Kitap 2 - 78.Bölüm: Müttefik [3]

1.1K 138 59
                                    

İyi okumalar dostlarım...

----------

"Karanlık Çağ... Sanırım böyle bir şeyden daha bahsettiler. Kehanet! Evet... Şimdi aklıma geldi de bir kehanet hakkında da konuştular!"

Feng aklına gelenlerle birlikte heyecandan yerinde sıçradı. Bei ve Yuna'nın suratındaki ciddi ifade bir anda yerini mutlak bir şaşkınlığa bırakırken General Laura Feng'in neyden bahsettiği anlayamamıştı.
"Karanlık Çağ mı? Neyden bahsediyor bu velet?" diye kendi kendine düşünüyordu. Ne de olsa Necromanger Tarikatı, işgallere Mavi Ejder İmparatorluğundan başladıkları için Beyaz Kaplanların Karanlık Çağ teriminden haberleri yoktu.

"Kehanet mi? Ne kehanetinden bahsediyorsun Feng? Karanlık Çağ'dan bahsettiklerine emin misin? Başka ne duydun? Hemen anlat Feng? Kehanetin ne olduğunu hatırlıyor musun? Ya da Karanlık Çağ'dan bahsettiklerinde ne söylediklerini duydun mu?" diye bir anda sorularını sıralamaya başladı Bei. Heyecandan yerinde duramıyor ve eliyle önündeki Feng'i dürtüyordu.

General Laura şüpheci bakışlarını bu defa Bei'ye dikerken sorgulayıcı bir yüz ifadesine büründü. Neden bu kadar heyecanlandı ki, diye geçirdi aklından. General Laura'nın bu bakışları Yuna'nın dikkatinden kaçmamıştı. Bei tam sorularını sıralamaya devam edecekken Yuna, Bei'nin kafasına vurduğu ani tokatla birlikte General Laura'ya döndü ve sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladı. Suratında mahçup bir ifade vardı.

"Arkadaşımın kusuruna bakmayın General. Küçük Feng bu konuşmaları bize de anlatmadığı için bir anda heyecanlandı. İzin verirseniz küçüğümüz konuşmaya devam etsin."

Her ne kadar Yuna da Feng'in söyledikleri karşısında şaşkın ve merak dolu olsada Bei'nin bu şapşal davranışları General Laura'nın  şüphelerini arttırabilirdi. Bei ve Yuna'nın bu konu hakkında bir şeyler bildiğini sanacak ve belki de ondan bir şeyler sakladıklarını düşünecekti. Bu yüzden içinden yükselen merakı ve heyecanı dizginleyip Bei'nin de aynı şeyi yapmasını ummuştu. Fakat söz konusu Bei olduğundan onun böyle vizyonsuz bir davranışta bulunacağını öngöremediği için kendine öfkelenmeden edemiyordu. Bei tam bir aptal, birçok defa olduğu gibi bir kez daha not etti zihnine bu cümleyi.

"Arkadaşmış..." dedi Bei homurdanarak. Yuna'nın konuşmasından cımbızla çektiği bu kelimeyle birlikte somurttu ve bakışlarını General Laura'ya çevirdi. Yuna, Bei'nin homurtularını duysada aldırış etmeden yüzündeki ifadeyi koruyordu. Yalnız kaldıklarında Bei'ye bir tokat atması konusunda kendisini tembihlerken ne düşündüğünü hiçbir şekilde dışarı yansıtmıyordu.

"Kusura bakmayın General. Arkadaşımında söylediği gibi Feng bu kısımları unutup bize anlatmadığı için biraz heyecanlandım. Konuşmaya devam et Feng..." dedi Bei özür dileyen bir ses tonuyla. Yuna'nın anlayacağını umut ederek 'arkadaşım' sözcüğünü vurgulamış ve bir gönderme yapmıştı. Fakat o da şu an bunun sırası olmadığını çok iyi biliyordu. Bu yüzden General Laura'nın aklındaki şüpheleri yok etmek maksadıyla özür dilemişti. General Laura'nın aklındaki şüpheler her ne kadar azalmış olsada Bei'nin bu kadar heyecanlanmasının arkasındaki nedeni merak ediyordu.

Feng ortamın gerilmesindeki nedenin bu anlatacaklarını unutmuş olmasından dolayı olduğunu duyunca biraz suçlu ve mahçup hissediyordu. Fakat şu anda bu olayı fazla üstelememesi gerektiğinin farkındaydı. Bu yüzden derin bir nefes aldı. General Laura'nın konuşmaya devam et der gibi bakışlar attığını fark etmişti ve kaldığı yerden anlatmaya başladı.

"Tam olarak hatırlayamasamda bahsettikleri kehanet Kara Güneş diye bir şeydi sanırım. 'Kara Güneş tepede yerini aldığında karanlık yükselişe geçecek ve iblis dünyasının kapıları aralanacak.  İşte o zaman dünya değişecek ve karanlığın hüküm sürdüğü bir dünya küllerinden doğacak. Kara Lord'un uyanışıyla birlikte 6 Ulustan ancak itaat edenler kurtulacak...' tam olarak olmasada buna yakın bir şey söylediğini hatırlıyorum adamın. Kraliçe, 6 Ulusun dışındaki canlılara, yani büyülü yaratıklara, ne olacağını sorduğunda adam ona büyülü yaratıkların dünyayı saracak olan Kara enerjiden nasiplerini alacaklarını söyledi."

