Kitap 2 - 88.Bölüm: Tuzaklarla Dolu Bir Tünel!

1.1K 144 36
                                    

İyi okumalar dostlarım...

----------

Ela yazıyı okuduktan sonra derin bir nefes aldı ve ciddi bir ifadeyle tapınağın karanlık girişine baktı. İçinden bir ses burasının gerçekten de tehlikeli bir yer olduğunu söylüyordu.

"Dikkatli ol Asedat. Giriyoruz..." dedi ve yavaş adımlarla içeri girdi. Tapınağın girişi tamamen karanlık olduğu için Ela, Gölge Süvarisi yeteneklerini kullanıp tehlikelerden kolayca sıyrılabileceğini düşünüyordu.

"Gölge Süvarisi ilk evre, Bütünleşme!" dedi Ela. Heyecanlı bir ses tonuna sahipti. İlk kez böyle bir tapınağa giriyordu. İçeride onu neler beklediğini hiç bilemezdi. Ela gölgelerin içerisine çekilmeyi beklerken şu anda hiçbir şey olmuyordu.

"Lanet olsun! Bu kayalarda bir şeyler olduğunu biliyordum. Tapınağa enerji girişini yasaklıyor ve içeride de kullanmana izin vermiyor! Sanırım yalnızca fiziksel gücüme ve çevikliğime güvenebileceğim." dedi Ela derin bir iç çekerken. Kayaların üzerine işlenmiş olan tuhaf motiflerin sıradan  şeyler olmadığını zaten fark etmişti. Fakat hem enerji girişini hem de kullanımını yasakladıklarını düşünmemişti. Ayrıca kara alevlerden oluşan kanatlarını da kullanamayacağını biliyordu. Bu da durumu daha tehlikeli yapıyordu. Ela; Tapınağın içerisinde yalnızca çevikliğine, hızına ve fiziksel yeteneklerine güvenebilirdi.

Ela zorlu bir engelle karşılaşmadığı sürece bu durumla başa çıkabileceğine inanıyordu. Ne de olsa bir suikastçı olarak eğitim görmüştü. Bu yüzden oldukça çevik ve atletik bir vücuda sahipti. Bunlar belki de şu anda bulunduğu durumu lehine çevirecek etkenler olabilirdi.

Ela tüm dikkatini topladı ve yavaş adımlarla karanlıkta ilerlemeye başladı. Ortamın nemli ve küf kokulu olduğunu anlayabiliyordu. Fakat bir metre önünü dahi göremiyordu. Birkaç metre daha ilerledikten sonra bir anda ayağının altındaki kaya içeri doğru göçtü ve Ela'nın bulunduğu noktadaki kayalar bir kapak gibi aşağı doğru açıldı. 

"Aaagghh!" diye bir çığlık atarken sesi Tapınak boyunca yankılanıyordu. Bir yandan da aşağı doğru düşmeye başlamıştı. Asedat tam Ela'nın düştüğü anda kanatlarını çırpmış ve havada durabilmişti. Fakat ruh ortağını yalnız bırakacak hali yoktu. Bu yüzden açılan kapağa doğru bir anda dalışa geçti ve Ela'nın peşinden ilerlemeye başladı.

Ela şu anda kayalardan yapılmış silindirik bir kaydırağın içerisindeymiş gibi hissediyordu. Çığlık atmaya devam ederken bir yandan da elleriyle tutunacak bir yerler arıyordu. Fakat tamamen pürüzsüz bir yüzeydi bu. Ela Tapınağın tuzaklarla dolu olma olasılığını düşünmemiş olmasına lanet ederken düşeceği yerde kazıklar olmaması için dua ediyordu. Birkaç saniye daha kaydıktan sonra bir anda düz bir zemine çakılıvermişti.

"Ah! Bu biraz acıttı!" dedi Ela sitem eder bir tonda. Hızını yavaşlatamadığı için silindirik kaydıraktan sert bir şekilde zemine düşmüş ve kalçasını incitmişti. Ela derin bir nefes alıp ciddi bir yüz ifadesine bürünürken yanındaki duvardan yavaşça destek aldı ve ayağa kalktı. Tam bu sırada kaydırağın çıkışında tiz bir kuş çığlığı duyulmuş ve Asedat son hızla çıkmıştı. Ela'yı görünce sanki rahat bir nefes verirmişçesine ciyakladı ve omzuna kondu.

"İyi misin dostum..." dedi Ela, Asedat'ın minik kafasını okşarken. Asedat, asıl sen iyi misin, dermişçesine bakışlar atarken Ela başını onaylar bir şekilde salladı. "İyiyim ama burası tuzaklarla dolu. Her adımıma dikkat etmem gerekiyor." dedi Ela ciddi bir ses tonuyla. Başını çevirip çevresine bakarken geniş bir tünelin başında olduğunu fark etti. Tünelin tavanında bulunan tuhaf mücevherler ve büyülü taşlar etrafa loş bir ışık yayıyordu. En azında artık çevresini görebilecek kadar aydınlanmıştı ortalık. Ela başını tünelin ilerisine çevirirken yaklaşık 100 metre sonra bir açıklığa çıktığını görebiliyordu. Fakat açıklığa kolay bir şekilde ulaşabileceğini sanmıyordu. Tünelin tuzaklarla dolu olduğuna adı kadar emindi.

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin