Gitmek gerek bazen hayatı tam görebilmek için...

169 12 4
                                    

Her şey aynıydı. Alarmla kalkmak,hemen hazırlanmak. Dersten çıkmıştım. Daha sonra burada ki okul için konuştuğum adamı aradım. Tam olarak halen bakmadığını,lakin bugün bakacağını söyledi. Yabancı olduğum için çok üstümde durmak mı istemiyor yoksa çok işi olduğu için mi böyle?
Fazla düşünmedim. Bunu halletmek için ülkeme geri dönmem lazımdı. Arkadaşlarımı,ailemi görürdüm hem. Bu arada da Baekhyun ve Jungkook'dan uzak durmuş olurdum. Gece yaptıkları beni çok arada bırakmıştı.
Burada ki yetkili kişiye gittim. 1 hafta hatta belki biraz daha zaman için izin aldım. Yarın sabaha yola çıkıyordum. Küçük bir bavul hazırladım. Duş alıp saçlarımı alt kısımları kıvırcık,üstleri düz yaptım. Daha sonra binada biraz yürüdüm. Baekhyun'u görünce ne desem diye düşündüm. Hakunam demek de nedir bunu ona ödetmek gerekirdi. Etrafta aradım. Yoktu. Hiçbiri. Çok sessiz bir yer olmuştu burası. Daha sonra mesaj atmayı düşündüm.
HakunaMatatam-Nerede isen hemen buraya gel!
  Daha sonra öylece duvara yaslanıp bekledim. Tam önümde kafamı vurduğum duvar vardı. Daha sonra telefonum titredi. Hemen kilidi açtım.
     Baekhyunie- Bir sorun mu var. Tuvaletteyim şuan. İstiyorsan odama gel.
   Hemen odasına doğru gittim. Kapıyı çaldım. Sifon sesi duydum. Sanırım büyük abdestini yapmıştı. Pis kokular geliyordu. Bir deodorant sesinden sonra kapıyı açtı.
Baekhyun=Bir sorunun mu var? Neden aramadın?
Hakuna=Sana buraya kızmaya geldim aslında.
Baekhyun= Neden? İçeri girsene.
    Kaşlarımı çattım,ayaklarımı yere vura vura girdim. Ellerim belimde,hesap soran sinirli bir anne edası ile o kapıyı kapatırken konuşmaya başladım.
Hakuna=Sen nasıl gece Jungkook ile az daha kavga ederdin? Hakunam ne ya?
Baekhyun= Ne yapsaydım? Kendisini çok severim ama emrivaki kendini sokuyor odana. Çok ayıp birşey.
Hakuna= Olabilir. Onunla benim aramda. Siz aynı sektördensiniz. Kavga etmemelisiniz. Hele ki benim yüzümden. 2 gün sonra gidecek biriyim ben.
Baekhyun=2 gün sonra gidecek biriyim derken? Burada kalma sebebin ne?
Hakuna= Burada kalma sebebim çıkış yapmak hiçbir zaman değildi ki. Belki olmaz umudu ile gelmiştim. Nereden bilebilirdim seveceklerini.  Şuan ne yapacağımı bilmiyorum. Bu yüzden yarın ülkeme dönüyorum. Oradan burası için okul işimi halledeceğim. Burada ki adamın kılını kıpırdattığı yok...
İç geçirdi.
Baekyun= O zaman bende geliyorum.
Hakuna= Sen ne alaka ya. İşlerin var. Öyle 1 günlük gitmiyorum. 1 hafta falan kalırım sanırım.
    Banane anlamında kafa salladı. Daha sonra başkan ile konuşmaya gitti. Sanırım bir sonraki EXO konseri Türkiye. 
...
Havalimanında iken telefonum susmak bilmiyordu. Yanımda Baek vardı sadece. Diğer EXO üyeleri sonradan gelecekti. Aslında ben Chanyeol gelsin istedim ama son bir işi çıkmıştı. BTS üyeleri sürekli arıyordu. Onlara bir sürpriz yapacaktım. Ama öncelikle mükemmel ülkeme gitmem lazım. Kokusunu özlemiştim. Daha sonra uçakta yerlerimize geçtik. Tanınmasın diye bir sürü şey giymişti. Daha sonra bacaklarıma yattı. Yine bir uyutma operasyonu. Saçları ile oynadım. O ara film açmıştım. Bu filmi ne zaman izlesem hep aynı sahnesinde ağladığımdı. Hiç yeri sekmiyordu. OUR TİMES♡ Kaç defa izledim bilmiyorum. Ama halen izlemeye devam ediyordum. İşte o sahne. Kız kaseti dinler. Aslında çocuk onu o mektubu okuduğunda tanımak istediğini,zamanla ona aşık olduğunu anlar. Göz yaşlarım durmuyor,bi yandan gülüyor bir yandan göz yaşlarımı siliyor idim. Siz siz olun etrafınıza iyi bakın. Sanmadığınız insan belki sizi seviyordur.
Film bitmiş,yıllar geçmesine karşın adam sözünü tutmuştu. Mutlu son...
Ahh diye iç geçirdim. Bende istiyordum böyle birşey. Kendimi çok boş bulmuştum. Ne zaman aşık olsam hep karşılıksız olduğu için aşka küsmüştüm.
Baek hala uyuyordu. 2 saat olmuştu. Yemek dağıtılmaya başlamıştı. Hostes yanımıza geldiğinde ne kadar yakıştığımızı söyledi. Çocuğun yüzü gözükmüyor kızım ne diyorsun. Salla yavrum salla.
    Anlayışla kafa salladım.
Hakuna=Ah. Teşekkürler. Tabi. Biz 2 yıldır evliyiz. Çok mutluyuz. Hatta ben 3 aylık hamileyim inanır mısınız? Doktor diyor sanırım ikiz. Ah. Mükemmel birşey.
   Öylesine güldüm.  Böyle şeyler yapmaya bayılıyorum. Kadın heyecanla alkışladı. Tebrik etti. Bana sebze verdi. Söylemez olsaydım. Kocam (!) için kendi istediklerimden aldım. O sebze yiyecek. Bunlar tamamen Jungkook ile kavga etmesinin cezası.
    Baek kafasını kaldırdı. Ellerini göbeğime götürdü. Ne yapıyor bu mal diye bakarken;
Baekhyun=Amanda aman benim ikizlerim nasılmış? Siz büyüyeceksiniz de ben sizi gezdirecekmiyim. Amanda aman.
    Hepsini duydu mu ya?Uyuyobiliyordum.
Hakuna= Ne diyorsun ya?Ne ikizi?
Baekhyun= Aa. Karıcım. Biz evliyiz. Türkiye'ye varsın yüzük almam lazım sana.
   Yok artık diyip gözlerimi devirdim. Dilinden kurtulamayacaktım.
Uyuma kararı aldım. Uyandığım zaman uçak iniyordu. Parmağımda bir varlık hissettim. Bir yüzük vardı.
Hakuna=Bu nedir?
Baekhyun=Sen karım değil misin? İşte yüzük.
    Parmağımdan çıkarırken hostes geliyordu. Sanırım kemer bağlamak için uyarıda bulunacaktır. Çıkarmayı sonraya attım. Kemeri bağladım.
Uçaktan çıktık. Baek anlaşılmamak için koşuyordu. Bende onun peşinden gittim. Taksiye bindik. İzmir'e gelmiştik. Ne kadar özlemişim...
Kendi evimi tarif ettim. Vardığımızda hemen annemlere haber verdim. Arkadaşlarıma mesaj attım. Bavulları alıp eve girdik.
Hakuna= İşte burası benim evim.
Baekhyun= Öğrenci olmana rağmen güzel bir ev.
    Sen birde onu çapraz komşu ile düşün. Onun sayesinde ucuza almıştım. O varken kimse bu evi almıyordu. Ahh.
Hakuna= Her neyse. Sana odanı taktim edeyim.
    Az posterli bir oda. G.Soul,Zico,Epik High,BTS posterleri asılıydı duvarda. Çoğunlukla kendi fotoğraflarım vardı duvarda.  Bu odayı vermek istemezdim. Ama tek boş burası vardı.
Baekhyun=Neden EXO yok?
Hakuna= Bulamamıştım sanırım.
Baekhun=BTS var ama biz yokuz. Hep Jungkook'un oyunları bunlar.
      Ne diyor bu?
Hakuna= Tabi. Hatta posteri o getirdi astı buraya. Hatta dedi ki asla EXO asma özellikle Baekhyun'u dedi.
   Kahkaha atarak mutfağa gittim. Kahveler halen duruyordu. Ona kesinlikle bizim ülkeye özel Türk kahvesi içirmeliydim.
Onu salona çağırdım. Bi boklar yiyordu orada ama fazla üstünde durmadım. Televizyonu açtım. Geldiğinde bizim kahvemizi tanıttım. Daha sonra bundan fal bakıldığını söyledim. Çok şaşırmıştı. Daha sonra içmeye başladı. Telvesini içmeden önce elinden aldım. Önce kendi bardağımı ters çevirip tabağa koydum.
Hakuna= Hadi sende yap. Ama sakın dökme seni öldürürüm. Kahve lekesi hemen geçmez koltuktan.
    Tamam deyip yaptığımı yaptı. İlke göre gayet iyiydi. Alkışladım onu. Daha sonra kahveleri bizim kültüre göre kız istenirken içildiğini,damada tuzlu kahve verildiğini söyledim.
Baekhyun= O zaman akşama annenlere gidiyoruz. Kahve yapsınlar.
Güldüm.
Hakuna=Bunu anneler falan yapmaz. Gelin yapar.
Baekhyun= O zaman kahveni içtim.  Sen benimsin.
       Ya tabi.
Hakuna= Öncelikle müslüman olman lazım. Daha sonra Allah'ın emri peygamberin kavli ile beni babamdan istemen gerek.
Baekhyun= Ne kadar zor bir Türk kızını almak.
     Tabi ne sandın biz öyle kolay alınacak kızlar değiliz.
Güldüm. Daha sonra onun yatağını hazırladım. BTS posteri masada duruyordu. Onun yerine kendi fotoğrafını koymuş. Ah. Bu çocukla ne yapacağım?
    Yatağa yattıktan sonra uyumaya çalıştım. Benim sayemde Türkiye'de EXO konseri olacaktı. Ama İstanbul'da. Ne vardı bu İstanbul'da?
Sabah olduğunda zilin sesi ile uyandık.
Baekhyun=Neler oluyor? Birini mi bekliyordun?
Hakuna= Hayır. Sen odana koş. Sakın çıkma.
    Dediğimi yaptı. Kapıyı açtığımda bir değil 2 beden üstüme yapıştı. Yere düştük.
Xx=Sürpriz...

Bir Stajyerin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin