Kitap 2 - 91.Bölüm: Sırlara Açılan Kapı

1.1K 139 59
                                    

İyi okumalar dostlarım...

----------

Ela derin bir nefes alırken oyuğun üzerinde yazanların ne anlama geldiğini düşünüyordu. Oldukça eski bir yazıya benziyordu. Hatta yavaş yavaş silikleştiği bile açıkça görülüyordu. Ela derin bir nefes alırken yavaşça duvara doğru bir adım attı. Asırlardır saklanan sırlar ne olabilirdi ki? diye geçiriyordu aklından.

"Biraz geride dur Asedat..." dedi Ela heyecanlı bir ses tonuyla. Neler olacağını kestiremiyordu. Bu yüzden Asedat'ın biraz geri durması iyi olabilirdi. Ela, göz ucuyla Liam'a bir bakış attığında onun da en az kendisi kadar heyecanlı ve tedirgin olduğunu fark etti. Yine de her duruma karşı fırlatma bıçakları ve hançeri anında ulaşabileceği bir mesafedeydi.

"Dikkatli ol." dedi Liam endişeli bir ses tonuyla. Ela umursamaz gözlerle ona bir bakış atarken tekrardan önüne döndü. Birkaç adım daha attıktan sonra bir insan elini andıran oyuğa baktı. Oyuğun üzerindeki yazıyı tekrardan okurken irkilmeden edemiyordu. "Seçilmiş olan derken, niçin seçildim ki?" diye mırıldanarak kendi kendine sordu Ela. Bunu gerçekten merak ediyordu. Ayrıca Bilge Heraklin'in onun buraya geleceğini nasıl bildiğini de öğrenmek istiyordu.

İçinden bir ses aradığı cevapların burada bir yerlerde olduğunu söylüyordu. Belki de bir adım uzağındaydı...

Ela derin bir nefes alırken sağ elini kaldırdı ve yavaşça oyuğa doğru ilerletti. Elini oyuğa koymadan önce son defa Asedat ve Liam'a bir bakış attı. Tekrardan önüne dönüp elini oyuğa yerleştirdi. "Neden hiçbir şey olmuyor?" diye sordu. Birkaç saniye daha bekledikten sonra elini çekti ve sorgulayıcı bakışlarını Liam'a dikti.
"Ne yapmam gerekiyor? Hiçbir şey olmadı!" dedi sert bir ses tonuyla. Kandırıldığını düşünmeye başlamıştı.

Liam derin bir nefes aldı ve ellerini, ben nereden bileyim, dermişçesine kaldırdı. "Seçilmiş olan sensin. Ne yapman gerektiğini ben bilmiyorum. Sadece seni buraya getirmek benim görevimdi." dedi Liam sakin bir ses tonuyla. Ela somurtup Liam'a soğuk bakışlar atarken "Seçilmişmiş..." diye homurdandı. Tekrardan oyuğun üzerindeki yazıyı okumaya başladı.

"Seçilmiş olan geldiğinde, ki bu ben oluyorum, akacak damla damla kanı ve alev alacak Kutsal Kanatlar. Kutsal Kanatlar dediği şey sanırım Kara Alev Kanatları oluyor. Ama Tapınak ne onları ne de enerjiyi kullanmamızı engelliyor. Ayrıca, akacak damla damla kanı, derken ne demek istiyor ki?" dedi Ela. Şu anda sesli bir şekilde düşünürken Liam da bir yandan Ela'nın bu söylediklerine kafa yoruyordu.

Aradan sessizce geçen birkaç saniyenim ardından Liam'ın gözlerinde bir umut parıltısı belirdi.
"Belki de..." dedi heyecanla. Ela sorgulayıcı bakışlarla ona dönerken Liam derin bir nefes alıp konuşmaya devam etti. "Belki de elini oyuğa koymadan önce kesmelisindir. Tapınak senin de söylediğin gibi hem enerjiyi hem de farklı güçleri kullanmamızı engelliyor. Fakat senin seçilmiş olan kişi olduğunu anlamak için bir yola ihtiyaçları var. Bu belki de kanındır." dedi. Liam'ın konuşması Ela'ya oldukça mantıklı gelmişti. Tapınakta güç kullanmak yasaktı. Bu yüzden onun seçilmiş olduğunu kanıtlamak için bir yol gerekliydi. Yazanlara göre bu belki de seçilmiş olanın kanıydı...

"Haklı olabilirsin. Fakat eğer bu da işe yaramazsa sana olan pirinç tanesi kadar güvenimi de kaybedeceğim. Haberin olsun!" dedi Ela sert bir şekilde. Liam onun haklı olduğunu biliyordu. Ela'nın zaten ona pek güvenmediğini biliyordu. Fakat eğer pirinç tanesi kadar olan güvenini de kaybederse Liam onun için artık işe yaramaz biri haline gelirdi ve ihtiyaç duymadığını anladığı anda Ela onu öldürebilirdi. Eğer böyle bir ley olursa Liam'ın yıllarca bekleyişi ve halkı tarafından bir hain olarak anılmayı göze alması bir hiç uğruna olurdu.

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin