İyi okumalar dostlarım...
----------
Yami başını gökyüzüne çevirirken derin bir iç çekti ve kendi kendine konuşmaya başladı.
"Oğlunda en az senin kadar fedakar birisi Astrid... Umarım ruhun huzura kavuşmuştur."
Yami'nin ses tonu özlem ve saygı doluydu. Onun konuşması sıradan iblislere göre daha pürüssüz ve asalet doluydu.
Yami sakince başını yerde iki büklüm uzanan Hades'e çevirdi. Bilinci yerinde değildi. Yami, her ne kadar Hades'e öfkeli olsada onu şimdilik öldürmeyecekti. Ta ki zamanı gelinceye kadar...
Yami, Hades'e doğru yavaş adımlarla yürüdü ve onun boğazını kavrayıp havaya kaldırdı. Elini kaldırıp Hades'in suratına sert bir tokat geçirdi. Hades derin bir nefes alıp uyanırken acı dolu bir çığlık savurmuştu. Yami'nin vurduğu tokat o kadar serttiki Hades'in elmacık kemiği çatlamıştı. Dudağı patlamış aynı zamanda burnuda kırılmıştı.
"Lütfen merhamet edin Efendi Yami! Lütfen!"
Yami, Hades'in yalvarışlarını daha fazla duymamak için parmaklarından birini kavradı ve bir anda çekti. Hades'in acı dolu çığlığının ardından bir parmağı kopmuştu. Yami onun yalvarışlarını duymak yerine çığlıklarını duymayı tercih ediyordu. Hades tam ağzını açıp konuşacakken Yami bir parmak daha kopartmıştı. Bu defa Hades susmuş olsa dahi Yami onun parmaklarını sökmeye devam ediyordu. Birkaç dakikalık çığlıkların ardından Hades'in sol elinde tek bir parmak dahi kalmamıştı. Artık yalvarmayı bırakmıştı. Sadece çığlık atıyordu. Yami derin bir nefes aldı ve otoriter bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
"Seni öldürmeyecek olmam senin için bir ödül Hades! Çığlıklarını duymaktan zevk almaya başlamıştım fakat artık git gide kulak tırmalamaya başladı. Sana ağzına dolduracak bir şeyler vereceğim..."
Yami konuştuktan sonra hafifçe gülümsedi. Hades'in ise gözleri fal taşı gibi büyümüştü. Yami tek tek söktüğü 5 parmağı aynı anda Hades'in ağzına tıkmıştı. Yami parmakları zorla çiğnetirken Hades'in dudaklarının arasından kanlar sızıyordu. Bu ne kadar iğrenç bir görüntü olsada bu Yami için sadece gelecekte olacakların bir ön gösterimi gibiydi. Onu şimdi öldürmeyecek olması her ne kadar canını sıksada işkence ederek bu sıkkınlığını gidermeye çalışıyordu.
Yami, Hades'e parmaklarının tamamını yutana kadar çiğnetti. Hades titreyen sesiyle konuşmaya çalıştı. Yami bu defa onun konuşmasına müsade etmişti. Çünkü Hades'in suratındaki ifadeden anladığı kadarıyla bu defa yalvarmayacaktı.
"N-Nasıl? Nasıl senin geleceğini göremedim..?"
Hades merak ve korkuyla sordu. Hades, Astrid'in güçlerine sahipken bir Zaman Gezginiydi. Gelecekteki milyarlarca olasılığı incelemiş fakat hiçbirisinde Yami'yi görememişti. Bunun nedenini oldukça merak ediyordu.
"Nasıl mı? Aslında çok basit Hades... Sana küçük bir sır vereceğim. Bunu o kaltak Kraliçene de, yani Kader'e, söylersen çok sevinirim. Astrid'in doğum sırasında beni Era'ya mühürlemesindeki tek neden yaşam enerjisinin tükeniyor olması değildi. O senin şu anki seviyenden çok daha ilerideydi Hades. O da bir Zaman Gezginiydi. Fakat sıradan bir Zaman Gezgini değildi. Senin yaptığın gibi gelecekteki olasılıkları tek tek incelemekle uğraşmıyordu. O geleceğin ta kendisine şahit olmuştu! Kendi ölümünü bile görmüştü... Bu yüzden beni Era'ya mühürledi. Gördükleri sadece bununla da sınırlı değil. O evlilikten çok önce bulduğu bir sunak sayesinde ilk Gezginden eğitim almıştı. Gezginlerin atasından... Astrid'in zaman kavramı algıların tamamen ötesindeydi. Aldığı eğitim onu akıl almaz bir seviyeye ulaştırmıştı. O senin, Era'nın ruhunu kovalayacağını ve öldürmek için fırsat kollayacağını da görmüştü. Bu yüzden küçük bir hazırlık yaptı. Beni zamanın ötesine taşıdı... Benim zaman kavramım sizin algılarınızın ötesinde! Beni gelecek olasılıklarının hiçbirisinde göremezsin. Ben Uzay-Zamanın ötesindeyim!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi
Fantasy👑ÖLÜMSÜZ KRAL👑 🌟Kitap 2: Karanlığın Yükselişi🌟 Karanlık Yükseliyor! Kara Güneş'in doğuşu çok yakın! Felaket kapıda! Kuzey Riha Çöllerinde başlayan karanlık fırtına bütün Dünya'yı sarmalıyor! İşte Kader'in Oyunu şimdi Başlıyor! Kehanet derki: Kar...