Kitap 2 - 104.Bölüm: Habis Şeytanın Mesajı

1.2K 150 86
                                    

İyi okumalar dostlarım...

----------

Miharbi çatırdayan ateşi izlerken derin düşüncelere dalmıştı. Aiden'in anlattıkları çok uçuk şeylerdi. Fakat bu anlatılanların tamamına inanıyordu. Ayrıca Aiden'in ne kadar güçlü olduğunu da birinci elden tatmıştı. Bu yüzden ona kolyeyi emanet edebileceğini düşünüyordu. Ne de olsa Aiden'in Miharbi'ye karşı yumuşak davrandığı bile söylenebilirdi. Mücadele boyunca ciddileşmemişti. Üstüne üstlük belki de daha sakladığı birçok kozu vardı. Aiden'in Kılıç Taosunda ustalaştığını da biliyordu. Ona karşı kılıç dahi kullanmamıştı. Aiden'in maksimum gücünü düşünürse Ejderha aleminin zirvesini bırak Yarı Tanrı alemindeki yetişimcilerle bile boy ölçüşecek kadar yüksek bir seviyede olabilirdi. Bu yüzden kolyeyi ona emanet etmek en iyisi olacaktı. Ayrıca Aiden'in gideceği rotayı da biliyordu artık. Önce Mavi Ejder'e sonrasında ise Kuzey Buz Kıtasının Soğuk Kanat İmparatorluğuna gidecekti. Yani Necromanger Tarikatının asırlardır ayak basmaya en çok korktuğu topraklara...

Miharbi, Chei Hanesini elbette ki biliyordu. Tarikatın peşini asırlar boyunca bırakmayan ve Kuzey Buz Kıtasında bulunan Necromangerların kökünü kazıyan Klanı kim duymamıştı ki? Chei Hanesinin namı asırlardır dilden dile aktarılıyordu. Tarikatın en büyük 3 düşmanından birisiydi bu Klan. İlki elbette ki Sorgonlardı. İkincisi ise kimsenin emin olmamasıyla birlikte eylemlerinin bu doğrultuda olduğuna inanılan Teiran Dünya Tarikatıydı. Üçüncü isim ise Chei Hanesiydi. Bu 3 isim Necromanger Tarikatını dünya yüzeyinden silmeye çalışan en büyük oluşumlardı. Şu anda neredeyse kimsenin haberi olmasa da en kısa sürede bunlara dördüncü bir isim eklenecekti.

Beyaz Lotus...

Miharbi başka soracağı bir soru olup olmadığını düşünürken zaten birçok şeyin cevaplandığını düşünüyordu. Aiden'in neden onu öldürmediğini, neden ona iyi davrandığını, kolyeyi o uyurken neden boynundan almadığını, kendi güçlerinin nereden geldiğini, babasının nerede olduğunu, kim tarafından eğitildiğini, daha önce adını bile duymadığı boyutları, Omnia Kai'nin sırrını, babasının bir deva olup Altın Kürklü Dağ Kaplanına evrildiğini ve daha cevaplarını tahmin bile edemeyeceği birçok sorunun cevabını almıştı. Bu yüzden artık gitme zamanının geldiğini düşünüyordu.

Üzerindeki şaşkınlığı yavaş yavaş atmış ve durgun bir ifade takınmıştı. Tam ayaklanıp konuşmanın sonuna geldiklerini söyleyecekken aklına gelen bir soruyla birlikte durdu ve ciddi bir ifadeyle Aiden'e döndü.

"Peki ya Necromanger Tarikatına ne söyleyeceğim? Onlar benim hiç yara almadan kolyeyi kaptırdığıma inanmayacaktır. İnansalar bile benden şüphelenmeye başlayabilirler. Ne yapmalıyım?" diye sordu Aiden'e bakıp.

Aiden derin bir nefes alırken suratındaki gülümseme giderek genişledi. "Onlara kolyeyi senden önce bulduğumu söyleyeceksin. Son mezara girdiğinde kolyenin çoktan alındığını ve mezarda da bir mesaj bulduğunu anlat. Senden şu anlık şüphe duymadıkları için sorun olacağını sanmıyorum. Bu sayede inanacaklar." dedi Aiden keyifli bir ses tonuyla.

Miharbi tek kaşını kaldırırken, "Mesaj mı? Ne mesajından bahsediyorsun?" diye sordu. Miharbi'nin sorusuyla birlikte Aiden'in suratındaki gülümseme giderek büyüdü. Suratındaki ifade iblis vari bir hal alırken derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

"Özellikle Tarikatın başındaki iblise bu mesajın ulaşacağından emin olman gerekiyor. Onlara şunu söyle: Yıldızın kolları parıldamaya başladı! Karanlığı aydınlatacak olan iblis tekrardan dirildi ve son Habis Şeytan yükselmeye başladı! Önce Necromanger Tarikatını, sonrasında Axius İblis Dünyasını yok edecek ve son olarak da Azazel'in sağ kolunu çok yakında kopartacağım! Yuari Chei'nin intikamını alacağım! Kara Buz Hükümdarının gerçek gücünü hepinize tattıracağım! Ve son bir şey daha... Cehennem Bekçisi Kibirli Yami'nin selamını ilet! Kader Oyunu başladı!"

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin