Kitap 2 - 48.Bölüm: Sirius Mahkemesinin Kararı!

1.8K 184 22
                                    

İyi okumalar dostlarım...

----------

Gökyüzündeki devasa yıldız yerini almıştı. Muazzam bir parlaklığa sahip olmasına rağmen Sirius düzlemine karanlık çökmüştü. Gece avlanan yaratıklar ortaya çıkmış ve vahşi uluma sesleri ormanın dört bir tarafından yükselmeye başlamıştı.

"Bir ışık görebiliyor musun Asedat?"

Ela sakin bir ses tonuyla gökyüzünden dalışa geçen baykuşa seslenmişti. Asedat onun omzuna konarken Ela sanki onunla iletişime geçmiş gibi başını olumlu anlamda sallamış ve hafifçe gülümsemişti.

"Hemen üzerimizdeler ha? Ağaçların tepelerinde evler yapıp bir kasaba kurmak gerçekten mantıklı. Ormanın en derinlerinde yaşamalarına rağmen neden bu kadar uzun süredir hayatta kaldıklarını anlayabiliyorum. Yükseklikten dolayı yırtıcıların yüzde ellisini zaten elemiş oluyorlar. Geri kalanı da kendi başlarına halledebilirler. Hadi gidelim dostum. Şu kabilenin nasıl bir yer olduğunu merak ediyorum."

Ela'nın konuşmasıyla birlikte Asedat asil kanatlarını bir anda çırptı ve tekrardan yükselmeye başladı. Aynı anda Ela da ağaçların dallarını kullanarak tepeye doğru çıkmaya başlamıştı. Ormanın en iç kesimlerine ulaşmışlardı. Burdaki ağaçlar uzunluğu neredeyse 50 metreden fazlaydı. Ayrıca gövdeleride epey kalındı. Uzun yıllar boyunca bu boyutsal düzlemde kök salmış olan meşe ağaçlarıydı bunlar.

Ela en tepeye doğru tırmanırken tuhaf giden bir şeylerin olduğunu fark etmişti. Ne kadar çıkarsa çıksın neredeyse hiç ilerleyememişti. Tek kaşını kaldırıp Asedat'a bakarken fısıltı şeklinde mırıldanmaya başladı.

"Bu bir illüzyon... Biraz uzaklaşsan iyi olur Asedat. Olacakları uzaktan izle ve müdahale etme. İzleyiciler dahil olmaya karar verdi sanırım..."

Ela'nın konuşmasıyla birlikte Asedat bir anda duraksamış ve yüksek bir ağacın dalına konarak Ela'yı izlemeye başlamıştı. Ela dalın üzerinde duraklarken başını kaldırdı ve suratındaki gülümsemeyi korurken soğukkanlılıkla konuşmaya başladı.

"Hadi gösterin kendinizi... Bunun bir illüzyon olduğunu anlamak zor değildi. Bu basit illüzyonu kırmak daha kolay olacaktır. Bu yüzden beni uğraştırmadan ne yapacaksanız yapın. Ama bilmenizi istediğim bir şey var. Ben sadece bir gezginim. Sizinle savaşmak gibi bir amacım yok. Sadece bir süre kasabanızda konaklamak istiyorum."

Ela konuşurken bir anda tiz bir kuş çığlığı duyulmuştu. Ela sorgulayıcı bakışlarını Asedat'a yöneltirken bu sesin ondan gelmediğini fark etmişti. Kafasını çevirip yukarı doğru bakarken neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Birçok kuş çığlığı duyuluyordu. Fakat sanki bunlar gerçek değilmiş gibi hissediyordu Ela. Yani bu seslerin gerçek kuşlara ait olmadığını düşünüyordu.

"Yoksa bu illüzyonun bir parçası mı?"

Ela meraklı bir ses tonuyla kendi kendine sordu ve baktığı noktada göz kamaştırıcı bir patlama duyuldu. Ela ellerini gözüne siper ederken patlamanın duyulduğu noktadan gelen parlak renkli bir ağ tarafından tuzağa düşürülmüştü. Çırpınıp ağdan kurtulmaya çalışırken bu ağların enerji kullanmını engellediğini fark etmişti. Sert bakışlarını patlamayı duyduğu noktaya çevirirken ağaçların arkasından çıkan iki gölge görmüştü. Ay ışığı uzun ağaçlar yüzünden engelleniyordu. Bu nedenden dolayı orman neredeyse zifiri karanlıktı. Ela o gölgelerin insana benzediğini fark etsede onu şaşırtan bir olay vardı. Onlar uçabiliyordu!

Gölgeler hızla yaklaşırken Ela, Asedat'a bir bakış attı ve zihinsel yolla iletişime geçti.

"Ben söyleyene kadar saldırma Asedat! Sadece izle."

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin