Kitap 2 - 57.Bölüm: Geçmiş [4]

1.4K 167 31
                                    

İyi okumalar dostlarım...

----------

Aiden, Era'nın anlattılarını dinlerken İblis Kralı Hades'e ve onun iblislerine lanet ediyordu. Ağzına gelen küfürler savuruyordu. Hem annesinin klanını, Kanlı Ay Klanını yok etmiş hem de diğer ırklara karşı muazzam bir sabaş başlatmıştı. Era derin bir nefes alırken öfkeyle ve hüzünle kaldığı yerden anlatmaya devam etti.

"Astrid, İblis Kralı Hades'in karşısına çıktığında Evren elemenlerinin dördünüde usta bir şekilde kullanabiliyordu. İblis Kralı Hades ise onun bu gücü karşısında şok olmuştu. Annem ona bir teklifte bulundu. Ya bu savaş hazırlıklarına bir son verip tahtından vazgeçecekti ya da ölecekti. İblis Kralı Hades onun bu teklifi karşısında öfkeden deliye döndü. Astrid'e tüm gücüyle saldırdı. O gün öyle büyük bir savaş yaşanmış ki saray darma duman olmuş krallığın her yerinden güçlü habis tanrılar ve iblisler bu muazzam savaşı izlemek için toplanmış. İkili arasında gerçekleşen mücadele tam olarak 3 gün 3 gece sürmüş Aiden! Ve en sonunda Astrid, İblis Kralı Hades'in boynuzlarını söküp kalbine saplamayı başarmış. Fakat asıl felaket bunu yapmasıyla başladı. İblis Kralı Hades öldüğü anda cehennemin kapıları aralandı ve onun ruhu bedenine geri döndü..."

Era'nın konuşmasıyla birlikte Aiden'in aklında bir soru işareti belirmişti. Kaşlarını çattı ve şüpheci bakışlarını Era'nın kızıl gözlerine dikip konuşmaya başladı.

"İblis Kralı Hades cehennemi mi kontrol ediyordu? O halde ruhu yok olmadıkça o bir ölümsüz olmaz mı?"

Era başını olumsuz anlamda sallarken derin bir iç çekti. İblis Kralı Hades'i ve onun arkasındaki gerçek gücü düşündükçe bedeni öfkeden titriyordu.

"O cehennemi kontrol etmiyordu Aiden. İblis Kralı Hades, kontrol ediliyordu... Cehennemin 7 katı var Aiden. Ve bu her katın bir bekçisi var. Cehennem 7 bekçisi... aralarından en güçlü olanı 7.Katın Bekçisi Kibirli Krianos. O çok güçlü Aiden. 7 Bekçinin toplam gücü bile ona ulaşamayacak kadar güçsüz kalıyor. İblis Kralı Hades ise 1.katın bekçisiydi. Tembel Hades... Onlar Cehennemin 7 büyük günahını temsil ediyor. Krianos onun öldürülmesiyle birlikte yeryüzüne indi. Beraberinde İblis Kralı Hades'in ruhunuda getirdi ve onu tekrardan canlandırdı. Fakat geri verilen her can için alınması gereken bir kurban vardır. Krianos, İblis Kralı Hades'in ruhu karşılığında annem Astrid'in ruhunu çaldı ve onun güçlerinin bir kısmını Hades'e bahşetti! Geri dönmeden önce Kaotik Çağ'ın çok yakında sona ereceğini ve bunun yerine efendilerinin kurduğu bir düzenin evrene hakim olacağını söyledi..."

Era yumruklarını sıkarken Aiden'in sol eli istemsizce kalbine doğru ilerledi. Sanki kalbi hızlanmaya başlamıştı. Kalbinin sesini duyabiliyordu. Era bile fark etmemişti. Fakat Aiden içindeki iblisin varlığını daha rahat hissetmeye başlamıştı... Sesi titriyor olsada hiç bozuntuya vermeden aklına takılan bir diğer soruyu meraklı bir yüz ifadesiyle Era'ya yöneltti.

"Cehennemin Yedi Bekçisini kontrol eden birisi mi var? Bunu nasıl bir güç yapabilir ki?"

Era, Aiden'in sorusuyla birlikte öfkesini ve nefretini bir kenara bıraktı ve ciddi bir yüz ifadesine büründü.

