İyi okumalar dostlarım...
----------
Toplantının ardından yaklaşık yarım saat geçmişti. Şafağın sökmesine 2 saatten biraz daha zaman vardı. Bölük komutanları General Laura'nın emriyle birlikte bulabildikleri bütün Toprak elementi kullanıcılarını toplamış ve karargahın 500 metre güneyindeki hendeği kazamaya başlamışlardı. Yuna'nın Kraliçe Roselina ile iletişime geçmesinden birkaç dakika sonra Toprak elementi kullanıcılarına katılan Kızıl Kar Karıncalarından bir grup, muazzam işçilikleriyle hendeği kazmaya yardım ediyorlardı. Bu hızla devam ettikleri sürece şafak söktüğü anda hendeği tamamlayabilirlerdi. 100 metre boyunca geniş bir kavis şeklinde uzanan hendek yaklaşık 50 metre derinliğinde olacaktı. Bei ve Yuna böyle bir hendeğin robotik askerleri tutup tutamayacağından emin olmasada en azından bir süre düşmanın oyalanmasını sağlayacaklardı.
Bei, Yuna ve Feng bu yarım saatlik süre içerisinde General Laura ile kısa bir yemek seansının ardından orduyu izlemek için dışarı çıkmışlardı. Bei ve Yuna'nın suratlarında ciddi bir ifade vardı. Belki de hayatları boyunca ilk defa bu kadar zorlu bir mücadeleye katılacaklardı. Beyaz Kaplan İmparatorluğunun ve Kuzey Riha Çöllerinin kaderi onların elindeydi. İkisinin de omzunda binlerce hatta İmparatorluğun tamamını sayarlarsa milyonlarca kişinin yaşamları vardı. Şu anda ikisi de Aiden'in böyle bir yükle en baştan beri nasıl başa çıktığını gerçekten merak ediyordu.
"Acaba şu an ne yapıyorlardır? Umarım Ela'yı bir an önce bulup bize katılırlar." dedi Yuna. Sesinde belli etmemeye çalıştığı bir keder ve hasret vardı. Aiden, Rebius ve Haku'yu kastettiği açıktı. Her ne kadar son zamanlarda Aiden ile tartışmış olsalarda Yuna onları gerçek dostları olarak görüyordu. Ayrıca Ela'yı da bulacaklarına bütün kalbiyle inanıyordu. Her ne kadar dostlarından ayrılalı daha birkaç gün bile olsa onun için aylar gibi gelmişti. Beyaz Lotus ismini düşünürken oturdukları kamp alanı aklına geldiğinde kederlenmeden edemedi. Bir gün tekrar buluşacaklarını biliyordu. Fakat bunun en kısa sürede olması için dua ediyordu.
Bei de aynı duygular içerisindeydi. Başını yavaşça gökyüzüne çevirip alçalmaya başlayan Ay'a bakarken konuşmaya başladı.
"Şu an ne yaptıklarını bilmiyorum fakat umarım kolyelerden en az birisini ele geçirmeyi başarırlar. Birkaç saat önce Gökyüzüne yükselen ışık hüzmesini sende gördün. Belki yüzlerce kilometre uzaktaydı fakat o ışık hüzmesinden yayılan auranın kudretini hissettin, değil mi? Kesinlikle sıradan birisi değildi. Güçlü birisi olmalı. Ayrıca onun hemen ardından duyduğumuz gök gürültüsünü hatırlıyor musun? Toprak dahi sallandı. Umarım bizimkilerin yoluna çıkan düşmanlar değillerdir. Eğer öyleyse..." dedi ve konuşmayı bıraktı Bei. Eğer öyleyse Aiden ve diğerlerinin ölme olasılığı vardı. Bunu dile getirmek istemesede bu yüksek bir ihtimaldi.
Buraya doğru geldikleri sırada yüzlerce kilometre ötede gökyüzüne doğru bir ışık hüzmesinin yükseldiğini görmüşlerdi. Hemen ardından bedenlerinin kaskatı kesilmesine neden olan bir aura hissetmişlerdi. Ne Bei ne de Yuna daha önce hiç bu kadar kudretli bir aura görmemişlerdi. Işık hüzmesinin yok olmasından birkaç dakika sonra ise gökyüzünün bir anlığına kızıla büründüğünü ve hemen ardından akılalmaz bir gök gürültüsü duymuşlardı. Kuzey Riha Çöllerinin sıcaklığından dolayı burada bir fırtına olmayacağı kesindi. Bu yüzden bu gördükleri ve hissettikleri fenomenler kesinlikle bir veya birden fazla yetişimciye ait olmalıydı. Fakat nereden bilebilirlerdi ki bu yetişimcilerin Aiden ve Rebius olduğunu?
Feng ise onların neyden bahsettiğini anlamadığı için sessizce susup dinliyordu. Zaten başka yapabileceği bir şey de yoktu.
Yuna derin bir iç çekerken elini yavaşça kaldırdı ve Bei'nin gökyüzüne çevirdiği kafasına yavaşça bir tokat attı. "Bu General Laura ile anlaşma yaparken yaptığın aptallık yüzünden..." dedi ve hemen ardından Bei daha tepki bile gösteremeden kafasına bir tokat daha geçirdi. "Bu da moralimi bozduğun için... Böyle şeyler düşünüp moralimizi bozmaya devam etmeyeceksin, öyle değil mi Bei? Onlar kesinlikle kolyeyi ele geçirecek ve Ela'yı bulacaklar. Beyaz Lotus'un tekrardan bir araya gelebilmesi için bizim şu anda ölmememiz gerekiyor aptal! Bu yüzden onları düşüneceğimize önümüzdeki savaşa odaklanalım." dedi Yuna sert bir ses tonuyla. Bei somurtup Yuna'nın vurduğu yeri eliyle kaşırken derin bir iç çekti. Yuna'nın haklı olduğunu içten içe biliyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/176386480-288-k878978.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi
Fantasi👑ÖLÜMSÜZ KRAL👑 🌟Kitap 2: Karanlığın Yükselişi🌟 Karanlık Yükseliyor! Kara Güneş'in doğuşu çok yakın! Felaket kapıda! Kuzey Riha Çöllerinde başlayan karanlık fırtına bütün Dünya'yı sarmalıyor! İşte Kader'in Oyunu şimdi Başlıyor! Kehanet derki: Kar...