Gecenin bir yarısı. Selim eve girdi. Ben tabi yarı uykulu. Yatağımın başında sözleri yazdığım defter...
Odama girip bana baktı. Uyansam mı diye düşünür iken beni kaldırıp arabaya bindirdi. Ne oluyor anlamadım. Bir yere götürdü. Şaşkın bir o kadar da korkmuştum. Uyansam mı diye düşünür iken tekrar beni kaldırdı. Bir yere yatırıp üstümü örttü. Tanıdık bir koku aldığımda her şeyin asıl şimdi başladığını anladım...
...
Selim= Uyanır şimdi. Zaten ben getirir iken biraz uyanık gibiydi.
Gözlerimi açıp karşılaşmak istedim. Bir tarafta Ekin abi diğer yanında Mete vardı...
Ekin= Azracım. Naber? Günaydın.
Hakuna= Ne oluyor lan burada?
Ekin= Lan mı?
Hakuna= Sinirlendim şuan.
Ekin= Ben geldim neden sinirlendin.
Hakuna= Ekin abi kafamın üstünde yerin var. Gel tabi. Şu şahıs niye var?
Mete= Benim evim şuan burası.
Ekin= Beni sağolsun misafir ediyor. Canım dostum işte.
Hakuna= Canın dostun demek. Al dostunu başına çal. Kaçırır gibi getirmek ne? Selim öyle olsun bunlara uydun ya asla affetmem seni.
Ekin= Ben dedim ona.
Hakuna= Seni dinlemek zorunda değil.
Ekin= Neden?
Hakuna= Onun senden korkmadığını en iyi bilen kişisin değil mi? İstese dinlemese seni bi bok yapacağın olmaz çünkü yemez biliyorsun.
Ekin= Yürek mi yedin Azra? Bana bunları söylemek için ne yedin canım sen?
Hakuna= Ekin abi hayatıma karışmana hakkın yok bu kadar ileri gidemezsin. Biz kuzeniz.
Ekin= Kuzen olduğumuz için karışıyorum zaten.
Hakuna= Kalbini mi kırayım Ekin abi? Selim ne ile getirdin? Benim arabam mı? Anahtarı bana ver gidiyorum ben.
Mete= Daha kahvaltı yapmadık.
Hakuna= Senin evinde senin olduğun ortamda birde karnımı mı doyuracaktım? Selim ver anahtarımı.
Anahtarımı alıp odadan çıktım. Koridor boyu fotoğraflarımın olmasına mı şaşsam yoksa Selim'in beni buraya getirmesine mi? Ekin abimin böyle gözü dönmüş olmasına mı?
Selim= Azra bekle. Bende geliyorum.
Hakuna= Bak bak koridorlara. Bak. Beni ne biçim yere getirmişsin böyle. Hah. Mete öyle mi? Benim ne çektiğimi bilen birisin Selim. Sana yazıklar olsun.
Selim= Ben de bilmiyordum. Sadece Ekin abi var sandım. Sana supriz yapacakmış öyle söyledi. Uyur iken getir dedi. Gerçekten bilmiyordum.
Hakuna= Pekala. Bundan sonra Ekin abi diye biri yok. Kuzenlik sınırını çok aştı o teyzeme söyleyeceğim alsın başımdan şunu.
Birlikte arabaya bindik. Arkadan battaniyemi alıp sırtıma örttüm.
Hakuna= Keşke Ekin abi yerinde sen olsaydın. Gerçekten bazen ondan o kadar nefret ediyorum ki...
Selim= Öyle deme. Aslında seni çok seviyor. Onu hala sevdiğini sanıyor. Bence Jungkook olayını söylemeliyiz. Merak etme yanında ben olurum. Birşey yapamaz sana.
Hakuna= Ondan korkan onun gibi olsun. Birde kendine abi dedirtir.
Selim= Hadi senin ile evde pinekleyelim.
Hakuna= Olmaz. Sözler yazdım akşam. Onları düzenlemem lazım. Bilgisayara yazıp çıktı almam lazım.
Selim= Bende yanında olurum. İyisin değil mi?
Hakuna= Çok sinirliyim Selim. Sakin olmam için bir daha o konuyu açma.
Selim= Sen sakın sinirlenme. Direksiyon kırılacak.
Hakuna= Bana ne ya. Ödesin abi dedirten velet.
Eve geldiğimde yatağıma gittim. Topladım. Defteri alıp bazı şeyleri silip yeni şeyler yazdım. İyice düzgün hale getirince laptopu yanıma aldım. Güzelce geçirdim. Daha sonra yazıcı yardımı ile çıkardım. Güzel bir dosyaya koydum.
Mutfağa gidip sıcak çikolata yaptım.
Hakuna= Selim hadi gel sıcak çikolata yaptım. İçelim.
Selim= Olur. Bende geçenlerde yumuşak şekerlerden aldım. Onun ile iyi gider. Film izleyelim mi?
Hakuna= Olur. Şuan canım çok pis Ölü Gelin çekti.
Selim= Azra. Ne zaman izlesen ağlıyorsun. Saçmalama.
Hakuna= Bana ne ya. Ben istiyorum. Çok güzel bir kere. İnsanın aşık olası geliyor. Bunu hep sevgilim ile izlemek isterdim ama hep senin ile izliyorum.
Selim= Bence Kooku bırakıp benim ile evlenmelisin ahaha.
Hakuna= Bak komik falan ama sakın böyle şakaları onun yanında yapma. Hadi aç da izleyelim.
Filmi açtık. Başta çıkan kelebeği görünce son sahne aklıma geldi. Yine duygulandım. Ah ulan ne vardı da şu insanlar kadar lanet birşey inanamıyorum.
Film bittiğinde ağlamaya başladım. Ah ah Emily neden neden...
Selim= Al peçete. Sana inanmıyorum en ağlanacak şeylere ağlamazsın böyle animasyonlar olunca tutamıyorum seni. Gerçek insan olsa ağlamazdın belki.
Hakuna= Ama o Emily. Ona animasyon deme. Hem ölüler de aşık olabilir tamam mı kalbi atmıyor diye ona aşık olamaz diyemezsin canım hah. Hem bi film var Sıcak Kalpler diye. Zombi aşık oldu kalbi atmaya başladı bir kere tamam mı şekerim. Hıh. Senin gibiler hep canlı değil diye ezin zaten pislik şempanze.
Selim= Ahaha. Tamam sakin. Aynen kötü bir sondu Azra. Kendine gel şimdi.
Hakuna= Ah ahh kelebek oldu gitti. Saç rengi çok güzel ya. Bende mi mavi yapsam?
Selim= Kızıl iyi işte. Mavi olunca avatar gibi olursun boşver.
Hakuna= Sensin avatar. Ben güzel bir kızım bir kere.
Selim= Götüm senden güzel be.
Hakuna= Ne diyorsun sen?
Selim= Yastık savaşı.
Hakuna= Tamam.
Yastığı alıp kafasına geçirdim. Ani bir şok ile yere düştü. Kahkaha atmaya başladım. Ayağa kalkıp biraz yalpaladı. Birden çok korktum. Yastığı yere atıp yanına koştum. Kolundan tutup koltuğa oturacağım zaman beni yere düşürüp üstüme çıktı. Elindeki yastık ile kafama vurmaya başladı.
Selim= Sen beni neden hep hafife alıyorsun seni gidi pis Simba yareni seni.
Hakuna= Simbama laf yok ısırırım seni.
Selim= Ses kes. Al şu yastığı da güzel bir şekilde sindir. Al sana al sana.
Bana hafif hamleler ile vuruyordu. Kahkaha atıyordum. Daha sonra telefonum çaldığında üstümden kalktı. Hemen gidip açtım.
Hakuna= Alo.
Jungkook= Kapıyı açar mısın?
Hakuna=Ah tabi hemen.
Koşup kapıyı açtım. Kocaman ayıcık almıştı. Ama yüzü düşük bana bakıyordu.
Hakuna=Birşey mi oldu?
Jungkook= Yok olmadı. Camdan ne kadar mutlu olduğunuzu gördüm. Böldüm mü?
Hakuna= Ne bölmesi. Gelsene içeri. Sana da güzel bir sıcak çikolata yaparım.
Jungkook= Rahatsız olmazsınız herhalde.
Hakuna= Ya ne rahatsızı. Gel lütfen. Ya sen sevgilimsin mal gel.
Sevgilim dediğim zaman yüzünde bir tebessüm oldu. En küçük birşey de bile mutlu olabiliyordu.
İçeri girdi. Bana baktığında sanırım ağladığımı fark etti.
Jungkook= Sen neden ağladın?
Hakuna= Ya film izledik. Ölü Gelin. Bilir misin?
Jungkook= Evet. Ona mı ağladın?
Hakuna= Evet.
Selim= İnanamazsın bu en çok animasyon filmlerde ağlar. Gerçek filmler işlemez fazla.
Hakuna= En çok o Aslan Kralda. Ah ah.
Jungkook= İnanırım.
Hakuna= Ee bu ayıcık ne için? Canım ya ne zahmet ettin?
Jumgkook= EXO sana Simba alınca kendimi hep boş hissettim. Ne alsam dedim dedim bunu buldum. Kocaman bak. Onlara bin basar.
Hakuna= Ya. Kook manyak mısın evladım.
Selim= Evlat mı? Ahaha. Sevgilin o senin.
Hakuna= Sana ne toprağım o benim ile onun arasında iletişim.
Jungkook= Sorun değil. Ben onu öyle seviyorum.
Hakuna= Ay versene şunu bir sarılayım. Kocaman şuna bak ay ben bunun üstünde uyurum be.
Ayıcığı alıp sarıldım. Çok büyük ve rahattı.
Selim= Pekala. Ben gideyim o zaman.
Hakuna= Nereye?
Selim= Ekin abi. Onun yanına giderim. İstersen senin olayı söyleyeyim ne dersin? Yavaş yavaş anlatırım.
Hakuna= Yok onu ben söylerim.
Selim= Bensiz sakın anlatma. Onu durdurabilecek tek kişi benim. Biliyorsun. Jungkook'un sağlığı ve senin psikolojin için. Ahaha. Korkmayın be birşey olmaz. Mete şeyini de hallederim merak etme.
Jungkook= Mete mi?
Selim= Çok şey oldu. Azra sana anlatsın. Ama çok sinirli olabilir hemen film izlet ona. Anca kendine geldi. Ahaha. Hadi görüşürüz.
Selim gittiğinde koltuğa oturduk. Bana telaşlı bakar iken anlatmaya kıyamadım. Daha sonra yavaş yavaş anlatmaya başladım.
Hakuna=... İşte sonra da eve geldik.
Jungkook= Bu Ekin birde kendine abi dedirtir. Abiliğinden şüphe ederim. Sen iyi misin? Gelmesem bana söylemeyecektin galiba.
Hakuna= Zaten biz geldiğimiz an ben sözlerimi düzenledim sonra çıkardım sonra sıcak çikolata yaptım o ara film izledik sonra Selim benim ile dalga geçti ben onu yastık ile döver iken başı döndü bayılacak sandım yanına gittim beni yere yatırdı işte sonrasını gördün. Öyle oldu. Aramama fırsat yoktu. Kendimi iyi etmeye sonra sana anlatmayı planladım. Kötü iken anlatsaydım o zaman Ekin abiyi dövmeye giderdin diye korktum.
Jungkook= Pekala. Affettim. Bir daha olmasın.
...
YG' de Mino ile buluştum. Sözlerimi ona verdim.
Mino=Çok fazla yazmışsın. Bende sözlerimi tamamlayıp yan yana koyalım. Epik High ile konuşmak lazım. Beat için. Sence olan bir şarkı mı kullansak?
Hakuna=Olabilir. Bir bakalım.
Mino= Sen nasılsın peki? Cildin solmuş.
Hakuna= İyiyim ben. Sen?
Mino= Bende iyi.
Hakuna= Pekala. Bugün 6 Mayıs mı?
Mino= Evet neden sordun?
Hakuna= Ahh Baekhyun'un doğum günü. Hemen gitmem lazım. Tekrar yanına geleceğim. Affet beni olur mu?
Mino= Tabi. Merak etme.
Hemen çıkıp bir pastaneye gittim. Güzel bir pasta alıp harfler ile Baekhyun yazdım.
Pastayı güzel bir şekilde paket yaptım. Arabaya koyup güzel bir mağazadan tişört,pantolon,sapka ve saat aldım. Daha sonra koşarak arabaya bindim. Bu kadar koşmak beni çok yormuştu. Başım dönmeye başlamıştı. Öğlen olmaya başlamıştı. Oturup dinlememem lazımdı. Hemen arabayı çalıştırıp SM'e gittim. İnip pastayı ve hediyeleri aldım. EXO'nun odasının önünde durdum. Pastayı çıkarıp mumları yaktım. İçeriye girdim.
Hakuna= Sürpriz!
Baekhyun= Aa Azra? Sen neden geldin?
Hakuna= Doğum günü çocuğu var dediler.
Baekhyun= Ya manyak gel lütfen otur. Pasta bile almış.
Suho= Çok güzel. Hoş geldin Azracım.
Hakuna= Teşekkür ederim. Pastayı alın hadi.
Elimden pastayı aldıklarında rahatladım. Her an bayılacak gibi hissetmem anormal bir durumdu. Çaktırmadan bir yere oturdum.
Chanyeol= İyi değilsin sen. Ne oldu? Bu cildin çok soluk.
Hakuna= İyiyim ben. Burada ki ışık çok soluk galiba ondan
Kai= Yoo soluk değil. Sen mi soluk gördün?
Hakuna= Yok ne bileyim. Ah neyse hadi Baek üfle bakalım pastayı ama önce dilek tut lütfen.
Baekhyun dilek tutup üfledi. Gözleri pırıl pırıl olmuş etrafına bakıyordu.
Hakuna= Hey hediyesiz hiç gelinir mi? Bak sana neler aldım.
Baekhyun= Azra ağlatacaksın beni.
Hakuna= Aç hadi.
Paketleri açıp hepsini çıkardı. Şapkayı hemen Chanyeol aldı.
Chanyeol= Hey Baek bence bunu ortak kullanabiliriz.
Baekhyun= Hayır o Azra'nın bana aldığı hediye. Asla. Hemen ver.
Hakuna= Ya ben size de alırım. Sorun değil. Olur mu o pantolon ile tişört. Bak değiştirme fişi de var olmaz ise ver değiştiririm.
Baekhyun= Olur olur.
Sehun= Olmaz ise ben giyerim.
Baekhyun= Uzak durun bunlardan.
Hakuna= Ahah. Kıymetlimiz falan.
D.O= Sen nasıl yetiştin?
Hakuna= Ben de anlamadım. Bugünün tarihini Mino'ya sordum. Sonra dank etti kafama hemen koşarak pasta aldım sonra hediyeler sonra hemen geldim.
Lay= Mino mu? Şarkı oluyor mu?
Hakuna=Sözlerimi yazdım ben. Şimdi o da yazıp düzenleyeceğiz. Epik High ile iş birliği yapıp güzel hale sokup kayıt alırız.
Xiumin= Vayy. Bize de dinlet ve lütfen bize imza ver.
Hakuna= Ayıpsın. Tabi.
Sehun= Pekala artık yesek mi pastayı?
Pastayı kesip yemeye başladık. Daha sonra müzik açıp dans ettiler. Ben oturup onları izledim. Ekin abi beni aradığında eve gitmem gerektiğini anladım.
Hakuna= Gençler benim gitmem lazım.
Chanyeol= Neden?
Kai= Bu gün bizimle kal. Hem senin ile konuşmam gerek.
Hakuna= Ne konuşman gerek?
Kai= Aramızda.
Hakuna= Pekala. Çok isterim ama gitmem lazım. Tekrar gelirim. Kai bana yaz olur mu?
Kai= Yüz yüze konuşalım. Öyle olmaz.
Hakuna= Pekala.
SM'den çıkıp arabama doğru yürür iken ayağımın altındaki zemin kaymaya başladı. Kendimi ne olduğunu anlam vermeden birinin kollarına düştüm. Ekin abi sen misin?...
![](https://img.wattpad.com/cover/120402489-288-k860932.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Stajyerin Günlüğü
Teen FictionÖylesine bir başvuru doldurup Kore'de en ünlü şirketlerde stajyer olmak? Üstüne de ünlü gruplar ile tanışmak? Bunu başarmış mıydım? .... Adı Azra Sancar. Tıp 2. sınıf. İzmir de yaşıyor. Can sıkıntısı ile SM Enterteinment,YG Enterteinment gibi Kore'...