Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi

Kitap 2 - 81.Bölüm: Tuzak!

İyi okumalar dostlarım...

----------

Skandia söyleyeceği birkaç cümlenin hayatta kalıp kalmayacağına karar vereceğini biliyordu. Bu yüzden her ne kadar Alyss'in aurası yüzünden acı çekiyor olsada zihninin ücra köşelerini dahi kontrol edip işe tarar bir bilgi olup olmadığını kontrol ediyordu. Fakat hiçbir işe yarar bilgi yoktu aklında. Tam umudunu kaybederken bir anda zihninde beliren anılarla birlikte gözleri heyecanla parıldadı ve yere kapaklanmasına rağmen kafasını hafifçe kaldırmaya çalışırken zorlukla ağzından yalnızca bir kelime dökülebildi.

"Kan..." dedi zorlukla. Ağzının  arasından sızan mavi renkli kan toprağı ıslatırken daha fazla konuşabileceğinden emin değildi. Alyss, Skandia'nın ağzından kelimeyi ve gözlerindeki heyecan pırıltılarını görünce öfkesini dizginledi ve aurasını hafifçe dağıttı.

"Konuş! Eğer gereksiz bir bilgiyse seni parçalarına ayırırım!" dedi Alyss. Sert ve öfkeli bir ses tonuna sahipti. Belki de işe yarar bir şeyler biliyordur, diye geçirdi aklından. Şayet gereksiz bir şey ise Skandia'yı anında öldürecekti. İçten içe örümceğin ne söyleyeceğini merak etmiyor da değildi. Şu anda örümcek kolonisinin nasıl yok edildiği hakkındaki bütün merakını kaybetmişti ve tek bilmek istediği işe yarar bir bilgiydi.

Skandia üzerinden bir nebzede olsa kalkan aurayla birlikte derin bir nefes aldı. Birçok kemiğinin kırıldığını hissediyordu fakat bir büyülü yaratık olarak bu tür kırıkların çabucak iyileşeceğinden emin olduğu için içi rahattı. Asıl önemli olan buradan hayati bir yara almadan veya sakatlanmadan kurtulabilmekti. Alyss'in daha fazla sabretmeyeceğini anladığından aceleyle söze girdi.

"O... Kadın Kraliçe Belinda'yı sorguladı. A-Ama Kraliçe ona cevap vermedi. Kadına istediği bilgiyi verse dahi zaten öleceği için ona hiçbir şey söylemedi. Sonra... Sonra o kadın bir şey yaptı. Onun zihninden bilgileri bir şekilde aldı. Onlar işgalin haftalar sonra değilde  3 gün sonra olacağını biliyor. Kurbanlarla birlikte Beyaz Kaplanların güneydeki ordusuna doğru ilerlemeye başladılar. Belki de çoktan varmışlardır."

Skandia söyleyeceklerini tamamlarken başını hafifçe kaldırıp Alyss'in tepkisini görmek istedi. İşe yarar olduğunu düşündüğü tek bilgi buydu. Fakat yaptığı şeyin bir hata olduğunu suratına yediği tekmeyle birlikte anladı. Suratı Alyss'in ayağının altında ezilirken artık hiç umudu kalmamıştı.

"Onun zihnindeki bilgileri nasıl aldı?" diye sordu Alyss. Skandia'nın gözlerinde tekrardan bir umut ışığı belirmişti. Zihnini tararken o anda yaşadıklarını gözlerinin önüne getirdi. Sonrasındaysa heyecanla konuşmaya başladı.

"K-Kan... O kadın Kraliçe Belinda'nın Kanını büktü! Onun kanını büktü ve zihnine girip istediği bilgileri aldı!"

Skandia'nın konuşmasıyla birlikte Alyss'in öfke dolu suratı yavaş yavaş yerini büyük bir gülümsemeye bıraktı. Derin bir nefes alırken ayağını Skandia'nın suratından kaldırdı ve heyecan dolu bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Kan Hükümdarı... O kız Büyü Şövalyesi yeteneklerini geliştirmiş. Bu tam da istediğimiz şey! Geriye kalan tek şey onu yakalamak ve bir kukla haline getirmek!" Alyss başını yavaşça kaldırıp etrafında toplanmaya başlayan askerlere çevirirken ses tonunu yükseltti ve konuşmaya kaldığı yerden devam etti. "Unutmayın askerlerim! Asıl amacımız Kuzey Riha Çöllerini işgal etmek gibi görünsede biz buraya Yuna Zed'i ve Aiden Chei'yi almaya geldik! Ve şimdi elimize kızı yakalamak için bir fırsat geçti! Bunu kesinlikle kullanmalıyız! Yüce Lord'un uyanışı yakın! Eğer onları yakalarsak Lord'umuzu daha erken uyandırabiliriz! Anlaşıldı mı!?" Sesi ordu boyunca yayılırken askerler silahlarını kaldırıp tezahüratlar eşliğinde haykırıyorlardı.