İyi okumalar dostlarım...
----------
Bei ve Feng, karıncanın sırtında ilerlerken Yuna çoktan aşağı inmiş ve General Laura ile tekrardan konuşmaya başlamıştı.
"O Kızıl Kar Karıncalarının sırtında gördüğün insanlar, Tarikat ile iş birliği içerisinde olan bir örümcek ordusunun yuvasından kurtardığımız kişiler. Bazılarıysa örümcekler yüzünden evlerine kapanmış ve en yakınlarında bulunan şehre bile gelemeyecek kadar korkmuş insanlar. Onlar sizin halkınız General..." dedi Yuna. General Laura'nın suratındaki ifadeden de anladığı kadarıyla ikna edici bir konuşma yapıyordu.
General Laura bütün olasılıkları göz önünde bulundurup ciddi bir ifadeyle şu anda bulunduğu durumu kafasından tartıyordu. Yuna bu sırada General Laura'nın cevap vermesine fırsat vermeden derin bir nefes alıp konuşmaya devam etti.
"Müttefik teklifi bizim için bir anlam teşkil etmiyor General. Bizim tek isteğimiz bu masum kasabalıların güvenliği. Lütfen küçük bir asker birliğinizi görevlendirin ve karıncaların onları en yakın şehre taşımalarına izin verin. Görevlendirdiğiniz askerler şehri bilgilendirsin ve en kötü ihtimale karşı tahliyeyi başlatsın. Kasabalıların güvenliğini sağladıktan sonra karıncalar askerlerinizi tekrardan karargahınıza getirecektir. Bundan şüpheniz olmasın. Şimdi size kasabada bize yardım eden ve örümcek yuvasını bulmamızı sağlayan küçük dostumuzla tanıştırayım. Eğer benim sözlerime güvenmiyorsanız bu küçük çocuğun sözlerine güvenin. Ne de olsa o sizin halkınızdan birisi..."
Yuna konuşmasının sonlarına doğru başını yavaşça arkasına çevirdi ve eliyle bir işçi karıncanın sırtında duran Feng'i işaret eti. General Laura'nın bakışları Kraliçenin hemen solunda beliren işçi karıncaya dönerken karıncanın sırtındaki Bei'yi ve küçük Feng'i gördü. Önce ciddi bir ifadeyle Feng'i süzmeye başladı. Kirli ve yırtık kıyafetler içerisinde olan bu küçük çocuk bir dilenci gibi görünsede gözlerinde büyük bir cesaret parıltısı açıkça görülüyordu. Ayrıca suratında kararlı ve cesur bir ifade vardı. General Laura'nın bakışları Feng'in hemen arkasındaki genç adama kayarken onu görür görmez tanımıştı. Bir gün önceki saldırıda Yuna ile birlikte hava gemisinden atlayan ve Tarikat askerlerinin dantianlarını bir bir parçalayıp onları sakat bırakan genç adamdı bu. Ayrıca saldırıdan sonra kendilerini Beyaz Lotus olarak tanıtan kişide oydu. Genç adamın suratında ciddi bir ifade vardı. Bakışları önünde duran çocuğunkiler kadar kararlı ve cesaret doluydu. Ayrıca General Laura, bu genç adamdan oldukça tuhaf bir şeyler olduğunu hissediyordu.
"Ben Bei Kaira ve bu küçüğümün adı ise Feng. Tanıştığımıza memnun oldum General Laura." dedi Bei. Bir yandan da başını hafifçe eğip General Laura'yı selamladı. Feng'in kısa ve öz olan hayatı o lanetli kasabada geçtiği için böyle rütbeli kişiler veya aristokratlar karşısında nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. Fakat Bei buraya gelirken Feng'e, General Laura'ya kendilerini tanıttıktan sonra başını hafifçe eğip selam vermesi gerektiğini söylemişti. Bu yüzden Feng'te aynı şekilde başını hafifçe eğip Generali selamladı. General Laura'da aynı şekilde selam verirken tekrardan bakışlarını ikiliye dikti.
"Sen bahsettikleri kasabalılardan mısın küçüğüm?" diye söze girdi General. Bir yandan da Feng'in gözlerinin içerisine bakıyordu. Çocuğun dantianını açmadığını ve daha yetişim yoluna adım atmadığının farkındaydı. Ayrıca yaşından dolayı yalanlarını saklayamayacak kadar tecrübesizdi. Bu yüzden General Laura onun yalan söyleyip söylemediğini hemen anlayabilirdi.
Feng derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. Her ne kadar cesur olsada böyle bir General'in karşısında konuşurken sesinin titremesine engel olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi
خيال (فانتازيا)👑ÖLÜMSÜZ KRAL👑 🌟Kitap 2: Karanlığın Yükselişi🌟 Karanlık Yükseliyor! Kara Güneş'in doğuşu çok yakın! Felaket kapıda! Kuzey Riha Çöllerinde başlayan karanlık fırtına bütün Dünya'yı sarmalıyor! İşte Kader'in Oyunu şimdi Başlıyor! Kehanet derki: Kar...