Kitap 2 - 6.Bölüm: Beyaz Lotus Efsanesi

2.7K 252 57
                                    

İyi okumalar dostlarım...

----------

Kamp ateşinden yayılan lezzetli et kokusu Hayami Meşe Ovası boyunca yayılmaya başlamıştı. Rebius, kocaman boyutuyla hava gmeisinin kenarına uzanmış kestiriyordu. Boyutunu her ne kadar küçültebiliyor olsada Tyhu'nun mezarını korurken çok uzun bir süre küçük formunu kullanmamıştı. Bu yüzden hala tam olarak alışamamıştı.

Aiden, Haku'nun pişirdiği eti aç bir kurt gibi yerken Bei her zamanki gibi zevzekliğe devam ediyordu. Yuna ise  gökyüzündeki yıldızları ve tüm ihtişamıyla parıldayan dolunayı seyrediyordu. Aiden, karnını tamamen doyurduktan sonra elinin tersiyle ağzını sildi ve yerden bir dal parçası aldı. Sahte bir şekilde öksürdükten sonra herkesin dikkati Aiden'e kaymıştı. Aiden toprağa küçük bir harita çizerken birkaç noktayı işaretledi ve bakışlarını dostlarına yönelttikten sonra konuşmaya başladı.

"Savaş hakkında biraz konuşmak istiyorum. Ela uyanıp toparlandığı zaman hava gemisindeki toplantı salonunda planı tekrar edeceğiz. Şimdi, hepinizin bildiği gibi Necromanger Tarikatının amacı Kuzey Riha Çöllerine gizlenmiş olan kolyeleri elde etmek. Biz Mavi Ejder İmparatorluğundayken Tarikat çoktan Beyaz Kaplan İmparatorluğunu kuşatmaya başlamıştı. Fakat, büyük ihtimalle bu kuşatma Mavi Ejder İmparatorluğunda olduğu gibi sadece kolyeleri ele geçirmek için dikkat dağıtmak. Bizim amacımız İmparatorluğa destek vermek değil. Tarikatın kolyeleri ele geçirmesini engellemek. Ama Necromanger Tarikatı aptal değil. Kolyeleri ele geçirmesi için kesinlikle güçlü birisini göndermiş olmalı. Hatta belki bir Kutsal Yönetici ve küçük bir ordu bile göndermiş olabilir. Onlarla alt edebilecek durumda olsakta bu zaman kaybı olur. Biz onlarla mücadele ederken başka üyeler kolyeleri ele geçirebilir. Bu yüzden  Bei ve Yuna, siz Kuzey Riha Çöllerine gelmek yerine Beyaz Kaplan İmparatorluğuna destek vereceksiniz..." Aiden, derin bir nefes aldı ve gülümseyerek anlatmaya devam etti.

"Elinizden geldiğince çok Tarikat askerini saf dışı bırakın. Hatta İmparatorluk askerlerine fırsat bile vermeden Tarikat askerlerini silip süpürün. Savaşta boy gösterinki, İmparator Xin Ju'nun dikkatini çekin. Kim olduğunuzu merak edip sizi yanına çağırtacağına eminim. İşte o zaman Mavi Ejder İmparatorluğuna olanları ve Kuşatmanın gerçek amacından bahsedin. Ondan destek isteyin. İmparator Xin Ju'nun desteğini aldığınız zaman Kuzey Riha Çöllerine gelin. Biz bu sırada kolyelerin bulundukları mezaralara doğru ilerleyeceğiz." Aiden'in konuşmasıyla birlikte Bei gülümseyerek başını olumlu anlamda salladı.

"Bunu bir randevu olarak değerlendirsek olmaz mı Yuna?" Bei, muzip bir tonda sordu. Yuna'nın yanakları bir elma gibi kızarırken elini kaldırdı ve Bei'nin omzuna sert bir yumruk geçirdi. "Bunu aklından bile giçrme Bei! Bu sadece bir görev!" Yuna, hafif utangaç bir tavırla sert bir tonda söyledi. Aiden ve Haku, ikiliyi izlerken kahkaha atıyorlardı.

Bei, omzunu acıyla sıvazladı ve aptal bir ifade takındıktan sonra Yuna'ya bakarak konuşmaya başladı. "Sakin ol Yuna, sadece kötü bir şakaydı. Hem sana daha önce sinirlendiğin zaman ne kadar tatlı olduğunu söyleyen olmuş muydu?" Bei, Yuna'nın öfkesini yatıştırmak için ona iltifat etmişti. Fakat, bu Yuna'nın daha da kızarmasına ve öfkelenmesine neden olmuştu. Yuna bir kez daha kolunu kaldırıp Bei'ye sert bir yumruk savurdu. Bei bu defa yumruğun etkisiyle yere kapaklanmıştı. "Sana aklından bile geçirme demiştim Bei!" Yuna sert bir tonda bağırdı. Bei, acıyla inlerken kolunu sıkıca tutuyordu. "Tatlı olduğun kadar da korkutucusun Yuna." Bei, acıyla söyledi. Yuna sert bakışlarını Bei'ye çevirdiği anda Bei korkuyla geri çekildi. "Tamam tamam sakin ol, susuyorum." Bei'nin yüzündeki acı dolu ifade uçup giderken yerini hafif bir korkuya ve aptal bir gülümsemeye bırakmıştı.

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin