Uyandığımda yine bir yatakta uyuyordum. Bu sefer tanımadığım değil daha önce hep olduğum yer, Chanyeol'un yatağı idi.
Kalkıp etrafa baktım. Kimse yoktu. Telefonumu masadan alıp saate baktım. Neyse ki çok geç bir saat değildi. Saat akşam 6 buçuk civarlarında olduğu için içime su serpildi.
Saçımı düzeltip odadan çıktım. Koridorda yürürken telefondan Chanyeol'u aradım.
Dııt dııt...
Chanyeol= Günaydın. Sonunda uyandın. Neyse özlemişsindir yatağı. Nasıl uyudun iyi geldi mi? Haa sen uyurken seni telefondan Kook aradı ama merak etme ben açtım. Benim odamda uyuduğunu söyleyince bir anda telefonu yüzüme kapattı. Sanırım çok meşgul.
Hakuna= Ne? Chanyeol ne yaptın kardeşim sen? Hem neden uyandırmadın sen beni ve sen neredesin?
Chanyeol= Benim stüdyoya geldim. Nasıl olsa yabancı yerde değilsin diye bıraktım seni. Hem Kook konusu da benim ile onun arasında. Sevgili olmanız benim senin ile aramda olan iletişimi kesemez bunu bilsin. İstersen yanımda kalabilirsin sorun görmüyorum. Kook da aynı şekilde görmez bence sonuçta biz yakın arkadaşız değil mi Kook ile?
Hakuna= Sen ve Kook mu? Yakın? Ben kapatıyorum Chanyeol ve bu yaptığını asla unutmam. Beni nasıl bıraktın cidden...
Aramayı sonlandırıp acilen koridorda koşarak çıkmaya başladım. Burada olmam tehlike arz ederken üstüne Kook un benim burada hemde Yeol'un yatağında olduğumu öğrenmesi ona artı kazandırır. Hadi ama Azra sen onu Billboard ile vururken onun seni vuracağı nokta yoktu ama sağolsun Yoda kardeş ona koz verdi. Pislik Yoda.
Çıkış kapısına koşarken aniden gördüğüm Super Junior üyeleri ile birlikte hemen sağ yapıp kafetaryaya girdim. Evet uzun zamandır Heechul'u gördüğüm gibi yanaklarına saldırma gibi hayallerim vardı ama maalesef şuan olmaz. Siwon ile yaşadığım o saçma olaylardan sonra yüzüne bakacak halim de yoktu. Zaten şuan halim bile yok. Tipim bile beni bırakıp koşuyordu neyin Super Junior'u?
Hemen bir sandalyeye oturup telefonum ile uğraşmaya başladım. Tutunduğum tek umut onların buraya girmemesiydi.
10 dakika kadar bekledikten sonra tekrar çıkmak için ayaklandım ve kapıya doğru gittim. Daha sonra ortam boş iken hemen kapıdan çıkıp derin nefes aldım. Chanyeol bunu ödeyecekti hemde ellerimin arasında!
Arabamı bırakan vicdanlı Yeol (?) sayesinde hemen arabama binip evime doğru gittim.
Çok üzgün halde odama girip yatağa yattım. Zaten Kook çok yorgundu ve hala benim ile iletişim kurmaya çalışıyordu. Doğum gününe az kalmıştı ve o burada değildi. Bu kadar şeyin içinde Yeol sayesinde kıskandırılması iyi birşey değildi.
Ne yapsam diye düşünmeye başlamıştım ve şuan tek ihtiyacım danışmam gereken biri. Bu tabii ki Selim olabilirdi. Veya Kai?
Dııt dııt...
Hakuna= Sana acil danışmam gereken konu var.
Kai= Ne gibi?
Hakuna= Chanyeol sayesinde Kook bana sinirli. Sinirli olması lazım çünkü kıskandırıldı.
Kai= Chanyeol ne alaka?
Hakuna= Biz bugün Yeol ile film falan izleyecektik aslında ama ben arabada uyumuşum sonra Yeol beni uyandırmak yerine kendi odasına götürüp yatağına yatırmış. O aralar beni Kook aramış ve Yeol da onun yatağında yattığımı söylemiş bunu duyan Kook anında telefonu kapatmış.
Kai= Chanyeol bunu böyle mi söyledi? Bu çocuk kafayı yedi sanırım.
Hakuna= Chanyeol hala Kook ile sevgili olduğumu kavrayamadı ve eskisi gibi düşündüğü için hala savaş peşinde.
Kai= Fark ettim bunu. Pekala benden ne istiyorsun Yeol'a ceza mı vermem gerekiyor?
Hakuna= Hayır o bana ait. Senden tavsiye istiyorum. Jungkook sence beni nasıl affeder?
Kai= Kook şuan Amerika'da mı?
Hakuna= Evet.
Kai= Pekala. Onun yanına git. Birden sürpriz yap. Taehyung ile konuş sana yardım eder. Nerede falan sana söyler sende gidersin.
Hakuna= Pekala Kai çok teşekkür ederim.
Kai= Önemli değil. Chanyeol beni çok şaşırttı. Neyse hallolur o merak etme sen hemen bilet al sabaha olur ise süper olur hemen git.
Hakuna= Tamam teşekkür ederim Kai. Ben bileti alayım şimdi sonra seni haberdar ederim.
Kai= Pekala.
Aramayı kapatıp acilen biletlere baktım. Yarından sonraya vardı en yakın. Tabii ki Amerika'nın LA yerine bilet alacaktım. BTS yarı olarak artık LA çocuğu olmuştu ah zamane gençliği...
Neyse ki zor da olsa LA bileti bulup hemen almıştım. Geri dönüş bileti almamıştım ama çok kalamazdım okul vardı sonuçta...
Bavulumu hazırlayıp Taehyung'u aradım.
Dııt dııt...
Hakuna= Alo ajan007?
Taehyung= Azra? Ne yaptın?
Hakuna= Nasıl yani?
Taehyung= Jungkook. Hiç konuşmuyor sadece yemek yiyip hemen odasına gitti.
Hakuna= Ben değil Chanyeol yaptı. Biz Yeol ile film izleyecektik lakin arabada uyuyakaldım. Yeol beni odasına götürüp yatağına yatırmış Kook da telefondan beni aramış Yeol da yatağımda uyuyor demiş.
Taehyung= Desene telefonunda ki yeni çatlak bu yüzden. Gerçi alıştım biz hep telefon ekranlarını kırdığımız için sorun etmedim ama sanırım bu seferkinin nedeni bu. Sen neden aradın beni?
Hakuna= Yarından sonra LA'e geliyorum. Bilet aldım. Beni alır mısın? Kook'a hem sürpriz için hemde gönlünü almak için böyle plan yaptım.
Taehyung= Gönlünü almana gerek yok zaten sende.
Hakuna= Tae yapma şöyle şeyler vicdan yaptırma. Haber vermek için aradım. Yardım edersin değil mi?
Taehyung= Tabii ki. Sen havalimanına gelince haber ver. Bu arada Azra. Hemen gelmen gerekiyor. Anlatamam.
Hakuna= Nasıl yani?
Taehyung= Anlatamam. Sen geldiğin zaman olur muyuz bilmiyorum. Daha yakın zamana bilet bulursan al ve hemen gel.
Hakuna= Ah pekala.
Taehyung= Kapatmam lazım.
Aramayı sonlandırıp yatağa yattım. Ne demek hemen gelmen lazım?
...
Kahvaltı yapıp okula gittim. Derslerden sonra kafeye gidip kahve aldım. Telefonda gezmeye başladım. Jungkook gördükçe vicdan yapıyordum. Lakin yarın gidecek ve onu düzeltecek kimi sevdiğimi söyleyecektim.
Kahve bitince oradan çıkıp eve gittim. Bizim kızlara bu olayı söyledim. Chanyeol'a inanılmaz kızgındılar. Bu yaptığım hareketi tebrik edip bana bol bol gaz verdiler. İlk Amerika gidişim Jungkook için olması iyi mi yoksa nasıl bilemedim.
Simon Dominic= Paran var mı?
Hakuna= Sanırım. İhtiyacım olmaz zaten bir görüp geleceğim.
Simon Dominic=Arkadaşa bakıp çıkacağım gibi olmadı mı bu? Azra çocuk oyunu değil LA orası biliyor musun? Pahalı yani.
Hakuna= Sorun değil Taehyung alacak beni. Yerlerini de söyledi zaten gelemezse ben kendim giderim.
Simon Dominic= Paran biterse mesaj at hesabına gönderirim.
Hakuna= Pekala Simon abicim.
Yemek yapıp yedikten sonra bende hazırlandım. Biletim sabah erkenden idi. 15 saat süren bir yolculuk olacaktı. Saat 7'de binip sabaha karşı 6 gibi orada olacaktım.
Hemen uyuyup sabah olmasını sağladım. Alarm ile kalkıp hemen hazırlandım ve havalimanına gittim. Uçağı bekleyip o ara kahve aldım. Daha sonra saat gelince bindim.
15 saat boyunca çok sıkılmıştım. İlk 6 saat neyse iyi geçti gibiydi sanki ama sonrakiler...
Sabaha karşı 6 gibi indik ve hemen bavulumu alıp Taehyung'a mesaj attım.
Hem bana geri dönmesini hemde gelmesini beklemem tam 1 saat olmuştu. Biraz daha beklemeye karar verdim. Saat 8.30 olmuştu. Daha fazla dayanamayıp eşyalarımı alıp taksiye binip Tae'nin bana verdiği adresi söyledim. LA güzel bir yerdi. Bizim Antalya gibi mi düşünsem bilemedim ama bizim Antalya daha güzel bir kere.
Verdiğim adrese geldiğimizi söylediğinde parayı verdim. Çok param yoktu evet. Ama olsun birazdan bunun önemi olmayacak Kook'a kavuşacaktım.
Otele bakıp bakıp biraz da kendime baktım. 15 saat ne koymuş bana ki böyle bir hal almıştım. Neyse konumuz bu değil.
İçeriye girip bakındım. Resepsiyona gidip önce kendimi tanıttım. BigHit Entertainment'ten olduğumu ve BTS ile görüşmeye geldiğimi söyledim. Kız bana biraz tuhaf baktı. İnanması için kliplerimi açtım. Kimliğimi gösterdim. İnandığı zaman bana daha tuhaf bir şekilde baktı.
Resepsiyon=Maalesef ama onlar çoktan uçağa binip Kore'ye döndüler.
Hakuna= Ne? Taehyung bana böyle demedi ama. Bir daha bakın.
Resepsiyon=Hanımefendi yaklaşık 5 saat önce gittiler.
Hakuna= Sen bana inanmadın galiba. Bende BTS ile aynı şirketteyim. BTS ile arkadaşım. Fan değilim. Buradalar ise onlara de ki Azra Sancar hatta sadece Hakuna de. Hakuna burada de gelirler bak. Hadi dostum kırma beni.
Resepsiyon= Hanımefendi. İnandım size ama gerçekten burada değiller.
Hakuna= Ne? Ben ne yapacağım şimdi?
Resepsiyon= Size oda ayarlayalım. O ara bilet alın geri dönersiniz. Olur mu?
Hakuna= Benim param kalmadı ama. Ne kadar bir oda parası?
Resepsiyon= Bir gece oda fiyatı 230,13$ ( yani 1500 TL).
Hakuna= Oha. Pardon. Bende yok o kadar.
Resepsiyon= O zaman iyi günler hanımefendi.
Boynumu büküp otelden çıktım. Tae insan gittik diye yazar ya. Nasıl ajan007 bu...
Taehyung'u telefondan aratıp aradım lakin yurt dışı olunca bütün param 1 sms e gitmişti ve ne bir sms param ne arama hakkım kalmıştı. Az biraz param vardı ve geri dönmek için yetmezdi.
Boynum bükük kumsala gittim. Etrafa bakıp kendimi sorguladım. Burada ne işim var? Ben neden buradayım? Lanet hayat bana neden oyun oynadın? Boku bokuna 15 saat uçakta mı geçirdim?
Bir şezlong bulup oturdum. Telefondan Wİ-Fİ açıp beleş internet taradım ama gavur LA de bir tane bile şifresiz internet yoktu. Bunlar hep Amerika'nın oyunları. Lanet federaller.
Bakkal gibi bir yere gidip telefon kullanmak istedim. Neyse ki izin verdi. Hemen Simon'u arayıp bekledim. Adam kısa kes fazla yazmasın demişti. Lanet federalin yönettiği bakkalımsı yer olunca tabii...
Simon Dominic= Kimsin?
Hakuna= Kısa kesiyorum ben Azra. LA'de kaldım ve param yok. Kartım benim yok ki bana hesaptan para göndereceksin. Bir kartım var o da Türkiye'de geçerli. Geri dönmek için param yok ve otele yeten param yok. Beni kurtar lütfen.
Simon Dominic= Yaa Azra! Sana sordum paran var mı dedim orası LA dedim pahalı dedim.
Hakuna= Sakalın olmadığı için dinlemedim seni.
Simon Dominic= Ne alaka? Hem Kook nerede?
Hakuna= Onlar çoktan uçağa binmiş ben gelene kadar.
Simon Dominic= Ah pekala. Benden haber bekle.
Hakuna= Hızlı ol. Acıktım.
Nefes sesinden sonra bakkal amca dediğim adam elimden telefonu aldı. Beni dışarıya kovdu. LA hiç misafirperver değil...
Tekrar kumsala gittim. Bir su Türk parasına göre nasıl 10 TL olur kafayı yemiş burası. Gerçi bizim Bodrum ve Çeşme de böyle ama olsun.
Kumlara oturup bekledim. Simon beni aradığında olduğum yeri sormuştu. Bende insanlara sorup aynen Simon'a ilettim. Sanırım yakışıklı kankalarını gönderecekti. Tabii ki umrum değil nasıl oldukları saçmalamayın benim sevgilim var.
Biraz daha süre geçmişti. Birden yanıma pat diye oturan bedene bakınca şaşkınlıktan ruhumu veriyordum. Kankan bu mu Simoncum.
![](https://img.wattpad.com/cover/120402489-288-k860932.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Stajyerin Günlüğü
Teen FictionÖylesine bir başvuru doldurup Kore'de en ünlü şirketlerde stajyer olmak? Üstüne de ünlü gruplar ile tanışmak? Bunu başarmış mıydım? .... Adı Azra Sancar. Tıp 2. sınıf. İzmir de yaşıyor. Can sıkıntısı ile SM Enterteinment,YG Enterteinment gibi Kore'...