Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi

Kitap 2 - 63.Bölüm: Benliği Özümseme [3]

İyi okumalar dostlarım...

----------

Aiden yavaşça gözlerini açtı. Bedenini saran tanıdık bir his vardı. Bu his muazzamdı. O kadar serinletici ve rahatlatıcıydıki Aiden, omuzlarındaki koca yükten kurtulmuş gibi hissediyordu. Etrafına baktığında gözleri fal taşı gibi genişledi. Şaşkınlıktan bedeni kaskatı kesildi ve suratı kireç gibi bembeyaz oldu.

"B-Bu..."

Aiden'in dudaklarından titrek bir şekilde sadece bir kelime dökülmüştü. Sanki uzay boşluğunda askıda kalmış gibiydi. Etrafı sayısız parlak yıldızlarla çevriliydi. Fakat Aiden'in şaşırdığı şey bu değildi. Karşısında devasa bir ejderha duruyordu! Pulları masmavi olan ejderhanın iki yana açtığı kanatlar akıl almaz bir büyüklükteydi. Aiden, ejderhanın kanatlarının sınırlarını görmek için yüzlerce metre geriye çekilmeli ve görüş açısını genişletmeliydi. Ancak bu şekilde onun kanatların uzandığı son noktayı görebilirdi! Ejderhanın boynuzlarıda kanatları kadar ihtişamlıydı. Oldukça uzun ve sarmal bir yapıya sahip boynuzlar onu daha korkutucu bir hale sokmak yerine karizma katmıştı. Ejderhanın gözleri ise normalden farklı olarak masmavi parıldıyordu.

Aiden şok olmuş bir ifadeyle ejderhanın gözlerine bakarken şaşkınlıktan bayılmamak için kendisini zor tutuyordu. Yami ona geçmiş yaşamlarını düşünmesi gerektiğini söylemişti. Bu sayede geçmiş hayatları ona yol gösterecekti. Aiden onun dediklerini harfi harfine yerine getirmişti fakat karşılaştığı şey geçmiş yaşamları yerine devasa ve kudretli bir ejderhaydı!

"Merhaba Aiden... Görüşmeyeli bir süre oldu. Beni en son ne zaman hissettiğini hatırlıyor musun?"

Devasa ejderha ağzını kımıldatmıyor olsada otoriter ve kudretli sesi Aiden'in zihninde yankılanmıştı. Aiden üzerindeki şoku bir kenara atıp ejderhanın sorduğu soruyu düşünmeye başladı. Şu anda bulunduğu trans hali onun benliğine kavuşmasını ve gerçek potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarabilmesini sağlayacaktı. Bu yüzden şaşırmayı bırakıp tüm dikkatini bu transa vermeliydi. Daha önce böyle bir ejderhayla karşılaşmadığına adı kadar emindi. Bir süre düşündükten sonra bedenini saran bu hissi daha önce yaşadığını hatırladı. Aklına bir anısı gelmiş gibi heyecanla konuştu.

"Dantianım değişime uğrayıp sol gözümü uyandırdığım zaman hissettim! Peki ama kimsin sen? Daha doğrusu neden buradasın? Yami bana geçmiş yaşamlarımın yol göstereceğini söyledi..."

Aiden heyecan ve şaşkınlıkla konuşurken son cümlesini söylediği anda gözleri tekrardan fal taşı gibi açıldı.

"Y-Yoksa sen de mi benim geçmiş yaşamlarından birisisin?"

Aiden'in sorgulayıcı sesi ve merak dolu bir yüz ifadesiyle sorduğu soruyu duyan ejderha kıkırdamadan edemedi. Devasa başını yavaşça Aiden'e yaklaştırdı. Masmavi parıldayan gözlerini Aiden'in gözlerine dikti. Ejderhanın bilge sesi yavaşça Aiden'in zihninde duyulmaya başladı.

"Hayır Aiden. Ben senin geçmiş yaşamlarından birisi değilim. Ama etrafında gördüğün bu parlak yıldızların tamamı senin geçmiş yaşamların. Onların iradeleri ve tecrübeleri... Ben Kaotik Çağ'ın ve Armoni İradesinin Koruyucu Ruhu Yüce Erios'um! Aynı zamanda İlahi Ejder Klanının son mirasıyım! Klan Liderini saygıyla selamlıyorum..."

Erios isimli ejder sakin ve oldukça saygılı bir ses tonuyla konuştuktan sonra başını hafifçe Aiden'in önünde eğdi ve tekrardan kaldırdı. Aiden şok içerisinde bir etrafındaki onlarca parlak yıldıza bir de ejderhanın masmavi parıldayan gözlerine bakıyordu. Bu parlak yıldızların tamamı onun geçmiş yaşamlarıydı!