Kitap 2 - 58.Bölüm: Cehennem Bekçisi

1.4K 178 19
                                    

İyi okumalar dostlarım...

----------

Aiden'in dehşet verici aurasını sadece Kuzon ve Era değil tüm Darqus Boyutu hissetmişti. Aurası o kadar korkutucu ve kudretliydiki Era bile onun karşısında titremeye başlamıştı.

"B-Bu da ne böyle..! Bu aura Aiden'e mi ait?"

Era birkaç adım gerileyip tökezledi ve yere düştü. Kuzon bu tanıdık aurayı hissettiğinde gözleri fal taşı gibi açılmıştı. İstemsizce titrerken korku ve şaşkınlık dolu bir ses tonuyla konuşmaya başladı. Sesi o kadar kısık çıkıyorduki bırak Era'yı söylediklerini kendisi bile zor duyuyordu.

"Nasıl! Nasıl olurda bunca zamandır fark edemedim! Bu imkansız! Hayır, hayır, hayır... Böyle bir şeyin yaşanması imkansız! Mümküb değil! O ölmüştü!"

Kuzon dizleri üzerine çökerken Aiden'in bedenini kızıl ve siyah karışımı bir aura sarmalamıştı. Bir küre şeklinde Aiden'in bedenini tamamen sarmıştı. Auradan yayılan şeytani his Habis Tanrı seviyesindeki Era'yı ve bir Zaman Gezgini olan Kuzon'u çökertmeye yetmişti...

Aiden'in bedenini saran küre yavaş yavaş küçüldü ve Aiden'in sol gözünün önünde küçük bir top şeklini aldı. Auranın yıkıcı gücü yüzünden Aiden'in altındaki toprak un ufak olmuş ve bir krater şeklini almıştı.

Aiden'in sol gözünün önündeki top yavaş yavaş saydam bir renge bürünüyordu. Sadece kızıl ve siyah renklerinden oluşan kürenin içerisinde bir çok renk ortaya çıkmaya başlamıştı. Kuzon şok içerisindeydi. Neredeyse bayılmak üzereydi. Bedeninin kontrolünü tamamen kaybetmiş gibiydi. Ayakları, elleri, kolları hatta tüm bedeni ona sanki itaat etmiyordu.

"Gökyüzü Küresi!"

Zorlukla söylediği iki kelimeyle birlikte bir ağız dolusu kan kustu. Küre biraz daha küçülünce akıl almaz bir hızla Aiden'in sol gözünden içeri çekildi.

"Gökyüzü Küresi..!"

Kuzon zorlukla ağzından dökülen 2 kelime birlikte bir ağız dolusu kan kustu. Biraz daha küçülen küre renklerin muazzam uyumuyla parıldıyordu. Küre bir süre daha küçüldü ve bir anda Aiden'in sol gözüne doğru çekildi. Aiden acı dolu bir çığlık savururken dizleri üzerine düşmüştü. Sol gözündeli beyaz noktalar bir bir parıldıyordu. Yer yarılıyordu. Bir anda akıl almaz bir rüzgar esmeye başladı. Yerden hızla yükselen lavlar rüzgarla bir olup alev hortumlaruna dönüşmüştü. Aynı anda gökyüzünde kara bulutlar toplandı ve yağmur damlaları hızla düşmeye başladı. Gökyüzüne dikkatli bakan birisi boşlukta kırılmalar olduğunu fark edebilirdi. Aynı zamanda ağaçlardan düşen yapraklar hatta uçan kuşlar bile zaman durmuş gibi havada asılı kalmıştı. Era ve Kuzon zihinlerinde bir ses duyuyordu.

"Ben geri döndüm..."

Sadece birkaç saniyede ortam tam bir cehenneme dönüşmüştü. Era başını gökyüzüne kaldırırken beyaz ve kara bulutların birbiri içerisinde uyumlu bir şekilde döndüklerini gördü. Şaşkın ve korku dolu bakışlarını bulutlardan ayıramıyordu.

"Aydınlık ve Karanlık... Yin ve Yang!"

Era'nın dişleri titremekten birbirine çarparken korkuyla söyledi. Birkaç saniyede oluşan bu fenomen, 8 elementin kudretini açık bir şekilde ortaya koyuyordu. Aiden'in acı dolu çığlıkları yavaş yavaş dönerken ateş hortumları sönmüş ve yer sarsılmayı bırakmıştı. Zaman olduğu gibi akmaya devam ediyordu. Boşlukta oluşan kırılmalar tekrardan eski haline dönmüştü. Yağmur bardaktan boşalırmışçasına yağarken bir anda kesilmişti. Sadece birbiri içerisinde uyumlu bir şekilde dans eden kara ve beyaz bulutlar kalmıştı.

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin