmak oldu. Çoktan varmış olabilirler ki varmışlar zaten.
Hazırlanıp Elif unnimin yanına gittim.
Hakuna=Unni günaydın.
Elif= Günaydın canım. Shin Yoo'dan özür dilemeye gitmeye ne dersin?
Hakuna= Sebep?
Elif= Dövdün kızı neredeyse.
Hakuna= Hak etti. Bilmedik erkeğe o kadar yakın olunmaması gerektiğini öğrensin.
Elif= Kıskandın evet ama olsun özür dilemen gerek.
Hakuna=Ne kıskanacağım yahu ben sadece malımı korudum.
Elif= Aynen kesinlikle...
       Dediklerini öylece dinledim. Çünkü yapmayacaktım. Kim kurban etinden özür diler? Direkt yerler değil mi?
YG'e gidip herhangi bir odada çalışmak istedim. Acaba Mino var mı?
Çalışan kadına sorduğumda olmadığını söyledi. Bende onu aramaya karar verdim.
Dııt dııt...
Mino= Aa Azra? Ne haber?
Hakuna= İyidir öyle YG'de duruyorum. Burada isen çalışalım diyecektim lakin yokmuşsun.
Mino= Evet çalışmalarımız var grup ile de. Sen ne yapacaksın orada? Başka işin var ise oraya git. Ben gelemem uzun süre.
Hakuna= Pekala. Beni havale edeceğin biri var mı?
Mino=Imm sana Bobby'nin numarasını vereyim mi? Ona emanet ederim olur mu?
Hakuna= Bobby mi? Pekala olur. Açar mı telefonu sonuçta yabancı numara.
Mino= O zaman ben ona senin numaranı vereyim. O seni arasın sen açmamazlık yapma ahaha.
Hakuna= Aha haha komedi. Evet açmayacağım. Tabi ki açarım Mino sunbae tek burada kafayı mı yiyeyim? Özür dilerim. Laf çarpmak istemedim. Sen en iyisi numaramı gönder Bobby'e.
Mino= Bunu senden daha sonra hesabını alırım. Hadi kapatıyorum.
Hakuna= Pekala kaptan sunbae.
( Sunbae= Kendinden üstünde olan kişilere denir.)
       Kafeye gidip oturdum. Kahve içer iken gelecek aramayı bekledim. O ara Instagram'a girdim. Magazin olan her şeye buradan ulaşabiliyordum. Harika. Evet. BTS fotoğrafları. Komik komik. Oh eğlensin bunlar ne kadar hoş. LA işte adamı böyle yapar. Bende bi halledeyim bende gezeceğim bittiniz siz.
Gelen numarayı hemen kabul ettim.
Hakuna= Alo?
Bobby= Bana ulaşmak istemişsin. Ne oldu?
Hakuna= Yani ulaşmak demeyelim sadece Mino şirkette olmadığı için beni birine havale edebilir mi diye sordum o da seni söyledi. Yoksa aklıma öyle bir düşünce yoktu. Eğer şirkette isen yanıma gelir misin? Yani çalışmak istiyorum ve yardım edecek işinin ehli insanlara ihtiyacım var. Eğer hayır der isen de başka yere gidebilirim.
Bobby=Yok şirkete geliyorum zaten. Neredesin?
Hakuna= Kafeterya.
Bobby= Pekala. Bekle beni. Ben bir oda da ayarlarım bizim için. Ne üzerine çalışacağını o zaman konuşuruz.
Hakuna= Olur ben bekliyorum seni.
    Öyle oturur iken kalabalık insanlar geçti. İçlerinden Bobby gelip beni bileğimden tutup bir yere götürdü. Bu çocuk da hemen gazı alıyor. Alt tarafı çalışacağız atomu parçalamayacağız...
Bobby= Ne yapalım?
Hakuna= Bilmem. Benim sözler tam oldu. Biz aslında Mino ile..
Bobby= Mino lafı duymak istemiyorum şuan. Şimdi ne yapacağız sözler ile. Düzenleme mi? Verir misin sözleri bi bakalım.
      Şaşkın açılan gözlerim ile kağıtları Bobby'e verdim.
Bobby= Evet. Biraz sanki kendine sinirli gibi sözler. Neden?
Hakuna= Bilmem. Kendime kalsın. Mino biliyor ama çok kişiye diyemem.
Bobby= Mino hakkına birşey konuştum ben değil mi?
Hakuna= Küs müsün?
Bobby=Hayır. Ben var iken başka bir erkek adı duymak istemem. Şuan sözler ile ilgileniyorum değil mi? Evet. Hangi beat olabilir buna bir düşünce geçti mi hiç aklından?
Hakuna=Biz Epik High dan istiyoruz aslında. O yüzden onların şarkılarından.
Bobby= Pekala. Hadi gel Epik High dinleyelim.
Hakuna= Olur da zaten biliyor..
Bobby= Dinleyelim. Ne istersin?
Hakuna= Umbrella.
      Telefonum çalar iken o da klibi açmaya başladı.
Hakuna= Alo?
Jungkook= Hey. Ne yapıyorsun?
Hakuna= Jungkook? Neden aradın?
Jungkook= Ne demek neden?
Hakuna=Yani aramaman lazım beyefendi. İşiniz var. Lütfen daha sonra ara. Hadi canım baybay.
      Telefonu kapattım. Tekrar aradığında cevap vermeme tuşuna bastım. 3 kere daha aradı ve yine aynı şeyi yaptım.
Bobby= Neden konuşmuyorsun beyefendi ile? Jungkook mu dedin?
Hakuna=Yok demedim. Ben kokteyl dedim. Biz ona içecek getirdiği için kokteyl deriz. Kokteyl bey falan. Ahah aramızda ki espri anlayışı ne yaparsın.
Bobby= Neden aramasını açmadın. Bak yine arıyor.
Hakuna= Aaa kokteyl bey çok ısrarcı. Neyse ben en iyisi telefonu tamamen kapatayım. Bozmasın bizi.
Bobby= Kokteyl bey önemli galiba. Bence koridorda konuş. Ben burayı halledeyim. Olur mu?
Hakuna=Pekala öyle diyorsan.
      Odadan çıkıp son saniye kabul ettim.
Hakuna= Efendim?
Jungkook= Bilet mi alayım Azra? Ne bu yüzüme kapatmalar? Ya ben senin sevgilinim beyefendi ne? Bir LA'e geldik hemen unutuldum. Neyse sen dur 18'i gelsin ayağıma yapışacaksın aşkım bebeğim ben seni seviyorum diye ama ben ne yapacağım? İki koluma Amerika'lı kız senden kiraz getirmeni isteyeceğim.
Hakuna=Bu acımasızlık. Nedenim var Kook.
Jungkook= Neden? Ekin mi vardı?
Hakuna=Yok be oğlum o kadar da büyük değil ama ona benzer. Bobby var. Çocuk yanında Mino bile dedirtmiyor ben nasıl derim seni. Ben de kokteyl bey dedim. Neyse ben kapatıyorum. Seni ararım ben.
Jungkook= Ne demek Mino bile dedirtmiyor. Ne demek bu Azra. Şş..
     Hemen telefonu kapattım. İçeri girdim. Bobby elinde sözlerim şarkı ile birleştirmeye çalışıyor.
Bobby= Bak bu Umbrella üzüntü ezgileri içeriyor. Ama senin sözlerin öfke dolu. Bu olmaz.
Hakuna= Ben zaten bu olsun demedim ki sunbae.
Bobby= Bobby ben. Sunbae demene gerek yok. Arkadaşız biz de. Bu sözler için Epik High başka şarkısına bakalım. Ne istersin?
Hakuna= Imm bilmem. Bak işte birşeyler. Saat kaç acaba.
Bobby= Bak bu olabilir. Şeye ne dersin Tablo'nun Taeyang sunbae ile yaptığı şarkıya?
Hakuna= Olabilir demem olacak anlamına gelmez çünkü bu sadece benim şarkım değil be Bobby. Ben sadece öyle çalışmak için istedim bir karar almak için değil ki...
Bobby= Pekala. O zaman müzik dinleyerek aklına fikirler gelsin. Ne dersin? Ben de o ara sözlerine bakıp düzgün mü kontrol edeyim.
Hakuna= İyi fikir.
       Yarım saat kadar öyle böyle konuştuk. Daha sonra çıkma kararı aldık. Ben AOMG'ye gittim.
Hakuna= Merhaba. Simon sunbae burada mı?
Kız= Maalesef. Yoğun o.
Hakuna=Pekala.
       Nereye gitsem hep boş. Kore'den herkes gidiyor mu? Seugri'de Japonya'ya gidecek. Ahh ilk Japonya solo turu. Bir ara arayıp tebrik etmem lazım...
Evime gidip biraz Selim'e bulaşmak istedim.
Hakuna= Hey ben geldim.
Selim= Ben de çıkıyordum. Ne oldu?
Hakuna= Ya Ekin abi nerede? Kavgadan beri hiç karşılaşmadık. Sadece merak ediyorum nerede o?
Selim= Mete ile sanırım. Türkiye'ye dönmedi.
Hakuna= Mete'si kadar başına çikolata yağsın. Beddua bile edemiyorum neticesinde aynı kanı taşıyoruz...
Selim= Ahah. Onun ile konuşmaya gitmemi ister misin?
Hakuna= Olur. Ama o gelir ise tek gelsin. Mete değil.
Selim= Onu bu eve sokmam zaten merak etme Azram. Senin ki de Amerika'ya gitmiş. Geçmiş olsun gitti çocuk. Artık kimler ile döner.
Hakuna=Kapat şu çeneni bak dediklerin çıkıyor hep. Yeter Selim.
Selim= Aman aman kıskanma. Hadi ben kaçtım bebek.
Hakuna= Defol.
      Ben de odama gidip yattım. Yaklaşık 2 güne Ramazan başlıyor. Ondan 2 gün sonra da BTS in şarkısı çıkıyor. Aa Ayrıca DOK2'nin Bliss  şarkısı çıkıyor. Ahh neden aynı gün ve aynı saat...
Yatıp Jungkook'u görüntülü aradım.
Dııt dııt...
    Kalabalık bir ortamda gizlice kendini göstermişti.
Jungkook= Azra? Ne oldu?
Hakuna= Neredesin bakayım sen? Göster mekanı.
Jungkook= Aa neden? İyiyiz böyle.
Hakuna= Bak oraya gelmem çok kolay. Derim ki başkana beni de gönder. Sürpriz konuk olarak aralarında olayım. Bitersin Kook efendi. Göster mekanı.
    Kamerayı etrafa doğrulttuğunda hep güzel giyinmiş,çıtır kızlar vardı.
Hakuna= O ne be cennete mi düştünüz siz?
Jungkook= Öyle oldu biraz. Senin suratın biraz bakımsız duruyor burayı görünce fark ettim. Azra sen yarın kuaföre git.
Hakuna=Ne demek bakımsız. Geliyorum oraya bekle. En olmadı izleyici olarak. Ama önce Mino ile konuşmam ve halletmem gereken işleri halletmem gerek.
Jungkook= Ne işi o?
Hakuna= Gözlerine gözlerine doğrultma o kamerayı korkutmuyorsun. Ben sana küstüm ayrıca sinirliyim. Kapat ya bakımlı kızlara bak sen hadi eyvallah.
     Konuşmayı yüzüne kapattım. Benim ne yapıp edip LA'e gitmem lazım. Şart bu şart...
   Tekrar aradığında telefonumu tamamen kapattım. Aynaya kendime baktığımda harbiden bok gibiydim. Makyaj yok. Saçlar yıkanması gerek. Ah ben ve üşengeç ruhum...
    Hemen duşa girdim. Güzelce temizlenip çıktım. Oradan iyi bir kuaföre gittim. Saçlarımı tekrar aynı renge ( kızıl renk) boyatıp uçlarını da duman grisi yaptım. Saçlar uzun olunca daha iyi oldu. Düz yaptırıp eve gittim. Tabi ki ev topuzu yapıp altıma pijama çekmedim. Hemen şort ve tişört giyip tekrar Jungkook'u aramak için telefonumu açtım. Bir sürü arama mesajı geldi ayrıca Jungkook mesajlarda yardırmıştı. Hemen onu görüntülü aradım.
Hakuna=Ne var?
Jumgkook= Sen sen a sen neden sen açmadın ve bu hal ne sen neden böyle oldun?
Hakuna= Bilmem. Sen bana bakımsız dedin. Ben de beni beğenmezler evde kalırım diye değişiklik yaptım. Ne oldu? Aşık mı oldun? Hadi yoluna kardeşim bak arka çapraz bi kız var. Taş gibi mübarek hadi ona git. Ben de Mino ile konuşayım dedim baktım sen aramışsın ayıp olmasın diye geri dönüş yaptım.
Jungkook= Ya ben öyle demek istemedim. Kızıllığın daha belli olmuş vayy duman grisi demek. Ne kadar iyi olmuş.
Hakuna= Sana değil bunlar. Neyse hadi kapattım hadi baybay.
     Telefonu kapatıp kahkaha atmaya başladım. Tekrar arama geldiğinde baktım. Bu sefer Taehyung arıyordu.
Hakuna= Efendim?
Taehyung= Harbi anlattığı kadar varmış. Hey Ajan007 bu hal ne?
Hakuna= Boya sadece yahu abartma.
Taehyung= Ne zaman geliyorsun buraya?
Hakuna= Gelmiyorum.
Taehyung= Neden?
Hakuna= Ne yapacağım orada?
Taehyung= Gel işte.
Hakuna= Bakarız. Kapatıyorum ben. Siz eğlenin.
     Aramayı sonlandırdım. Daha sonra salona gidip büyük pencereyi açtım. Televizyonu açıp dondurma kaşıklamaya başladım.
Zil çaldığında koşarak açmaya gittim.
Hakuna= Selim seni beklemek a sen ne arıyorsun burada?
Xx=Neden beni dışlıyorsun?
Hakuna=Soru mu bu?
Xx= Ben seni sever iken sen beni kenara atıyorsun.
      Üstüme yürür iken bende geriye adım atar iken kendimi korumaya çalıştım.
Kapıyı kapatıp üstüme hızla yürümeye başladı.
Hakuna= Amacın ne?
Xx= Görürsün şimdi. Artık tamamen benimsin.
     Korkulu gözlerim ile ona baktım. Üstüme daha çok yürüyüp cebinden bıçağı çıkardı. Ben bağırmaya başladım. Daha sonra onu kalbime doğru sapladı. O an ki şok ile dizlerimin üstüne düşer iken telefonum çalıyordu. Hemen gidip onu önüme attı.
Xx=Vay. Sevgili mi yaptın. Açıyorum. Son kez merhaba de ha ne dersin?
       Görüntülü aramayı açıp bana çevirdi. Başta gülen yüzü beni görünce dondu.
Jungkook= Şaka mı bu?
Hakuna= Evet şaka. Dert etme. İyiyim ben. İşim var kapat lütfen.
      Telefonu son enerjim ile alıp kapattım. Daha sonra  yere yattım  o ise evden koşarak çıktı. Şimdi açık televizyon dışında ses yoktu...

Bir Stajyerin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin