İyi okumalar dostlarım...
----------
Aiden'in serbest bıraktığı Elemental Drao Küresi muazzam bir patlamayla birlikte Miharbi'ye doğru uçuşa geçti. Kürenin etrafını saran 3 farklı element halkası, muazzam bir uyum içerisinde adeta dans ediyorlardı. Aiden büyülenmiş gözlerle serbest bıraktığı saldırının gidişini seyrederken bir anda bedenini saran kızıl yıldırımlarla birlikte zamanı yavaşlatmış gibiydi. Bu test ettiği saldırının akılalmaz gücünü yavaşlatılmış bir şekilde izlemek istiyordu. Aynı zamanda Miharbi'nin saldırıyı karşılayamaması durumunda kendi saldırısını etkisiz hale getirmek için saliseler ile yarışması gerekiyordu. Onu öldürmek istemediği açıktı.
Elemental Drao Küresi, Miharbi'nin 20 metrelik aura küresine temas edip içeri girerken Aiden çoktan konumunu değiştirip hem saldırıyı hem de Miharbi'yi rahat bir şekilde izleyebileceği bir noktaya geçti. Miharbi'nin gözlerindeki korkuyu ve suratındaki dehşete düşmüş ifadeyi açık bir şekilde fark edebiliyordu. Kim olsa aynı şeyleri hissederdi. Hatta Aiden itiraf etmek istemese de böyle bir saldırının etkisinde kalsaydı belki de Miharbi'den daha fazla korku hissedebilirdi. Bunun nedeni kürenin etrafında dönen halkalardı. Karanlık ve onu takip eden ateş ve hava elementleri... Karanlık elementi rakibin zihnini işgal edip onu karamsarlığa ve mutlak bir korkuya sürüklüyordu. Bu sayede rakibin kaskatı kesilmesine ve saldırıya zamanında karşılık vermesine engel oluyordu. Ayrıca birbirini tam anlamıyla bütünleyen ateş ve hava ikilisi de rakibin dehşete kapılmasını sağlıyordu. Yakıcı ve bir o kadar da keskin bir ikiliydi, ateş ve hava. Tamamen Kaotik enerjiden oluşan maddesel kürede cabasıydı...
Her ne kadar Aiden bu saldırıya Elemental Drao Küresi adını vermiş olsa da saldırı Kaotik enerjiyle yapılmıştı. Aiden'in bu saldırıya böyle bir isim vermesinin arkasındaki asıl neden Tanrı Yaratıklarına olan saygısından dolayıydı. Her ne kadar Tanrı Yaratıkları bu saldırıyı Kaotik Çağ'daki yetişimcileri taklit ederek oluşturmuş olsalar da bu döneme kadar saldırının var olmasını onlar sağlamıştı. Bu sayede Aiden, onların da geçmişte yaptığı gibi, Tanrı Yaratıklarını taklit ederek bu saldırıyı oluşturmuştu. Saldırının bu isimle anılmasına izin vererek Tanrı Yaratıklarını onurlandırıyordu.
Ayrıca gelecekte uyandıracağı diğer elementlerin füzyonuyla birlikte bu saldırının nasıl bir hâl alacağını düşünürken heyecanlanmadan edemiyordu. Geçmişte ustasının dediklerine göre Kara Lord'u, yani 6.katın Bekçisi Kıskanç Azazelin yardakçısını yenmek için 8 elementi uyandırmalı ve bu elementleri füzyonlayarak tek bir saldırı haline getirmeliydi. Fakat Aiden onu yenmenin tek yolunun bu olmadığını fark etmeye başlamıştı. Gün geçtikçe daha da güçleniyor ve özgüveni katlanarak artıyordu.
