Kitap 2 - 10.Bölüm: Kaira Soyunun Varisleri

2.6K 240 63
                                    

İyi okumalar dostlarım...

----------

Aiden, ağaca çarptığı anda acı dolu bir çığlık savurdu. Ağızından kan sızarken gözleri öfkeyle parlıyordu. Fakat Aiden öfkenin çözüm olmayacağını ve ancak öfkesi yüzünden hataya düşeceğinin farkındaydı. Bunu Antik Orman Ruhu sayesinde kavramaya başlamıştı. Burnundan derin nefesler alırken kalbini sarmalayan öfkeyi bastırmaya çalışıyordu.

Tobi'nin suratında küçük bir gülümseme vardı. Durgun bir yüz ifadesiyle Aiden'e bakarken iç çekti. "Seninle dövüşecek olan kişi başka birisiydi. Ama onun gelmesi biraz uzun sürecek sanırım. Seni öldürecek olan kişi o. Bu yüzden canını çok acıtmamak için gayret göstereceğim." Tobi, umursamaz bir tavırla söyledi ve bakışlarını Yuna'ya çevirdi.

"Sizin burada olduğunuzu biliyordum fakat o korkak babanız nerede Prenses Yuna? Yoksa Mavi Ejder İmparatorluğu düşerken o pislik bir fare gibi saklanıyor mu?" Tobi'nin gülümsemesi daha da büyüyerek tüm suratına yayılmıştı.

Yuna, yüzünü ekşiterek dişlerini sıkmaya başladı. Öfkesini bastıramıyordu. Tobi o kadar sakin duruyorduki sanki bir savaşta değilde dostlarıyla alay ediyor gibiydi. İmparator Ares'ten korkak bir fare olarak bahsetmesi Yuna'nın sabrını taşıran son damlaydı. "Sana kimin korkak olduğunu göstereceğim aşağılık herif!" Yuna, sinirle bağırdı ve tüm gücüyle ileri atıldı.

Bedeninden yayılan aura tuhaf bir his yayıyordu. Tobi, Yuna'nın aurasını hissettiğinde tek kaşını kaldırarak dikkatlice onu izlemeye başlamıştı.
"Tarikatın Aiden denen çocuğu neden elde etmek istediğini biliyorum. Fakat, neden senin peşinde olduklarını anlamıyorum Prenses... Ama bu aura oldukça ilginç..." Tobi kendi kendine düşünürken Yuna, öfke dolu bir savaş narası savurdu ve Tobi'nin karın boşluğuna doğru sert bir tekme savurdu.

Aynı Aiden'de olduğu gibi Tobi sadece elini kaldırmış ve avcuyla Yuna'nın tekmesini karşılamıştı. Tobi bir adım bile gerilemezken Yuna afallamadan edememişti. Bu tekme öyle basit bir hareketle durdurulacak kadar güçsüz değildi. "Bu da ne böyle? Pislik!" Yuna, nefret dolu bakışlarını Tobi'ye dikerken bağırdı ve Tobi'nin suratına tükürdü. Tobi, durgun bir ifadeyle cübbesinden bir bez çıkardı ve tükürüğü silmeye başladı. Diğer eliyle hala Yuna'nın tekmesini tutuyordu. Tobi yüzünü temizledikten sonra bezi tekrardan cübbesine koydu.

"Bu yaptığınız hareket sizin gibi bir Prensese hiç yakışmadı. Anneniz Yui, size yabancılara karşı nasıl davranmanız gerektiğini öğretmedi mi?"

Tobi, aşağılama dolu bir ses tonuyla konuştu. Yuna'nın öfkeden gözleri dolmuştu. "Annemin ismini bir daha ağzına almaya cürret edersen o aşağılık dilini köpeklere yediririm!" Yuna, bir kez daha nefretle bağırdı. Ela'nın kaçırılmasıyla birlikte zaten oldukça gerigin ve sinirliydi. Sağlıklı bir şekilde düşünemiyordu. Şimdi Tobi'nin babası Ares ve annesi Yui'ye hakaret etmesi onun öfkesini birkaç kat daha arttırmıştı.

Bei tam ileri atılıp Yuna'ya destek olacağı anda Tobi, elini kaldırdı ve gülümseyerek konuşmaya başladı. "Yerinde dur velet! Senin işini birazdan halledeceğim." Tobi, bakışlarını Bei'ye çevirip konuştu ve baskısını ona yöneltti. Bei, hareket edemiyordu. Tam anlamıyla kas katı kesilmişti. Gözleri şaşkınlıkla büyürken Haku'ya bir bakış attı. Tobi, derin bir nefes alırken bakışlarını tekrardan Yuna'ya çevirdi.

"Dilimi hangi güçle koparmayı düşünüyorsunuz Prenses Yuna? Daha kardeşiniz olarak saydığınız ve benimsediğiniz Ela isimli kızı koruyamazken dilimi mi kopartacaksınız? Lütfen güldürmeyin beni Prenses."

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin