Kitap 2 - 17.Bölüm: Birleşik Ordu Kuvvetleri

2.5K 208 52
                                    

İyi okumalar dostlarım...

----------

Marido'nun elinde, Tris'e fırlattığı kürenin aynısından belirdi ve küre yere düşüp tuzla buz olduğu anda Marido ortadan kayboldu. Sevrius'un yok olmasıyla birlikte Haku ve Bei'nin bedenleri eski haline dönmüştü. Aiden, dişlerini sıkarken ne yapacağını bilmiyordu. Ela, ellerinin arasından kayıp gitmişti. Onun ne durumda olduğunu bile bilmiyordu.

Aiden ileri atıldı ve ormanın derinliklerine doğru ilerlemeye başladı. Bedeni yeşil yıldırımlarla sarmalanırken hızı akıl almaz bir raddeye ulaştı. Gözleri masmavi bir tonda parıldıyordu. Bedeninden yayılan öfke dolu öldürme isteğini hisseden büyülü yaratıklar, içgüdüleri gereği korkuyla uzaklaşmaya başlamışlardı. Aiden'in gözünden istemsizce bir damla yaş süzülürken pişmanlık dolu bir ses tonuyla mırıldandı.

"Üzgünüm... Özür dilerim! Benim için ruhunu feda ederken Ela'ya sahip çıkmamı ve ona göz kulak olmamı istemiştin fakat başaramadım! Lanet olsun! Her zamanki gibi yine başarısız oldum!"

Aiden, yumruğunu sıkıp öfkeleyle toprağa sert bir şekilde vurdu. Toprakta büyük bir krater oluşurken Aiden, tüm Hayami Meşe Ovasındaki titreşimleri hissetmeye çalışıyor ve Marido'nun yerini tespit etmek için dikkatlice dinliyordu. Fakat, büyülü yaratıklar ve birkaç canlı dışında hiçbir şey yoktu. Kendisine karşı hissettiği öfkesi algılarını tamamen köreltmişti. Elinde küçük kesikler oluşup kanamaya başlarken Aiden öfkeyle bağırmaya başladı.

"Söz veriyorum, seni kesinlikle bulacağım Ela! Beni bekle Marido, bekleyin bizi Kızıl Kunduzlar! Kuzey Riha Çölleri, sizin o lanet adelet anlayışınızın ve kibrinizin gömüleceği mezar olacak!"

Aiden'in sesi Hayami Meşe Ovası boyunca yayılırken gözlerinden birkaç damla daha yaş süzüldü. Yavaşça ayağa kalkarken elinin tersiyle gözlerinden akan yaşları sildi.

Başarısız olmaktan bıkmıştı. Her seferinde başkalarının onun başarısızlıkları ve hataları yüzünden hayatını feda etmesi, kendisine karşı bastıramadığı bir öfkeye sebebiyet veriyordu. Aiden, yavaşça arkasını döndü ve pişmanlık dolu bir yüz ifadesiyle tekrardan kamp alanına doğru yürümeye başladı. Bu sırada zihninde Asunami'nin sesi duyuldu.

"Gerçekten ağlıyorsun ha? Bir de efsanevi irade gücüne sahip olacaksın! Sen bir yüz karasısın çocuk! O herifin adalet hakkında  söyledikleri tamamen doğru! Gerçeklerin yüzüne vurulması kendine karşı büyük bir öfke beslemene ve geri dönülemeyecek olan pişmanlıklara kapı aralayacak, bunun farkındasın değil mi velet?"

Asunami'nin sert ve otoriter sesi Aiden'in zihninde yankılanırken yüzündeki pişmanlık yavaş yavaş soğuk bir ifadeye büründü. Yumruklarını sıkarken Asunami'nin haklı olduğunu biliyordu. Marido'nun adalet hakkında söyledikleri tamamen doğruydu. Fakat Aiden, bunu kabullenmek istemiyordu.

"Beni o iblislerle bir tutma Asunami! Onlar karanlığın yükselmesi ve dünyaya tekrardan vahşetin hüküm sürmesi için çabalayan bir avuç bok parçasından ibaretler! Onların öldürdükleri kişiler masumlar! Fakat ben ve dostlarım, onların bu  yaptığı kötülükleri karşılıksız bırakmayarak mücadele ediyor ve onları ortadan kaldırıyoruz! Onların da söylediği gibi izlediğimiz yol ve yöntemlerimiz tamamen farklı!"

Aiden, bastıramadığı öfke ve soğuk bir ses tonuyla konuştu. Aiden yavaş adımlarla yürümeye devam ederken Asunami beklenmedik bir şekilde bomba gibi bir kahkaha savurdu ve  küçümseyici bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Yöntemleriniz tamamen farklı mı? Benimle alay mı ediyorsun velet! Onlar masumları öldürerek dünyaya tekrardan vahşetin hüküm sürmesi için çabalarken, sizler de bu vahşete engel olmak için onları öldürüyorsunuz! Yani o adamın söylediği gibi iki tarafta adalet adı altında intikam almaya çalışan sıradan canlılar! Ayrıca gördüğüm kadarıyla yöntemleriniz arasında hiçbir farklılık yok! Bok parçası olarak nitelendirdiğin iblisler ve onlardan bir farkınız olmayan sizin gibiler yüzünden bu lanetli dünyada barış diye bir kavram asla var olmayacak! İyi dinle velet! Doğru olanı yaptığını düşünüyorsun öyle değil mi? İki tarafta doğru olanı yaptığını düşünüyor. Kabullen artık! Yaptığınız şey doğru değil! Karanlık doğruları ve gerçekleri yansıtır çocuk! Eğer gerçekten GÖRMEK istiyorsan karanlığın derinliklerine inmen ve kabullenmen gerekiyor!"

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin