Kitap 2 - 90.Bölüm: Duvardaki Kabartma

1.1K 136 55
                                    

İyi okumalar dostlarım...

----------

Ela derin bir nefes alırken arkasını dönüp ilerlemeye başlayan Liam'a bakakaldı. Liam'ın anlattıkları doğru ve mantıklıymış gibi geliyordu. Liam burasının bir boyutsal düzlem olduğunu bilmesine rağmen Sirius Halkına bunu açıklayamazdı. Çünkü Bilge Heraklin'in Ela'ya söylediği kadarıyla Sirius Düzleminden çıkmanın yalnızca iki yolu vardı. Ya Sirius'u hâk etmek gerekiyordu ya da ölmek...

Liam bu gerçekleri halkına anlatsa bile yapabilecekleri hiçbir şey yoktu. Hatta Sirius Düzleminden bir çıkışın olmadığını öğrendiklerinde Liam'a inananlar boşu boşuna halkına ihanet etmiş olacaktı. Bir çıkış olmadığı için gidebilecekleri tek yer halkın yanıydı. Ve Sirius Halkı bu inananları kabul etmeyip hain olarak ilan ettiğinde ise bir savaş çıkacak ve zaten kısıtlı oldukları bu Boyutsal Düzemde birbirlerini öldürüp tüketeceklerdi. Bu konuda Liam'a hâk veriyordu Ela. Fakat asıl merak ettiği ve sorguladığı şey Bilge Heraklin'in seçilmiş olan kişinin yakın yıllarda Sirius Düzlemine geleceğini bilmesiydi. Ayrıca bunu neden sadece Liam'a söylemişti?

Ela derin düşüncelere dalıp bunlara kafa yorarken Liam yavaşça başını çevirdi ve sorgulayıcı bir ses tonuyla konuşmaya başladı. "Gelmiyor musun?" dedi. Bu soruyla birlikte daldığı derin düşüncelerden kurtulmayı başaran Ela, Liam'a şüpheci bakışlar attı ve sonrasında başını olumlu anlamda salladı. Liam'ın anlattıkları her ne kadar mantıklı gelse de Ela yeni tanıştığı birisine körü körüne güvenecek değildi. Hele ki kafasında böyle soru işaretleri varken asla güvenemezdi.

"Hemen arkanda olacağım. Eğer yanlış bir şey yaparsan sen daha ne olduğunu bile anlamadan canını alırım. Bunu bilerek hareket etsen senin için daha iyi olur kuş kafalı." dedi Ela. Sesi buz gibi soğuktu. Tam da suikastçıya yakışır bir tondaydı. Liam teslim olurmuşçasına ellerini iki yana kaldırıp sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Bunu yapabileceğine eminim. Ayrıca sana zarar vermek gibi de bir amacım yok. Bu lanet hapishaneden kurtulma biletimi, yani seni, asla kaybedemem! Karşıma her kim çıkarsa çıksın seni buradan çıkana kadar koruyacağım!"

Liam'ın kendinden emin bir ses tonuyla konuştuğunu gören Ela başını salladı ve hançerini her an savurabileceği bir pozisyonda tutup yavaş adımlarla yürümeye başladı. Liam'ın bu konuşması anlattıklarını destekler nitelikteydi. Fakat Ela her duruma karşı hazırlıklı olmalıydı. Liam'ın birkaç adım gerisinden ilerliyordu. Bu sayede bir tuzağı aktif ettiği anda kaçabilirdi. Ya da Liam'ın ona zarar vereceğini düşündüğü anda fırlatma bıçağını atıp onu tek bir vuruşta öldürebilirdi.

Geçit boyunca yaklaşık 20 metre yürüdükten sonra çıkışa gelmişlerdi. Burası Ela'nın tuzaklarla dolu olan tünelin sonunda gördüğü açıklıktı. Çıktıkları yerin hemen yanında Ela'nın birkaç dakika önce ölümle burun buruna olduğu tünel duruyordu. Ela çevresini kontrol etmeden başını tünele doğru eğdi ve neler olduğuna baktı. O devasa kaya lavlarla birleşmiş ve tüneli tamamen kapatmıştı. Eğer Laim onu kurtarmamış olsaydı kesinlikle ya ezilerek ya da lavlarda eriyerek ölmüş olurdu. Her ne kadar Liam'a güvenmiyor olsa da içten içe ona bir can borcu olduğunu kabul ediyordu.

"İşte burası, Lahit Odasının girişi..." dedi Liam. Bir yandan da hemen karşı duvarı işaret ediyordu. Liam'ın konuşmasıyla birlikte çevresine göz atmaya başlayan Ela burasının geniş bir oda olduğunu fark etti. Odanın içerisi tamamen boştu. Sadece tavanı bu defa daha büyük mücevherlerle süslenmiş ve duvarlara tuhaf motifler işlenmişti. Ela tam karşılarındaki duvara baktığında ise gözleri fal taşı gibi açıldı. Duvarda devasa bir kabartma vardı. Ela bu kabartmayı Sirius Düzlemine ilk girdiği zaman görmüştü!

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin