Bisküvi kırıntısı...

58 6 10
                                    

DUYURU=AZRA'NIN AĞZINDAN DEVAM...
Ben neler olduğunu pek anlamadım. Olayı kendi haline bıraktım. Elif unni odasında uyuyor iken ben de hepimize çay yaptım. Türk usulü çaya alıştırdım. Simon zaten yaşlı dedeler gibi çay tiryakisi olma yolunda gidiyordu. Sabah artık çay ile kahvaltı yapılıyordu. Bu da benim açımdan iyi. Memleketimi buraya taşıyorum...
Simon Dominic= Azra. Karıştırma nasıldı? Bir daha göster.
Hakuna= Ya bak işte kaşık bu tamam mı. Parmaklarında tut. Sanki kıvırtıyormuş gibi. Bi sağa bi sola. Ya sen hiç nescafe karıştırmadın mı? Onun gibi işte. Sadece kaşık daha küçük.
Jimin= Bak işte böyle. Gördün mü?
Jungkook= Senin de pek olmadı.
Hakuna= Zor değil ya neyini abartıyorsunuz? Bebek işi. Alt tarafı karıştırıyorsunuz.
Simon Dominic= Olmaz. Senin yaptığın çok havalı.
Hakuna=Tabii. Ne sandın? Bizim içecek bu. Taktik var.
Jimin= Neyse. Ben gideyim.
Jungkook= Kalsana burada. Sabah beraber gideriz.
Hakuna= Aynen. Bende uğrarım BigHit'e.
Simon Dominic= YG ne oldu?
Hakuna= Bilmem. Ne olmuş?
Jungkook= Boşver YG'yi. Okula ne oldu?
Hakuna= Ya işte yarından sonra ders var.
Jimin= Bitir de artık.
Hakuna= Bitse ne olacak? Uzman olmadan olmaz. Ülkeme dönüp TUS sınavına girmem lazım. Uzman da olsam sonra KPSS ile devlete kıçımı soksam varya. Off.
Jungkook= Neden kendi hastaneni açmıyorsun?
Hakuna= Bunu da düşündüm. Para aklıma gelince hemen geri döndüm. Açmak için para lazım. Bende o kadar yok.
Jimin= Sen ünlü değil misin? Konserler olacak daha bir sürü iş. Oradan aldığın para ile açarsın. Bu hemen olmaz zaten o zamana kadar tıp da biter.
Hakuna= Haklısın. Bu aklımda kalsın.
Simon Dominic= Ben daha varım. Benden de destek gelir. Hastaneye ortak olurum hatta.
Hakuna= Oo. Arkamda AOMG. Mükemmel.
Jimin= Ben nerede kalcam?
Hakuna= Elif unni ile. Şaka. Jungkook ile yat.
Jungkook= Götüreyim seni. Sabah seni uyandırırım Azra.
Hakuna= Elif unnimi de uyandır. Okula gidecek. Acele ile yattı ya alarmı kurmamıştır.
Jungkook= O iş Jimin'de. İyi geceler.
Simon/Hakuna= İyi geceler.
Herkes yatağına gittiğinde mutfağı topladım. Özenle aldığım çay makinemi temizledim. Salonu da topladım. Saat geç olduğunda hemen gidip yattım.
Sabah gümbür gümbür kalktım. Odamda sesli bir şekilde MIC DROP çalıyordu.

Hakuna= Anladım. Mükemmelsiniz. Anladım. Billboard kazandınız. Anladım. Dünyaca ünlüsünüz. Ya bana niye hava atıyorsun kardeşim. Uykumu böyle mi kaçırıyorsun?
Jungkook= Bizi unuttun da hatırlatmak istedim. Bazıları bize ulaşmak için yıllarını veriyor. Emek veriyor. Sen değerini bilmiyorsun. Bil istedim.
Hakuna= Ne diyorsun sabah sabah Jungkook? Ne yani ne?
Jungkook= Bilmem. Bil sadece.
Hakuna= Gidebilirim istersen. Burada olduğu kadar kendi ülkemde lazımım ben. Ne ya sabah sabah? Neyse sinirlenmiyorum bugün.
Jungkook= Hadi hazırlan.
Hakuna= RM'i özlemiştim zaten. Onu görmem lazım. Yemeğe çıkacaktım. Güzel olmam lazım.
Jungkook= Ben kimim zaten?
Hakuna= Sen Billboard kazanan dünyaca ünlü grup olan BTS'den bisküvi. Tanıştığıma memnun oldum. Git çık odamdan. Havalı egolu pislik pervane.
Jungkook= Pervane ne alaka?
Hakuna= Nereden bileyim ya. Aklıma o geldi. Sana ne ya ben diyorum. Pervane. Git de dışarıda dön. Odamın havasını bozma. Hadi. Anca gidersin. Yürü de amcalara göster yeteneğini. Hanimiş bacaklar. Hanimiş bisküvi. Aman da aman büyüdü de yürüyor mu?
Jungkook= Kes dalgayı. Dalganı denizde yap.
Hakuna= Doğru. Burada yapar isem boğulursun. Off sabah sabah ne koydum be sana Kook. Kırıntı oldun artık bisküvi. İyice toz olmadan git hadi.
Jungkook= Görüşeceğiz yine.
Hakuna= Gelişin gidişin gibi olsun da ezile ezile bükül.
Kahkaha atarak odamdan kovdum. Sabah sabah o kaşınmıştı. Madem onu görmek isteyen çok insan var. Madem çok zorlu biri. Ben de onu daha çok kolaya alır ezerim. Bana ne sen ünlü isen. Ben bakmam öyle şeylere.
Yarım bluz giydim. Üstüne mavi kot ceket,altıma da siyah dar pantolon. Tabii ki de ayakkabı olarak beyaz spor ayakkabı. Saçlarım yarım at kuyruğu. Kalan saçları kıvırcık yaptım. Biraz makyaj ile hazır olduğum da mutfağa biraz atıştırmak için gittim.
Elif= Sonunda geldin.
Hakuna= Ne oluyor yine?
Jimin= Tam kaldırıcam. Yaklaştım. Gözlerini fal taşı gibi açtı. Sapık diyip tekmeledi.
Elif= Kaldırmak için yanıma o kadar yaklaşman gerekmez. Üstüme yatacak sandım.
Hakuna= Ne güzel işte. Yani aaa Jimin ne kadar ayıp. Olur mu öyle? İnsan tam yatar üstüne der "Bebeğim sabahlar bizim olsun. Kalk artık."
Elif= Herkes gidecek. Sen ve ben kalacağız. O zaman işte o zaman anlayacaksın. Sabahlar bizim olacak Azra.
Jungkook= Ben mesela çok güzel uyandırdım.
Hakuna= Sorma. Söylediğin sözler zaten hemen uykumu kaçırdı. Demek öyle düşünüyorsun Jungkook bey. Bundan sonra bende ona göre davranırım. Kalbimi çok kırdın pişmiş kelli. Affetmiyorum seni.
Ağzıma ekmek üstüne koyduğum peyniri attım. Elif unnimin portakal suyundan biraz içtim.
Hakuna=Hadi ben gider. Araba gelmiş. Sizin olduğunuz araba haram bana. Ben kim sizin arabanıza binmek. Ne haddime?
Jungkook= Öyle demek istemedim.
Hakuna= Anlayacağımı anladım. Fazla uğraşma.
Evden çıkıp arabaya bindim. BigHit'e varınca birkaç çekim yaptık. Dans çekimleri falan derken akşam oldu.
Hakuna= Ben serbest miyim?
Hoca= Evet. Tekrar gel ama.
Hakuna= Tabii ki. Bir süre sonra YG'de de şarkı yapmam lazım. Baya bir gelmeyebilirim buraya.
Hoca= Eğitimine devam et. Sen ilerle bana yeter bu.
Veda edip RM'i aradım.
Dııt dııt...
Hakuna= Benim biricik biasım. Biricik liderim. Neredesin?
RM= Prova odasındayım. Sen?
Hakuna= Ben de prova odasındayım. Sanırım sen başka kattasın.
RM= Aynen. Ne oldu?
Hakuna= Yemek yiyecektim de sana verdiğim söz aklıma geldi. Birlikte yiyelim mi?
RM= Olur. Odama git ben gelirim. Hazırlanıp çıkarız. Ne yemek istersin?
Hakuna= Bilmem. Gidince bakarız.
RM= Tamamdır.
Telefonu kapatınca hemen RM'in odasına gittim. Jungkook şansını o söylediği sözler ile kaybetmişti. Bundan sonra o bende bitti.
....

Bir Stajyerin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin