Kitap 2 - 80.Bölüm: Ekmek Bıçağının Bedeli

1.2K 140 63
                                    

İyi okumalar dostlarım...

🌟Öncelikle hepimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun. Bu bölümü, sekonun deyimiyle, Galaksideki bütün çocuklara ithaf ediyorum. :D

----------

Alyss'in çadırdan çıkmasıyla birlikte kum havuzuna odaklanmış ve stratejisini gözden geçirmekte olan Si Taku'da daldığı derin düşüncelerden kurtulup ayaklandı. Aynı şekilde bölük komutanları da onu takip ederek çadırdan çıktılar.

Alyss çadırdan çıkar çıkmaz karşısında gördüğü örümceği süzmeye başladı. Skandia, Alyss'in yüzündeki gülümseme yüzünden irkilmeden edemiyordu. Hayvan içgüdüleri ona; koş, saklan, uzaklaş gibi şeyler fısıldarken Skandia bunlara hiç aldırış etmeden ve gözlerindeki nefret parıltılarını saklama gereği duymadan Alyss'e doğru bakıyordu. Alyss onun gözlerindeki nefretin ve öfkenin ona karşı yöneltilmiş olmadığını çok iyi biliyordu. Ne de olsa her bencil arzunun beraberinde getirdiği intikam ve kin duygusunu nerede görse tanırdı. Hayatı boyunca böyle gözlerle karşılaşmıştı.

Skandia, Alyss'in ürkütücü gözlerine bir süre baktıktan sonra daha fazla dayanamamış ve istemsizce başını eğmişti. İçten içe daha yirmili yaşlarda görünen bu kadının böyle büyük bir orduya kumandanlık etmesine şaşırmış ve kıskanmıştı. Kraliçe Belinda ona Alyss'ten bahsederken kesinlikle sinirlendirilmemesi gerekenler listesinde olduğunu söylemişti. Ayrıca ondan birçok defa bahsetmişti. Fakat Skandia Kraliçesinin Alyss'i fazla yücelttiğini düşünüyordu. Şimdiyse... Şimdi Kraliçe Belinda'nın her bir söylediğinde tamamen haklı olduğunu ve hatta az bile yücelttiğini düşünüyordu. Onu bizzat karşısında  görünce anlamıştı Kraliçesinin anlattıklarını. Bunları düşünürken kadını selamlamayı tamamen unutmuştu. Fakat Alyss'in gözlerine bir süre baktıktan sonra bedeni istemsizce itaat etmiş ve onu selamlamıştı. Skandia bu durum karşısında şaşırsada bu şaşkınlığını dışarı yansıtmadan konuşmaya başladı. Sesinin titrememesine özen gösteriyordu.

"Ben Kraliçe Belinda'nın kolonisinden Skandia, efendim. Size çok önemli bir mesaj iletmek için buraya geldim." dedi Skandia saygı dolu bir ses tonuyla. Konuştuktan sonra Alyss'e karşı neden bu kadar itaatkar ve saygı dolmaya başladığını kendi kendine sorguladı. Sanki Alyss'in bedeninden ona doğru akan bir enerji akımı var gibiydi. Bu his kalbini sarmalıyor ve zihnini ele geçiriyordu.

"Neymiş şu çok önemli mesajın? Anlat bakalım..." dedi Alyss. Bir yılanınkini andıran çatal diliyle dudaklarını yalarken bakışlarını Skandia'nın gözlerinden ayırmıyordu.

Skandia, onun bakışları altında uysal bir evcil hayvana dönüşmüş gibi hissediyordu. İtaatkar ve uslu bir evcil hayvan...

"Koloni..." diye söze başladı Skandia. Sesinden kederli ve nefret dolu olduğu açıkça anlaşılıyordu. Derin bir iç çektikten sonra başını kaldırmadan konuşmaya devam etti.

"Koloninin tamamı yok edildi efendi Alyss. 3 insan... 3 insan ve karıncalar tarafından koloni katledildi."

Skandia olayları tamamen kısa ve öz bir şekilde anlatmıştı. Uzun bir şekilde anlattığı takdirde Alyss'in sinirlenebileceğini düşünüyordu. Fakat Alyss'in olayların tamamını dinlemek istediğinden habersizdi.

"En baştan anlatmaya başla küçüğüm... Senin kaybın için üzüldüm fakat olayların tamamını dinlemem gerekiyor. Hiçbir detayı atlamamalısın. Anlaşıldı mı?" dedi Alyss. Rica eder gibi konuşsada ses tonundan da anlaşıldığı üzere bu bir rica değil emirdi. Ayrıca örümcek kolonisinin katledilmesine üzülmediği de suratından anlaşılıyordu. Hatta hiç mi hiç umursamıyor gibiydi. Skandia bunu fark etmişti. Fakat yapabileceği hiçbir şey yoktu. Eğer itaat etmez ise kesinlikle öleceğini biliyordu. Ve bu ölüm o kadar da basit olmayacak gibi duruyordu. Skandia derin bir nefes aldı ve anlaşılması biraz güç olan seslerle konuşmaya başladı.

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin