Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi

Kitap 2 - 13.Bölüm: Mor Cübbeli Saldırganlar

İyi okumalar dostlarım...

----------

Rai Ku, derin derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışırken yerine otururdu. Geçmişte yaşadığı trajik olay ve Nei Yun'un bu olanları anlatması, onun öfkesini tekrardan körüklemişti. O günden beri intikam için güç peşinde koşuşturup duruyordu. Ama bu gün intikamını almak için, annesi ve kız kardeşinin namusuna sürülmüş olan o lanet lekeyi temizlemek için ve ailesiyle aynı olayları yaşayıp öldürülen onlarca masum için gerekeni yapmaya başlayacaktı.

Eric, derin bir iç çekerken Rai Ku'ya bir bakış attı ve onun saçlarını bir abi  edasıyla okşadı. Rai Ku kadar o da Necromanger Tarikatına karşı büyük bir kin ve öfke besliyordu. Her ne kadar öfkenin hiçbir şeye çözüm olmadığının farkında olsada ne kalbinden ne ruhundan, bu ateş gibi körüklenmiş olan öfkeyi söküp atamıyordu... Necromanger Tarikatı ondan çok dost almıştı. Huan sadece bunlardan birisiydi...

Eric, başını Nei Yun'a çevirdi. Tek kaşını kaldırırken gözlerinde sorgulayan bakışlar vardı.

"Onların uyguladıkları bu aşağılık yönetem yüzünden birçok masum hayattan kopartılıp sanki basit bir et parçası gibi kenara fırlatıldı! Onların bu yaptıkların kesinlikle misliyle ödeteceğiz! Tahminlerime göre buraya bizimle birlik olmaya ve direnişe katılmamız için teklif sunmaya geldiniz, öyle değil mi Dük Nei Yun?"

Eric, bastırdığı öfkeli sesiyle birlikte ciddi bir yüz ifadesi takındıktan sonra merakla sordu. Nei Yun, başını olumlu anlamda sallarken cübbesinden Juin şehri ve çevresini detaylı bir şekilde gösteren büyük bir harita çıkardı. Hemen ardından da Mavi Ejder İmparatorluğunun klasik haritasını çıkartıp hızlıca açarak masaya koydu.

"Buraya geliş amaçlarımdan birisi sizin Kara Kuzgun ünvanını hak ettiğinizi bildirmekti. Fakat asıl geliş sebebim sizinde söylediğiniz gibi bir ittifak kurmak..."

Nei Yun, Juin Şehrinin detaylı haritasını da açtığı imparatorluk haritasının diğer yanına koyarken başını kaldırıp Eric ve Rai Ku'ya bakmaya başladı. Salonda bulunan diğer kıdemliler onların konuşmasını bölmek istemiyorlardı.

"Lütfen biraz daha açıklayıcı olun Dük Nei Yun. Nasıl bir ittifaktan bahsediyorsunuz? Bizler zaten Juin Şehrinin düşmemesi için elimizden geleni yapıyoruz. Direnişe katılacağız fakat, sizin direniş anlayışınızı merak ediyorum."

Rai Ku, merak dolu bir ses tonuyla sordu. Rumiza kasabasının yöneticisi olarak Nei Yun'un nasıl bir direniş anlayışından bahsettiğini merak ediyordu. Kasabadan gönderdiği birkaç asker bölüğü zaten Juin Şehrine yapılan saldırırları minimuma indirmek için ellerinden geleni yapıyordu. Rumiza kasabası olarak, yakın zamanda direnişe tam olarak katılacaklardı. Fakat Rai Ku, Nei Yun'un yüz ifadesinden onun başka planları olduğunu açıkça görebiliyordu. Nei Yun eliyle; Aketosh, Endral ve Juin şehrini işaret ederek konuşmaya başladı.

"Aketosh şehrinin Lordu Dük Bai Long, muazzam bir direniş gösteriyor. Hatta elime geçen istihbarata göre Necromanger Tarikatı askerleri Aketosh şehrinin sınırları içerisine giremiyor bile... Şehrin 10 kilometre çevresinde kuş bile uçurtmuyorlarmış. Bai Long, gerçek bir dahi. Onun ellerindeki büyü teknolojisi sizinkini çoktan aşmış durumda. Juin şehrinin durumunu ise zaten biliyorsunuz. Son olarak hala hayatta olan Endral şehrinin Lordu Dük Ukita, yer altına inerek direnişçilere katılmış. Bunları size anlatmamın sebebi bir ordu kurmak istiyor olmam. Rumiza kasabasını her ne kadar casuslardan arındırmış olsanızda benim casuslarım hala aranızda. Kasabaya casus yerleştirmemin kötü bir nedeni yok. Lütfen bunu yanlış anlamayın genç yönetici Rai Ku."