Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi

Kitap 2 - 61.Bölüm: Benliği Özümseme [1]

İyi okumalar dostlarım...

----------

Aiden titreyen sesiyle şaşkınlıkla konuştu. Sesin kime ait olduğunu biliyordu. Bedeninin kontrolünü kaybettiği sırada yaşananların tamamını görmüş ve izlemişti. Kontrolü kaybettiği zaman Yami ne gördüyse, duyduysa aynı şekilde Aiden de olanları görmüş ve duymuştu.

"Güzel... Yaşananları izlemeni istedim çünkü zamanımız kısıtlı. Bu yüzden beni tanıdığına göre tanışma faslını atlıyorum."

Yami konuştuktan sonra sisin içerisinden tamamen çıkmış ve met bir şekilde görünmeye başlamıştı. Boyu 2 metreden biraz uzundu. Devasa boynuzları ve koca kuyruğu olmasa bedeni sıradan bir insanın bedeni gibiydi. Boynuzları oldukça heybetli ve sağlam duruyordu. Ayrıca oldukça uzundu. Kuyruğu ise bir yılan gibi havada sürekli süzülüyordu. Kuyruğunun ucu 3 başlı bir mızrak gibiydi. Uçları oldukça sivri görünüyordu. Derisi bir iblis olduğu için biraz solgun ve pulluydu. Gözleri ise dipsiz bir çukur gibi karanlıktı...

Yami'nin üzerinde siyah bir keşiş kıyafeti vardı. Aiden'in aklında keşişler denince hep iyi kalpli, ihtiyar ve ak sakallı keltoş dedeler geliyordu. Bir iblisin keşiş kıyafeti giymesine şaşırmış olsada buna pek takılmamıştı.

Aiden Yami'yi bir defa daha boydan boya süzerken gözleri fal taşı gibi büyümüştü. Hayatında ilk defa bir iblsi görmüştü fakat şu an şaşırdığı şey Yami'den yayılan auraydı.

"B-Bu aura... Seni daha önce gördüm, hissettim! Ama ne zaman..."

Aiden daha söyleyeceklerini tamamlamadan Yami sakin bir ses tonuyla konuşmaya başlamıştı. Ses tonu oldukça anlaşırlırdı. Aynı zamanda çok belli olmasada sesinde bir miktarda saygı vardı.

"Ne zaman hissettiği söyleyeyim. Rumiza Kasabasındayken, Zarnal Ormanının derinliklerinde kozlarını paylaştığın bir adam vardı, hatırladın mı? Sanırım adamın adı Zein idi. Tanrısal İblis Füzyonu Tekniğini kullandığın ilk zaman... İşte o sırada kullandığın şeytani enerji bana aitti."

Yami'nin konuşmasıyla birlikte Aiden'in aklına o zaman yaşadıkları gelmişti. Zein denen adamı hatırlıyordu. Adamın neden geldiğini bilmesede yaldaş olduklarını söylemişti. Ayrıca o sıralarda sınırlarını zorlayacak bir rakibe ihtiyacı vardı ve Zein onun sınırlarını gerçekten zorlamıştı. O zaman kendi başına geliştirdiği Tanrısal İblis Füzyonu tekniğini kullanmıştı. İlahi ve Şeytani enerjiyi harmanladığını hatırlıyordu. O zamanki kullandığı şeytani enerji Yami'ye mi aitti?

"O zaman ben senin Şeytani enerjini kullanmışsam bu benim aslında Şeytani enerjiye sahip olmadığım anlamına mı geliyor?"

Aiden merak dolu bir ses tonuyla sordu. Tek kaşı hafifçe kalkmış ve sorgulayıcı bir tavır takınmıştı. Yami'nin Era ile olan konuşmalarını duymuştu. Bu yüzden Yami'nin gerçekte kim olduğunu biliyordu. Ona güvenebileceğinide biliyordu. Çünkü Era ona güvenmiş ve bu yolda ruhunu feda etmişti!

Yami'nin suratında samimi ve sıcak bir gülümseme vardı. Derin bir iç çekti ve karanlık gözlerini Aiden'in gözlerine dikti.

"Hayır Aiden, bu senin Şeytani enerjiye sahip olmadığın anlamına gelmiyor. Sana bilmen gerekenleri hızlı bir şekilde anlatacağım. Beni iyi dinle evlat. Geçmişini zaten Era'dan öğrendin. Bu geçmiş asla peşini bırakmayacak ve geleceğini şekillendirecek. Şimdi... Era üzerindeki kehametin sendeki yaşamında ortaya çıktığını söyledi, öyle değil mi Aiden?"

Yami konuşmaya samimi bir gülümsemeyle başlamıştı fakat konuşmaya devam ettikçe suratındaki gülümseme yerini ciddi bir ifadeye bırakmıştı. Aiden, Yami'nin sorduğu soruyu kafasıyla onayladı. Era ona üzerinde bir kehanetin olduğundan bahsetmişti. Fakat bu kehanetin ne olduğunu açıklamamıştı. Yami derin bir nefes aldı ve konuşmaya devam etti.

"Bu kehaneti Astrid gördü Aiden... Bildiğin gibi Cehennemin 7 Yüce Bekçisi var. Her katın bekçisi bir üst kattaki Bekçinin emirlerini dinlemek zorunda. Kader, Cehennemi fethetmeden önce 7.katın bekçisi bendim... Diğer Cehennem Bekçileri benim emirlerime uymak zorundalardı. Fakat dediğim gibi her katın bekçisi bir üstündekinin emirlerini dinlediği gibi benimde emirlerimi dinlediğim bir Lordum vardı Aiden. O Cehennemin Yüce Lordu, asil iblis kanının son varisi, Şeytan Kraldı! Kader, Cehennemi fethetmeye başladığı zaman 1.Kat Bekçisi Tembel Hades ve 6.Kat Bekçisi Kıskanç Azazel, Lordumuza ve kendi ırklarına ihanet edip saf değiştirdiler. Onların arkamızdan çevirdiği entrikalar yüzünden Lordumuz tuzağa düşürüldü. Ve Kader tarafından alçakça katledildi! Fakat Astrid'in söylediklerine göre Şeytan Kral'ın asil iblis kanı bir gün tekrardan ortaya çıkacak ve Cehennem'in Yüce Lordu geri dönecek!"

Yami ciddi bir ifadeyle anlatırken son sözlerimi büyük bir hiddetle söylemişti. Bakışlarını Aiden'in irade dolu gözlerine dikerken birkaç adım atıp ona yaklaştı ve bir anda tek dizinin üzerine çöküp başını eğdi. Dudaklarının arasından çıkan kelimeler Aiden'i hiç olmadığı kadar şok etmişti. Suratı kireç gibi bembeyaz olmuştu. Bedeni kaskatı kesilmişti.

"Lordum... Sizi gücünüze kavuşana kadar eğitmek ve emirlerinizi yerine getirmek benim için büyük bir onurdur! Benim yolum sizin yolunuzdur!"

Yami'nin ses tonu mutlak bir sadakat ve saygı içeriyordu. Aiden'in bedeni şaşkınlıktan titremeye başlamıştı. Yami yavaşça ayağa kalkarken derin bir iç çekti. Aiden'in bu olanları sindirmesi biraz zor olacaktı fakat bunlar kaçınılmaz gerçeklerdi!

"Asil İblis kanın uyandığı zaman Cehennem Lordunun asıl kudretini anlayacaksın Aiden. Asil kanını uyandırana kadar sana isminle hitap edeceğim. Ayrıca söyleyeceklerim bununlada bitmiyor. Bunu söylemek ne kadar zor olsada bunlar senin gerçek benliğin... Sen sadece Cehennemin Lordu değilsin. Aynı zamanda Cennetin Yüce Muhafızısın! Sayısız boyutun hükümdarı, Cennet Ordularının Yüce Komutanı, Hedasın! Damarlarında Asil İblis kanı bulunduğu gibi Habis Tanrı kanıda bulunuyor. Sen Yin ve Yang'ın ta kendisisin Aiden... Sonsuz döngünün ve iradenin vücut bulmuş halisin. Aydınlık ve Karanlığın muazzam uyumusun!"

Yami'nin söyledikleri cidden akıl almaz şeylerdi. Aiden kelimenin tam anlamıyla donakalmıştı.

"Era'nın hayatını feda edip sana devrettiği Heda Mührü... Eğer tam anlamıyla bir Habis Tanrı olmayı başarıp Asil İblis kanını uyandırırsan Cennetin Orduları senin emirlerinde olacak Aiden. Öncelikle şu ana kadar öğrendiğin tekniklerin sadece 4 tanesi senin geleceğin için kullanışlı. Kızıl Yıldırım Sanatı... Birazdan yapacağımız birkaç şeyden sonra geri döndüğümüzde Kızıl Yıldırım Sanatını tam anlamıyla öğrenmiş olacaksın. Bu bir Şeytani Sanat olsada hızını şimdilik ulaştırabileceğin en yüksek radde bu olacak. Diğer bir teknik, 9 Göğün İlahi Yıldız Bedeni Ekim Tekniği... Döndüğümüzde bu ekim tekniğinin 6.aşamasında olacaksın. Bedenin bir Habis Tanrı olmaya yaklaşacak. Fakat geri kalan 3 aşamayı tamamlamak senin elinde Aiden. Era'nın fedakarlığı sayesinde elde ettiğin Heda Mührü bu aşamaya ulaşmanı sağladı. Fakat ne Era nede bir başka yaşamın bundan sonraki aşamaları tamamlayamadı. Umarım bu darboğazı aşmayı başarırsın Aiden..."

Yami detin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya devam etti. Suratındaki ciddi ifade hala yerini koruyordu. Çünkü bu anlattıkları hem Aiden için hem de gelecek için hayati önem taşıyordu.

"Bir diğer teknik ise Tanrısal İblis Füzyonu. Bunu yapabilmiş olmana çok şaşırmıştım. Ama kavrama kabiliyetin düşündüğümün ötesinde Aiden. Eğer bu tekniği geliştirmeyi başarırsan yolculuk boyunca karşına çıkacak birçok düşmanı alt edebilirsin. Şimdi bana ne yolculuğu diye sorma. Ne yolculuğu olduğunu yakında kendinde göreceksin... Son teknik ise Ruh Yeteneği. Bir kez ölümün pençesinden kurtuldun ve ruhun hasar aldığı için bu yeteneğini pek aktif kullanamadın. Fakat ikinci kez ölümün lanetli pençelerinden kurtulduktan sonra burada birazdan yaşayacakların sayesinde hem ruhundaki hasar düzelecek hem de eskisinden daha sarsılmaz bir hale gelecek. Bu tekniklerin dışında Kaotik Kılış Taosunda ustalaşman gerekiyor. Sadece bununlada kalmayıp daha bir çok Taoyu kavramalısın. Ayrıca Dantianının yok olduğunu fark etmişsindir. Onun yerine Kaotik Ruh Diyarı Formu yerini almış. Bu da gelişimin için oldukça avantaj sağlayacak..."

Yami tekrardan derin bir nefes aldı ve suratındaki ciddi ifade yerini yavaş yavaş bir gülümsemeye bıraktı. Başını yavaşça çevirip bakışlarını Aiden'in önceki yaşamlarına dikti.

"Hadi o halde başlayalım ki geri dönmemiz uzun sürmesin. Geri döndüğünde neler olacağını çok merak ediyorum..."

Mr.Ksasuke