Kitap 2 - 11.Bölüm: Sitsu Maria ve Raon Ly

2.6K 236 83
                                    

İyi okumalar dostlarım...

----------

Eric ve Arel, masaya dizdikleri Kara Kıta oyununu oynarken neredeyse bitirmek üzerelerdi. Arel avantajlı durumda olsada Eric'in suratında büyük bir gülümseme vardı.

"İyi düşün evlat. Yoksa hiç beklemdeğin bir anda vurgun yiyebilirsin."

Eric'in konuşmasıyla birlikte Arel oyuna daha da odaklanmaya başlamıştı. Kara Kıta oyunu bir formasyon aracılığıyla oynanıyordu. Bu formasyon dünya haritasını 3 boyutlu bir şekilde yansıtıyordu. Bu sayede her 2 oyuncuda elindeki kaynakları ve askeri gücünü kullanarak bir kasaba halindeyken fetihlere başlıyor ve hakimiyet alanını genişleterek önce bir şehir, sonrasında krallık ve hemen ardında da son olarak bir imparatorluk haline geliyordu. Oyunun sonunda ise 2 oyuncunun imparatorluğuda tüm kuvvetleri ile çarpışarak birbirlerini yok etmeye çalışıyordu. Kazanan kişi ise kıtayı karanlıktan arındırıyordu.

Kara Kıta oyunu, bir nevi Mavi Ejder İmparatorluğunun çok eski tarihini yansıtıyordu. Geçmişte küçük bir kasaba olan Mavi Ejder kasabası, zaman geçtikçe toprak fethederek bir şehir sonra krallık ve en son olarak bir imparatorluk olmayı başarmıştı. Aslında 4 tarafıda denizlerle kaplı olan Mavi Ejder imparatorluğu geçmişte birçok ufak krallığa ev sahipliği yapan bir kıtaydı.

En büyük düşmanları olan Kutsal Fernio İmparatorluğunu içten yıkmayı başararak 4 terafı denizlerle kaplı olan bu kıtadaki bütün ufak tefek krallıkları, Mavi Ejder adında tek bir çatı altında toplamış ve büyük bir imparatorluk haline gelmişlerdi.

Tarih kitaplarında o zamanlar 'Kanlı Dönem' olarak anılıyordu. Dünyada savaşların, haydutların, diktatörlerin ve ölümlerin boy gösterdiği bu dönemin kanlı olarak anılmasının en büyük nedeni ise; canlıların dünyevi çıkarlar uğruna daha konuşmayı bile bilmeyen bebekten, yaşlılar ve gençlere kadar kimseye acımadan katletmesiydi. 6 Ulusun, barışı ve huzuru bozarak düzeni tamamen değiştirme girişiminde bulunduğu o kanlı dönem, tarih kitaplarına geçmişte kalmış ağır bir iz olarak kazınmıştı...

Arel son bir saldırı yaparak galibiyet elde etmeyi planlıyordu. Eric'in askeri gücünü oldukça zayıflatmıştı. Donanmalarını ve filolarını ileri süren Arel son saldırıyı başlatmıştı. Fakat ters giden bir şeyler vardı. Asker sayısı Eric'ten fazla olmasına rağmen onun kuvvetlerini bastıramıyordu.

"Oyun bitti evlat, tekrardan kaybettin." Eric, sinsi bir şekilde gülümserken konuştu. Arel'in gözleri şaşkınlıkla büyürken Eric'in gizlediği kuvvetler başka bir rota izleyerek Arel'in imparatorluğunu kuşatmaya başlamıştı. Tüm kuvvetlerini saldırı  için yönlendiren Arel, Eric'in saldıracağını düşünememiş ve  imparatorluğunu savunmak için geride hiçbir asker bırakmamıştı. Bu yüzden kısa sürede imparatorluğu düşmüş ve tekrardan kaybetmişti. Eric, küçük bir kahkaha atarken sevgiyle Arel'in saçlarını okşadı.

"Her zaman saldırmak bir çözüm değildir evlat. Bazen en iyi saldırı savunmadır. Gelecekte birçok zorlukla karşılaşacaksın. Ama, çok güçlü bir lider olacağına eminim. Kurduğun strateji çok güzeldi fakat yeterli değildi."

Eric'in konuşmasıyla birlikte Arel, hafifçe gülümsedi ve başını olumlu anlamda salladı. "Bir dahaki sefere seni kesinlikle yeneceğim Usta!" Arel kararlılık söylerken Eric, onun gözlerindeki hırsı ve özgüveni görebiliyordu. İlerde büyük bir lider olacağını şimdiden emindi. "Bu arada Alba ve Nigra nerede Arel?" Eric, sorgulayan gözlerle Arel'e bakarken tek kaşını kaldırıp sordu. Arel, formasyonu kapatıp oyunu toplarken konuşmaya başladı.

"Alba ve Nigra için büyülü yaratık kristali toplayamıyoruz. Bu yüzden onlar kendi başlarına avlanmak için Zarnal ormanının gizemlerle dolu derinliklerine gittiler. Nigra ruh ortağım olduğu için onun çok uzakta olmadığını hissediyorum. Yani tehlike anında hemen buraya gelebilirler." Arel'in açıklamasıyla birlikte Eric, sakince gülümsedi ve başını olumlu anlamda salladı.

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin