Evde uzun pijama altım ile sürüne sürüne yürür iken gece saat 1 ve Selim efendi hala yoktu.
Salonda tekli koltuğa oturup karanlıkta beklemeye koyuldum. 1.30 da eve geldiğinde sessizce odasına çıkar iken kendimi belli etme zamanımın geldiğini anladım.
Hakuna= Ekmek nerede?
Salona girdiğinde tekli koltuğu ayağa kalkıp Selim'e doğru çevirip tekrar oturdum. Elimde yastığı ovalar iken konuşmaya başladım.
Hakuna= Sen genç bugün ölüm fermanını imzalamak ister misin? Bana sevgilim dedin,yüzüme telefon kapattın ve eve geç geldin. Bana geç kalacağını söylemedin. Ey genç sorarım sana neden bu genç yaşta ölmek istedin?
Selim= Iı o sevgili konusu tamamen kendimi korumak içindi. Ekmek meselesi aynı evde yaşadığımız bilinsin diye. Geç kalma meselesi tamamen o kız yüzünden.
Birden ayağa kalkıp ışığı açtım. Selim'i koltuğa oturtup karşısına geçtim. Bu hareketlerime şaşırmış olacak ki uzun uzun göz kırptı.
Hakuna= Ne kızı?
Selim=Kız işte. Nasıl kız olsun aynı işte senin gibi. Saçlar falan devam etmesem iyi olur işte cinsi kız,markası Kore.
Hakuna= Yaw onu sormadım. Nasıl yani neyin senin?
Selim= Arkadaşım. Tutturdu otur biraz daha diye. Olmaz dedim evde aç bir sevgilim var bırak beni yer dedim olmaz dedi ben inanmıyorum otur illa bu oyunda bitsin diye. Erkeklerde diğer kızlar ile iyi olmak için kaş göz işareti yaptı bende neyse dedim. Neyse diye diye bu saat oldu.
Hakuna= Kız sana nasıl? İyi kız mı? Nasıl lan anlat.
Selim= Ya işte iyi davranıyor. Beni seviyor ama ben yüz vermiyorum tabi. Gideceğim zaten.
Hakuna= Kız gideceksin diye niye yüz vermiyorsun. Ben yaparım sizi getir yarın buraya.
Selim= Birincisi ben erkek cinsindenim. İkincisi hayatta olmaz. Bırak o kafanda 2 saniyede kurduğun hayalleri. Ben olamam onun ile. Benlik değil.
Hakuna= Tanımadan karar verme. Getir dedim zaten getirir misin değil. Yürü yatağına yat senin yüzünden uyuyamadım.
Selim= Bu arada o alt sana uzun değil mi?
Hakuna= Evet. Senden aldım galiba. Güzel ama ya benim oldu artık.
Selim=Boyun uzasın diye mi giyiyorsun. Ah kıyamam sana.
Hakuna= SELİM! Bak yüzüme telefon kapattın diye seni dövebilirim ama sırf o kız var diye bozmuyorum çirkin tipini. Haberin ola.
Selim= Tamam la tamam hadi iyi geceler.
Yatağıma yatıp telefona baktım. Hemen EXO ile grup kurup iyi uykular mesajı attım. Diğer mesajlardan Jungkook'a baktım. Bana bir fotoğraf yollamış. Baktığımda yatağının boş olduğunu atmış.
Hakuna- Eee bana ne.
Bir kaç saniye sonra görüp yazmaya başladı.
Bisküvi-Ne demek bana ne? Uyuyamadım alıştırdın kendini bana.
Hakuna-Ee ne yapabilirim kardeş. Alışma. Zaten bende uyuyacağım. Sen geleceksen gel derdim lakin Selim var. Kızar bana. Hatta beni buradan alabilir bak kızdırma abimi.
Bisküvi- Ona ne? Sanki kendisi çok masum. Hem uyumanın neyi var?
Hakuna-Neresi suçlu?
Bisküvi- Onun sosyal medyasına baktın mı hiç? Hele bu günlerde?
Hakuna-Hemen bakıyorum.
Instagram'a girip Selim'in son attıklarını baktım. İnanamadım. Birde bana masumu oynamaz mı dayaklık bu. Almış kızı belinden sarılmış fotoğraf çekilmiş. Bak bak sen kızlar bunun çevresini sarmış bir tanesi de bacağını ona atmış. Aaa dayaklık. Bana birde laf yapar bu gavat.
Hakuna- Şimdi Selim'i dövmeye gidiyorum. Sen yat uyu sabah görüşürüz.
Bisküvi- Hey sakin ol. AZRA!
Odamdan çıkıp Selim'in odasına gittim. İçeri girdiğimde telefonda biri ile konuşuyordu. Beni görür görmez aramayı kapattı.
Hakuna= Neden kapattın?
Selim= Neden geldin?
Hakuna= Burada şef benim soruları ben sorarım. Kim ile konuştun?
Selim= Hiç arkadaş.
Hakuna= Selim. 2 gündür bana masumu oynayıp bana yalan söylediğinin farkında mısın?
Selim= Ne alaka?
Hakuna= Buraya geldiğinden beri değiştin farkında mısın? Bana yalan söylemez benden birşey gizlemezdin biliyorsun değil mi?
Selim= Birşey yapmadım ki.
Hakuna= Instagram desem yeterli olur mu? Başka ne yaptın? O kız sana yakın olunca rahatsız olmuyorsun değil mi? Hoşuna gidiyor değil mi? Rahatsız olan belirtir ve terk eder o ortamı. Sen olmuş saat 1.30 durdun. Bu mu rahatsız olmak? Git işine Selim. Yemem ben.
Selim=Ya değerli hissettirdiği için. Beni dinler misin?
Odayı terk edip aşağı indim. Yastığımı alıp Simon'un evine gittim. Kapıyı çaldığım an Jungkook açtı.
Jungkook=Bende tam size geliyordum. Ne oldu?
Hakuna= Bırak ya. Selim diye birini tanımıyorum ben artık.
Eve girip salona girdim. Jungkook bana en iyi gelen şeylerden biri olan suyu getirip içtim.
Jungkook= Nasıl oldun?
Hakuna= Sinirim gitmiyor hala. Nasıl bana yalan söyleyip birşey gizler anlamadım. 2 gündür bana masumu oynadı. Sanki kız onun etrafında gibi. Odasına girdiğimde o kız ile konuşuyordu. Madem ondan rahatsız hiç konuşmaz ayrıca gece 1.30'a kadar da onun için durmaz ortamda. Anladın mı? 2 gündür bana rahatsızım demeyecek o zaman.
Jungkook= Haklısın. Utanmış olabilir belki.
Hakuna=Bırak ya. Selim benden utanacak ya... Bana aşık olduğu hoşlandığı her kızı söyler o. Bir gram utanmaz. Kardeşiz biz arkadaş değil.
Jungkook= Ortam durulsun konuş yine. Uyu şimdi. Geç oldu saat zaten.
Jungkook'un yatağına yattım. O ise yere yatak kurup öyle yattı. Döne döne uyku tutmamışdı beni. Jungkook'un yastığını alıp sarılarak uyudum. Kokusu hep uyuturdu beni.
Sabah saçlarım oynanarak uyandım. Elif unni güzel bir şekilde uyandırmıştı beni.
Elif=Günaydın prenses.
Hakuna= Günaydın unnisko.
Elif= Nasılsın?
Hakuna= Bilmem.
Elif= Jungkook çok sinirli olduğunu söyledi. Nedenini sormuyorum ama saatlerdir Selim ikide bir kapıya gelip durdu.
Hakuna= Gelmesin.
Elif= Önemli birşey varmış ama. Gitmen lazımmış.
Hakuna= Bakarız. Sen nasılsın?
Elif= Bilmem. İyiyim. İyi gidiyor sınavlarım.
Hakuna= Oh ne güzel. Simon'un videosunu gördün mü? Loco'ya çok güldüm ben ya. Ama güzel klip olacak gibi.
Elif= Aynen öyle. O yüzden eve pek gelemedi zaten. Akşam gelecekmiş. Yemek yemek istiyor. Sende gel bizimle ye.
Hakuna= Tabi ki gelirim. Nasıl özledim bir bilsen. EXO'da gelebilir mi?
Elif= Gelsin tabi de biliyorlar mı sizi?
Hakuna= Evet evet.
Elif= Ne ara?
Hakuna= Gitmiştim yanlarına da o ara söyledim.
Elif= İyi ettin. Hadi kahvaltı yapalım.
Hakuna= Olur.
Aşağı inip güzel bir kahvaltı yaptık. Selim hala aklımda olduğu için hemen yiyip eve gittim. İçeri girdiğimde büyük bir şoka uğradım.
Hakuna= Laaaaan. Senin ne işin var benim evimde!
Yoon He= Aaa Azra? Sen Selim'in o bahsettiği kız mısın? Seni beklemiyordum.
Hakuna= Ne demek beklemedim ya? Sen ciddi misin?
Selim= Siz tanışıyor musunuz?
Hakuna= Yok Selim. Amca kızı ondan böyleyim.
Gözlerimi devirip odama gittim. Sakinleşmek için biraz yastık yumruklamam gerekiyor.
Yastık ile güzel bir mücadele verip maçı kazandıktan sonra onu yere attım. Sonra kıyamadım ve onu öpüp tekrar yatağa koydum. Odadan çıkıp salona gittim. Keyifler yerinde ellerinde kahve sohbete doyum olmuyordu.
Hakuna= Ev senin galiba Yoon He. Götünün devirmen diyorum maşallah. Tabi sen bu lafı bilmezsin. Yanında erkek var adabına dikkat et. Götünde etek hareketlere bak. Ohh Selim yaklaş kıza ya çok uzak kalmışsın. LAN SİZ BENİ DELİ Mİ EDECEKSİNİZ?
Sinirden yine dayanamayıp odama gidip tekrar yastığı yumrukladım. Öpüp tekrar yerine koyup salona tekrar geri döndüğümde birden kolumdan tutulup burnuma kolonyalı peçete tutuldu.
Hakuna= LON NOLOYO?
Selim= Sakin olman için yapıyorum bunu. Sinirden bayılacaksın diye korktum. Sakin ol ve koltuğa otur. Bak Yoon He seni bekledi kaç dakikadır. Konuşmak için sizi tanıştırmak için getirdim. Şimdi seni koltuğa götürüp oturacağım. O zaman bu peçete burnundan çekilecek.
Beni koltuğa oturtup peçeteyi burnumdan çekti.
Hakuna= Ne istiyorsunuz benden?
Yoon He= Ne isteyelim sağlığını.
Hakuna= Has.. oradan seni gevşek ağız. ..... ..... .... ........
Selim= Uhh. Bunu İngilizceye çeviremem. Diyor ki bende senin sağlığını istiyorum.
Yoon He= Ah canım beni çok seviyor biliyorum. SM'de çıkış yapınca beni ziyarete gelmişti. Ahh çok iyi bir sohbet etmiştik asla unutmam.
Hakuna= Lan gavat iyi sohbet etmişiz. Beni bi EXO'nun or... etmediğin kalmıştı. Kendisi sanki sütten çıkmış ak kaşık.
Yoon He= Ben ne dedim canım sanki. EXO ile çok takılman göze batıyor dikkat et diğer insanlar kötü şeyler der dedim.
Hakuna= Yaw hadi.
Selim= Pekala. Geçmişe sünger çekin.
Hakuna= Neden? Gerekçesi ne?
Selim= Azra. Yoon He bana aşık.
Hakuna= Eee. Onun gönlü olmuş şey olabilir. Yakışıklı gördüğü an atıyor kalbi.
Selim= Ya Azra. İşte beni sevdiği için ona iyi davranmaya karar verdim.
Hakuna= Ona mı? Güvendin ona yani?
Yoon He= Neyim var ki benim?
Hakuna= Sus kız sen!
Selim= Azra. Benim için. Zaten kalmış şurada sayılı günüm. Arkadaşım olarak onu kabul et. Beni affet. Hayatımda en değer verdiğim kız sensin. Bunu bil.
Yoon He= Azra mı en değer verdiğin?
Hakuna= Ağzının tadını bilir o. Ben olacağım tabi validenden sonra. Neyse nerede kaldım. Olsun arkadaşın ne yapabilirim.
Selim= Pekala. Teşekkür ederim.
Yoon He= Kanka mı olduk şimdi. Yaşasın.
Hakuna= Sevgili değil şekerim kanka oldun. Kanka da değil arkadaş.
Yoon He= Selim hadi kahve içmeye gidelim.
Hakuna= İşi var. Akşama da yemek yiyeceğiz yarın da bizim randevu var bu hafta hepten doluyuz haftaya zaten Türkiye'ye gidiyor ahh canım arkadaşlığın sona erdi hadi tatlım evine git sen.
Yoon He'nin kolundan tutup kapıdan dışarıya götürdüm. El sallayıp kapıyı suratına kapattım.
Bu yüzsüzlük diyorum ağzımı kapatıp Selim'in yüzüne yumruk atıyorum. Onun yüzünden yastığım dayak yedi...
![](https://img.wattpad.com/cover/120402489-288-k860932.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Stajyerin Günlüğü
Teen FictionÖylesine bir başvuru doldurup Kore'de en ünlü şirketlerde stajyer olmak? Üstüne de ünlü gruplar ile tanışmak? Bunu başarmış mıydım? .... Adı Azra Sancar. Tıp 2. sınıf. İzmir de yaşıyor. Can sıkıntısı ile SM Enterteinment,YG Enterteinment gibi Kore'...