"Onların arkasında bir kişi yok Aiden. Bir şey var... KADER! Onların efendi olarak isimlendirdiği şey Kader Aiden. Kaderin iradesi onları kontrol ediyor. Astrid'in ölümüyle birlikte İblis Kralı Hades savaş için hazırladığı ordusuna sabaş emrini verdi ve Kaotik Çağ bu emirle birlikte hok oluşa sürüklendi. Habis Tanrılar ve İblisler arasında muazzam bir savaş boy gösterdi. Tam anlamıyla kan gövdeyi götürüyordu. Kaotik Çağ kaosa sürüklenmişti. Asırlar süren bu savaş sonucunda binlerce ırk yok oldu. Bazı ırklar savaştan daha fazla etkilenmemek için kaçmak istedi. Fakat ona bile müsade edilmedi. Yok edildirler Aiden! Herkes, her şey, iblisler tarafından acımasızca katledildi! Asırlar süren bu savaşın ardından geriye yalnızca 7 ırk kaldı. İnsanlar, İblisler, orklar, elfler, cüceler, devler ve goblinler... iblisler her boyutta katledildi ve bazıları sürgün edildi. Geriye kalan 6 ırk ise bu kaosa bir son verdi ve Asil Armoni Klanları olarak anıldılar. Bu Klanlardan birisi ise İlahi Ejder Klanı. Yani babamın liderlik ettiği ve varisi olduğum klan... Daha sana anlatmam gereken çok şey var ama bunun sırası değil. Çünkü şimdi seni geçmişle meşgul etmemeliyiz. Senin üzerine düşen geleceği değiştirmek. Şimdi seni birisiyle tanıştıracağım Aiden. Bu anlattığım geçmişi kafana kazı! Çünkü bir gün Karanlık Çağ tekrardan gün yüzüne çıkacak ve işte o zaman yapman gerekenleri yapmazsan evren bu kez tam anlamıyla yok oluşa sürüklenecek."

Era oturduğu yerden kalkarken Aiden bu anlatılanları idrak etmeye çalışıyordu. Nedense içinde büyük bir nefret ve öfke kabarmıştı. Era'nın ayağa kalkmasıyla o da ayaklandı ve kaşlarını çatıp şüpheci bakışlarını Era'ya dikti.

"Beni biriyle mi tanıştıracaksın? Burda ikimizden başkasını hissedemiyorum ben."

Era, Aiden'in konuşmasıyla birllikte hafifçe gülümsedi ve bakışlarını yukarı çevirdi. Kızıl gözlerindeki öfke yok olmuş ve yerini sıcak ve samimi bakışlara bırakmıştı.

"Hissedemezsin. Biz senin algılarının ötesinde bir güce sahibiz Aiden. Hadi aşağı in Kuzon, tanışma zamanı."

Era'nın konuşmasıyla birlikte Aiden şüpheci bakışlarını ağacın tepesine döndürdü. Gözleri güneş ışınları yüzünden kamaşırken elini gözüne siper etti ve aşağı doğru atlayan bir gölgeyi gördü. Gölge yavaşça Era'nın yanına indiğinde Aiden onu daha rahat görebiliyordu. Bakışlarını karşısındaki genç adamın gözlerine sabitlediğinde şok olmuş bir ifade vardı suratında. Gözleri fal taşı gibi açılmış ve kalbi deli gibi atmaya başlamıştı. Karşısında duran genç adam Aiden'in tıpa tıp aynısıydı! Tek fark kılları ve gözüydü. Saçları ve sakalları yaşından bağımsız olarak bembeyazdı. Gözleri ise sönmeye yüz tutmuş turuncu bir ateş gibiydi...

Fakat Aiden'i bu kadar şaşırtan şey onun görüntüsü değildi. Asıl şaşırdığı konu onu gördüğü anda kalbinde hissettiği istemsiz öfke ve nefretti. Kalbi deli gibi çarpıyor ve sanki kulağına birileri 'Öldür!' diye sesleniyordu. Aiden iki eliyle kulağını kapatırken deli gibi çığlık atıyordu. Era tek kaşını kaldırıp Kuzon'a dönerken sorgulayıcı bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Ona neler oluyor Kuzon?"

Kuzon bu soruyla birlikte derin bir iç çekti. Bilge bir ifade takınırken bakışları oldukça ciddiydi.

"Aynı bedene reenkarne olan iki ruh olarak uzun zamandan sonra ilk defa birbirimize bu kadar yaklaştık. Belkide ruhu buna tepki gösteriyor. Veya tipimi görünce korktu."

Kuzon alaycı bir ifadeyle kahkaha savurdu. Kuzon sanki bu durumdan zevk alıyor gibiydi. Bu sırada Era derin bir nefes aldı ve bakışlarını tekrardan Aiden'e çevirdi. Tam harekete geçeceği sırada bedeni kaskatı kesildi. Aynı şekilde Kuzon'un suratındaki gülümseme yok oldu ve yerini muazzam bir şaşkınlığa bıraktı. Aynı zamanda korkuyor gibiydi.

"B-Bu his de nerden geldi? Bunu hissettin mi Era?"

Kuzon'un konuşmasıyla birlikte Era başını olumlu anlamda salladı ve bedeni istemsizce titremeye başladı. Çünkü Aiden'in ruhunu korumak için kullandığı enerji bir anda basit bir şeymiş gibi Aiden'in bedenine çekilmiş ve yok olmuştu. Aiden'in çığlıkları yavaş yavaş şeytani bir kahkahaya bürünürken Era ve Kuzon birkaç adım geriledi...

Mr.Ksasuke

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin