Bir Stajyerin Günlüğü

...CAMIŞ...

Hakuna= Ayna mı? Ahh doğru.
Selim= Neden kırdın? Kendine de zarar vermişsin. Nasıl olmuşsa dizin çok kesilmiş. Kan olmuş yerler. Bilerek mi kestin?
Hakuna= Hayır canım.
Jungkook= Canım. Kendine dikkat etsene CANIM.
Hakuna= Kook bey. Burada olduğunu yeni anladım. Gördüm ama irdelemedim. Hoş geldin.
Jungkook= Neden kırdın? Sınav kötü mü geçti?
Hakuna= Yo. Gayet güzel. Neden kötü gitsin? Zaten hayat bir sınav yani bu kötü ya da iyi geçse ne olur ki gerçek hayat kötü geçer iken değil mi sayın Selim bey?
Selim= Ben ne oldu anlamadım ama doğru diyorsun. Hayat bir sınav hep sınavdayız zaten. Çok doğru konuşuyor bu kız böyle durumlarda. Bir kere biz Ekin ile bunu sırtımızda taşır iken bir düşürdük başladı hayat zaten bizi düşürmüş siz düşürdünüz de ne olmuş demeye. Gülsek mi ağlasak mı bilemedik. Hayat kıza çok çektirmiş belli.
Simon Dominic= Selim'i susturma düğmesi var mı?
Hakuna= Yok yok haklı konuş be Selimino. Hayat bize vura vura pestil olduk. Rüzgar vurmuş ne olmuş,uçtun mu?
Selim= Kafalar zaten uçuk bizim değil mi? Heyt Azra be.
Jungkook= Neyse ne. Yürü gidelim hastaneye.
Hakuna= Gerek yok. Yarama bakmam lazım.
        Dik oturtdular. Dizimi açıp baktım. Aman ne abartmışlar yahu. Alt tarafı çizik. Sadece bükünce açılıp kanıyor o kadar. Uzun da değil. İlaç sürsem nereden baksan bi 2 haftaya kabuk bağlar.
Hakuna= Hastaneye gitsem bana gülerler. Allah aşkına verin şu kutuyu.
      İlaç sürüp kapattım.
Hakuna= Biraz dursun sonra bu bandı çıkarırım. Hava da alması lazım sonuçta.
Elif= Aferim kızıma. Doktor olacak da bize bakacak.
Simon Dominic= Odana gitme. Kırık cam var. Hem sen hala cevap vermedin. Niye kırdın?
Hakuna= Sinirlendim. Bana bakıp durdu. Bende bana bakma dedim. Hala bakıyordu. Sonra ben sana bana bakma demedim mi dedim tarağı fırlattım,kırıldı. Sonra ne oldu? Yatağın yanına çömeldim. Uyudum.
Jungkook= Uyudun. Bu kadar mı?
Hakuna= Aslında birşey daha var. Kırık camdan bi tanesini alıp bileğimi kestim. Aslında öldüm ben. Şuan halüsinasyon görüyorsunuz. Uyanın.
Elif= Azra dalgası bile kötü.
Hakuna= Hak etti. Bu kadar mı diyor. Ne bekledin başka. Bu kadar sayın bisküvi bey. Ne isterdin?
Jungkook= Neyin var senin? Bir değişik oldun. Hadi yürü diğer eve. Sabaha kadar bakarlar sana.
Hakuna= Gerek yok. Kendime bakabilirim. Yatalak değilim şükür. Hadi gidin siz. Nasıl geldi iseniz. Yoruldunuz zaten iyice yorulmayın.
Elif= Jungkook haklı. Gel yanımda uyursun ha ne dersin? Özlemedin mi beni?
Hakuna= Sen kal burada. Ben onun ile aynı evde kal mam...
      Elim ile Jungkook'u gösterip dudak bükerek kaşlarımı indirdim. Küçük çocuklar gibi duruyor olabilirdim ama şu an çok ciddiyim!
Selim= Ahaha. Çocukken de...
Simon Dominic= Evet o zaman da öyleydi. O zamanda hep öyle idi. Hala çocuk evet Selim. Elif gidelim o zaman biz. Sabah gelirim Azra. Kapını açmaz isen kırarım. Ya da anahtarını alıyorum. Hadi görüşürüz.
Jungkook= Burada mı kalacak bu?
Hakuna= Bu dediğin şahıs benim ben. Git sen dünya turunda bir kız düşer iken tut da onun ile evlen seni kırık kırık olmuş bisküvi.
Selim= Oha sen onu ciddiye mi aldın? Manyak bu kız.
      Jungkook bana anlamsız bakar iken kaşlarını çatıp bakmaya başladı.
Jungkook= Neyi ciddiye almış?
Selim= Seni aradı bugün. Kapalı idi. Sonra bir videoda sizin dünya turu yapacağınızı öğrendi. Bende dedim elinde iyi tut orada bir kız düşer iken aman düşmesin diye tutar iken aşık olur falan elinden gider dedim. Baya bir etkilendi galiba.
Hakuna= Ne etkileneceğim be. Onun gerçek kişiliğini öğrenince terk eder kız zaten.
Jungkook= Terk edilmem terk de etmem anlaşmalı ayrılırım ben CANIM.
Hakuna= Canıma canım,kaderime tersim bebeğim. Hadi yoluna nak nak.
      Ellerini yumruk yapıp ters ters baktı. Aynı şekilde bende ona öyle baktım. Elif unni Simon'u çeke evden çıkarır iken Simon Jungkook'u tişörtünden tutarak çekmeye başladı. Jungkook bi hamle ile kurtulup yanıma geldi. Beni kucağına alıp çıktı. Ben kurtulmaya çalıştım lakin nafile.
  Simon'un eve girip kendi odasına girdi. Kapısını kilitleyip beni yatağa yatırdı.
Jungkook= Konuş.
Hakuna= Ne konuşacam be!
Jungkook= Sabahtan beri neyin var?
Hakuna= Benim mi?
      Yerimde doğrulup ona dik dik baktım.
Hakuna= Esas senin neyin var? Size sürpriz yapıp geliyorum,neşelenin diye Taehyung ile garip bir merhaba diyoruz ama senin dediğin bu hal ne. Ne ya bu senin davranışların?
Jungkook= Evet o hal ne? Pantolon giymiş daracık. İçine tişörtü sokmuş. Her yerin belli bir de koltuk arkasında Taehyung ile.
Hakuna= Bu mu yani? Jungkook delirtme beni. Ben neler giydim de birşey demedin. Ona mı taktın? Yorgunsun,stres içindesin evet anlarım zaten seni anladığım ve saygı duyduğum için alttan aldım lakin bu demek değildir ki benim üstüme geleceksin,benden çıkaracaksın bunları. Bende zor zamanlar yaşıyorum. Daha bugün 1 saat sınava girdim. Kaç soru vardı hatırlamıyorum bile. Yazmam gereken şarkı sözü var ve lanet olsun daha bir kelime bile yazmadım. Senin yanında arkadaşların var. Tek değilsin. Lakin ben bunları kendim tek kaldırıyorum. Grup olsa neyse. Ama ben tekim üstüne üstlük tıp okuyorum ayrıca her an gelebilecek olan bir kuzenim var ayrıca 3 tane şirkete bağlıyım ki sen daha 1 tanesinde zorlanıyorsun. Konuşmaya devam etmemi ister misin?
       Uzun bir sessizlik oldu. Daha sonra yanıma oturup bana sarıldı. Ağlıyor mu? Daha neler.
      Elim ile kafasını kaldırdım. Gerçekten ağlıyordu.
Hakuna= Lan niye ağlıyorsun?
Jungkook= Bilmiyorum. Seni üzmek istemedim.
Hakuna= Tamam ağlama. Hiç sevmem ağlayanları. Ciddi ortam hem dayanamayıp gülerim bak.
Jungkook=Gül.
Hakuna= İstemiyorum. Şu an tek isteğim odama gitmek. Uyumak ve uyumak.
Jungkook= Yat o zaman.
Hakuna= Tamam görüşürüz.
     Yataktan kalktığım an geri çekti. Yatağa yatarak düştüm.
Jungkook= Mal buraya yat dedim. Saf mısın yoksa salak mısın anlamıyorum.
Hakuna= Senin yanında mı yatacağım? Sağol ben giderim evime. Evsiz değilim şükür.
Jungkook= Sevgili değil iken yattın. Chanyeol ile de yattın. Şimdi ne var?
Hakuna= Olsun.
Jungkook= Bekle.
       Yorganı açıp beni yatırdı. Üstümü örttü. Gidip camı açtı.
Hakuna= Sen?
Jungkook= Bir kaç saate BigHit'e gideceğim zaten. Sen uyu.
Hakuna= Olsun. 1 saat olsa da uyu. Bak tam ters tarafıma yastık koy.
       Yatağın başına gelip yanıma yattı. Telefonundan alarm kurup baş ucuna koydu. Bana sarıldı.
Hakuna= Tam ters tarafım derken arkamdan demedim. Ayak ucu dedim. Yanlamasına değil diklemesine olarak ters. Şş bisküvi. Sana diyorum uşağım.
      Çoktan uyumuş idi. Bende uyudum. Alarmı çaldığında kalktı. Ben yarı uykulu halde gözlerimi açtım. Bana bakar iken aniden geri kapattım. Hayvan gibi esnedi. Kafasına vura vura kendine gelmeye çalıştı. İşte aynı ben diye içimden geçirir iken acaba çocuklarımız da böyle olur mu diye sorguladım. Eyvah! Bir Jungkook ve Azra daha dünya kaldırır mı?
       Giyinip parfüm sıktı. Yanıma gelip alnımdan öptü. Uu bu ilk öpücük. Namus elden gitti alacaksın artık beni Jungkook bey. Ne diyorum ben ya? Alt tarafı alın kendine gel. Eli ilk defa tutulmuş kezban kızlar gibi. Tövbe yarabbim.
     Kapıyı açıp çıktı. Rahatlayarak yatağın geri kalanına yayıldım.
     Güzel bir uyku çekmiş bir şekilde güneşin ışıkları ve Elif unninin tepemde bağırarak kaldırması ile uyandım.
Hakuna= Sana da günaydın sabahımı aydınlatan güneşim. Ay sen benim güneşim değildin değil mi?
Elif= Ay ne diyorsun Azra? Jungkook seni birden alıp buraya getirdi. Ne oldu? Sarılarak mı uyudunuz? Ay ay hepsini anlat hemen hemen şimdi.
Hakuna= Ne abarttın unni yahu. Konuştuk öyle barıştık barıştım daha doğrusu. Uykum geldi. Eve  gitme yat burada dedi. O da 1 saat uyudu sonra gitti zaten. Ne  var bunda?
Elif= Yok canım birşey. Hep gel hep hep. Birşey yok. Hadi gel bak çok güzel kahvaltı sofrası var. Özlemişsindir.
Hakuna= Hemde ne. Selim nerede? O da gelsin.
Elif= Aşağıda zaten. Şş seni benim yanımda uyudun diye biliyor.
Hakuna= Oh iyi iyi...
      Bir an korkmuştum. Yoksa beni İzmir'e götülebilirdi. Ahh Allah korusun...
     Aşağı inip kahvaltı ettik.
Selim= Ee Azra. Okula gidecek misin?
Hakuna= Hayır. Hoca söyleyecek bana gelmem için. Şu an boşum. Neden sordun?
Selim= Hiç. Takmadın mı hala?
Hakuna= Neyi?
Selim= Sence?
Hakuna= O mu? Şu an mı? Ciddi değilsin galiba.
Selim= Neden ki?
Elif= Ne o?
Selim= Yüzük.
Elif= Selim? Sen Azraya yüzük mü aldın? Nasıl bir yüzük.
Selim= Tek taş.
Elif= NE? BU NE DEMEK OLUYOR?
Hakuna= Yalnış anlama. Benim ile Jungkook için almış.
Elif= Ha. Bende bir an Selim sana evlilik teklifi etti sandım. Ay kalpten götürürsünüz siz insanı.
Hakuna=Yok canım sende.
Selim= Jungkook'a vermedin değil mi? Ben gitmeden ikinizin parmağında görmem lazım. İçimde kalır.
Hakuna= Manyaksın sen harbiden...
Elif= Keşke Jungkook'un almasını bekleseydin. Başka hediye yok mu?
Selim= İkisi için güzel hediye olarak bunu gördüm.
Hakuna= Güzel bence.
Elif= Olsun. Bence keşke Jungkook kendi alsaydı. Hiç verme bence. O zaman teklif eder iken hiç havası kalmaz.
Hakuna= Teklif mi? Düşünemedim ondan öyle birşey. Neyse haklısın galiba. Ama bunlar da kalacak. İki tane takarız ne olacak.
Selim= Anı olarak kalsın o zaman.
Hakuna= Aynen öyle. Sen ne yapacaksın bugün?
Selim= Arkadaşlar ile gezeceğiz.
Hakuna= Elif unni sen?
Elif= Öğlen ders var.
Hakuna= Pekala. Ben de ne yapayım? YG'ye gideyim. Bakınırım. Sonra BigHit'e giderim.
Elif= Sen bilirsin. Burayı toplar mısın? Ben kıyafet almaya gideceğim. Oradan da okula geçerim.
Hakuna= Tabi.
    Ben etrafı toplayıp evime gittim. Odamda bütün kırık camlar temizlenmiş idi. Ah canım aynam...
   Duşa girdim. Giyinip saçlarımı düzleştirdim. Hafif makyaj yapıp YG'ye gittim. İçerisi biraz hareketli idi.
      Winner'ın odasını bulmama rağmen içeri giremedim. Sonuçta içlerinden sadece Mino'yu tanıyorum.
Öyle sap gibi kapı başında beklemek tehlikeli olur diye vazgeçtim. Ben bu aralar EXO'yu görmüyorum değil mi? Ah canım ilk göz ağrılarım. Buradan hemen oraya gideceğim.
   Koridorda yürür iken birden açılan kapıya kafa attım. Huuyy anasını.
Hakuna= Yavaş yavaş evde sanki camış.
Bobby= Camış?
Hakuna= A.Aaa. Yok camış. Nereden çıktı?
     Hafiften bakınca IKON'un odasının orada olduğumu fark ettim.
Bobby= Pekala. Siz burada ne arıyorsunuz peki? Stajyer falan olsanız bilirdim veya çalışan. Gerçi öyle olsanız zaten yaka kartınız olur.
Hakuna= Ya ben stajyer gibi bir şeyim. Mino ile şarkı yapacağım hatta. Zaten çıkış yaptım ben.
Bobby= YG'de mi? Ben neden bilmiyorum.
Hakuna= Burada değil. BigHit'te.
Bobby= O zaman burada öylesine şarkı yapacaksın. Stajyer değilsin.
Hakuna= Ya stajyer gibi bir şeyim. Buraya da bağlıyım,BigHit'e de AOMG'ye de. Neyse. Kafan karıştı boşver. Bu arada tanıştığımıza memnun oldum. Adım Azra. Azra Sancar. Ben gideyim o zaman. Aa bak Mino.
      Karşıdan telefonda konuşan Mino'ya doğru koştum. Beni görür görmez göz kırpıp telefonu kapattı.
Mino= Azra? Ne işin var burada?
Hakuna= Bilmem. Bir gelip bakmak istedim. Bobby ile tanışmış oldum.
Bobby= Kafan nasıl?
Hakuna= İyi.
Mino= Ne oldu ki?
Bobby= Camış olan ben kapıyı pat diye açınca Azra olan bu kız da kafasını çarptı.
Mino= Camış mı? Puahah.
Hakuna= Yok öyle demek istemedim. Camış a ne kadar ayıp ben der miyim öyle şeyler.
B.I= Ne ayıbı?
       Hayda. Benim bir başka rapçi geldi. IKON'dan bir Bobby bir de BI çok severdim. Show Me The Money sağolsun. Bobby kazanmıştı. Ahh ahh mazi.
Mino= Azra daldı galiba. BI'a mı aşıksın?
Hakuna= Ne yok canım. Hayır. Yalnış anlama olmasın. Ben SMTM çok izlerim de onu düşündüm.
B.I= Hadi ya.
Hakuna= Senin Be i zaten... Efsane.
Bobby= Ben?
Hakuna= Bir sürü var. Ki bence  Mino sen kazanmalıydın. Basick de iyi tabi ama finalde şarkı olarak en iyi sendin. Neyse olsun bu da iyi.
Mino= Haha. Teşekkür ederim.
B.I= Benim çok güzel anılarım yok ama olsun iyiydi.
Hakuna= Emin ol sen iyiydin. Neyse benim ağzım açılır şimdi. Ben gideyim. Burada daha kalır isem kim bilir kimler ile tanışacağım. İyi ki GDragon yok. Kalbim kaldırmaz.
Seungri= Neyi varmış hyungumun?
Hakuna= Neyi yok ki? Aa.
       Bu yer ne böyle yol geçen hanı gibi?
Hakuna= Ya neyi yok ki derken çok havalı falan çok severim ben onu. Ama korkarım da yani. Neyse öyle. Ben gideyim lütfen.
Mino= Pekala. Kapıya kadar eşlik etmemi ister misin?
Bobby= Ben ederim. Hadi gidelim.
     Ne olduğunu anlamadan kendimi çıkış yoluna Bobby ile yürür iken buldum. Burası iyi ki BTS'in şirketi değildi...