Aiden saniyeler içerisinde daldığı bu derin düşüncelerden bir çırpıda kurtuldu ve bakışlarını tekrardan Miharbi'ye çevirdi. Miharbi'nin korku içeren bakışlarının derinliklerindeki iradeyi açıkça görebiliyordu. Onun bu saldırıyı karşılamak için kararlı olduğunu da anlamıştı. Onun yarı insan yarı kaplan formunu süzerken Aiden, kaşlarını çatmadan edemedi. Daha da odaklanıp Miharbi'nin bedeninden sızan aurayı hissettiği anda çatılmış olan kaşları yavaşça aşağı indi ve suratında memnun bir gülümseme peydah oldu. "Sanırım bu saldırıdan sağ çıkacaksın kaplancık. İşte şimdi takdirimi tam anlamıyla kazandın..." dedi heyecanla. Keyifli olduğu her halinden belliydi.
Saldırının neredeyse Miharbi'ye ulaşmış olduğunu fark ettiğinde bütün algılarını açtı ve gözlemlemeye başladı. Şu anda bütün odağını Miharbi'ye ve Elemental Drao Küresine verdi. Küre elementlerin muazzam ahengiyle ilerlerken Miharbi ile aralarında sadece birkaç metre kalmıştı. Miharbi çapraz tuttuğu pençelerini boşlukta savurdu ve tekrardan aynı pozisyonu aldı. Pençelerinden fırlayan ışınlar küreyi doğru ilerlemeye başladı. Bu saldırı Haku'nun en güvendiği saldırıyı yutmuş ve tamamen etkisiz hale getirmişti. Her ne kadar Miharbi bu saldırısının Elemental Drao Küresini yutamayacağını bilse de kürenin yıkıcı gücünü bir nebzede olsa azaltmak istemişti. Pençelerinde fırlayan ışınlar Aiden'in saldırısıyla tam olarak Kutsal Drao Kalkanını oluşturduğu noktada çarpışacaklardı.
"Negatif Boyut, aktifleş!" dedi Miharbi haykırarak. Aynı anda Miharbi'nin pençelerinden çıkan ışınlar ilerlemeyi kesti ve Kutsal Drao Kalkanının hemen arkasında asılı kaldı. Aiden gözlerini kısıp neler olduğuna bakarken memnun bir gülümsemeyle başını salladı. Miharbi'nin pençeleri bu defa saldırıyı yutmak için değil zayıflatmak içindi. Kutsal Drao Kalkanı, küreyi bir süre tutmaya yetecek kadar güçlüydü. Miharbi bu saldırıdan sıyrılmak için kullanamayacağının farkındaydı. Bu yüzden pençelerinden fırlayan ışınlar Kutsal Drao Kalkanının hemen arkasında bir boyut kırılmasına neden olmuş ve saldırıyı yutamamasına rağmen kürenin içerisindeki Kaotik enerjiyi çekmeye başlamıştı. Bir kara delik gibi kürenin içerisindeki Kaotik enerjiyi çeken boyut yarığı yalnızca saldırıyı zayıflatmak içindi.
Miharbi'nin Negatif Boyutu bu zamana kadar hep saldırmak ve gelen saldırıların tamamını yutmak için kullanmıştı. Negatif Boyut aktifleştirildiği anda pençeler bir boyut yarığı oluşturuyor ve gelen saldırının pozitif enerjisini bir mıknatıs misali kendisine doğru çekiyordu. Bu sayede gönderilen saldırıyı tamamen yutuyor ve Negatif Boyut olarak adlandırdığı mekana gönderiyordu. Ta ki bu zamana kadar... Aiden'in saldırısı tamamen Saf Kaotik enerjiden ve 3 ana elementten oluşuyordu. Bu kadar büyük bir saldırının Negatif Boyut'un şu anki haliyle tamamen yutulması imkansızdı. Ancak Kaotik enerjinin içerdiği pozitif enerjiyi çekerek onu bir nebzede olsa zayıflatmayı başarmıştı.
Kutsal Drao Kalkanının daha fazla dayanamayacağını anlayan Miharbi derin bir nefes aldı ve tüylerini sertleştirerek kendince ek bir savunma oluşturdu. "Bu cidden acıtacak." dedi Miharbi. Her şeye rağmen suratında acı dolu bir gülümseme vardı. Artık kalkan parçalanmak üzereydi ve onun hemen arkasında bulunan Negatif Boyutta sınırına ulaşmıştı. Miharbi artık yapabileceği başka bir şeyin kalmadığını biliyordu. Bu yüzden kollarını çapraz bir şekilde tutup tüylerini sertleştirmiş ve kaslarını sıkmıştı. Artık saldırıyı tüm bedeniyle karşılamaktan başka seçeneği yoktu.
Aiden keyifli bir ifadeyle yaşananları izlerken derin bir nefes aldı. Artık şovun son kısmına, yani çarpışmaya sadece birkaç on salise kalmıştı. Kutsal Drao Kalkanının bir cam gibi parçalanması ve Negatif Boyutun yok alması arasında 1 salise bile yoktu. Elemental Drao Küresi, Miharbi'nin çapraz tuttuğu kollarına çarptığı anda Aiden'in kulağını kemik kırılma sesleri doldurdu.
"Bu kadar inceleme yeterli sanırım. Göreceğimi gördüm..." dedi Aiden sakin bir ses tonuyla. Bedenini saran Kızıl Yıldırımlar yok olurken zamanda eskisi gibi hızla akmaya başlamıştı. Miharbi'nin ayakları çarpmanın etkisiyle birlikte havalanırken bedenini kara alevler sarmaladı. Acı dolu çığlıkları Kuzey Riha Çölleri boyunca yankılanıyordu.
Elemental Drao Küresinin çarpmasıyla birlikte Karanlık ve ateş elementi füzyonlanarak Miharbiyi kara alevler içerisine almıştı. Kara alevleri harmanlayan hava elementi ise cabasıydı. Miharbi kara bir alev topu gibi uçarken yerde birkaç takla atmış ve yuvarlanmaya devam etmişti. Dirsek kemikleri etini yarıp çıkarken Aiden başını başka bir yöne çevirmeden edemedi. Öldürmemek için çaba gösterdiği adamı ölümden beter bir hale sokmuştu. Bu yüzden kendine birkaç küfür savururken yavaş adımlarla yaklaşık 250 metre ötesinde yuvarlanmakta ve çığlık atmakta olan Miharbi'ye doğru yürümeye başladı. Yürümeye devam ederken başını yavaşça çevirip saldırıyı yaptığı noktaya doğru baktı. Yerde düz bir çizgi şeklinde Miharbi'ye kadar uzanan yaklaşık 1 metre derinliğinde bir kanal vardı. Ayrıca ortamı yanık et ve kıl kokusu almıştı.
"En azından ölmedi..." dedi Aiden rahat bir tavırla. Derin bir iç çekerken hemen ardından ekledi. "Sanırım gerçek gücünü şimdilik göremeyeceğim. Her ne kadar sakladığı bu güç şu anki gücümü aşıyor olsa da bu durum yakında değişecek. Bu yüzden onunla daha fazla oynamak için bir sebep yok. Eminim daha güçlüleri yakında kapımıza dayanacak. Birkaç saatte ancak iyileştirebilirim. Sonrasında yola koyulmamız gerekiyor."
°°°°°°°°°°
Discord grubumuza katılmak isteyenler belli başlı kurallar uymak koşuluyla yorumlar kısmında bıraktığım bağlantıyı kullanabilir. Herkesi beklerim dostlarım. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Sağlıcakla kalın...
Mr. Ksasuke
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi
Fantasia👑ÖLÜMSÜZ KRAL👑 🌟Kitap 2: Karanlığın Yükselişi🌟 Karanlık Yükseliyor! Kara Güneş'in doğuşu çok yakın! Felaket kapıda! Kuzey Riha Çöllerinde başlayan karanlık fırtına bütün Dünya'yı sarmalıyor! İşte Kader'in Oyunu şimdi Başlıyor! Kehanet derki: Kar...