Bir Stajyerin Günlüğü

Daha çok seveceğim.. Telafi ederek...

Yatak dahil bütün oda takımlarını almıştık.

Simon Doninic= Hangi odayı kullanacaksın? Yukarı kat mı aşağı mı?
Hakuna=Normalde ben ilk katta uyuyordum. Evlenince ilk kat olmaz tabii gelen giden olursa odam gözükmesin. Bekarken çok gelenim olmadığından, sadece siz olduğunuzdan çok önemli değildi. En iyisi üst kat yani şuan  Simon'un kendi evinde ki kendi odasının yeri olsun. Bebek odası da hemen karşı tarafında ki oda olur. En altta ki odayı misafir odası yaparız. Olur mu?

        Kook'a bakarak cevap aradım.

Jungkook=Olur tabii. Lakin sen bebeğe hep gidebilecek misin? Ta karşı odaya?
Hakuna=Mecburen. Zaten bir süre bizim odamızda olur. Bebek yatağını bizim odaya getiririz.
Jungkook=Bizimle mi?
Hakuna=Ne? Rahatını mı bozar Kook? Elbet bizimle olacak.

      Gözlerimi devirip mağazadan çıkmak için yürümeye başladım.

Jungkook=Hey. Duvar rengi ne olsun?  Bu odaya kesinlikle turkuaz gibi bir renk gider. Ne dersin? Birde yatak bizim odaya gelemez onun yerine tekerlekli beşik alalım. Ne dersin?
Hakuna= Doğru dedin.

    Elimle onu onaylayıp sırtına vurdum.

Hakuna= Akıllısın ve fenasın Kook. Süper süper.

Gülümseyip yola devam ettim.

Simon Dominic= Hakunacım tatlım. Hani beşik alacaktınız?
Hakuna=Ahh doğru...

    Yolu geri dönüp beşik için bakındık.

...
Hamileliğimin 6. ayı bitmek üzereydi. 7. aya girecekken tatile çıkacaktık ve 2 ay boyunca Kook ile vakit geçirebilecektim.

Eve varınca hemen üstümü değiştirip kendimi koltuğa attım. Kook ise üstünü değiştirip işe gitmek için yanıma geldi.

Jungkook=Hayatım benim gitmem lazım.
Hakuna=Hani izin almıştın bugün?
Jungkook=Akşama kadar sadece. Üzgünüm. Ama az kaldı 3 güne kadar Jeju'ya gideceğiz.
Hakuna=Pekala.

      Ayaklarımı yere sarkıtıp ayağa kalkmaya çalışıyordum ama göbeğim izin vermiyordu.

Jungkook=Ahh dur.

      Önüme gelip eğilerek alnımı öptü.

Jungkook=Uyandığında ilk gördüğün şey benim o en sevdiğin boncuk gozlerim olacak.
Hakuna=Dinlenseydin keşke.
Jungkook=Önemli değil. Sen biraz otur sonra yat olur mu? Sabah görüşürüz.

       Saçımı okşayıp salondan çıkarken ona bakakaldım. Bu kadar yorulmasını istemiyordum.

Üzgün üzgün yere bakarken yanıma birden ağırlık çöktü. Daha sonra omuzuma bir el gelince yan tarafıma baktım.
Simon yanıma oturup kolunu omuzuma koymuştu.

Simon Dominic= Eeee fıstık. Biz bize kaldık yine. Biliyor musun böyle daha iyi. Bana diklenirsen falan seni koruyacak kimse yok. Ahh hamile olmasaydın ringe çıkardık. Şunu doğur da bi rink yapalım.
Hakuna=Simon seni hamile halim bile yenerim.
Simon Dominic= Bebeğe bir şey olmayacağını bilsem bu lafın altında kalmamak için rink kurardım ama bebek için duruyorum. Kaşınma.
Hakuna=Hah hah. Seni nasıl yendiğimi ikimiz de biliyoruz. O koca göbeğin seni dengede tutamıyor. Ben sadece 9 ay boyunca göbekli olacağım lakin ah Simon sen ömrün boyunca göbeklisin.
Simon Dominic=Hey yelloz. Bu göbek değil sadece kas  birikmesi. Jay ile spora gidiyorum ben he heyt.
Hakuna=Spor da ne yapıyorsun? Jay ve seni yan yana koyunca aklıma tek şey geliyor. Jay ağırlık kaldırırken sen onu izleyerek cips yiyorsun buna da spor yapmak diyorsun. Sadece gözlerin spor yapıyor Simon.
Simon Dominic=Azra ne olur doğur şunu. Ay aman dur şimdi değil başıma kalırsın. Şunu bir doğur akşamına seni ayağımın altına almazsam.