Feng'in anlattıklarını Bei bu defa heyecan ve şaşkınlıkla değil büyük bir ciddiyetle dinliyordu. Bu konunun gerçekten de oldukça önemli olduğunu biliyordu. Aynı şekilde Yuna'da öyle. Feng'in bu anlattıkları kesinlikle olağanüstü şeylerdi. Daha önce bu kehanetten haberleri olmamıştı. Ayrıca Feng'in Kara Güneş dediği şeyin tam olarak ne olduğunu da içten içe herkes merak ediyordu.

General Laura'nın aklında bunların dışında başka soru işaretleri de  dönüyordu. Elindeki kılıcın içerisindeki ruh, yani Elohir, geçmişte bir Kara Büyücüydü. Bu yüzden onun ortağı olarak General Laura Kara enerjinin mutlak yıkıcılığını birinci elden birçok kez test etmişti. Yani Kara enerjiyi kontrol etmenin ne kadar zor olduğunu biliyordu. Feng'in bahsettiklerine göre kehanetin gerçekleşmesi durumunda Dünya Kara enerjinin hakimiyetine girecekti. Bu durumda bedenleri Kara enerjiyi kaldıramayan milyarlarca canlı yok olabilirdi. Kendisi Elohir sayesinde Kara enerjiye bir nebzede olsa hükmedebiliyordu fakat Dünya'yı sarmalayacak kadar yoğun bir Kara enerji dalgasına o bile dayanabileceğine emin değildi.

Feng herkesin büyük bir ciddiyetle onu dinlediğini görünce biraz heyecanlansada daha duydukları bu kadarla bitmiyordu. Bu yüzden hızlıca, bir yandan aklındakileri unutma korkusuyla, derin bir nefes aldı ve konuşmaya kaldığı yerden devam etti.

"Kraliçe, Kara Güneş'in ne zaman yükseleceğini sorduğunda adam bunun cevabını bilmediklerini söyledi. Fakat en geç 10 yıla kadar gerçekleşeceğinden söz ediyordu.  Sonrasında Bei abi ve Yuna abla Kraliçe'nin görüş açısına girdi.  Kraliçe onları yakalamak için örümcek ordusunu üzerine saldı. Birkaç dakika sonra Bei abi yakalanmış ve kraliçenin yanına getirilmişti. Sonrasında onlar biraz konuştu ve Bei abi bir anda öfkelenip örümcek ağlarından kurtuldu ve beni kurtardı. Sonrasında içeriye Yuna abla ve bu dev karıncalar girdi. Karıncalar ağzından çıkardığı asitlerle örümcekleri eritirken Yuna abla kraliçeyi halletti. Sonrasında ondan bazı bilgiler aldı..." dedi Feng. Bir yandan da buraya gelirken Yuna'nın söylediklerini anımsadı.

Yuna onu bir konuda sıkıca tembihlemişti. Kraliçeye karşı kullandığı tekniklerden bahsetmemesi ve bunun aralarında kalacak bir sır olması konusunda kesin bir dille konuşmuştu. Eğer Yuna'nın kullandığı Kan Hükümdarı tekniğinden bahsederse General Laura onun bir Büyü Şövalyesi, hatta daha da kötüsü bir tam olarak bir Kan Şövalyesi olduğunu anlayabilirdi.

Yuna bu gücü yıllardır babası Ares Zed ve en yakın arkadaşı Ela dışında hiç kimseye söylememişti. Feng'in evinde Bei'ye bundan bahsetmişti ve böylece bu sırrı bilen kişi sayısı üçe çıkmıştı. Güçlerimi örümcek mağarasında kullanmak zorunda kalmasıyla birlikte Feng, her ne kadar Kan Şövalyesinin veya Büyü Şövalyelerinin ne işe yaradığı hakkında en ufak bir fikre bile sahip olmasada, Yuna'nın Kraliçe Belinda'nın kanını nasıl büktüğünü görmüştü. Bu yüzden Feng'in bu kısımları oldubitti şeklinde anlatmasını ve yalnızca bu bilgileri aldıklarımızı söylemesini istemişti. Feng bunun nedenlerini anlamak için oldukça küçük ve toydu. Bu yüzden bunun nedenini sorgulamadan Yuna'nın tembihlediği gibi o kısımları kısa ve öz bir şekilde anlatmıştı.

"Tarikat yapacağı saldırıyı 3 gün sonraya almış ve bu defa büyülü yaratıklardan ve robotik makinelerden oluşan bir orduyla saldıracaklarmış. Amaçları sadece Beyaz Kaplan İmparatorluğu değil bütün Kuzey Riha Çöllerini işgal etmek. Mağara örümceklerden tamamen arındırıldıktan sonra Yuna abla örümcekler tarafından kaçırılan insanları kurtardı ve Tarikata bağlı o adamları öldürdü. Sonrasında bütün kasabalıları alıp buraya geldik."

Feng'in konuşmasıyla birlikte Yuna ve Bei'nin ciddiyet dolu bakışları General Laura'ya döndü. Artık karar vaktiydi.

°°°°°°°°°°

➡️Feng'in bahsettiği Kara Güneş tam olarak ne?

➡️Tarikat mağaraya gönderdiği bilge alemindeki askerlerin sayısı neden azdı ve seviyeleri neden bu kadar düşüktü?

➡️Kara Güneş gerçekten 10 yıl içerisinde mi yükselecek?

➡️Dünya Kara enerjinin hakimetine girerse nasıl bir değişim olur?

➡️Soru sormayı bırakayım mı? :D

Tahminlerinizi yorumlarda bekliyor olacağım. Yeni bölümlerde görüşmek üzere dostlarım. Sağlıcakla kalın...

Mr.Ksasuke

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin