Kitap 2 - 100.Bölüm: Sorgonların Sırrı ve Ra Muai

1.2K 157 116
                                    

İyi okumalar dostlarım...

----------

"Sanırım bu Sorgonların sakladığı o büyük sırlarından biri ha... Sorgonlar yalnızca yaratıklara dönüşebilen insanlardan oluşan bir topluluk değil. Aynı zamanda senin gibi insanlara dönüşen büyülü yaratıklarda mevcut, öyle değil mi kaplancık? Bunu fark etmemi sağlayan en büyük şey Elementsel Drao Küresini engellemeye çalışırken kullandığın Drao enerjisinden oluşan kalkandı. Ayrıca kalp atışların bir insana ait olamayacak kadar tuhaf bir ritim ile atıyor. Sanki her atışında kükreyen bir kaplanı andırıyor. Tabii ki bir şey daha var. Sana daha öncede söylediğim gibi. Ben sizlerin göremediği soyut varlıkları duyabilir, koklayabilir, hissedebilir ve aynı zamanda görünmeyenleri de görebilirim. Savaş sırasında sana seslenen içgüdülerin var ya... işte onlar bir insanın sahip olmadığı hayvansı içgüdülerdi. Yani demem o ki, içgüdülerini duydum."

Aiden'in konuşmasıyla birlikte Miharbi bir kez daha büyük bir şaşkınlıkla bakakaldı. Bedeni istemsizce gerilmişti. Miharbi bedeninin soğukkanlılığını koruması için elinden geleni yapsa da şok dalgası onu çoktan ele geçirmişti. Fincanı tuttuğu eli titriyordu. Aiden'in duyularından ilk başta irkilse de bu kadarını beklemiyordu. Artık bu irkilme çığ gibi büyümüş ve giderek bir korkuya bürünmüştü. Soyut olanları görebiliyor, diye şaşkınlıkla geçirdi aklından. Bu kesinlikle korkulacak bir teknik olabilirdi. Fakat Aiden için bu bir teknik değil nefes alıp vermek kadar kolaydı. Ne de olsa bu onun duyularını geliştiren ve adeta aydınlanmasını sağlayan Antik Orman Ruhu sayesinde olmuştu.

"Nedir şu Sorgonların sırrı? Ayrıca senin sıradan bir büyülü yaratık olduğunu da sanmıyorum. Anlat bakalım kaplancık. Bunlar son sorularım. Yakında senin sorularına geçeceğiz ve sonrasında veda vakti." dedi Aiden durgun bir ses tonuyla. Merak ettiği soruların sonuna doğru yaklaşıyordu. Soracağı son birkaç soru kalmıştı.

Miharbi derin bir iç çekerken bir süre sessizce çıtırdayıp gecenin karanlığını loş bir ışıkla aydınlatan ateşi izledi. Aiden'in daha ne kadar şey bildiğini merak ederken giderek bütün sırları açığa çıkartıyordu. Bu konuda biraz rahatsız olsa da Aiden'in duyularından bir şeyler saklamak neredeyse imkansızdı. Görünmeyenleri gören birisinden de bu beklenirdi.

Miharbi derin bir nefes alırken Aiden'e döndü. Suratında ciddi bir ifade vardı. Her ne kadar Sorgonlar bu tür sırlarını asırlar boyunca dünyadan saklamış olsalar bile Miharbi Aiden'in bu sırları çoktan fark etmiş olduğunu biliyordu. Bu yüzden ister anlatsın ister anlatmasın Aiden zaten bu sırların bir çoğunu sadece duyularıyla bile kavrayabiliyordu.

"Sorgonların kuruluş tarihi binlerce asır öncesine dayanır. Sorgon birliğini kimin kurduğu belirsiz olsa da kimileri o kişinin farklı bir boyutta yaşamış olduğunu söylüyor. Boyutlar arası zaman kavramı farklı olduğundan belki de o kişi çoktan ölmüştür. Şu anki liderimiz Ra Muai adında bir Sorgon. Bir süredir farklı bir boyutta 8 Kollu Yıldızı arıyordu. Fakat bir süre önce Sorgonlara seslendi. 8 Kollu Yıldız bizim boyutumuzda. Eğer o bizimle müttefik olursa savaşın seyrini değiştirebileceğimizi söyledi. Senden bahsediyordu Aiden. Sorgonlar asırlardır Ra Muai'nin emrinde. Ra Muai boyut değiştirdiği sırada bir Kozmik Yetişimciydi. Ruh Klonu evresinin sonlarına yaklaşmıştı. Onu uzun bir süredir görmedik. Belki de Deva olmayı çoktan başarmıştır. Aramızdaki en yaşlı kişi o. Fakat bazı Sorgonlar Frank'in ondan bile daha yaşlı olduğunu söylüyor."

Miharbi derin bir nefes alırken bakışlarını gökyüzüne çevirdi ve konuşmaya kaldığı yerden devam etti.

"Sorgonların 2 türü vardır. İlk tür herkesin bildiği hayvanlara veya yaratıklara dönüşebilen insanlardır. Bunu yapmak için dah önce anlattığım gibi bir Saf Doğa enerjisi kullanıcı olması gerekiyor. Ayrıca doğaya karşı bir yemini olmalı. Bu tür Sorgonlar bizim yaşlı bunak, yani Frank, gibileri. Fakat bu zamana kadar Sorgonlar dışında yalnızca Teiran Dünya Tarikatından birkaç kişinin haberi olan ikinci bir Sorgon türü var. Benim ve Ra Muai gibileri... Ben gerçekte bir Kılıç Dişli Kaplanım. Doğanın kutsadığı bazı yaratıklardan birisiyim. Doğaya verdiğim yemini hayat boyu tutmak karşılığında insana dönüşebilme yeteneğine sahip oldum. Bunu yapabilen birçok Sorgon var. Ben de onlardan birisiyim. Aynı zamanda şu anki liderimiz Ra Muai de öyle. Fakat bizi bazı büyülü yaratıklardan ayıran bir özelliğimiz var. Ra Muai 1.Sınıf bir Tanrı Yaratığı. Ben de o kucağındaki yılanın bir önceki hali gibi 2.Sınıf bir Tanrı Yaratığıyım. Bu sayede Drao enerjisini kullanabiliyorum."

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin