Kitap 2 - 102.Bölüm: Şaşkın Bir Kaplancık

1.2K 147 103
                                    

Kadir Gecesi mübarek olsun. Aynı zamanda 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Spor Bayramınız kutlu olsun.

İyi okumalar dostlarım...

----------

Aiden derin düşüncelere dalarken Yusey'in anılarını incelemeye devam ediyordu. Ra Muai ismini duymasıyla birlikte her ne kadar Yusey'in anılarını tetiklemiş olsa da tamamını hatırlayamıyordu. Birkaç saniyelik sessizliğin ardından yavaşça çayından bir yudum aldı. Zihnini sakinleştirmesine iyi geliyordu bu çay. Aynı şekilde Miharbi'nin de çayını yudumlayıp üzerindeki şoku atmaya çalıştığını gördü.

"Sanırım," diye söze başladı Aiden. Suratında ciddi bir ifade vardı. "Sepia Boyutunda savaş hâla devam ediyor olabilir. Bu yüzden Ra'nın hala savaşta olduğunu düşünüyorum. Onun tam olarak hangi seviyede olduğunu hatırlayamıyorum fakat bir Deva olduğu zaman evrilmişti." dedi Aiden. Konuşurken bir yandan da zihnini taramaya devam ediyordu.

"Evrildi mi?" diye sordu Miharbi. Suratında hala o şaşkın ifadesi vardı. Aiden ve Haku'nun yanına geldiği böyle şeyler olacağını hiç düşünmemişti. Bu olanlar ve anlatılanlar onun hayatı boyunca unutmayacağı kadar şaşırmasına neden olmuştu.

Aiden başını olumlu anlamda sallarken çayından bir yudum daha aldı ve iç çekti. "Ben yaşamlarım boyunca 12 Tanrı Yaratığının tamamıyla bağlantı kurdum kaplancık. Yani bir nevi 12 Tanrı Yaratığının efendisiyim. Babanda onlardan biri. Ra Muai, Deva olmayı başardığında evrildi ve Altın Kürklü Dağ Kaplanının ruhunu tekrardan diriltti. Yani Ra, 12 Tanrı Yaratığından birisi ve yanlış hatırlamıyorsam şu anda Yusey'in emanetlerini koruyor olabilir. Belki de benim dönmemi bekliyordur. Fakat yakın bir zamanda Sepia Boyutuna gidebileceğimi zannetmiyorum. Bunun için en az bir Kozmik Yetişimci kadar güçlü olamam gerekiyor. Hatta belki de bir Deva kadar..." dedi Aiden.

Aiden geçmiş yaşamları boyunca 13 Tanrı Yaratığıyla birçok defa bağ kurmuştu. Bu bir tesadüf müydü yoksa geçmiş yaşamları boyunca planlanmış bir şey miydi bilmiyordu. Bundan bir önceki yaşamı, yani Yusey, Gökyüzü Sedef Yılanı ile ruh ortağıydı. Aynı zamanda Altın Kürklü Dağ Kaplanı ile de bir bağı vardı. Yusey'in ölümü sırasında Gökyüzü Sedef Yılanı da hayatını kaybetmişti. Bu sayede kaderin öngöremediği o ağlar tekrardan örülmüş ve Yusey, Zerdikon Boyutunda tekrardan hayat bulmuştu. Üstüne üstlük Gökyüzü Sedef Yılanı ile tekrardan yolları kesişmiş ve bu yaşamlarında da ruh ortağı olmuşlardı. Bu bir tesadüften çok planlanmış bir şeye benziyordu. Fakat Aiden her ne kadar geçmiş yaşamlarının tamamını özümsemiş olsa bile onların anılarını pek de iyi hatırlayamıyordu. Eğer anıyı tetikleyecek bir sözcük ve bir şey görürse o anılar zihnine bir anda akın ediyordu. Ra Muai'yi de bu sayede hatırlamıştı.

Miharbi şok içerisinde donakalmıştı. Bilmediği onlarca yeni şey öğrenmişti. Daha yaşadığından boyutun Zerdikon Boyutu olduğunu bile bilmiyorken Aiden ona, yetişim hayatı boyunca ustalıkla kullandığı Saf Doğa enerjinin Sepia Boyutuna ait olduğunu söylüyordu. Üstüne üstlük babasını, yani Sorgonlara asırlardır liderlik eden o yüce varlığı, eğiten kişi de Aiden'in ta kendisiydi. Yalnızca bununla da kalmayıp babasının 12 Tanrı Yaratığından birisi olan Altın Kürklü Dağ Kaplanına evrildiğini öğrenmişti. Bunları idrak etmek gerçekten de zor bir işti.

"Benim sana soracağım sorular bu kadardı kaplancık. Sıra sende, sorularını sorabilirsin..." dedi Aiden sakin bir yüz ifadesiyle. Miharbi'nin şok içerisinde olduğunu biliyordu ve bu durumu üzerinden atması hiç de kolay olmayacaktı. Belki buradan ayrıldığında bile bu öğrendiklerinin etkisinde kalabilirdi. Bu yüzden Aiden onun soru sormadan önce bir süre sessiz kalacağını biliyordu.

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin