Kitap 2 - 103.Bölüm: Aiden'in Arzuları

1.3K 155 94
                                    

İyi okumalar dostlarım...

--------

Aiden Miharbi'nin sorusuyla birlikte durgun bir gülümseme takındı ve başını olumlu anlamda salladı. "Sen geldiğin zaman tekrardan dirildim..." dedi Aiden. Sanki basit bir şeyden bahsediyormuşçasına sakin ve umursamazdı ses tonu.

Ne de olsa daha önce 1 defa daha ölmüştü. Kukla Ustası Hamada yüzünden ruhu bedeninde ayrılmış ve arafta kalmıştı. Kaderin zincirleri tam onu kemirip bitirecekken Ela'nın ustasının fedakarlığı sayesinde Aiden tekrardan dirilebilmişti. Bu oldukça büyük bir fedakarlıktı. Aiden yaşadığı her anı ona borçluydu.

"Ben," dedi ve söze aşladı Aiden. Gözlerini Miharbi'ye dikmişti. Miharbi'yi sürekli şaşırttığını "Bir Zihin Gezgini sayesinde anılarımda yolculuk yaptım ve ilk yaşamım olan Era'nın yanına gittim. Zihin Gezgini her ne kadar beni anılarımda bir yolculuğa çıkarmış olsa da Darqus Boyutunun kapıları aralandığında ruhum bedenimden ayrıldı ve Zerdikon Boyutunda tekrardan ölmüş oldum. Darqus Boyutu, en yüksek seviyeli boyutlar arasındadır. Bana orada ne yaşadığımı ne sen sor ne de ben cevaplıyayım. Anlatsam bile algının çok ilerisinde bir olay bu. Aslında bu ilk dirilişim değil. Mavi Ejder İmparatorluğunun işgali sırasında Albert Zau adındaki bir hainin Yedi Deniz de ele geçirdiği Kukla Ustası Hamada tarafından bir defa öldürüldüm. Fakat arafta kaldım. Ruhum kaderin zincirleri tarafından kemirildiği zaman Karanlığın Fedakarlığı sayesinde dirilmiştim. Ölümün pençesinden iki defa kaçmayı başardım. Fakat üçüncü seferde kaçıp kaçamayacağımı bilmiyorum. Bu yüzden ölmemeye gayret ediyorum artık." diyerek sözlerini bitirdi Aiden.

Konuşmasının sonlarına doğru bomba gibi bir kahkaha savurmuştu. Aiden'in de söylediği gibi ölümün pençesinden 2 defa kurtulmayı başarmıştı. İlkinde Ela'nın Gölge Ustası sayesinde kurtulmuştu. İkinci sefer ise Era ve Yami sayesinde bedenine geri dönmüştü. Üçüncü seferin bu şekilde olacağını hiç düşünmüyordu. Bu yüzden bunu her ne kadar mizahla karışık bir dille söylemiş olsa bile bu konuda ciddiydi. Bir daha kesinlikle ölmemeliydi. Yoksa ne bir daha reenkarne olabilirdi ne de Kader'in hükümdarlığını engelleyebilirdi.

Miharbi, Aiden'in konuşmasını duyunca bu defa daha az şaşırmıştı. Artık Aiden onu kolay kolay şaşırtamazdı. Çünkü Miharbi Aiden'den artık her şeyi bekleyebilirdi. Miharbi soru sorma sıranın kendisine geçtiğini biliyordu. Aiden kafasındaki birçok soruyu zaten cevaplamış olsa da hala aklında birkaç soru vardı. Bu yüzden derin bir nefes alıp kendini sakinleştirmeye çalıştı ve bir yandan da aklındaki diğer soruyu sordu.

"Peki şimdiki amacın ne? Bundan sonra ne yapmayı planlıyorsun?"

Miharbi bu sorunun cevabını oldukça merak ediyordu. Aiden'in Kuzey Riha Çöllerine en kötü bir kolyeyi ele geçirmek için geldiğini biliyordu. Miharbi bu kolyeyi Aiden'e vermeden önce bu sorunun cevabını duymalıydı. Ne de olsa kolyenin güvenliğini Aiden sağlayamazsa Miharbi bu kolyeyi farklı bir yöntemle saklayacaktı. Kolyenin güvenliği şu anda onlar için her şeyden daha önemliydi. Kolyelerin 12 tanesi de Necromanger Tarikatına geçtiğinde neler olacağını kimse bilemezdi.

Aiden başını gökyüzüne kaldırdı ve derin bir iç çekti. Suratında birazcık keder vardı. "Önce Ela'yı bulacağım. Sonrasında dostlarımı alıp Mavi Ejder'i kurtaracağım. Daha sonra ise... Kuzeye gideceğim." dedi Aiden. Miharbi tek kaşını kaldırırken meraklı bir ses tonuyla konuşmaya başladı. Üzerindeki şaşkınlıktan ve şoktan biraz da olsa kurtulmuş gibiydi. "Kuzey'e mi? O ihtiyar Frank'i bulmak için mi?" diye sordu Miharbi. Aiden başını hayır anlamında iki yana sallarken başını önüne eğdi ve parmağındaki yüzüğü okşadı. Bir yandan da kederli bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin