Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi

Kitap 2 - 111.Bölüm: 12 Tanrı Yaratığı [2]

Bu bölüm bir önceki bölümde 12 Tanrı Yaratığının tamamını bilen  SevgiKaraca566 ablaya ve TunahanKARA18 adlı kardeşime ithaf edilmiştir.

İyi okumalar dostlarım...

----------

"Bir sonraki Tanrı Yaratığı bilinen adıyla Altın Kürklü Dağ Kaplanı. Gerçek ismi ise Güneşin Dişi Ra... Bir önceki yaşamımda ona ustalık yapmıştım. Ra Muai... Şu anda hala o boyutta Yusey'in emanetlerini koruyor ve döneceğim günü bekliyor. Altın Kürklü Dağ Kaplanının adından da anlaşılacağı gibi güneş kadar parlak bir kürkü var. Cüssesi bir insanın en az birkaç katı. Kılıç dişli kaplanlarda olduğu gibi oldukça keskin ve sivri dişlere sahip. En az 1 metreyi bulan kılıç dişlerini bir devaya geçirse dâhi kağıt gibi doğrayacak kadar güçlü. Her bir pençesi Doğa elementlerinden birisine hâkim olmasını sağlıyor. Pençesini savurduğunda durgun yanardağlar patlar, dağlar yerinden oynayıp gökyüzünden kayalar yağar, okyanuslar hiç olmadığı kadar hırçınlaşır, devasa tsunamiler ve akılalmaz büyüklükte kasırgalar ortaya çıkar. O eski gücüne kavuştuğu takdirde karşısına çıkan her şeyi parçalayıp yok edecek kadar güçlü ve vahşi bir yaratık."

Aiden konuştuktan sonra bir süre ateşin çıtırtıları eşliğinde dalıp gitti. Miharbi ile konuşmalarından sonra Ra Muai ile olan birçok anısını hatırlamıştı. Onunla geçirdiği yılları tekrardan yâd etmek için sabırsızlıkla bekliyordu. Derin bir iç çekip düşüncelerini toparlarken anlatmaya devam etti.

"Şimdi sıra İlahi Gök Kurdunda. İlk ruh ortaklarım olan Alba ve Nigra İlahi Gök Kurdunun soyundan geliyordu. Onların potansiyeli İlahi Gök Kurduna evrilecek kadar yüksek değildi. Bu yüzden hem Arel ve Aeos'u korumaları hem de onlar için iyi birer dost olmaları için Alba ve Nigra'yı kardeşlerime hediye ettim. İlahi Gök Kurdunun gerçek adı ise Bin Aşrın Katili Och... O yalnızca doğadaki değil evrendeki besin zincirinin en tepesindeki yaratıklardan birisi. Bedeninin bir tarafı gece kadar karanlıkken bir diğer yanı ise gündüz gibi aydınlık. Yin ve Yang'ın kudretiyle kutsanmış olan Och, tek bir ulumasıyla birlikte gökyüzünde yarıklar açıp aklının alamayacağı kadar büyülü yaratığı huzuruna çağırabilir. Gecenin karanlığı kadar ürkütücü ve gündüzün ışıltısı kadar rahatlatıcı olabilen hırlamasıyla birlikte yer-gök bir olup onun uğruna savaşmak için sıraya girer. Tabii sana 12 Tanrı Yaratığının bütün özelliklerini sayacak kadar zamanımız yok ama bunları bilsen yeterli diye düşünüyorum. Öyle değil mi Haku?"

Aiden'in ani sorusuyla birlikte afallayan Haku başını hemen olumlu anlamda salladı. Aiden'in üstünkörü bir şekilde 12 Tanrı Yaratığının en belirgin özelliklerini anlattığını biliyordu. Bu yüzden her ne kadar meraklı olsa da bu anlatılanlar ile yetinmek zorundaydı. Aiden derin bir nefes alıp konuşmaya kaldığı yerden devam etti.

"Şimdi Zemheri Ejderhası ve Habis Semender ile devam edelim. Bunlar senin de aşina olduğun isimler. Mezar Bekçisi Sanatını kullanıp çağırdığınız, 1.sınıf bir Tanrı Yaratığı olan, Toprağın Zihni Sevrius onların soyundan gelen bir safkandı. Herkes Habis Semenderi bir kertenkele olarak sanıyor. Bunun sebebi ise ne yazık ki hurafeler ile dolu olan efsaneler. Dilden dile aktarılınca bir semender değil de kertenkele olarak anılmaya başlandı. Ölümün Fedaisi Duğana bu söylentileri duysaydı yer yerinden oynardı. Neyse... Semenderlere kuyruklu kurbağa demelerinin sebebini biliyor musun Haku? Çünkü Duğana tek bir sıçramayla gökyüzünü yarıp geçebilir, dağları eritecek kadar güçlü bir asitle donatılmış olan balçık topları gönderebilir ve aynı zamanda hiçliğe karışıp tek bir bakışıyla rakiplerini Uzay-Zaman boşluğuna fırlatabilir. Zemheri Ejderhası ise, gerçek adını söylemek gerekirse Cehennemin Zemheri Alevi Smog, tek bir üflemeyle hem gökleri yakacak kadar sıcak hem de dağları devasa buz kütlelerine dönüştürecek kadar soğuk olan Zemheri Alevleriyle birlikte 12 Tanrı Yaratığı arasındaki en heybetli kişidir. Kanatlarını açtığında devasa dağları kaplayacak kadar büyük ve güçlü bir kalkan oluşturabilir. Tek bir kükremeyle yeryüzünü göklere katabilir. Tek bir bakışıyla birlikte ölüyü bile korkudan tir tir titretebilir. Onun karşısına çıkan her şey ya yanıp kül olur ya da bir buz kütlesine dönüşüp milyonlarca partiküle ayrılır. Smog 12 Tanrı Yaratığı arasındaki dirilmesi en güç kişidir. Çünkü onu yeniden uyandıracak kadar yüksek bir potansiyele sahip bir ejder ne yazık ki o güce ulaşamadan ölüp gidiyor."